Çağımızın hastalığı şişmanlık, şişmanlıktan kurtulun
gibi başlıklara sahip haberlerle gazetelerde ve televizyon kanallarında sıklıkla karşılaşıyoruz. Şişmanlığın özellikle medyada utanılacak bir şeymiş gibi servis edilmesi kilo vermeye çalışan insanları olumsuz yönde etkiliyor. Çoğu insan motivasyonunu kaybedip umutsuzluğa kapılırken çoğu da vücudunu daha az sevmeye başlıyor. Kilolu olmak utanılacak bir şey değildir. Fazla kilolarımızla savaşırken hep unuttuğumuz fakat belki de en önemli olan noktalardan birisi zihinsel olarak pozitif kalmak.
İnstagram’da gördüğünüz fitness modelleri unutun, çünkü her insanın vücut yapısı farklıdır ve toplumun bize dayattığı vücut şekline ya da ölçülere uymayabiliriz. Ayrıca uymak zorunda da değiliz. Rakamların sizi esir almasına izin vermeyin. Bazı günlük alışkanlıklarımızı değiştirerek
çok daha sağlıklı yaşayabilir ve aynı zamanda kilo da verebiliriz. Gelin kilo vermenin püf noktalarını birlikte inceleyelim.
1- Hayatınızdan boş kalorileri çıkartın! Evet, ara sıra abur cubur yemek tabii ki herkesin hakkı fakat bunu alışkanlık haline getirmememiz gerekiyor. Mümkün olduğu kadar işlenmiş, paketlenmiş gıdalardan, aşırı tuzlu, tatlı, trans yağı ve mısır şurubu içeren yiyeceklerden, gazlı içeceklerden ve alkolden uzak durun. Biliyorum bazen günün yorgunluğunu atmak için bir kadeh şarap hayalini kurduğunuz tek şey olabiliyor alkol tüketimini sınırlandırmak gereksiz kalori alımına engel olacaktır.
Beslenme rutininize taze sebze ve meyveleri ekleyin. Gün içinde küçük porsiyonlarla toplamda 6 porsiyon yemek kan şekerinizi yüksek tutarak sizi yeme krizlerinden kurtaracaktır. Yavaş yemek, televizyon karşısında ya da ayaküstü yemek yememek yine aşırı yemenin önüne geçen alışkanlıklardan bir kaçıdır.
2- Konu kilo verme olduğunda aklımıza diyet ve egzersiz
gelir ama uyku düzeninin önemi çoğunlukla atlanır. Aslında diyet, egzersiz ve uyku bir biri ile bağlantılı alışkanlıklardır. Mesela daha az uyuduğunuzda yorgun düşersiniz ve uyanık kaldığınız zaman dilimi daha uzun olduğu için aldığınız besin miktarı artar. Düzensiz uyku enerji seviyenizi düşürerek egzersiz yapmanızı zorlaştırır. Spor yapmadan yapılan diyetlerde yağ yerine kas kaybı oluşur. Erken yatmak daha hızlı kilo vermenize yardımcı olacak alışkanlıklardan biridir. Vücudumuzun yenilenmesini sağlayan ve Journal of Pineal Research dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre melatonin hormonu kalori yakan yağ hücreleri üretiyor. Böylece kilo vermeye yardımcı oluyor. Melatonin hormonu 23:00 ve 04:00 saatleri arasında en yüksek seviyeye ulaşır ve bu yüzden bu saatler arasında karanlık bir ortamda uyuyor olmak çok önemlidir.
3- Ilık duş almak ve bu sırada vücudunuzu aşağıdan
yukarı doğru daireler çizerek fırçalamak kan dolaşımınızı hızlandırır ve enerji seviyeniz yükselir.Vücudu fırçalamak aslında bir dolaşım problemi olan selülitin azalmasına da yardımcı olur. Vücudunuzu fırçalayarak toksinlerden daha hızlı bir şekilde kurtulabilirsiniz.
4- Hareketsizlik kilo almamızı sağlayan en önemli
etkenlerden bir tanesi. Spor salonuna gidecek vaktiniz olmayabilir ama üzülmeyin. İnternetten izleyeceğiniz egzersiz videoları ile evde de spor yapabilirsiniz. Her gün 1 saat boyunca hareket etmek forma girmenize yardımcı olacaktır. Kısa mesafelere yürüyerek gitmek, ev işi, tamirat işleri hatta müzik açıp dans etmek yapabileceğiniz aktiviteler arasında.
5- Her yemekten önce oda sıcaklığında bir bardak su
içmek masadan daha az kalori alarak kalkmanızı sağlar. Midenizi dolduran su daha uzun süre tok kalmanızı sağlar. Hani bazen canımız bir şeyler yemek ister ve o şeyin ne olduğunu bir türlü bulamayız ama bulana kadar atıştırmaya devam ederiz. Aslında bazen sadece
susamış oluyoruz. Bu yüzden bir şeyler atıştırmak yerine bir büyük bardak su içmek alacağınız gereksiz kalorilerilerden sizi kurtarır. Düzenli olarak su içmek metabolizmanızı hızlandırır. Vücudunuzu susuz bırakmamak adına öğünler arası 2-3 bardak su içmeniz
yeterli olacaktır.
6- Hayvansal ürünlerden uzak durmak kilo vermenizi sağlayacak olan bir başka yöntemdir. Hayvansal
ürünler vücutta yağ olarak depolanıyor ve damar tıkanıklığına bağlı olarak kalp krizi, felç, diyabet gibi hastalıklara sebep olabiliyor. Dünya sağlık Örgütü’nün çalışmalarına göre et tüketiminin kanser riskini arttırdığı biliniyor. Yaşınız ilerledikçe gittiğiniz hiç bir doktor size hayvansal yağlar tüketmenizi önermez. Günümüzde bir çok paketlenmiş hazır ürün hayvansal yağlar ve ürünler içerdiği için bu ürünleri hayatınızdan çıkartmış oluyorsunuz. Daha çok sebze, meyve, açlık hissini azaltan lifli gıdalar yiyorsunuz. Bitkisel gıdalar daha düşük kalorili olduğu için daha az kalori alır ve tam tokluk hissedersiniz bu da kilo vermenizi sağlar.
Hayatımızda hangi coğrafyada ya da hangi kültürde
doğacağımıza biz karar vermiyoruz ama yediğimiz şeyler tamamen bizim seçeneğimiz.