Ana SayfaKültür & SanatTiyatroMuhalif sanatçılara bitmek bilmeyen ayrımcılığın kurbanı: Levent Üzümcü

Muhalif sanatçılara bitmek bilmeyen ayrımcılığın kurbanı: Levent Üzümcü

-

Son iki yılda Gezi, sosyal medya ve seçim atmosferi içinde halkın her kesiminden insan ayrımcılığa maruz kaldı. YouTube, Twitter yasakları baş gösterdi, defalarca. Sokaklarda yüzlerce insan hayatını kaybetti. Gazeteciler işlerinden oldu, sanatçılar hedef gösterildi.

“Uyu ve uyut” politikalarının işlemediği her kim varsa sesi kesilmek istendi. Muhalif sanatçılara karşı bitmek bilmeyen ayrımcılıktan yakın zamanda Levent Üzümcü de nasibini aldı. Üzümcü, 2014 yılında Hürriyet’e verdiği röportajında; “Şehir Tiyatrolarının 100. yılına selam niteliğinde bir proje hazırlıyoruz. Bu benim için çok önemli çünkü Şehir Tiyatroları benim yuvam. Her ne olursa olsun öyle de kalmaya devam edecek” demişti. Fakat daha sonra Sosyalist Enternasyonal’de yaptığı konuşmada dönemin Başbakanı’nı eleştirdiği ve attığı tweetler gerekçe gösterilerek şehir tiyatrolarından ihraç edildi.

levent üzümcü

Tırnak içinde demokrasi

İhraç kararının tamamen siyasi olduğunu belirten Üzümcü; “İstiyorlar ki biz birbirimizle konuşmayalım. İstiyorlar ki biz birbirimize düşman olalım” diye ekledi. Gerekirse AİHM’e gideceğini söyleyerek davasının peşini asla bırakmayacağına değinen Üzümcü, Türkiye’deki demokrasinin tırnak içinde olduğuna da dikkat çekti: “Sözde sandığa giderek oy kullanıyoruz. Demokrasi insanların fikirlerini özgürce söyleyebildiği bir alandır.”

Suskun kalan herkese özellikle de sanatçılara sitem eden Levent Üzümcü, susmanın suça ortak olmak olduğunu şu açıklamalarla belirtti: “Susmak aslında suça ortak olmaktır. Hayatları boyuncu hiç tahmin edemeyecekleri kadar para kazanmış, kariyer sahibi olmuş, kendini ‘Ama benim seyircim her partiye oy veriyor’ diyerek kandıran çok oyuncu arkadaşımız var. Bu arkadaşlarımızın çoğu benimle konuştuklarında mangalda kül bırakmaz, atar, tutar, üfürür, eserler ama iş haksızlığa karşı durmak olduğunda suskun kalırlar. Onlar en büyük vebali yaşayanlar olacak.”

"Can Tarlası" oyunundan...
“Can Tarlası” oyunundan…

Üzümcü’ye destek her geçen gün büyüyor

Levent Üzümcü’nün ihraç kararı çok fazla yankı uyandırdı. Birçok sanatçı, Levent Üzümcü’ye destek oldu, olmaya da devam ediyor. Bir dönem birlikte çalıştığı Rutkay Aziz, “Bunlar; yok etme, yıldırma, gözdağı verme hatta daha da ileri giderek hedef gösterip neredeyse linç etmeye dönük politikalar. İstanbul Şehir Tiyatroları’ndaki arkadaşlarımın gösterdiği dayanışma ‘teslim olmayacağız’ kararlılığı da çok önemli ve asıl önemlisi salt tiyatroda değil hayatın bütününde teslim olmamak. Levent arkadaşımın ihraçla gelen onur ödülünü kutluyorum” açıklamalarında bulundu.

levent üzümcü 3

Özgür Sanat Girişimi de Üzümcü’nün ihraç kararını kınadı ve bir bildirge yayınladı. Bildirgede sanatın onurlu bir yaşamı inşa edebileceğine ve hiçbir zaman sadece seyirci olmadığına değinen sanatçılar; tüm sanatçıları barış için, insanlık için, doğa için, gelecek için, özgürlük için mücadeleye etmeye çağırdı.

