Heidegger’a göre varoluşun temel kategorileri ya da temel biçimleri şöyle sıralanır; hal ya da duygu, anlama ve konuşma.
Bu üçü içinde hal ya da duyguyu (stimmung) ele aldığımızda, bir varlık kipi olarak en temel halimizin endişe (kaygı-angst) olduğunu belirtir. Bu endişe ya da kaygı, nesnesi belli olmayan türde bir korku olarak da ifade edilebilir. Geleceğin belirsizliğinin üzerimizdeki sürekli etkisi diyebiliriz buna!
Son yıllarda üzerinde çalıştığım bu insan yüzleri bu türden bir varoluşsal kaygının dışavurumunun izlerini taşımakta. Ancak belirtmeliyim ki bu yüzler bu izlenimi yaratsın diye değil, çalışmanın hezeyanı içinde kendiliğinden, adeta karşı konulmaz bir biçimde beliriyor.
Bunun en büyük nedeni de muhtemelen, kalabalıklar içinde sürekli olarak izlediğim tek tek yüzlerin birinden diğerine gide gide bir insan idesine evrilmesi; tüm zamanların tedirgin insanına!
Melih Püskülcü
Sanatçı yirmi beş yıla varan çalışmalarında resmin geleneksel olan peysaj ve ölüdoğa gibi konularının yanında portrelere ağırlık vermiş ve figüratif soyutlama diyebileceğimiz bir tekniği benimsemiştir.
Günümüzde resim ve felsefe alanları ile ilgili olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
Sergi 11- 30 Ekim tarihleri arasında Galeri Selvin’de izlenebilir.