Ana SayfaKültür & SanatKaranlığın ortasında umut: Renk

Karanlığın ortasında umut: Renk

-

Ankara’nın başarılı progresif / psychedelic / post rock grubu Renk, 1 Mart akşamı Parya ve Paranoya’yla birlikte 6:45KK’da sahne aldı. Vokal / gitarda Anıl Kahvecioğlu, elektro gitarda Gökhan Şensönmez, bas gitarda Kemal Türkeri, klavye / geri vokalde Sezin Kahvecioğlu, saksafonda Ekin Özek ve davulda Eren Özgün’den oluşan grupla konser öncesi keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik.

Hoşgeldiniz. Öncelikle bizlere grubun kuruluş aşamasından kısaca bahseder misiniz? Bu bağlamda ilk tekliniz “Sonsuz Karmaşa”nın hikayesini ve sizlerde yarattığı hissiyatı da kısaca özetleyebilir misiniz?

Anıl: Kemal’le tanışmamız internet üzerinden gerçekleşti. Onunla tanışmadan önce de bir müzik grubum mevcuttu; fakat grup yalnızca coverlar üzerinden ilerliyordu. Grubun basçısının şehir dışına yerleşmesi üzerine Kemal’i buldum. O zaman da niyetimiz coverlara devam etmek; King Crimson, Pink Floyd çalmak yönündeydi. Ne var ki Kemal’in gelmesiyle klavyecimizin ve vokalimizin gruptan ayrılması bir oldu. Gökhan da yalnızca ara ara provalara katılmaya fırsat bulabiliyordu. Bir süre sonra Gökhan, ben, Kemal ve o dönemki davulcumuz bir araya geldik ve neler yapabileceğimizi düşünmeye koyulduk; böylelikle de besteler üzerinde yoğunlaşma kararı aldık. Elimizde hali hazırda bir şeyler vardı, zamanla da beste işinden çok keyif aldığımızı fark ettik. “Son Defa” ve “Özgürlük” de o dönemden; yani 10 sene öncesinden kalma besteler. Şarkılarımızın hepsinde önceki davulcumuz Erolcan’ın da büyük payı var. Genel konsepti hep birlikte oluşturduk.

Gökhan: Anılların aklında her zaman bir albüm fikri mevcuttu; yani “Sonsuz Karmaşa” için de tam anlamıyla tekil bir şarkı diyemeyiz. O zamanlar, lisansımın son senelerinde, bir konsept albüm fikri daha da çok aklımıza yattı. Grup elemanları olarak sıklıkla Kızılay’da buluşup albüm hakkında tartışmalar yürütmeye, besteler yapmaya, provalar almaya başladık.
Albümün net bir hikayesi yok; fakat şarkıların sıralanışında duygusal bir tutarlılık söz konusu. “Sonsuz Karmaşa” da tekli olarak çıkmış olmasaydı albümün bir parçası olacaktı. O dönemlerde albüm öncesi bir adet tekli çıkarmak modaydı, bizler de “Sonsuz Karmaşa”yı tekli olarak çıkarmakta karar kıldık. Teklimiz 2016’da; albümümüz ise 2020’de çıktı. Şarkı albümün içinde yer alanlardan oldukça farklı; hikayesinde de pek bir benzerlik olduğu söylenemez.
“Sonsuz Karmaşa” bizlere kayıtlar esnasında nelere dikkat etmemiz gerektiği noktasında yol gösterdi. Aynı zamanda nasıl bir tarz istiyor olduğumuzu da daha net bir biçimde görmüş olduk. Bu noktada bizler için çok anlamlı.

“Renk” adı bende çok yönlü ve çok güzel çağrışımlar yaratmakta. Kendi adıma konuşacak olursam bende yarattığı ana çağrışım şu yönde: Her türlü karanlığa inat bütün güzelliğinizle, rengarenk karakterlerinizle ve rengarenk müziğinizle buradasınız. Peki sizin için “Renk” kavramı ne ifade ediyor?

Sezin: Renk müzik grubunun kuruluş aşamasında grubun arkadaş çevresine dahildim. “Renk” ismini duyduğumda aklıma gelen ilk kavram LGBT oldu. 2013 senesiydi ve Bilkent’te sürekli olarak bu konuda tartışmalar dönüyordu. Grubun adı benim çok hoşuma gitti; çünkü “renk” çok kapsayıcı bir kelime. Her şeyin iyisini kötüsünü, karanlığını aydınlığını, gökkuşağını kapsayan bir isim. Bu anlamda benim için çok değerli, ismimizi seviyorum.

Gökhan: Polonya’ya gittiğimizde kafamda oluşan düşünce “Renk” adının basit ve anlatılabilir, anlaşılabilir olduğuydu. Esasında renk uluslararası bir kavram. Bu yüzden isim olarak çok hoşuma gidiyor.

Eren: Hayatta hissettiğiniz veya ifade etmek istediğiniz her şeyin belirli bir renk karşılığı var. Mutluluğu da mutsuzluğu da, karamsarlığı da arada kalmışlığı da belirli renkler çerçevesinde ifade etmeniz mümkün. Anlatmak istediğiniz her şeyi içinde barındıran bir kavram. Gökhan’ın söylediği üzere aynı zamanda uluslararası.
Bana kalırsa tek sıkıntısı tavsiye edilmesi halinde internet üzerinde zor bulunuyor olması; çünkü “renk” kavramı karşınıza binlerce sonuç çıkarabiliyor. Buna rağmen akılda kalıcı ve güzel bir isim.

Anıl: İsmimizin pazarlama açısından oldukça kötü olduğunu belirtmek durumundayım. Kendi aramızda ismimizi değiştirmek noktasında pek çok tartışma yürütmüşlüğümüz de var. “Renk” ismindeki “e” harfinin yer yer açık okunuyor olması, Eren’in de belirtmiş olduğu üzere internet üzerinden aratılması halinde anında bulunamaması gibi sıkıntılar mevcut; fakat ben yine de ismimizi çok seviyorum. Yaklaşık 15 senedir müzikle uğraşıyorum ve bu seneler içerisinde psikolojik anlamda, duygusal bağlamda ve müzikal açıdan farklı farklı renkleri tecrübe ettim. Bu da ismi kendi açımdan daha anlamlı kılıyor.

Ekin: İçinde bulunduğum projelerde bir hikaye anlatma ihtiyacı duyuluyor olmasından büyük keyif alıyorum. “Renk”te de böyle bir ihtiyaç var. İsmimizin farklı bir duyuyu; yani müzik dışı bir şeyi de çağrıştırıyor olması çok hoşuma gidiyor. Kelimenin içeriğinde bir şeylerin tasviri mevcut; burada görsellik de söz konusu. Yapılan müziğin ruhunu en güzel biçimde açıklayan kelimelerden bir tanesi. Bana kalırsa başka bir isimle olmazmış.
“Renk” gibi isimler grup ve dinleyici arasında bir iletişim aracı görevi görebiliyor; çünkü ucu açık ve kitle isme kendi anlamını yansıtıyor. Dinleyiciye dayatılan bir anlam yok. Kişi anlamı kendi başına üretiyor.

Biraz da albümünüzün ortaya çıkış sürecinden bahsedelim. “Kıyı” albümünün hazırlık süreci nasıl gelişti? Karşılaştığınız zorlukları; aynı zamanda keyifli anları bizlerle paylaşır mısınız?

Anıl: Aslında grubun başlangıcı albümün de başlangıcı oldu. “Son Defa”, “Mekanik Hayat”, “Özgürlük” gibi pek çok şarkımız o ara çıktı. Albüm sürecine girdiğimiz dönemde sürekli farklı şeyler denedik. Örneğin “Son Defa”nın girişini defalarca değiştirmiş; her konserde de farklı çalmışızdır. O zamanlar klavyecimiz de olmadığından ötürü her şeyi gitar üzerinden deniyorduk. Gitarla neler yapılabileceğini en iyi o dönemde öğrendim.
“Kıyı”ya da bu psychedelic öğeler çok yansıdı. Bizler açısından çok avantajlı bir dönem oldu. Pek çok yerli grupta göremediğimiz müzikal öğelerin ortaya çıkışı da sürekli yeni şeyler denemiş olmamızla birebir bağlantılı.
Albümün konsept fikri interaktif gelişti. “Kıyı” kendi aramızda yaptığımız beyin fırtınaları, yürüttüğümüz fikirler sonucu ortaya çıkan bir albüm. Albümü en ince ayrıntısına kadar birlikte yarattık. Tam da bu yüzden şarkıların kayıt aşamasından çok stüdyo sonrası bir arada oturduğumuz ve albüm hakkında her şeyi tartıştığımız anlardan keyif aldım. Eminim ki bu noktada grubun diğer üyeleri de benim gibi düşünüyorlardır.
Bu arada bizler stüdyo noktasında çok tecrübesizdik, prodüksiyon hakkında da pek fikir sahibi değildik; bu yüzden röportajı okuyan genç müzisyen arkadaşlara bir tavsiyem olacak: Olur da bir gün kayda girecek olursanız iyi hazırlanın, iyi çalışın, ondan sonra girin. Aksi takdirde kayıt süreci insanı müzikten bile soğutabilir. Ayrıca bana kalırsa her müzisyen kendi prodüksiyonunu kendi başına yapmalı. Hepimiz bunun farkına albümün yapım aşamasında vardık.

Gökhan: Klavyecimiz gruptan ayrıldıktan sonra epey zorluk çektik. Ankara’da yeni bir klavyeci bulmak neredeyse imkansızdı ve Anıl’ın yazmış olduğu besteler, içeriğinde klavye barındıran bestelerdi. Yeni bir şeyler denemeye oldukça niyetliydik; fakat bunu nasıl yapacağımıza dair bir fikrimiz yoktu. Elimizdeki tek enstrüman gitardı. “Neler yapabiliriz?” diye düşündüğümüz o aşamada ortaya çok deneysel işler çıktı. Bu işlerin tamamının iyi olduğunu söylemek zor; o ara ortaya çıkarmış olduğumuz işlerden kimileri de eminim ki dinleyici kitlesi açısından zaman zaman rahatsız ediciydi.
Sonrasında bu deneysel işlerimizin hepsini harmanlayıp bir konsept haline getirdik. “Kıyı” albümünün bestelenmesi aşaması son derece keyifliydi. Üniversite dönemindeydik, zaman kavramımız yoktu ve Anıl’ında söylemiş olduğu üzere sıklıkla bir araya gelip tartışmalar yürütüyorduk. Üzerimizde bilmemenin verdiği bir cesaret de mevcuttu; bu yüzden de keşfettiğimiz her yenilikten heyecan duyuyorduk. Hepimiz tiyatroya, felsefeye, edebiyata ilgiliydik; sanata yatkınlığımız vardı. Bu yüzden de her tartışmamızda yeni ve farklı fikirler ortaya çıkıyordu. Bu yüzden de albümü hikaye açısından soyut bir noktada bıraktık. Ardından kayıt işleri başladı. Tam o esnada Erol Can Almanya’ya taşındı, yeni bir davulcu aramak durumunda kaldık. Albüm çalışmalarına başlamak niyetindeydik; çünkü Polonya’ya gittiğimizde ve insanlar bizlere “Sizin albümünüzü almak istiyoruz.” dediğinde bunun öneminin farkına varmıştık. O gün albümsüz bir grubun daha öteye gidemeyeceği hissiyatına kapılmıştım.
Albümün yapım aşaması seneler sürdü. Sürekli değişiklikler yaptık. Stüdyoda teknik problemlerle karşılaştık. Aynı zamanda stüdyo konusunda çok tecrübesizdik. İş uzadıkça uzadı, üzerimizden gitmek bilmeyen bir yüke dönüştü. Tabii bu esnada çalışıyor veya okuyor olduğumuz için zaman açısından sıkıntılar ve uyuşmazlıklar yaşamaya başladık.

Sezin: Zamansal açıdan sıkıntılarımıza, teknik sorunlara rağmen ortaya çok güzel, gurur duyulacak bir iş çıktı.

None

Albümün kapağı oldukça dikkat çekici. Fikir kimden çıktı? Tasarım kim tarafından gerçekleştirdi?

Anıl: Biz en baştan beri albümün kapağının çok anlamlı olmasını ve bir çizim üzerinden gitmesini istiyorduk. Onur Kılıç adında bir dinleyicimiz vardı; bizi dinlemeye başladığı dönemlerde 15-16 yaşındaydı. Bir gün internet üzerinden bizlere ulaştı, “Sizleri çok sevdim ve sizler için bir şeyler çizmek istiyorum.” yazdı. Bizlere birkaç resmini attı, şaşırdık. O dönemde bile çok yetenekliydi. Sonrasında iletişimi hiç koparmadık. Bizler için afiş yaptı ve müthiş işler ortaya çıkardı. Kendisini çok severiz. Onur tam anlamıyla sanatçı ruhlu; yaptığı her şeyin içerisinde sanat barındırıyor. Her konuda çok yetenekli. Albüm kapağımızı yapan da o. Bu arada kapağın çizimi telefon üzerinde yapıldı. Üstelik her şarkı için ayrı bir çizim de bulunmakta. Ortaya hep beraber böyle bir proje koyduk, her birlikte fikir ürettik ve Onur bu fikirleri görsele taşıdı.
Sezin’le bir gün Knidos’a gitmiştik, gökyüzünün bir tarafında ay diğer tarafındaysa güneş vardı. Tepede bir deniz feneri mevcuttu. Onu gördüğümde albüm kapağının da bu manzarayla bağlantılı olabileceğini düşündüm. Albüm döngüsel olduğundan ötürü güneş-ay döngüsü fikri hepimizin aklına yattı. Albüm kapağı üzerinde epey düşündük; fakat bence ortaya da çok güzel bir sonuç çıktı.

Gökhan: Kapağın üzerindeki balina fikri de benim bir düşüncem üzerine oluştu. “Mavide Boğulma” şarkısını ne zaman dinlesem bir insanın denizde boğulma sahnesi aklıma geliyordu. Bunun üzerine şarkıya bir su sesi ekleme önerisinde bulundum, ardından bu fikir kafamda balina sesine evrildi. Sonuçta balinanın her zaman melankolik bir yanı vardır. Ben balina fikrine oldukça ısındım; dolayısıyla da albüm kapağına bir balina koymakta karar kıldık. Ne var ki birkaç denemede bulunduk, hiçbirinde balina istediğimiz gibi durmadı. Başka bir şey koymak noktasına da ben sıcak bakmadım.
Geldiğimiz noktada ortaya balinayla birlikte çok güzel bir iş çıktığını düşünüyorum. Kapak, albümün içerisindeki her şeyi kapsıyor.

2016 yılında Polonya’da “Teraz Turcja” programı kapsamında vermiş olduğunuz bir de konser mevcut. Peki Polonya hikayesi nasıl başladı?

Gökhan: Facebook’un aktif kullanıldığı zamanlarda orada bir sayfamız mevcuttu ve bizleri sevenler ara sıra oradan yazarlardı. Mesaj atan dinleyicilerimizden bir tanesi bizlere İngilizce bir şeyler yazdı. Polonya’dan yazmış olduğunu görünce ne yazdığını merak ettik; mesajı açıp okuduk. “Sonsuz Karmaşa”nın henüz çıkmış olduğu dönemdi, kadının talebi sözleri İngilizceye çevirip onlara yollamamız yönünde oldu.
Bir gün tekrardan bize ulaştı ve “Artık Renk grubunun Polonya konserini verme vakti gelmedi mi?” diye sordu. Kadının ciddi olduğunu anladıktan sonra Polonya’dan bir arkadaşımızı aradık ve işlerin daha hızlı ilerlemesi adına yardım talep ettik. Maddi açıdan da elimizden geleni yapacağımızı; fakat bir miktar da katkı talep ettiğimizi yazdık. O dönem elimizden başka türlüsü gelmiyordu; fakat yurtdışında çalmayı da çok istiyorduk. İlginç bir biçimde onlar bir noktadan sonra her şeyi karşılamaya başladılar. Açıkçası bunu beklemiyorduk.
Büyük ihtimalle yurtdışından gelmiş olduğumuzdan ötürü insanlar tarafından çok güzel karşılandık. Konaklama, yemekler, transfer noktasında her şey mükemmel ilerledi. Aynı zamanda hayatımda ilk defa 15-20 dakika içerisinde ses provamızı tamamladık.

Anıl: Etkinlik Türkiye’ye dair bir etkinlikti ve CerModern gibi bir yerde gerçekleşti. Sergi, sinema, konser salonları bulunan kocaman bir alandı. Biz vardığımızda bir tarafta bir kadın dans ederken diğer tarafta Nuri Bilge Ceylan filmi gösteriliyordu.
Bir noktada çok hazırlıksızdık; çünkü ilk defa yurtdışında konser vermeye gidiyorduk. Enstrümanların uçakta nasıl taşınacaklarına dair bir fikrimiz yoktu örneğin. Bir yerde enstrümanlar için ekstra koltuk alındığını okumuştuk, gerçekten de öyleymiş. Anında bizlere dört koltuk daha alındı, şaşırdık. Tahminimce etkinliğin bir sponsoru da mevcuttu.

Sezin: Anıl Polonya konserini her zaman geçirdiği en güzel konser olarak değerlendirir. İnsanların ilgiyle, oturarak, hiç konuşmadan dinlediği bir konser olmuş. Albüm sanatsal olduğundan ötürü bu şekilde dinlenmesi esasında büyük önem taşıyor. Bu durumu ülkemizde yaratmak ve ona göre mekan bulmak oldukça zor.

Türkiye açısından konuşacak olursak oldukça nadir karşılaştığımız bir müzik tarzı icra etmektesiniz. Kendi alanınızda kayda değer bir başarı yakalamış durumdasınız. Güzel işler yaratmak adına büyük emek sarf ediyorsunuz. Peki ülke genelinde aldığınız geri dönüşler ne yönde?

Eren & Gökhan: Farklı farklı şehirlerden dinleyicilerimiz bizleri zaman zaman şehirlerine çağırmaktalar. Örneğin daha kısa süre önce Artvin’den böyle bir talep aldık. Böyle durumlarda elbette mutlu oluyoruz. Ara sıra insanların aniden, beklenmedik bir anda karşımıza çıkıp “İmzanızı alabilir miyiz?” diye sormaları veya “Ben sizin hayranınızım.” demeleri çok güzel bir his. Kimi zaman herhangi bir masada “Renk” hakkında bir sohbet açılıyor ve insanlar bizlerden çok güzel bahsediyorlar. Az; fakat kesinlikle öz bir kitlemiz var ve bu bizi mutlu ediyor.

Sezin: İcra ettiğimiz müzik açısından da kendi açımızdan da herhangi bir popülarite kaygısı gütmüyoruz. Normalde kimi konserlere çok daha fazla insan giderken bizim konserlere gelen dinleyici sayısı elbet daha az olabiliyor; fakat bu da dinleyiciyi daha değerli kılıyor ve birebir iletişimi sağlıyor. Konserimize gelen insanlar genellikle sanatımızı görmüş ve beğenmiş insanlar oluyor, bu da bizleri açıkçası çok mutlu kılıyor.
Yeni jenerasyon tarafından biliniyor olmamız da çok büyük bir mutluluk. Üniversitede ders vermekteyim, ders verdiğim öğrencilerden bir tanesinin yanıma gelip “Hocam, siz Renk’te mi çalıyorsunuz? Ben sabaha dek ‘Özgürlük’ dinledim.” dediği oldu. Beni hem çok şaşırtan hem çok mutlu kılan bir olaydı.

Anıl: Bizi seven çok seviyor. Kolay sevilebilecek bir tarz üzerinden gitmiyoruz, bize benzeyen gruplar da fazla sayıda değil. Albümü elbet beğenilmesi için yapmadık; fakat insan yine de az çok bu kaygıyı güdüyor. Bir noktada beğenilmek istiyor.
En azından bir tepki almak istiyor. Biz açıkçası albümü yaptıktan sonra büyük çoğunlukla çok güzel bildirimler aldık.
Ben albüm çıktıktan sonra birkaç kişiye yollamıştım. Harun Tekin’e yollamıştım örneğin. Bütün albümü dinlemiş, başarılı da bulmuş; fakat dinlerken korkmuş. Bu bana kalırsa çok doğal bir tepki. Ben de dışardan bir insan olarak albümü dinlesem müzikal açıdan da şarkı sözlerinden de korkabilirim. Bugün bu albümü tekrardan yapsak bu kadar korkutucu olmaz.
Gevende’nin vokali Ahmet Bilgiç çok güzel yorumlarda bulunmuştu; hatta pandemi sonrası bizlerle görüşmek istediğini iletmişti. Bana kalırsa kendileri şu sıra Türkiye çapında en başarılı gruplardan bir tanesi. Yeniliklere çok açıklar.
Bunun dışında Cynic müzik grubunun eski üyelerinden bir tanesine atmıştım, o çok detaylı bir geri dönüşte bulundu, çok güzel şeyler yazdı ve bu çok hoşuma gitti.
No Clear Mind da albüm yapımının son aşamasında bizlere çok büyük destek oldu, Vasilis’e buradan selamlarımızı iletiyoruz.

Her grubun belirli sebeplerden ötürü ötekilerine göre daha ön planda tuttuğu bir şarkı mevcuttur. Peki sizin gözünüzde hangi şarkı büyük değer ifade ediyor? Sebebini bizimle paylaşmak ister misiniz?

Gökhan: Ben dinleyici olarak “Mavide Boğulma” derim; fakat herkesin ortaya çıkıp çok güzel işler yarattığı şarkı bana kalırsa “Kırmızı”. Şarkıda sürekli olarak bir şeyler değişti; fakat kayda giren hali çok iyi oldu. Bence “evrimleşmek” kelimesini bu noktada tam anlamıyla yansıtan bir şarkı.

Eren: Benim sürecim çok değişti. Ben Renk grubuna inanılmaz bir hayranlıkla başladım. “Mekanik Hayat” albümün ağırlıklı yapısına aykırı olduğundan dolayı hoşuma gidiyordu. Enstrümantal, gürül gürül gelen bir şarkı. Grupta çalmaya başlamamla birlikte “Mavide Boğulma” epey öne geçti. Davulda çalması çok keyifli. Gökhan’ın da demiş olduğu üzere dinlerken de keyif veriyor. Şu an için kesinlikle “Mavide Boğulma” ve “Kırmızı” diyorum.

Ekin: Benim albümde en sevdiğim parça uzun süre boyunca “Son Defa”ydı. Şu anda canlı performanslarımız albümden tamamıyla farklı. Grupta saksafoncu yoktu, ben saksafoncu olarak geldim. Kesinlikle dinlerken ve çalarken her ayrıntı çok fark ediyor. “Son Defa” benim gözümde albümü toparlayıcı bir görev de görüyor. Çalmayı en çok sevdiğim parçalar ise “Sonsuz Karmaşa” ve “Mavide Boğulmak”.

Anıl: Benim en sevdiğim şarkı “Son Defa”; çünkü hayatımda yapmış olduğum ilk şarkı. Ondan önce de şarkılar yapmıştım; fakat her şeyiyle tam teşekkülü, gerçek anlamda içime sinen ilk şarkım bu oldu. Müzikal olarak da çok seviyorum, sözleri de çok güzel; fakat 15 sene önce beni bu serüvene başlatan şarkı olduğu için apayrı bir yeri mevcut.
“Mavide Boğulma” noktasında ben de hemfikirim; çok güzel bir şarkı. Mavi en sevdiğim renk ve maviyle bana her şey daha anlamlı geliyor.
Bana şu an en anlamlı gelen şarkı “Kırmızının Külleri”. Albümde bu kadar kontrast olan başka bir şarkı yok. Pasif agresif diyebileceğimiz bir şarkı. Sözleri çok güzel ve sözler açısından beni çok etkileyen yanları var. Fakat aynı zamanda öfkeli de bir şarkı; diğer şarkıların hiçbirinde böyle bir öfke unsuru yok. Bugün benim de öyle bir yanım yok; bu yüzden şarkı bana tam da 20’li yaşlarımı anlatıyor.

Sezin: Albümden önce “Son Defa” ve “Kırmızının Külleri” kendi adıma çok değerliydi; fakat albüm çıktıktan sonra dinlemeye doyamadığım, çalarken de büyük keyif aldığım parça “Kırmızı” oldu.

İlerleyen süreç için yeni projeleriniz mevcut mu? Eğer mevcutsa bunlardan kısaca bahseder misiniz?

Anıl: İkinci albüm için konsept konuşmaları yaptığımız esnada albümlerin başrollerinin genellikle hep erkek olduğundan bahsettik. Kitaplarda da bu sıklıkla karşımıza çıkan bir durum. Bunun üzerine kendi aramızda, “O halde bizim albümümüzde başrol kadın mı olsa?” diye bir tartışma başlattık. Henüz ortada bir şey yok; fakat bu noktada Sezin’i biraz daha ön planda tutmak da istiyoruz.
Bunun dışında beni albümden daha da çok heyecanlandıran bir projemiz mevcut. Biz felsefeyle ve müzik dışı sanat dallarıyla da ilgilenen insanlarız. Örneğin önceden ODTÜ’de verdiğimiz konserlerde arkamıza bir perde asar, insanlara konser esnasında kısa filmlerden sahneler izletirdik. Bizim amacımız yalnızca albüm yapmak değil; aynı zamanda resimle, edebiyatla, sinemayla bağlantılı olarak da insanlara güzel şeyler aktarmak. Bu sergi meselesi de aslında tam olarak bu düşüncelerle ortaya çıktı. Ressamımız Onur Kılıç. Sergi tamamen “Kıyı” albümü içerisinde yer alan hikayelerle bağlantılı.
Fikir ilk etapta bana çok olası gelmedi; çünkü maliyetli bir iş söz konusu. Tam da ben vazgeçme aşamasındayken Onur anında tuvalleri, boyaları, malzemeleri çok uygun bir fiyata ayarladı. Bir şekilde kendi aramızda para topladık, ardından Onur işe girişti.
Onur’un çok farklı, soyut bir tarzı olduğundan ötürü ortaya çıkacak resimleri çok merak ediyorduk. Gördüğümüzde hepimiz çok memnun kaldık. Resimler yeni bitti, şu an proje dosyası yazma aşamasındayız. Hepimiz çok heyecanlıyız; çünkü kendi açımızdan yepyeni bir şeye imza atmış olacağız.

O halde son sözlerinizi alalım.

Teşekkür ederiz. Çok keyifli bir söyleşi oldu.

Biz teşekkür ederiz, iyi ki varsınız!

Önceki İçerik
Sonraki İçerik
\n

<\/p>\n\n\n\n

Ankara\u2019n\u0131n ba\u015far\u0131l\u0131 progresif \/ psychedelic \/ post rock grubu Renk, 1 Mart ak\u015fam\u0131 Parya ve Paranoya\u2019yla birlikte 6:45KK\u2019da sahne ald\u0131. Vokal \/ gitarda An\u0131l Kahvecio\u011flu, elektro gitarda G\u00f6khan \u015eens\u00f6nmez, bas gitarda Kemal T\u00fcrkeri, klavye \/ geri vokalde Sezin Kahvecio\u011flu, saksafonda Ekin \u00d6zek ve davulda Eren \u00d6zg\u00fcn\u2019den olu\u015fan grupla konser \u00f6ncesi keyifli bir s\u00f6yle\u015fi ger\u00e7ekle\u015ftirdik.<\/em><\/p>\n\n\n\n

Ho\u015fgeldiniz. \u00d6ncelikle bizlere grubun kurulu\u015f a\u015famas\u0131ndan k\u0131saca bahseder misiniz? Bu ba\u011flamda ilk tekliniz \u201cSonsuz Karma\u015fa\u201dn\u0131n hikayesini ve sizlerde yaratt\u0131\u011f\u0131 hissiyat\u0131 da k\u0131saca \u00f6zetleyebilir misiniz?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

An\u0131l:<\/strong>\u00a0Kemal\u2019le tan\u0131\u015fmam\u0131z internet \u00fczerinden ger\u00e7ekle\u015fti. Onunla tan\u0131\u015fmadan \u00f6nce de bir m\u00fczik grubum mevcuttu; fakat grup yaln\u0131zca coverlar \u00fczerinden ilerliyordu. Grubun bas\u00e7\u0131s\u0131n\u0131n \u015fehir d\u0131\u015f\u0131na yerle\u015fmesi \u00fczerine Kemal\u2019i buldum. O zaman da niyetimiz coverlara devam etmek; King Crimson, Pink Floyd \u00e7almak y\u00f6n\u00fcndeydi. Ne var ki Kemal\u2019in gelmesiyle klavyecimizin ve vokalimizin gruptan ayr\u0131lmas\u0131 bir oldu. G\u00f6khan da yaln\u0131zca ara ara provalara kat\u0131lmaya f\u0131rsat bulabiliyordu. Bir s\u00fcre sonra G\u00f6khan, ben, Kemal ve o d\u00f6nemki davulcumuz bir araya geldik ve neler yapabilece\u011fimizi d\u00fc\u015f\u00fcnmeye koyulduk; b\u00f6ylelikle de besteler \u00fczerinde yo\u011funla\u015fma karar\u0131 ald\u0131k. Elimizde hali haz\u0131rda bir \u015feyler vard\u0131, zamanla da beste i\u015finden \u00e7ok keyif ald\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 fark ettik. \u201cSon Defa\u201d ve \u201c\u00d6zg\u00fcrl\u00fck\u201d de o d\u00f6nemden; yani 10 sene \u00f6ncesinden kalma besteler. \u015eark\u0131lar\u0131m\u0131z\u0131n hepsinde \u00f6nceki davulcumuz Erolcan\u2019\u0131n da b\u00fcy\u00fck pay\u0131 var. Genel konsepti hep birlikte olu\u015fturduk.<\/p>\n\n\n\n

G\u00f6khan: <\/strong>An\u0131llar\u0131n akl\u0131nda her zaman bir alb\u00fcm fikri mevcuttu; yani \u201cSonsuz Karma\u015fa\u201d i\u00e7in de tam anlam\u0131yla tekil bir \u015fark\u0131 diyemeyiz. O zamanlar, lisans\u0131m\u0131n son senelerinde, bir konsept alb\u00fcm fikri daha da \u00e7ok akl\u0131m\u0131za yatt\u0131. Grup elemanlar\u0131 olarak s\u0131kl\u0131kla K\u0131z\u0131lay\u2019da bulu\u015fup alb\u00fcm hakk\u0131nda tart\u0131\u015fmalar y\u00fcr\u00fctmeye, besteler yapmaya, provalar almaya ba\u015flad\u0131k.
Alb\u00fcm\u00fcn net bir hikayesi yok; fakat \u015fark\u0131lar\u0131n s\u0131ralan\u0131\u015f\u0131nda duygusal bir tutarl\u0131l\u0131k s\u00f6z konusu. \u201cSonsuz Karma\u015fa\u201d da tekli olarak \u00e7\u0131km\u0131\u015f olmasayd\u0131 alb\u00fcm\u00fcn bir par\u00e7as\u0131 olacakt\u0131. O d\u00f6nemlerde alb\u00fcm \u00f6ncesi bir adet tekli \u00e7\u0131karmak modayd\u0131, bizler de \u201cSonsuz Karma\u015fa\u201dy\u0131 tekli olarak \u00e7\u0131karmakta karar k\u0131ld\u0131k. Teklimiz 2016\u2019da; alb\u00fcm\u00fcm\u00fcz ise 2020\u2019de \u00e7\u0131kt\u0131. \u015eark\u0131 alb\u00fcm\u00fcn i\u00e7inde yer alanlardan olduk\u00e7a farkl\u0131; hikayesinde de pek bir benzerlik oldu\u011fu s\u00f6ylenemez.
\u201cSonsuz Karma\u015fa\u201d bizlere kay\u0131tlar esnas\u0131nda nelere dikkat etmemiz gerekti\u011fi noktas\u0131nda yol g\u00f6sterdi. Ayn\u0131 zamanda nas\u0131l bir tarz istiyor oldu\u011fumuzu da daha net bir bi\u00e7imde g\u00f6rm\u00fc\u015f olduk. Bu noktada bizler i\u00e7in \u00e7ok anlaml\u0131.<\/p>\n\n\n\n

\u201cRenk\u201d ad\u0131 bende \u00e7ok y\u00f6nl\u00fc ve \u00e7ok g\u00fczel \u00e7a\u011fr\u0131\u015f\u0131mlar yaratmakta. Kendi ad\u0131ma konu\u015facak olursam bende yaratt\u0131\u011f\u0131 ana \u00e7a\u011fr\u0131\u015f\u0131m \u015fu y\u00f6nde: Her t\u00fcrl\u00fc karanl\u0131\u011fa inat b\u00fct\u00fcn g\u00fczelli\u011finizle, rengarenk karakterlerinizle ve rengarenk m\u00fczi\u011finizle buradas\u0131n\u0131z. Peki sizin i\u00e7in \u201cRenk\u201d kavram\u0131 ne ifade ediyor?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Sezin:<\/strong> Renk m\u00fczik grubunun kurulu\u015f a\u015famas\u0131nda grubun arkada\u015f \u00e7evresine dahildim. \u201cRenk\u201d ismini duydu\u011fumda akl\u0131ma gelen ilk kavram LGBT oldu. 2013 senesiydi ve Bilkent\u2019te s\u00fcrekli olarak bu konuda tart\u0131\u015fmalar d\u00f6n\u00fcyordu. Grubun ad\u0131 benim \u00e7ok ho\u015fuma gitti; \u00e7\u00fcnk\u00fc \u201crenk\u201d \u00e7ok kapsay\u0131c\u0131 bir kelime. Her \u015feyin iyisini k\u00f6t\u00fcs\u00fcn\u00fc, karanl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ayd\u0131nl\u0131\u011f\u0131n\u0131, g\u00f6kku\u015fa\u011f\u0131n\u0131 kapsayan bir isim. Bu anlamda benim i\u00e7in \u00e7ok de\u011ferli, ismimizi seviyorum.<\/p>\n\n\n\n

G\u00f6khan: <\/strong>Polonya\u2019ya gitti\u011fimizde kafamda olu\u015fan d\u00fc\u015f\u00fcnce \u201cRenk\u201d ad\u0131n\u0131n basit ve anlat\u0131labilir, anla\u015f\u0131labilir oldu\u011fuydu. Esas\u0131nda renk uluslararas\u0131 bir kavram. Bu y\u00fczden isim olarak \u00e7ok ho\u015fuma gidiyor.<\/p>\n\n\n\n

Eren: <\/strong>Hayatta hissetti\u011finiz veya ifade etmek istedi\u011finiz her \u015feyin belirli bir renk kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 var. Mutlulu\u011fu da mutsuzlu\u011fu da, karamsarl\u0131\u011f\u0131 da arada kalm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131 da belirli renkler \u00e7er\u00e7evesinde ifade etmeniz m\u00fcmk\u00fcn. Anlatmak istedi\u011finiz her \u015feyi i\u00e7inde bar\u0131nd\u0131ran bir kavram. G\u00f6khan\u2019\u0131n s\u00f6yledi\u011fi \u00fczere ayn\u0131 zamanda uluslararas\u0131.
Bana kal\u0131rsa tek s\u0131k\u0131nt\u0131s\u0131 tavsiye edilmesi halinde internet \u00fczerinde zor bulunuyor olmas\u0131; \u00e7\u00fcnk\u00fc \u201crenk\u201d kavram\u0131 kar\u015f\u0131n\u0131za binlerce sonu\u00e7 \u00e7\u0131karabiliyor. Buna ra\u011fmen ak\u0131lda kal\u0131c\u0131 ve g\u00fczel bir isim.<\/p>\n\n\n\n

An\u0131l:<\/strong> \u0130smimizin pazarlama a\u00e7\u0131s\u0131ndan olduk\u00e7a k\u00f6t\u00fc oldu\u011funu belirtmek durumunday\u0131m. Kendi aram\u0131zda ismimizi de\u011fi\u015ftirmek noktas\u0131nda pek \u00e7ok tart\u0131\u015fma y\u00fcr\u00fctm\u00fc\u015fl\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz de var. \u201cRenk\u201d ismindeki \u201ce\u201d harfinin yer yer a\u00e7\u0131k okunuyor olmas\u0131, Eren\u2019in de belirtmi\u015f oldu\u011fu \u00fczere internet \u00fczerinden arat\u0131lmas\u0131 halinde an\u0131nda bulunamamas\u0131 gibi s\u0131k\u0131nt\u0131lar mevcut; fakat ben yine de ismimizi \u00e7ok seviyorum. Yakla\u015f\u0131k 15 senedir m\u00fczikle u\u011fra\u015f\u0131yorum ve bu seneler i\u00e7erisinde psikolojik anlamda, duygusal ba\u011flamda ve m\u00fczikal a\u00e7\u0131dan farkl\u0131 farkl\u0131 renkleri tecr\u00fcbe ettim. Bu da ismi kendi a\u00e7\u0131mdan daha anlaml\u0131 k\u0131l\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Ekin: <\/strong>\u0130\u00e7inde bulundu\u011fum projelerde bir hikaye anlatma ihtiyac\u0131 duyuluyor olmas\u0131ndan b\u00fcy\u00fck keyif al\u0131yorum. \u201cRenk\u201dte de b\u00f6yle bir ihtiya\u00e7 var. \u0130smimizin farkl\u0131 bir duyuyu; yani m\u00fczik d\u0131\u015f\u0131 bir \u015feyi de \u00e7a\u011fr\u0131\u015ft\u0131r\u0131yor olmas\u0131 \u00e7ok ho\u015fuma gidiyor. Kelimenin i\u00e7eri\u011finde bir \u015feylerin tasviri mevcut; burada g\u00f6rsellik de s\u00f6z konusu. Yap\u0131lan m\u00fczi\u011fin ruhunu en g\u00fczel bi\u00e7imde a\u00e7\u0131klayan kelimelerden bir tanesi. Bana kal\u0131rsa ba\u015fka bir isimle olmazm\u0131\u015f.
\u201cRenk\u201d gibi isimler grup ve dinleyici aras\u0131nda bir ileti\u015fim arac\u0131 g\u00f6revi g\u00f6rebiliyor; \u00e7\u00fcnk\u00fc ucu a\u00e7\u0131k ve kitle isme kendi anlam\u0131n\u0131 yans\u0131t\u0131yor. Dinleyiciye dayat\u0131lan bir anlam yok. Ki\u015fi anlam\u0131 kendi ba\u015f\u0131na \u00fcretiyor.<\/p>\n\n\n\n

Biraz da alb\u00fcm\u00fcn\u00fcz\u00fcn ortaya \u00e7\u0131k\u0131\u015f s\u00fcrecinden bahsedelim. \u201cK\u0131y\u0131\u201d alb\u00fcm\u00fcn\u00fcn haz\u0131rl\u0131k s\u00fcreci nas\u0131l geli\u015fti? Kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131n\u0131z zorluklar\u0131; ayn\u0131 zamanda keyifli anlar\u0131 bizlerle payla\u015f\u0131r m\u0131s\u0131n\u0131z?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

An\u0131l:<\/strong> Asl\u0131nda grubun ba\u015flang\u0131c\u0131 alb\u00fcm\u00fcn de ba\u015flang\u0131c\u0131 oldu. \u201cSon Defa\u201d, \u201cMekanik Hayat\u201d, \u201c\u00d6zg\u00fcrl\u00fck\u201d gibi pek \u00e7ok \u015fark\u0131m\u0131z o ara \u00e7\u0131kt\u0131. Alb\u00fcm s\u00fcrecine girdi\u011fimiz d\u00f6nemde s\u00fcrekli farkl\u0131 \u015feyler denedik. \u00d6rne\u011fin \u201cSon Defa\u201dn\u0131n giri\u015fini defalarca de\u011fi\u015ftirmi\u015f; her konserde de farkl\u0131 \u00e7alm\u0131\u015f\u0131zd\u0131r. O zamanlar klavyecimiz de olmad\u0131\u011f\u0131ndan \u00f6t\u00fcr\u00fc her \u015feyi gitar \u00fczerinden deniyorduk. Gitarla neler yap\u0131labilece\u011fini en iyi o d\u00f6nemde \u00f6\u011frendim.
\u201cK\u0131y\u0131\u201dya da bu psychedelic \u00f6\u011feler \u00e7ok yans\u0131d\u0131. Bizler a\u00e7\u0131s\u0131ndan \u00e7ok avantajl\u0131 bir d\u00f6nem oldu. Pek \u00e7ok yerli grupta g\u00f6remedi\u011fimiz m\u00fczikal \u00f6\u011felerin ortaya \u00e7\u0131k\u0131\u015f\u0131 da s\u00fcrekli yeni \u015feyler denemi\u015f olmam\u0131zla birebir ba\u011flant\u0131l\u0131.
Alb\u00fcm\u00fcn konsept fikri interaktif geli\u015fti. \u201cK\u0131y\u0131\u201d kendi aram\u0131zda yapt\u0131\u011f\u0131m\u0131z beyin f\u0131rt\u0131nalar\u0131, y\u00fcr\u00fctt\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz fikirler sonucu ortaya \u00e7\u0131kan bir alb\u00fcm. Alb\u00fcm\u00fc en ince ayr\u0131nt\u0131s\u0131na kadar birlikte yaratt\u0131k. Tam da bu y\u00fczden \u015fark\u0131lar\u0131n kay\u0131t a\u015famas\u0131ndan \u00e7ok st\u00fcdyo sonras\u0131 bir arada oturdu\u011fumuz ve alb\u00fcm hakk\u0131nda her \u015feyi tart\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131m\u0131z anlardan keyif ald\u0131m. Eminim ki bu noktada grubun di\u011fer \u00fcyeleri de benim gibi d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorlard\u0131r.
Bu arada bizler st\u00fcdyo noktas\u0131nda \u00e7ok tecr\u00fcbesizdik, prod\u00fcksiyon hakk\u0131nda da pek fikir sahibi de\u011fildik; bu y\u00fczden r\u00f6portaj\u0131 okuyan gen\u00e7 m\u00fczisyen arkada\u015flara bir tavsiyem olacak: Olur da bir g\u00fcn kayda girecek olursan\u0131z iyi haz\u0131rlan\u0131n, iyi \u00e7al\u0131\u015f\u0131n, ondan sonra girin. Aksi takdirde kay\u0131t s\u00fcreci insan\u0131 m\u00fczikten bile so\u011futabilir. Ayr\u0131ca bana kal\u0131rsa her m\u00fczisyen kendi prod\u00fcksiyonunu kendi ba\u015f\u0131na yapmal\u0131. Hepimiz bunun fark\u0131na alb\u00fcm\u00fcn yap\u0131m a\u015famas\u0131nda vard\u0131k.<\/p>\n\n\n\n

G\u00f6khan:<\/strong> Klavyecimiz gruptan ayr\u0131ld\u0131ktan sonra epey zorluk \u00e7ektik. Ankara\u2019da yeni bir klavyeci bulmak neredeyse imkans\u0131zd\u0131 ve An\u0131l\u2019\u0131n yazm\u0131\u015f oldu\u011fu besteler, i\u00e7eri\u011finde klavye bar\u0131nd\u0131ran bestelerdi. Yeni bir \u015feyler denemeye olduk\u00e7a niyetliydik; fakat bunu nas\u0131l yapaca\u011f\u0131m\u0131za dair bir fikrimiz yoktu. Elimizdeki tek enstr\u00fcman gitard\u0131. \u201cNeler yapabiliriz?\u201d diye d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fcz o a\u015famada ortaya \u00e7ok deneysel i\u015fler \u00e7\u0131kt\u0131. Bu i\u015flerin tamam\u0131n\u0131n iyi oldu\u011funu s\u00f6ylemek zor; o ara ortaya \u00e7\u0131karm\u0131\u015f oldu\u011fumuz i\u015flerden kimileri de eminim ki dinleyici kitlesi a\u00e7\u0131s\u0131ndan zaman zaman rahats\u0131z ediciydi.
Sonras\u0131nda bu deneysel i\u015flerimizin hepsini harmanlay\u0131p bir konsept haline getirdik. \u201cK\u0131y\u0131\u201d alb\u00fcm\u00fcn\u00fcn bestelenmesi a\u015famas\u0131 son derece keyifliydi. \u00dcniversite d\u00f6nemindeydik, zaman kavram\u0131m\u0131z yoktu ve An\u0131l\u2019\u0131nda s\u00f6ylemi\u015f oldu\u011fu \u00fczere s\u0131kl\u0131kla bir araya gelip tart\u0131\u015fmalar y\u00fcr\u00fct\u00fcyorduk. \u00dczerimizde bilmemenin verdi\u011fi bir cesaret de mevcuttu; bu y\u00fczden de ke\u015ffetti\u011fimiz her yenilikten heyecan duyuyorduk. Hepimiz tiyatroya, felsefeye, edebiyata ilgiliydik; sanata yatk\u0131nl\u0131\u011f\u0131m\u0131z vard\u0131. Bu y\u00fczden de her tart\u0131\u015fmam\u0131zda yeni ve farkl\u0131 fikirler ortaya \u00e7\u0131k\u0131yordu. Bu y\u00fczden de alb\u00fcm\u00fc hikaye a\u00e7\u0131s\u0131ndan soyut bir noktada b\u0131rakt\u0131k. Ard\u0131ndan kay\u0131t i\u015fleri ba\u015flad\u0131. Tam o esnada Erol Can Almanya\u2019ya ta\u015f\u0131nd\u0131, yeni bir davulcu aramak durumunda kald\u0131k. Alb\u00fcm \u00e7al\u0131\u015fmalar\u0131na ba\u015flamak niyetindeydik; \u00e7\u00fcnk\u00fc Polonya\u2019ya gitti\u011fimizde ve insanlar bizlere \u201cSizin alb\u00fcm\u00fcn\u00fcz\u00fc almak istiyoruz.\u201d dedi\u011finde bunun \u00f6neminin fark\u0131na varm\u0131\u015ft\u0131k. O g\u00fcn alb\u00fcms\u00fcz bir grubun daha \u00f6teye gidemeyece\u011fi hissiyat\u0131na kap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131m.
Alb\u00fcm\u00fcn yap\u0131m a\u015famas\u0131 seneler s\u00fcrd\u00fc. S\u00fcrekli de\u011fi\u015fiklikler yapt\u0131k. St\u00fcdyoda teknik problemlerle kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131k. Ayn\u0131 zamanda st\u00fcdyo konusunda \u00e7ok tecr\u00fcbesizdik. \u0130\u015f uzad\u0131k\u00e7a uzad\u0131, \u00fczerimizden gitmek bilmeyen bir y\u00fcke d\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fc. Tabii bu esnada \u00e7al\u0131\u015f\u0131yor veya okuyor oldu\u011fumuz i\u00e7in zaman a\u00e7\u0131s\u0131ndan s\u0131k\u0131nt\u0131lar ve uyu\u015fmazl\u0131klar ya\u015famaya ba\u015flad\u0131k.<\/p>\n\n\n\n

Sezin: <\/strong>Zamansal a\u00e7\u0131dan s\u0131k\u0131nt\u0131lar\u0131m\u0131za, teknik sorunlara ra\u011fmen ortaya \u00e7ok g\u00fczel, gurur duyulacak bir i\u015f \u00e7\u0131kt\u0131.<\/p>\n\n\n\n

\"None\"<\/figure><\/div>\n\n\n\n

Alb\u00fcm\u00fcn kapa\u011f\u0131 olduk\u00e7a dikkat \u00e7ekici. Fikir kimden \u00e7\u0131kt\u0131? Tasar\u0131m kim taraf\u0131ndan ger\u00e7ekle\u015ftirdi?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

An\u0131l: <\/strong>Biz en ba\u015ftan beri alb\u00fcm\u00fcn kapa\u011f\u0131n\u0131n \u00e7ok anlaml\u0131 olmas\u0131n\u0131 ve bir \u00e7izim \u00fczerinden gitmesini istiyorduk. Onur K\u0131l\u0131\u00e7 ad\u0131nda bir dinleyicimiz vard\u0131; bizi dinlemeye ba\u015flad\u0131\u011f\u0131 d\u00f6nemlerde 15-16 ya\u015f\u0131ndayd\u0131. Bir g\u00fcn internet \u00fczerinden bizlere ula\u015ft\u0131, \u201cSizleri \u00e7ok sevdim ve sizler i\u00e7in bir \u015feyler \u00e7izmek istiyorum.\u201d yazd\u0131. Bizlere birka\u00e7 resmini att\u0131, \u015fa\u015f\u0131rd\u0131k. O d\u00f6nemde bile \u00e7ok yetenekliydi. Sonras\u0131nda ileti\u015fimi hi\u00e7 koparmad\u0131k. Bizler i\u00e7in afi\u015f yapt\u0131 ve m\u00fcthi\u015f i\u015fler ortaya \u00e7\u0131kard\u0131. Kendisini \u00e7ok severiz. Onur tam anlam\u0131yla sanat\u00e7\u0131 ruhlu; yapt\u0131\u011f\u0131 her \u015feyin i\u00e7erisinde sanat bar\u0131nd\u0131r\u0131yor. Her konuda \u00e7ok yetenekli. Alb\u00fcm kapa\u011f\u0131m\u0131z\u0131 yapan da o. Bu arada kapa\u011f\u0131n \u00e7izimi telefon \u00fczerinde yap\u0131ld\u0131. \u00dcstelik her \u015fark\u0131 i\u00e7in ayr\u0131 bir \u00e7izim de bulunmakta. Ortaya hep beraber b\u00f6yle bir proje koyduk, her birlikte fikir \u00fcrettik ve Onur bu fikirleri g\u00f6rsele ta\u015f\u0131d\u0131.
Sezin\u2019le bir g\u00fcn Knidos\u2019a gitmi\u015ftik, g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn bir taraf\u0131nda ay di\u011fer taraf\u0131ndaysa g\u00fcne\u015f vard\u0131. Tepede bir deniz feneri mevcuttu. Onu g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcmde alb\u00fcm kapa\u011f\u0131n\u0131n da bu manzarayla ba\u011flant\u0131l\u0131 olabilece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm. Alb\u00fcm d\u00f6ng\u00fcsel oldu\u011fundan \u00f6t\u00fcr\u00fc g\u00fcne\u015f-ay d\u00f6ng\u00fcs\u00fc fikri hepimizin akl\u0131na yatt\u0131. Alb\u00fcm kapa\u011f\u0131 \u00fczerinde epey d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fck; fakat bence ortaya da \u00e7ok g\u00fczel bir sonu\u00e7 \u00e7\u0131kt\u0131.<\/p>\n\n\n\n

G\u00f6khan:<\/strong> Kapa\u011f\u0131n \u00fczerindeki balina fikri de benim bir d\u00fc\u015f\u00fcncem \u00fczerine olu\u015ftu. \u201cMavide Bo\u011fulma\u201d \u015fark\u0131s\u0131n\u0131 ne zaman dinlesem bir insan\u0131n denizde bo\u011fulma sahnesi akl\u0131ma geliyordu. Bunun \u00fczerine \u015fark\u0131ya bir su sesi ekleme \u00f6nerisinde bulundum, ard\u0131ndan bu fikir kafamda balina sesine evrildi. Sonu\u00e7ta balinan\u0131n her zaman melankolik bir yan\u0131 vard\u0131r. Ben balina fikrine olduk\u00e7a \u0131s\u0131nd\u0131m; dolay\u0131s\u0131yla da alb\u00fcm kapa\u011f\u0131na bir balina koymakta karar k\u0131ld\u0131k. Ne var ki birka\u00e7 denemede bulunduk, hi\u00e7birinde balina istedi\u011fimiz gibi durmad\u0131. Ba\u015fka bir \u015fey koymak noktas\u0131na da ben s\u0131cak bakmad\u0131m.
Geldi\u011fimiz noktada ortaya balinayla birlikte \u00e7ok g\u00fczel bir i\u015f \u00e7\u0131kt\u0131\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorum. Kapak, alb\u00fcm\u00fcn i\u00e7erisindeki her \u015feyi kaps\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

2016 y\u0131l\u0131nda Polonya\u2019da \u201cTeraz Turcja\u201d program\u0131 kapsam\u0131nda vermi\u015f oldu\u011funuz bir de konser mevcut. Peki Polonya hikayesi nas\u0131l ba\u015flad\u0131?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

G\u00f6khan:<\/strong> Facebook\u2019un aktif kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131 zamanlarda orada bir sayfam\u0131z mevcuttu ve bizleri sevenler ara s\u0131ra oradan yazarlard\u0131. Mesaj atan dinleyicilerimizden bir tanesi bizlere \u0130ngilizce bir \u015feyler yazd\u0131. Polonya\u2019dan yazm\u0131\u015f oldu\u011funu g\u00f6r\u00fcnce ne yazd\u0131\u011f\u0131n\u0131 merak ettik; mesaj\u0131 a\u00e7\u0131p okuduk. \u201cSonsuz Karma\u015fa\u201dn\u0131n hen\u00fcz \u00e7\u0131km\u0131\u015f oldu\u011fu d\u00f6nemdi, kad\u0131n\u0131n talebi s\u00f6zleri \u0130ngilizceye \u00e7evirip onlara yollamam\u0131z y\u00f6n\u00fcnde oldu.
Bir g\u00fcn tekrardan bize ula\u015ft\u0131 ve \u201cArt\u0131k Renk grubunun Polonya konserini verme vakti gelmedi mi?\u201d diye sordu. Kad\u0131n\u0131n ciddi oldu\u011funu anlad\u0131ktan sonra Polonya\u2019dan bir arkada\u015f\u0131m\u0131z\u0131 arad\u0131k ve i\u015flerin daha h\u0131zl\u0131 ilerlemesi ad\u0131na yard\u0131m talep ettik. Maddi a\u00e7\u0131dan da elimizden geleni yapaca\u011f\u0131m\u0131z\u0131; fakat bir miktar da katk\u0131 talep etti\u011fimizi yazd\u0131k. O d\u00f6nem elimizden ba\u015fka t\u00fcrl\u00fcs\u00fc gelmiyordu; fakat yurtd\u0131\u015f\u0131nda \u00e7almay\u0131 da \u00e7ok istiyorduk. \u0130lgin\u00e7 bir bi\u00e7imde onlar bir noktadan sonra her \u015feyi kar\u015f\u0131lamaya ba\u015flad\u0131lar. A\u00e7\u0131k\u00e7as\u0131 bunu beklemiyorduk.
B\u00fcy\u00fck ihtimalle yurtd\u0131\u015f\u0131ndan gelmi\u015f oldu\u011fumuzdan \u00f6t\u00fcr\u00fc insanlar taraf\u0131ndan \u00e7ok g\u00fczel kar\u015f\u0131land\u0131k. Konaklama, yemekler, transfer noktas\u0131nda her \u015fey m\u00fckemmel ilerledi. Ayn\u0131 zamanda hayat\u0131mda ilk defa 15-20 dakika i\u00e7erisinde ses provam\u0131z\u0131 tamamlad\u0131k.<\/p>\n\n\n\n

An\u0131l: <\/strong>Etkinlik T\u00fcrkiye\u2019ye dair bir etkinlikti ve CerModern gibi bir yerde ger\u00e7ekle\u015fti. Sergi, sinema, konser salonlar\u0131 bulunan kocaman bir aland\u0131. Biz vard\u0131\u011f\u0131m\u0131zda bir tarafta bir kad\u0131n dans ederken di\u011fer tarafta Nuri Bilge Ceylan filmi g\u00f6steriliyordu.
Bir noktada \u00e7ok haz\u0131rl\u0131ks\u0131zd\u0131k; \u00e7\u00fcnk\u00fc ilk defa yurtd\u0131\u015f\u0131nda konser vermeye gidiyorduk. Enstr\u00fcmanlar\u0131n u\u00e7akta nas\u0131l ta\u015f\u0131nacaklar\u0131na dair bir fikrimiz yoktu \u00f6rne\u011fin. Bir yerde enstr\u00fcmanlar i\u00e7in ekstra koltuk al\u0131nd\u0131\u011f\u0131n\u0131 okumu\u015ftuk, ger\u00e7ekten de \u00f6yleymi\u015f. An\u0131nda bizlere d\u00f6rt koltuk daha al\u0131nd\u0131, \u015fa\u015f\u0131rd\u0131k. Tahminimce etkinli\u011fin bir sponsoru da mevcuttu.<\/p>\n\n\n\n

Sezin:<\/strong> An\u0131l Polonya konserini her zaman ge\u00e7irdi\u011fi en g\u00fczel konser olarak de\u011ferlendirir. \u0130nsanlar\u0131n ilgiyle, oturarak, hi\u00e7 konu\u015fmadan dinledi\u011fi bir konser olmu\u015f. Alb\u00fcm sanatsal oldu\u011fundan \u00f6t\u00fcr\u00fc bu \u015fekilde dinlenmesi esas\u0131nda b\u00fcy\u00fck \u00f6nem ta\u015f\u0131yor. Bu durumu \u00fclkemizde yaratmak ve ona g\u00f6re mekan bulmak olduk\u00e7a zor.<\/p>\n\n\n\n

T\u00fcrkiye a\u00e7\u0131s\u0131ndan konu\u015facak olursak olduk\u00e7a nadir kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131\u011f\u0131m\u0131z bir m\u00fczik tarz\u0131 icra etmektesiniz. Kendi alan\u0131n\u0131zda kayda de\u011fer bir ba\u015far\u0131 yakalam\u0131\u015f durumdas\u0131n\u0131z. G\u00fczel i\u015fler yaratmak ad\u0131na b\u00fcy\u00fck emek sarf ediyorsunuz. Peki \u00fclke genelinde ald\u0131\u011f\u0131n\u0131z geri d\u00f6n\u00fc\u015fler ne y\u00f6nde?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Eren & G\u00f6khan: <\/strong>Farkl\u0131 farkl\u0131 \u015fehirlerden dinleyicilerimiz bizleri zaman zaman \u015fehirlerine \u00e7a\u011f\u0131rmaktalar. \u00d6rne\u011fin daha k\u0131sa s\u00fcre \u00f6nce Artvin\u2019den b\u00f6yle bir talep ald\u0131k. B\u00f6yle durumlarda elbette mutlu oluyoruz. Ara s\u0131ra insanlar\u0131n aniden, beklenmedik bir anda kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131k\u0131p \u201c\u0130mzan\u0131z\u0131 alabilir miyiz?\u201d diye sormalar\u0131 veya \u201cBen sizin hayran\u0131n\u0131z\u0131m.\u201d demeleri \u00e7ok g\u00fczel bir his. Kimi zaman herhangi bir masada \u201cRenk\u201d hakk\u0131nda bir sohbet a\u00e7\u0131l\u0131yor ve insanlar bizlerden \u00e7ok g\u00fczel bahsediyorlar. Az; fakat kesinlikle \u00f6z bir kitlemiz var ve bu bizi mutlu ediyor.<\/p>\n\n\n\n

Sezin: <\/strong>\u0130cra etti\u011fimiz m\u00fczik a\u00e7\u0131s\u0131ndan da kendi a\u00e7\u0131m\u0131zdan da herhangi bir pop\u00fclarite kayg\u0131s\u0131 g\u00fctm\u00fcyoruz. Normalde kimi konserlere \u00e7ok daha fazla insan giderken bizim konserlere gelen dinleyici say\u0131s\u0131 elbet daha az olabiliyor; fakat bu da dinleyiciyi daha de\u011ferli k\u0131l\u0131yor ve birebir ileti\u015fimi sa\u011fl\u0131yor. Konserimize gelen insanlar genellikle sanat\u0131m\u0131z\u0131 g\u00f6rm\u00fc\u015f ve be\u011fenmi\u015f insanlar oluyor, bu da bizleri a\u00e7\u0131k\u00e7as\u0131 \u00e7ok mutlu k\u0131l\u0131yor.
Yeni jenerasyon taraf\u0131ndan biliniyor olmam\u0131z da \u00e7ok b\u00fcy\u00fck bir mutluluk. \u00dcniversitede ders vermekteyim, ders verdi\u011fim \u00f6\u011frencilerden bir tanesinin yan\u0131ma gelip \u201cHocam, siz Renk\u2019te mi \u00e7al\u0131yorsunuz? Ben sabaha dek \u2018\u00d6zg\u00fcrl\u00fck\u2019 dinledim.\u201d dedi\u011fi oldu. Beni hem \u00e7ok \u015fa\u015f\u0131rtan hem \u00e7ok mutlu k\u0131lan bir olayd\u0131.<\/p>\n\n\n\n

An\u0131l: <\/strong>Bizi seven \u00e7ok seviyor. Kolay sevilebilecek bir tarz \u00fczerinden gitmiyoruz, bize benzeyen gruplar da fazla say\u0131da de\u011fil. Alb\u00fcm\u00fc elbet be\u011fenilmesi i\u00e7in yapmad\u0131k; fakat insan yine de az \u00e7ok bu kayg\u0131y\u0131 g\u00fcd\u00fcyor. Bir noktada be\u011fenilmek istiyor.
En az\u0131ndan bir tepki almak istiyor. Biz a\u00e7\u0131k\u00e7as\u0131 alb\u00fcm\u00fc yapt\u0131ktan sonra b\u00fcy\u00fck \u00e7o\u011funlukla \u00e7ok g\u00fczel bildirimler ald\u0131k.
Ben alb\u00fcm \u00e7\u0131kt\u0131ktan sonra birka\u00e7 ki\u015fiye yollam\u0131\u015ft\u0131m. Harun Tekin\u2019e yollam\u0131\u015ft\u0131m \u00f6rne\u011fin. B\u00fct\u00fcn alb\u00fcm\u00fc dinlemi\u015f, ba\u015far\u0131l\u0131 da bulmu\u015f; fakat dinlerken korkmu\u015f. Bu bana kal\u0131rsa \u00e7ok do\u011fal bir tepki. Ben de d\u0131\u015fardan bir insan olarak alb\u00fcm\u00fc dinlesem m\u00fczikal a\u00e7\u0131dan da \u015fark\u0131 s\u00f6zlerinden de korkabilirim. Bug\u00fcn bu alb\u00fcm\u00fc tekrardan yapsak bu kadar korkutucu olmaz.
Gevende\u2019nin vokali Ahmet Bilgi\u00e7 \u00e7ok g\u00fczel yorumlarda bulunmu\u015ftu; hatta pandemi sonras\u0131 bizlerle g\u00f6r\u00fc\u015fmek istedi\u011fini iletmi\u015fti. Bana kal\u0131rsa kendileri \u015fu s\u0131ra T\u00fcrkiye \u00e7ap\u0131nda en ba\u015far\u0131l\u0131 gruplardan bir tanesi. Yeniliklere \u00e7ok a\u00e7\u0131klar.
Bunun d\u0131\u015f\u0131nda Cynic m\u00fczik grubunun eski \u00fcyelerinden bir tanesine atm\u0131\u015ft\u0131m, o \u00e7ok detayl\u0131 bir geri d\u00f6n\u00fc\u015fte bulundu, \u00e7ok g\u00fczel \u015feyler yazd\u0131 ve bu \u00e7ok ho\u015fuma gitti.
No Clear Mind da alb\u00fcm yap\u0131m\u0131n\u0131n son a\u015famas\u0131nda bizlere \u00e7ok b\u00fcy\u00fck destek oldu, Vasilis\u2019e buradan selamlar\u0131m\u0131z\u0131 iletiyoruz.<\/p>\n\n\n\n

Her grubun belirli sebeplerden \u00f6t\u00fcr\u00fc \u00f6tekilerine g\u00f6re daha \u00f6n planda tuttu\u011fu bir \u015fark\u0131 mevcuttur. Peki sizin g\u00f6z\u00fcn\u00fczde hangi \u015fark\u0131 b\u00fcy\u00fck de\u011fer ifade ediyor? Sebebini bizimle payla\u015fmak ister misiniz?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