Levent Üzümcü’ye bir destek de John Malkovich‘den geldi. Daha iyi bir gelecek umut edebileceklerini söyleyen Malkovich’e Üzümcü’nün yanıtı; “Çok teşekkürler, zor günlerin ilacı dostlar” oldu.

Umuyoruz ki

Önce Memet Ali Alabora, şimdi Levent Üzümcü, sonra da belki niceleri… Bu devlet muhalif olandan, farklı olandan, farklı konuşup farklı düşünenden ölesiye korkuyor belli ki. Kendisinden ve kendinden taraf olandan başkasını gözü görmüyor, aklı algılayamıyor, anlamıyor veyahut anlamak istemiyor. Çünkü umursamıyor. Nasılsa her istediğini yaptırabiliyor, canını sıkanları susturabiliyor. Canını sıkanları susturması o kadar kısa sürüyor ki yarın oluyor, dün kimi susturduğunu hatırlamıyor ve önemli de değil. Çünkü umursamıyor. Güç, kanına o kadar işlemiş; insanlığını o kadar kurutmuş ki canı yanan kendi insanıymış değilmiş ve hatta insanmış değilmiş fark etmiyor bile. Umuyoruz ki gün gelecek ekmeklerinden olan işçilerin hesabı, küçücük çocuklarını mezarlara koyan annelerin gözyaşlarının hesabı, basın özgürlüğü ellerinden alınan gazetecilerin hesabı, Gezi’de kesilmeye çalışılan ağaçların hesabı, muhalif olan sanatçıların hesabı sorulacak. Umuyoruz ki doğaya ve insanlığa yaşatılan bu zulüm özellikle vicdanlarınızı rahat bırakmayacak.

Kaynak: Meydan Gazetesi, Hürriyet 1 / 2, Milliyet, Haber Sol, Birgün

SON YAZILAR

Commedia Dell’arte’ye feminist bir bakış

“Commedia dell’Arte” ifadesinin sözlükteki anlamı “sanat” ve “komedi”nin birleşmesinden doğuyor olsa da, özellikle Venedik’te Karnaval kültürüyle, sosyolojik açıdan olağanüstü bir özgürlük ve başkaldırının simgesi olmuştur....

Atölye Sohbetleri | Burcu Tuna Yosunlu: “Oyunculuk, bir ‘olma hali’dir”

Sanatçı dostlarımla gerçekleştirdiğim söyleşileri dönem dönem bu köşede Atölye Sohbetleri adı altında sizinle paylaşacağım. Siz de bu değerli sanatçıları yakından tanımak ve keyifli sohbetlerimize eşlik...

İzmir Devlet Tiyatrosu oyuncusu Deniz Burak Mersinli ile kariyeri ve tiyatro üzerine söyleşi

.vce-row-container .vcv-lozad {display: none}   .vce-row-container .vcv-lozad {display: none}   .vce-row-container .vcv-lozad {display: none}   .vce-row-container .vcv-lozad {display: none} ...

Ahmet Yapar: “Hayat öyle bir illüzyon ki bir biçimde delirmenizi engelliyor”

Öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Ahmet Yapar kimdir? Yolu tiyatroyla nasıl kesişmiştir? Ahmet Yapar: 1984 Mersin Tarsus doğumluyum. Tiyatroya 1997 yılında amatör olarak başladım. 2003 yılında 9...
Hande Köse
Hande Köse
Ankara'da yaşayan bir İstanbullu. Hacettepe Üniversitesi'nde Sosyoloji okuyor. İzlediği belgeseller hakkında tartışmaktan keyif alıyor. Ayrıca edebiyatla ilgileniyor ve özellikle Kafka'ya hayranlık duyuyor.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol