Ali Eriç, 2009 yılında Lando adını taktığı aracı ile İstanbul’daki evinin önünden başlattığı dünya seyahatini 131 bin 969 kilometre, bin 137 gün toplamında yine İstanbul’daki evinin önünde tamamladı.
3 yıl 1 ay 10 gün içinde beş kıta ve 39 ülkeyi gezdi. Seyahati sırasında tuttuğu günlükleri aradan geçen onca seneye aşkın nihayetinde derleyerek kitaplaştırdı. Cinius Yayınları tarafından yayımlanan “İstanbul’dan İstanbul’a Bir Dünya Seyahati” kitabından elde edilecek gelirin tamamı Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na (TEGV) bağışlanacak.
Kendisi için özel olarak hazırlanan Lando adını taktığı arabası ile Türkiye plakalı bir araçla yapılan ilk dünya seyahatini tamamlayan Eriç, durmadan doğuya giderek seyahatini gerçekleştirdi. Lando ismi nereden geliyor diye soruyoruz: “Tek yol arkadaşınız, bütün zorlukları birlikte yaşıyor, göğüslüyorsunuz. Denize böyle uzun soluklu seyahatler sırasında insanların seyahat ettikleri taşıta karşı bir bağı oluşuyor. işte benimki de öyle bir şey” diyor.
Seyahat etmek isteyen ama cesaret edemeyen kişilere ilham olması için kitabı kaleme alan Eriç, özellikle gençlerin dünyayı dolaşmaları, farklı kültürleri tanımaları gerektiğini düşünüyor. “Gittikçe daha kolaylaşır ve giderek daha çok zevk almaya başlarsınız.”
Her zaman gezgin ruhlu olduğunu belirten Ali Eriç, seyahat etmenin bir amaç olduğunu, usullerinin ise araç olduğunu söylüyor. Kimisinin sırt çantası ile kimisinin aracı ile yollara çıktığını ve seyahat etmeye gerçekten kararlı olanlar için paranın öncelikli düşünülecek sırada yer almadığını ekliyor. Otostop yaparak, couchsurfing gibi imkânları kullanarak ucuza da seyahat seçeneklerin olduğunu söylüyor.
Ali Eriç ile yaptığımız röportajın tamamına Gaia Dergi‘nin daha sonraki sayılarından birinden ulaşabilirsiniz.
Başlık fotoğraf: Sahra’da kamp (Moritanya)