Dövme geleneği vücuda hem sağlık hem güzelik açısından resim yapmakla başlamıştır. Dövme yapma geleneği hayli eskidir. MÖ 2000’lerde Antik Mısır toplumunda dövmenin yapıldığı mumyalardan anlaşılmıştır. Mısırlıların dışında Britonların, Galyalıların ve Trakların da dövmeleri vardı. Antik Yunanlar ve Romalılar, “barbarlara özgü bir uğraş” saydıkları dövmeyi suçlular ile kölelere yaparlardı. Mezopotamya bölgesinde ise dövme Kürtler ve Farslarda Deq, Araplarda Wesm olarak adlandırılmıştır. Kürtler, Araplar, Ezidiler, Süryaniler, Türkmenler, Aleviler tarafından hem sağlık hem güç sembolu olarak kullanılmıştır.
Buz Adam Ötzi’nin dövmeleri:
Avusturya-İtalya sınırındaki Ötztal Alplerinde 1991 yılında keşfedilen Ötzi’nin bundan yaklaşık beş bin yıl öncesine ait olduğu ortaya çıkmış ve Ötzi’nin vücudunda 60 tane dövme keşfedilmiştir. Bu dövmelerin güzellik için değil sağlık açısından yapıldığı tahmin edilmektedir.
Mezopotamya’da dövme
Mezopotamya coğrafyasında yaşayan tüm halklar dövmeyi hem güç sembolü olarak hem aidiyet olarak kullanmış kimileri de sağlık için kullanmıştır. Ermeniler, Türkmenler, Süryaniler, Kürtler, Ezidiler ve bölgedeki diğer insanlar tarafından kullanılmıştır. Kürtler, Ezidiler, Zazalar, Aleviler, Süryaniler Deq, Araplar Vesm veya Nevş, Türkmenler “dögme” olarak adlandırmıştır. Deqleri genelde Çingeneler, Qurbetler, Mıtrıplar göçerlik yaparak ve para karşılığı yapmışlardır. Dövme yapan erkeğe “dekkak”, bayana “dekkake”, dövme yaptıran erkeğe “medkuk”, kadına “medkuke” denilmektedir. Deqlerde çeşitli semboller kullanılır. Deqlerdeki bitki motifleri özellikle doğurganlık ve verimliliği sembolize ediyor.
Her dövmenin bir anlamı var
Ayaklara işlenen halhal sadakati ifade ediyor, makas kısmeti, ceylan mutluluk ve şansı, haç ise kötülükleri kovduğuna inanıldığı için vücuda işlenmiştir ve özellikle bölgedeki Süryaniler tarafından Kudüs’e ziyarete gidenlerin hacı olduğunu belirten bir ifadedir haç. Yapmak mecburidir hem dini bir sembol hem de kişinin hangi topluma bağlı olduğunu bildirmek için yaptırılır. Diğer yandan her aşiretin kendine mahsus dövmeleri vardır…
Bu dövmelerin bedende işlendiği yerler ve figürler aşiretten aşirete göre değişir. Hiçbir aşiret veya kişi bir diğer aşirete ait sembolleri kullanamaz. Bu savaş nedeni sayılır. Aşiret dövmesi taşımak hem aşirete bağlılığı hem de kendini güvende hissetmeyi sağlar. Hem de soyluluk işareti olarak taşınır. Bunlar dışında aşirete ait dövme taşımanın günlük pratik yararları da mevcuttur…
Savaşlarda ölen veya yaralı düşen birinin, kaybolan birinin, hırsızlık ve benzeri kötü bir iş yapan birinin hangi aşiretten olduğu dövmesinden tespit edilebilir. Dövmeler kurumdan ve anne sütünden yapılır. Bazen de keçi veya koyun safra kesesi sıvısından da yapılmaktadır. Semboller, deri üzerine çizilir ve sonra dikiş iğnesiyle bir dizi küçük delik açılır. Karışım daha sonra kabuk bağlayan ve dövme bırakan tasarımın üzerine yaydırılır. Bu uygulama genellikle 8 ile 12 yaş arasında yapılır. Gün geçtikçe dövmelere rağbet dini sebeplerle azalmıştır. Mardin Kırkılar Kilisesi Pederi Gabriyel Akyüz “dövme geleneği aslında Süryani kültüründe yoktur. Tahmin ediyorum bu kültürü civar komşulardan aldık. Araplardan veya Kürtlerden almış olduk. Tarihçesini de tahmin ettiğim kadarıyla Kölelik devrinden gelen bir gelenektir. Mühür gibi, bu köledir artık demek için.Dinsel anlamda hiçbir anlamı yoktur bizde, fakat Kudüs’e giden ziyaretçiler o ziyaretin anısına bir haç yapıyor”. İslamiyet içinde durum benzerdir, pek tasvip edilmese de Kuran’da yasaklandığına dair herhangi bir ayet (net ayet) yoktur. (Kuran’da vücudunuzda değişiklik yapılmamasından bahseder ama insanlar sağlık için de bunu yapar.)
Kaynak: National Geographic
Başlık Görseli: National Geographic Jodi Hilton