G\u00f6khan: <\/strong>Ben dinleyici olarak \u201cMavide Bo\u011fulma\u201d derim; fakat herkesin ortaya \u00e7\u0131k\u0131p \u00e7ok g\u00fczel i\u015fler yaratt\u0131\u011f\u0131 \u015fark\u0131 bana kal\u0131rsa \u201cK\u0131rm\u0131z\u0131\u201d. \u015eark\u0131da s\u00fcrekli olarak bir \u015feyler de\u011fi\u015fti; fakat kayda giren hali \u00e7ok iyi oldu. Bence \u201cevrimle\u015fmek\u201d kelimesini bu noktada tam anlam\u0131yla yans\u0131tan bir \u015fark\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Eren: <\/strong>Benim s\u00fcrecim \u00e7ok de\u011fi\u015fti. Ben Renk grubuna inan\u0131lmaz bir hayranl\u0131kla ba\u015flad\u0131m. \u201cMekanik Hayat\u201d alb\u00fcm\u00fcn a\u011f\u0131rl\u0131kl\u0131 yap\u0131s\u0131na ayk\u0131r\u0131 oldu\u011fundan dolay\u0131 ho\u015fuma gidiyordu. Enstr\u00fcmantal, g\u00fcr\u00fcl g\u00fcr\u00fcl gelen bir \u015fark\u0131. Grupta \u00e7almaya ba\u015flamamla birlikte \u201cMavide Bo\u011fulma\u201d epey \u00f6ne ge\u00e7ti. Davulda \u00e7almas\u0131 \u00e7ok keyifli. G\u00f6khan\u2019\u0131n da demi\u015f oldu\u011fu \u00fczere dinlerken de keyif veriyor. \u015eu an i\u00e7in kesinlikle \u201cMavide Bo\u011fulma\u201d ve \u201cK\u0131rm\u0131z\u0131\u201d diyorum.<\/p>\n\n\n\n

Ekin: <\/strong>Benim alb\u00fcmde en sevdi\u011fim par\u00e7a uzun s\u00fcre boyunca \u201cSon Defa\u201dyd\u0131. \u015eu anda canl\u0131 performanslar\u0131m\u0131z alb\u00fcmden tamam\u0131yla farkl\u0131. Grupta saksafoncu yoktu, ben saksafoncu olarak geldim. Kesinlikle dinlerken ve \u00e7alarken her ayr\u0131nt\u0131 \u00e7ok fark ediyor. \u201cSon Defa\u201d benim g\u00f6z\u00fcmde alb\u00fcm\u00fc toparlay\u0131c\u0131 bir g\u00f6rev de g\u00f6r\u00fcyor. \u00c7almay\u0131 en \u00e7ok sevdi\u011fim par\u00e7alar ise \u201cSonsuz Karma\u015fa\u201d ve \u201cMavide Bo\u011fulmak\u201d.<\/p>\n\n\n\n

An\u0131l:<\/strong> Benim en sevdi\u011fim \u015fark\u0131 \u201cSon Defa\u201d; \u00e7\u00fcnk\u00fc hayat\u0131mda yapm\u0131\u015f oldu\u011fum ilk \u015fark\u0131. Ondan \u00f6nce de \u015fark\u0131lar yapm\u0131\u015ft\u0131m; fakat her \u015feyiyle tam te\u015fekk\u00fcl\u00fc, ger\u00e7ek anlamda i\u00e7ime sinen ilk \u015fark\u0131m bu oldu. M\u00fczikal olarak da \u00e7ok seviyorum, s\u00f6zleri de \u00e7ok g\u00fczel; fakat 15 sene \u00f6nce beni bu ser\u00fcvene ba\u015flatan \u015fark\u0131 oldu\u011fu i\u00e7in apayr\u0131 bir yeri mevcut.
\u201cMavide Bo\u011fulma\u201d noktas\u0131nda ben de hemfikirim; \u00e7ok g\u00fczel bir \u015fark\u0131. Mavi en sevdi\u011fim renk ve maviyle bana her \u015fey daha anlaml\u0131 geliyor.
Bana \u015fu an en anlaml\u0131 gelen \u015fark\u0131 \u201cK\u0131rm\u0131z\u0131n\u0131n K\u00fclleri\u201d. Alb\u00fcmde bu kadar kontrast olan ba\u015fka bir \u015fark\u0131 yok. Pasif agresif diyebilece\u011fimiz bir \u015fark\u0131. S\u00f6zleri \u00e7ok g\u00fczel ve s\u00f6zler a\u00e7\u0131s\u0131ndan beni \u00e7ok etkileyen yanlar\u0131 var. Fakat ayn\u0131 zamanda \u00f6fkeli de bir \u015fark\u0131; di\u011fer \u015fark\u0131lar\u0131n hi\u00e7birinde b\u00f6yle bir \u00f6fke unsuru yok. Bug\u00fcn benim de \u00f6yle bir yan\u0131m yok; bu y\u00fczden \u015fark\u0131 bana tam da 20\u2019li ya\u015flar\u0131m\u0131 anlat\u0131yor.<\/p>\n\n\n\n

Sezin:<\/strong> Alb\u00fcmden \u00f6nce \u201cSon Defa\u201d ve \u201cK\u0131rm\u0131z\u0131n\u0131n K\u00fclleri\u201d kendi ad\u0131ma \u00e7ok de\u011ferliydi; fakat alb\u00fcm \u00e7\u0131kt\u0131ktan sonra dinlemeye doyamad\u0131\u011f\u0131m, \u00e7alarken de b\u00fcy\u00fck keyif ald\u0131\u011f\u0131m par\u00e7a \u201cK\u0131rm\u0131z\u0131\u201d oldu.<\/p>\n\n\n\n

\u0130lerleyen s\u00fcre\u00e7 i\u00e7in yeni projeleriniz mevcut mu? E\u011fer mevcutsa bunlardan k\u0131saca bahseder misiniz?<\/strong><\/p>\n\n\n\n

An\u0131l:<\/strong> \u0130kinci alb\u00fcm i\u00e7in konsept konu\u015fmalar\u0131 yapt\u0131\u011f\u0131m\u0131z esnada alb\u00fcmlerin ba\u015frollerinin genellikle hep erkek oldu\u011fundan bahsettik. Kitaplarda da bu s\u0131kl\u0131kla kar\u015f\u0131m\u0131za \u00e7\u0131kan bir durum. Bunun \u00fczerine kendi aram\u0131zda, \u201cO halde bizim alb\u00fcm\u00fcm\u00fczde ba\u015frol kad\u0131n m\u0131 olsa?\u201d diye bir tart\u0131\u015fma ba\u015flatt\u0131k. Hen\u00fcz ortada bir \u015fey yok; fakat bu noktada Sezin\u2019i biraz daha \u00f6n planda tutmak da istiyoruz.
Bunun d\u0131\u015f\u0131nda beni alb\u00fcmden daha da \u00e7ok heyecanland\u0131ran bir projemiz mevcut. Biz felsefeyle ve m\u00fczik d\u0131\u015f\u0131 sanat dallar\u0131yla da ilgilenen insanlar\u0131z. \u00d6rne\u011fin \u00f6nceden ODT\u00dc\u2019de verdi\u011fimiz konserlerde arkam\u0131za bir perde asar, insanlara konser esnas\u0131nda k\u0131sa filmlerden sahneler izletirdik. Bizim amac\u0131m\u0131z yaln\u0131zca alb\u00fcm yapmak de\u011fil; ayn\u0131 zamanda resimle, edebiyatla, sinemayla ba\u011flant\u0131l\u0131 olarak da insanlara g\u00fczel \u015feyler aktarmak. Bu sergi meselesi de asl\u0131nda tam olarak bu d\u00fc\u015f\u00fcncelerle ortaya \u00e7\u0131kt\u0131. Ressam\u0131m\u0131z Onur K\u0131l\u0131\u00e7. Sergi tamamen \u201cK\u0131y\u0131\u201d alb\u00fcm\u00fc i\u00e7erisinde yer alan hikayelerle ba\u011flant\u0131l\u0131.
Fikir ilk etapta bana \u00e7ok olas\u0131 gelmedi; \u00e7\u00fcnk\u00fc maliyetli bir i\u015f s\u00f6z konusu. Tam da ben vazge\u00e7me a\u015famas\u0131ndayken Onur an\u0131nda tuvalleri, boyalar\u0131, malzemeleri \u00e7ok uygun bir fiyata ayarlad\u0131. Bir \u015fekilde kendi aram\u0131zda para toplad\u0131k, ard\u0131ndan Onur i\u015fe giri\u015fti.
Onur\u2019un \u00e7ok farkl\u0131, soyut bir tarz\u0131 oldu\u011fundan \u00f6t\u00fcr\u00fc ortaya \u00e7\u0131kacak resimleri \u00e7ok merak ediyorduk. G\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fcm\u00fczde hepimiz \u00e7ok memnun kald\u0131k. Resimler yeni bitti, \u015fu an proje dosyas\u0131 yazma a\u015famas\u0131nday\u0131z. Hepimiz \u00e7ok heyecanl\u0131y\u0131z; \u00e7\u00fcnk\u00fc kendi a\u00e7\u0131m\u0131zdan yepyeni bir \u015feye imza atm\u0131\u015f olaca\u011f\u0131z.<\/p>\n\n\n\n

O halde son s\u00f6zlerinizi alal\u0131m.<\/strong><\/p>\n\n\n\n

Te\u015fekk\u00fcr ederiz. \u00c7ok keyifli bir s\u00f6yle\u015fi oldu.<\/p>\n\n\n\n

Biz te\u015fekk\u00fcr ederiz, iyi ki vars\u0131n\u0131z!<\/strong><\/p>\n","post_title":"Karanl\u0131\u011f\u0131n ortas\u0131nda umut: Renk","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"karanligin-ortasinda-umut-renk","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2022-03-11 13:17:07","post_modified_gmt":"2022-03-11 10:17:07","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=118498","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":118498}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "1014"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "254"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol