Ana SayfaEkolojiİklim & SuKanser olmak için "nefes alsak yeter"

Kanser olmak için “nefes alsak yeter”

-

Hava kirliliği; pek çok hastalığa, hamilelik dönemindeki düşüklere ve bebek gelişimindeki geriliğe neden olan en önemli faktör. Dünyanın en önemli üniversitelerinden biri olan Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) yapılan bir araştırma, hava kirliliğinin nelere sebep olduğunu istatistik verileriyle birlikte gözler önüne serdi.

Amerika’daki Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde yapılan bir araştırmaya göre, hava kirliliği erken dönem hamileliklerinde düşüklere ve bebek gelişiminde geriliğe sebep olmaktadır. Araştırmalara göre, kanserin bir numaralı tetikleyicisi hava kirliliği.

Araç egzozu daha tehlikeli

Araştırma sonuçlarından elde edilen verilere göre, Amerika’da sadece 2005 yılında araçların egzozlarından dolayı oluşan hava kirliliği, ölü doğan 200 bin bebeğin 58 bininin ölüm sebebidir. Yine araştırmalara göre, hava kirliliğine maruz kalan insanların ömürleri 12 yıl kadar kısalmaktadır.

Araştırma ekibi araştırmalarında hava kalitesi modellemesi ve epidemik kanıtları kullanarak, Amerika’daki hava kirliliğinin sebebi olabilecek ilk altı etkeni belirlemiştir. Araç egzozuna bağlı ölümlerin, diğer beş kategoriye oranla çok daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Egzoz kirliliğini ise yılda 54 bin ölüme sebep olan güç santrali emisyonları ve onu 43 bin ölüm ile endüstriyel emisyonlar izlemektedir.

2010 yılında EPA’nın (Çevre Koruma Ajansı) açıklamalarına göre 160 bin bebek ölümü havadaki ince parçacık kirliliğinden ileri gelmekteyken, ozon kirliliği sebebiyle de 4 bin 300 bebeğin öldüğü tespit edilmiş.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) son zamanlarda kanserojenler listesine hava kirliliğini de eklemiştir. Kanser Araştırmaları Ajansı’nın araştırmalarına göre hava kirliliğinin mesane ve akciğer kanserleriyle doğrudan ilişkisi kanıtlanmıştır. WHO’nun değerlendirmesine göre, pasif içicilikten de daha çok zarar verebilen hava kirliliği, en önemli çevre kaynaklı kanser sebebidir.

Başlık Görseli: Carbonated

SON YAZILAR

İZBAN’daki boş koltuk

Ege’nin medeniyetler beşiğinde büyüttüğü bir kenttir İzmir. Çarpık kentleşme yıllarıyla, eş, dost, tanıdık, ahbap, yandaş, kayırıla kayırıla bir tuhaf kentleşmiştir. Büyümüştür büyümesine ama körfez kenarına dizilmiş...

Ankara’nın ilk, Türkiye’nin ikinci Botanik Parkı imara mı açılıyor?

Prof. Dr. Yüksel Öztan'ın Ankaralılara mirası, 3. derece doğal sit alanı olan Ankara'nın ilk botanik parkı bakanlığın onay vermemesine rağmen ticarete açılıyor. Proje için müellif...

Bir depremin anatomisi: 1755 Lizbon Depremi

1 Kasım 1755 günü saat 9.40'ta, Avrupa’nın en büyük dördüncü kenti Lizbon’un neredeysetüm yerleşim alanlarını kullanılmaz hale getiren, Richter ölçeğine göre 8.5-9 şiddetinde bir deprem...

Şehir Plancıları “yeni yüzyılda planlama yapmaya, kentsel yaşamı dönüştürmeye” çağırıyor

Şehir Plancıları Odası (ŞPO), şehir plancıları başta olmak üzere tüm yurttaşları, 8 Kasım 2023 tarihinde Ankara'da, yeni yüzyılda planlama teması ile gerçekleştirilecek Dünya Şehircilik Günü...
Selma Çam
Selma Çam
Hayat hikayemi anlatmaktansa, hayatın kendi hikayesinden anladıklarımı anlatmayı yeğlerdim, oysa ki üç aşağı beş yukarı hepimizin hayattan anladığı ve anlamadığı aynı. Anlatmak ise kelimelerin yetersizliği içerisinde kendi anlamını kaybediyor. Hiç bir şey anlatmasam da anlayabilen için çok bile anlattım. Erkan Oğur'un da dediği gibi; "Bu işin sonu sessizlik."

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol