Türkiye’de LGBTİ hareketi, özelikle 90’ların başından itibaren örgütlü bir şekilde kendini ifade etmeye başlasa da kat etmemiz gereken hâlâ çok uzun bir yol var. LGBTİ bireyleri öldürüldüklerinde katilleri cezai indirim alıyorken kendileri toplumdan dışlanıyor… Fiziksel ve sözlü şiddet, hayatlarının her adımında onları izliyor. Ayrımcılığa ve nefret söylemine karşı onları koruyacak bir yasaları bile yok.
TBMM’nin yazılı ve sözlü soru önergelerini görebildiğimiz internet sitesine tıkladığımızda, CHP ve HDP dışında Meclis’te soru önergesi veren başka siyasi bir parti de yok. “Genel Ahlak” veya “Türk aile yapısı” ifadeleri, karşılarına sürülüyor. Haklarını savunmak, yaşamak çok zor!
HDP, CHP ve Anadolu Partisi dışında cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğine yönelik ayrımcılığa karşı olduklarını seçim bildirgesinde açıklayan başka bir parti yoktu. Keza AKP’in HDP’ye karşı yürüttüğü seçim propagandasının bir kısmı da eşcinsellik üzerinden ilerledi. Diken’in haberine göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Diyarbakır’da sözde müftü, Eskişehir’de eşcinsel aday… Bizde böyle bir şey yok” sözleriyle işaret ettiği LGBTİ aday Barış Sulu’nun HDP tarafından aday gösterildiği Eskişehir’de, parti bürosu, gece saatlerinde silahlı saldırıya uğradı.
2007 yıllında ÖDP’den aday gösterilen Demet Demir’den sonra LGBTİ bireylerini, 1 Kasım seçimlerinde görebildik. Son seçimlerde LGBTİ bireylerin katılımı şöyleydi: 4 tane aday adayı ve 1 tane aday HDP’den çıkarken, CHP’den 1 tane aday adayı ve 1 adet de Anadolu Partisi’nden aday vardı.
Barış Sulu da onlardan biriydi ve ne yazık ki Meclis’e giremedi fakat tekrar seçim süreci konuşmaları başlayınca dikkatler, siyasi partilerin LGBTİ adaylıkları konusundaki son durumlarına çekildi.
“HDP, gelen tepkiler üzerine 1 Kasım için eşcinsel bir aday göstermedi” diye kamuoyunda iddia gezse de 7 Haziran seçiminin 6’ıncı sıradan Eskişehir milletvekili adayı Barış Sulu, eşcinsel hiçbir bireyin adaylık başvurusu yapmadığı için HDP, eşcinsel bir aday gösteremediğini ifade etti.
Mecliste LGBTİ internet sitesinde yer alan haberde, eşcinsel kimliğiyle CHP Beşiktaş Belediye Meclis Üyesi ve LGBTİ aktivisti Sedef Çakmak, “Sen yoksan hakların da yok şiarıyla yola çıkarak Mecliste LGBTİ kampanyasını organize ettik. LGBTİ olma halinin, saklanması, ayıplanması, tedavi edilmesi ve yok edilmesi gereken bir durum olmadığını her karar alıcının algılaması gerekir. LGBTİ’lere yönelik yasalar ve toplumda yer alan olumsuzluk halini giderebilmemiz için açık LGBTİ kimliklerimizle daha aktif bir şekilde siyasete katılmalıyız. Kimliklerini saklamadan siyasete atılan bireylerin varlıkları bile önyargıların hızlıca azalmasına sebep olur. Ancak bu sayede toplumda, mecliste ve partilerde gerçek anlamıyla katılımcı demokrasinin yeşermesini sağlayabiliriz” şeklinde ifade ederek durumun önemini belirtti.
Söylemleri doğrudan topluma iletmek ve diğer vekillerdeki farkındalığı arttırmak için LGBTİ bireylerin Meclis’te olmaları çok önemli bir konu. Bir gün, Meclis’te LGBTİ bireylerini de görmek umuduyla… Bir gün, tüm hayvanların, kadınların, çocukların, LGBTİ’lerin özgürce nefes alması umuduyla… Çünkü bir kişi bile bir umuttur.
Okumalar:
İşte AKP’nin 2001’den 2015’e LGBTİ tarihi!
LGBTİ’ler Hakkında Önyargılar ve Gerçekler
Mecliste LGBTİ
Kaynak: Cumhuriyet, T24, Facebook