“Kolyada Kolyada
Noel arifesine doğru yürü
Kolyada Kolyada
Penceremize o kek bırakacak
Kolyada Kolyada
Bu kutsal gecede bize duaya gel
Kolyada Kolyada
Gel ve Noel gününü bize getir”
Kolyada Günü için yapılan bir şarkıda böyle çağırıyor halk Kolyada’yı. Onun için bestelenen “Shchedryk” adlı bu güne özgü bir başka şarkıda da benzer istekler ve umutlar sıralanıyor. Kadınlar ve erkekler kutlamada doğayla kucaklaşıyorlar ve güzel günleri diliyorlar.
Kökeni Antik Çağ’a dayanan bu dini ritüel, Slav ülkelerinde kutlanan bir kış festivali aslında. Günleri ülkeden ülkeye farklılık gösteren bir Noel geleneği olan Kolyada, ocak ayında kutlanıyor fakat bazen tarihler farklılık gösterebiliyor. Genel olarak Antik Çağdan kalma bir tarih olarak 7 Ocak tercih ediliyor. Zira Gregorian Takvimine göre hareket ediliyor. Ortodoks inancının bir parçası gibi olan bu ritüelde, pagan inancından izler yer almakta. Her ne kadar Kolyada yani Noel Tanrısı bir erkek olsa da temsili bir doğa ananın bulunması, kadınların ritüelin pek çok anında belirgin bir şekilde yer alması ve kutlamanın doğa ile iç içe yaşanması, Pagan kültürünü anımsatmakta.
Antik döneme tarihlendirilen Kolyada’nın, mitolojik bir yanı da var aynı zamanda. Buna göre Tanrı Kolyada –ya da başka bir kaynakta yer alan, büyük ihtimalle daha doğru olan söylenişiyle Noel Baba– 8 bin 500 yıl önce doğdu, doktrinlerinin olduğu bir kitabı da vardı. İnsanların güzellikleri beklediği Kolyada için yapılan kutlamalar ise bugüne kadar sürdü. Elbette ki farklılaşma yaşadı. Fakat beklenen, umut edilen şeyler pek değişmedi. İnsanlar Kolyada’dan, doğayla el ele vererek güzellik istedi. Yüzyıllardan beri süren bu kış festivali, ülkeler arasında farklılık gösterse de bazı ortak ritüelleri içinde barındırıyor. Bugünün içinde insanlar, geleneksel kıyafetler giyer, havanın soğukluğunu yumuşatmak için birbirlerine yöresel ve sıcak içecekler ikram ederler, o güne özel şarkıları dillendirip bölgeye özgü oyunlar oynarlar. Hatta Ortadoğu’nun, Newroz’unda olduğu gibi ateşler yakarlar.
Kimi kaynakların Ortodoks Noel’i adını verdiği Kolyada’nın St. Petersburg’daki kutlaması, geniş bir katılımla gerçekleşti. İnsanlar geleneksel kıyafetleriyle oyunlar oynadılar, evleri dolaştılar, bir alanda toplanıp kutlamanın tüm ritüellerini yerine getirdiler. Kutlamada, evlerden çok doğa tercih edildiği için gün içinde hayvanlarla sık sık bir araya geldiler.
Kolyada, Belarus’ta ise ülkenin başkenti olan Minsk’in kuzeyinde bir köyde yapıldı. Tabii burayla sınırlı değildi, Skirmantava’da da Pagan izler taşıyan bu kış festivali gerçekleşti. Burada da benzer ritüeller yerine getirildi. Fakat en dikkat çekici olanı Belaruslu kadınların Minsk’teki bir köyde, ağacın etrafında gerçekleştirdikleri ritüel oldu. Bu anlamda Pagan inancının etkisinin varlığını koruduğunu söylemek mümkün. Çünkü kadınlar burada gelecek günlerin güzelleşmesini ağacın ruhunu da içine kattıkları bir ritüelle istedi. Aynı şekilde Belarus’ta, Kolyada boyunca önemli bir yere sahip olan bir doğa ana vardı. Bu kadın, köylülerce saygı görmekteydi. Ukrayna, Kiev’de gerçekleşen Kolyada da ise yine kadınların öncülüğü söz konusu oldu. Geleneksel kıyafetler içinde antik döneme ait sembollerle gerçekleştirilen kutlamada, bir kez daha dört duvardan uzaklaşıldı.
Slav ülkelerinde, soğuğun en sert olduğu zamanlarda gerçekleşen Kolyada, Antik Dönemden bugüne değen sıcacık bir gelenek. İnsanların doğayla kucaklaştığı ve bu kucaklaşmadan güzellikler dilediği bir gün. Kadınların ritüel anında öncü olması ise kadın ve doğa ilişkisinin, toplumların eskiden bu yana gücünü bildiği bir ilişki olduğunu göstermekte.
Kaynak: Herbert H. Wernecke, Christmas Customs Around the World, The Westminster Press, USA, 1979.