Ana SayfaKültür & SanatNe adam ne hayvan; kim bunlar?

Ne adam ne hayvan; kim bunlar?

-

İnsanların doğayı, erkeklerin de  kadınları sürekli baskı altında tutmak istediği bir dünyada yaşıyoruz. Matruşka misali birbirinin içine geçmiş olan böyle bir durum için hangisi daha kötüdür sorusunun yanıtı nedir sizce? Sorunun içinde “böyle bir durum için” nitelemesini açmak gerekiyor belki de ilkin. Aslında gayet net; doğa, hayvanlar ve kadınlar katlediliyor. Dolayısıyla sorunun cevabı “hepsi de” oluyor ve  birbirinden daha dehşet verici ve kötünün de kötüsü halleriyle karşımıza dikiliyor. Geldiğimiz noktada üzerinde durmamız gereken, altını çizmemiz gereken, olup bitenler karşısında içinden cımbızla çekmemiz gereken çok nokta var. Doğaya; suya, havaya, ağaçlara ve hayvanlara; insanlara, özellikle kadınlara ve çocuklara neler yapıyoruz? Neyiz biz? İnsan görünümünde aslında ehlileştirilmemiş ve bilinenin tam aksine asla evcil olamayan hayvanlar mıyız? Üstelik kendi kusurlarını görmeksizin hayvanları evcilleştirmeye çalışan hayvanlar olabilir miyiz, kendi kusurlarını kapatmaya çalışmanın en legal yolu olarak!!! Neyiz biz? Ya da herkesi böyle bir sorunun içene katmaksızın; ne adam ne hayvan, çoğunluğu elinde bulunduranlar; kim bunlar?

Carol J. Adams’ın Ne Adam Ne Hayvan kitabı kapağından, içeriğine, odağa aldığı konudan; Feminizm ve Hayvanların Savunulması alt başlığına, içinde yaşadığımız yerküreyi nasıl bir hale getirdiğimizin aynadaki yansıması gibi. Yine Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan Etin Cinsel Politikası’nı da unutmamamız ve her iki kitabı birlikte ele almamız gerekir. Birikim Dergisi aracılığı ile hayvan hakları savunucusu olan, aynı zamanda feminist aktivist olan Carol J. Adams makalelerini, söyleşilerini okumaktaydık evet, fakat işte nihayet kendisi dünya literatürüne giren kitaplarıyla da kitaplıklarımıza girmiş durumda. Dünya Carol J. Adams’ı 90’lı yılların başından beri özellikle kadınların ve insan dışı varlıkların (özellikle hayvanların) aşağılanmaları, aile içi şiddet ve cinsel istismar konuları ile ilgili söylediği sözler, makaleleri ve nihayet bu konularla ilgili yazdığı kitaplarla tanımakta. Yani tamamı insan eliyle, aklıyla gerçekleşen fakat açığa çıkmasının veya konuşulmasının asla  istenmediği (veya istendiği; avlanan insanların avladıkları hayvanın başında poz vermeleri, etle yapılan şovlar, işlediği kadın cinayetinden hiçbir şekilde suçluluk duymamak) dehşet verici kötülüklerin neden kaynaklandığı, daha da önemlisi tüm insani doğrular karşısında nasıl yapılmaya devam ettiği üzerine yazılmış detaylı metinler ile karşı karşıyayız.  

Kitap kapağından itibaren; -ince, dişi insan vücudunda bir inek kafası (Denise Webb, “Eating Well” The New York Times-1991)- rahatsız edici detaylar okuyacağımızın delaleti olarak bizlere gözünü dikip bakmakta. Hayvanların dört ayaklı olmalarının aksine iki ayağının üzerinde bizlere bakan, inek kafası yerleştirilmiş bu dişi insan vücudu bizleri vejetaryen yapabilir mi? Daha da önemlisi neden dişi beden? Kitabın adı Ne Adam Ne Hayvan değil mi? Başlıyoruz efendim. Buyurun.

Doğa, Hayvan ve insanın Erk Kibri

Biz insanlar, insan olmayan canlıları nasıl temsil ediyoruz? Bu soruya vereceğimiz yanıtlar bizleri (insanları) temsil eden, düşüncelerimizi ve yaşayışımızı temsil eden cevaplar olmaktan ziyade dünyayı ne hale getirdiğimizin de yanıtı olarak karşımızda belirmekte. Umurumuzda mı? Yani dünyayı ne hale getirdiğimiz! Yerküredeki yaşamın, hayatın akışının insan eliyle ataerkil kodlar üzerine kurgulandığı, sistem çarklarının değiştirilemez şekilde bu sistem üzerinden işletildiği düzende  doğa, hayvanlar, tüm diğer canlılar ne haldeler ve onlara neler yapıyoruz soruları cevabını çok iyi bildiğimiz meseleler bütünü aslında.  

Carol J. Adams, Ne Adam Ne Hayvan kitabını yazma sürecini anlatmaya başlıyor ilkin. 1970’li yılların başlarında feminizm ve vejetaryenlik üzerine düşünüp, vejetaryen olmaya karar verirken konular üzerindeki ataerkil ahlak değerleri ve et tüketimi arasında bağlantılar olduğunu fark eder ve on beş yıllık süreç sonrasında ilk olarak Etin Cinsel Politikası, ardından da Ne Adam Ne Hayvan kitapları gelir. Aslında süreç “yok olan anneler”; dişi hayvanlar (doğum yapan hayvanların sütünün kesilme sürecinde süt üretimine nasıl devam edildiği)  ve kadınların hamilelik süreçleri (acı veren, talepkar, karmaşık ve kutsallaştırılarak sömürülen) etrafında gelişen olaylar sonucunda cereyan etmeye başlar. Carol J. Adams yaşamı niteler gibi gözüken fakat aslında “yok eden” hayvan ve insan açısından yok olunan annelik ve yaşam konularından start alarak kürtaj, hayvanları yemek, beyaz ayrıcalığı (ırkçılık) ekofeminizm konuları üzerine derinlemesine düşünüp, araştırmalar yapıp, yazmaya başlar.

Ne Adam Ne Hayvan, üç ana bölümden oluşmakta. İlk bölüm başlığı Kibirli Gözün İncelenmesi; hayvanları yemek, hayvan deneyleri, kürtaj ve hayvan hakları, siyasetin nasıl işlediği. İkinci bölüm başlığı Feminist Kuramın Dönüştürülmesi; ekofeminizm, feminist hayvan trafiği, striptiz yapan bir şempanze. Üçüncü bölüm başlığı Sefaletten Zarafete; barışı eve getirmek, zarafetten beslenmek, hayvansal teoloji.  Bölüm başlıklarına baktığımızda çığırından çıkan bir düzen anlatılmak yerine (bunu zaten düzen sağlayıcılar olarak çok iyi biliyoruz) derinde olup biteni anlamaya ve aktarmaya çalışan, bunu yaparken sırtını pozitif bilimlere yaslayan ve çözümlere işaret eden konu odakları görüyoruz.

Carol J. Adams bölüm başlıklarını da göz önünde bulundurarak konu ile ilgili şu kapsayıcı tespitte bulunur: “Bir noktada insanlar kendilerini hayvan olarak görmeyi bıraktı. Bu da tartışmanın ataerkil bir çerçeveye oturtulması sonucunda gerçekleşti. İlerici feminist tepki, bu tarz gerici ikilikleri ortaya kaldırmaya yöneliktir.”

Feminist vejetaryenliğin özellikle son yirmi yılda (Son otuz yıl hatta) geçirdiği evrim ataerkil düzene rağmen mücadelesine devam ediyor.  Hem yakın hem de yerleşik şiddet çeşitleriyle hayvan, doğa, insan –fakat en çok da kadın, dişi beden- üzerinden yüzleşiyoruz. Erk kibri ise yüzleşmeler ötesi biçimiyle hegemonyasını kurmuş durumda. Cinsel şiddetin, ırkçı şiddetin, ve hayvanlara karşı şiddetin görünürde farklı şiddet çeşitlerini içerse de bağlantılarının erk içi şiddete dayanıyor olmasına özellikle dikkatimiz çekilmekte. Bu bağlamda da  Carol J. Adams, Ne Adam Ne Hayvan’da özellikle insanlar tarafından tüketilen hayvanların sömürülmesini yorumlamak amacıyla ırkçı karşıtı feminist bir analiz oluşturmaya çalıştığı Etin Cinsel Politikası’nın öne sürdüğü bakış açısındaki radikal değişimi ortaya  koyuyor.

(Ölü) Hayvan, “Et” Yiyiciler Mi, Vejetaryenler Mi?

“Hayvanları yemek dendiği zaman insandan ziyade insan olmayan hayvanları yemekten bahsediyoruz. (Ölü) hayvanları yemekle ilgili ise neredeyse hiç konuşmuyoruz. “Et” yemekten bahsediyoruz. “Et” yemekten bahsetmeye başladığımız zaman da bireysel karar olarak hareket eden kültürel üretim alanına girmiş oluyoruz. Sorun da burada işte. Çünkü “et” yiyicilerin vejetaryenlerde “dırdırcı ahlaki tavır” olarak gördüğü şey aslına “et” yiyicilerin de hayvanların cesetlerinin yendiği bir kültürel yapıya maruz bırakmak için verdiği karşılığı yansıtıyor. Başka bir filozofsa sert bir yanıtla karşılık veriyor: “Batı ülkelerinde neredeyse herkesin, etin tadına alışkın oldukları için mevcut durumu korumaktan yana olduğu şüphe götürmez… Bu alışkanlık kendi kendini destekleyen iddialar seli oluşturuyor.” Vejetaryenlerin sesi yargılayıcı mı yoksa “et” yiyici dinleyiciler mi savunmacı?”

Ne Adam Ne Hayvan “et” yiyiciler ve vejetaryenler karşılaştırması olarak okunmamalı elbet. Feminist – vejetaryen eleştirel teoriler bu tür bir karşılaştırmadan çok daha fazlası. Artık dünya bilinci bu noktada çünkü. Asıl önemli olan tüm bunları bilerek ve her şey ayan beyanken ne yapıyor oluşumuz? Genlerimizden gelen, dna’mıza işleyen beslenme alışkanlıklarımızın  nasıl değiştiği? Ya da gerçekten değiştirebildik mi?  Bu kuramları, değişim biçimlerini ve sürdürülebilirliği en iyi ortaya koyan ve sürdürebilenler kadınlar arasından çıkıyor çünkü, dişi beden (İster hayan olsun, ister insan) üzerinden sömürülen yaşamın, sürdürülebilirliği dişi bedenler ve akıl ile gelecek yüzyılları şekillendirecek.

Ne Adam Ne Hayvan ve Etin Cinsel Politikası Ayrıntı Yayınları İnceleme Dizisi kitaplarından. Kitapların çevirilerine imza atan, Ne Adam Ne Hayvan’ın çevirmeni Sevda Deniz Karali ve Etin Cinsel Politikası’nın çevirmeni E.M Boyacıoğlu’na özenli çevirileri için teşekkür etmek isterim.

Her iki kitap da kitaplığınızda bulunmalı. Okuyunuz lütfen.  

\n

\u0130nsanlar\u0131n do\u011fay\u0131, erkeklerin de  kad\u0131nlar\u0131 s\u00fcrekli bask\u0131 alt\u0131nda tutmak istedi\u011fi bir d\u00fcnyada ya\u015f\u0131yoruz. Matru\u015fka misali birbirinin i\u00e7ine ge\u00e7mi\u015f olan b\u00f6yle bir durum i\u00e7in hangisi daha k\u00f6t\u00fcd\u00fcr sorusunun yan\u0131t\u0131 nedir sizce? Sorunun i\u00e7inde \u201cb\u00f6yle bir durum i\u00e7in\u201d nitelemesini a\u00e7mak gerekiyor belki de ilkin. Asl\u0131nda gayet net; do\u011fa, hayvanlar ve kad\u0131nlar katlediliyor. Dolay\u0131s\u0131yla sorunun cevab\u0131 \u201chepsi de\u201d oluyor ve  birbirinden daha deh\u015fet verici ve k\u00f6t\u00fcn\u00fcn de k\u00f6t\u00fcs\u00fc halleriyle kar\u015f\u0131m\u0131za dikiliyor. Geldi\u011fimiz noktada \u00fczerinde durmam\u0131z gereken, alt\u0131n\u0131 \u00e7izmemiz gereken, olup bitenler kar\u015f\u0131s\u0131nda i\u00e7inden c\u0131mb\u0131zla \u00e7ekmemiz gereken \u00e7ok nokta var. Do\u011faya; suya, havaya, a\u011fa\u00e7lara ve hayvanlara; insanlara, \u00f6zellikle kad\u0131nlara ve \u00e7ocuklara neler yap\u0131yoruz? Neyiz biz? \u0130nsan g\u00f6r\u00fcn\u00fcm\u00fcnde asl\u0131nda ehlile\u015ftirilmemi\u015f ve bilinenin tam aksine asla evcil olamayan hayvanlar m\u0131y\u0131z? \u00dcstelik kendi kusurlar\u0131n\u0131 g\u00f6rmeksizin hayvanlar\u0131 evcille\u015ftirmeye \u00e7al\u0131\u015fan hayvanlar olabilir miyiz, kendi kusurlar\u0131n\u0131 kapatmaya \u00e7al\u0131\u015fman\u0131n en legal yolu olarak!!! Neyiz biz? Ya da herkesi b\u00f6yle bir sorunun i\u00e7ene katmaks\u0131z\u0131n; ne adam ne hayvan, \u00e7o\u011funlu\u011fu elinde bulunduranlar; kim bunlar?<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure><\/div>\n\n\n\n

Carol J. Adams\u2019\u0131n Ne Adam Ne Hayvan<\/strong> kitab\u0131 kapa\u011f\u0131ndan, i\u00e7eri\u011fine, oda\u011fa ald\u0131\u011f\u0131 konudan; Feminizm ve Hayvanlar\u0131n Savunulmas\u0131<\/em> alt ba\u015fl\u0131\u011f\u0131na, i\u00e7inde ya\u015fad\u0131\u011f\u0131m\u0131z yerk\u00fcreyi nas\u0131l bir hale getirdi\u011fimizin aynadaki yans\u0131mas\u0131 gibi. Yine Ayr\u0131nt\u0131 Yay\u0131nlar\u0131 taraf\u0131ndan yay\u0131mlanan Etin Cinsel Politikas\u0131<\/strong>\u2019n\u0131 da unutmamam\u0131z ve her iki kitab\u0131 birlikte ele almam\u0131z gerekir. Birikim Dergisi arac\u0131l\u0131\u011f\u0131 ile hayvan haklar\u0131 savunucusu olan, ayn\u0131 zamanda feminist aktivist olan Carol J. Adams makalelerini, s\u00f6yle\u015filerini okumaktayd\u0131k evet, fakat i\u015fte nihayet kendisi d\u00fcnya literat\u00fcr\u00fcne giren kitaplar\u0131yla da kitapl\u0131klar\u0131m\u0131za girmi\u015f durumda. D\u00fcnya Carol J. Adams\u2019\u0131 90\u2019l\u0131 y\u0131llar\u0131n ba\u015f\u0131ndan beri \u00f6zellikle kad\u0131nlar\u0131n ve insan d\u0131\u015f\u0131 varl\u0131klar\u0131n (\u00f6zellikle hayvanlar\u0131n) a\u015fa\u011f\u0131lanmalar\u0131, aile i\u00e7i \u015fiddet ve cinsel istismar konular\u0131 ile ilgili s\u00f6yledi\u011fi s\u00f6zler, makaleleri ve nihayet bu konularla ilgili yazd\u0131\u011f\u0131 kitaplarla tan\u0131makta. Yani tamam\u0131 insan eliyle, akl\u0131yla ger\u00e7ekle\u015fen fakat a\u00e7\u0131\u011fa \u00e7\u0131kmas\u0131n\u0131n veya konu\u015fulmas\u0131n\u0131n asla  istenmedi\u011fi (veya istendi\u011fi; avlanan insanlar\u0131n avlad\u0131klar\u0131 hayvan\u0131n ba\u015f\u0131nda poz vermeleri, etle yap\u0131lan \u015fovlar, i\u015fledi\u011fi kad\u0131n cinayetinden hi\u00e7bir \u015fekilde su\u00e7luluk duymamak) deh\u015fet verici k\u00f6t\u00fcl\u00fcklerin neden kaynakland\u0131\u011f\u0131, daha da \u00f6nemlisi t\u00fcm insani do\u011frular kar\u015f\u0131s\u0131nda nas\u0131l yap\u0131lmaya devam etti\u011fi \u00fczerine yaz\u0131lm\u0131\u015f detayl\u0131 metinler ile kar\u015f\u0131 kar\u015f\u0131yay\u0131z.  <\/p>\n\n\n\n

Kitap kapa\u011f\u0131ndan itibaren; -ince, di\u015fi insan v\u00fccudunda bir inek kafas\u0131 (Denise Webb, \u201cEating Well\u201d The New York Times-1991)- rahats\u0131z edici detaylar okuyaca\u011f\u0131m\u0131z\u0131n delaleti olarak bizlere g\u00f6z\u00fcn\u00fc dikip bakmakta. Hayvanlar\u0131n d\u00f6rt ayakl\u0131 olmalar\u0131n\u0131n aksine iki aya\u011f\u0131n\u0131n \u00fczerinde bizlere bakan, inek kafas\u0131 yerle\u015ftirilmi\u015f bu di\u015fi insan v\u00fccudu bizleri vejetaryen yapabilir mi? Daha da \u00f6nemlisi neden di\u015fi beden? Kitab\u0131n ad\u0131 Ne Adam Ne Hayvan<\/strong> de\u011fil mi? Ba\u015fl\u0131yoruz efendim. Buyurun.<\/p>\n\n\n\n

Do\u011fa, Hayvan ve insan\u0131n Erk Kibri<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

Biz insanlar, insan olmayan canl\u0131lar\u0131 nas\u0131l temsil ediyoruz? Bu soruya verece\u011fimiz yan\u0131tlar bizleri (insanlar\u0131) temsil eden, d\u00fc\u015f\u00fcncelerimizi ve ya\u015fay\u0131\u015f\u0131m\u0131z\u0131 temsil eden cevaplar olmaktan ziyade d\u00fcnyay\u0131 ne hale getirdi\u011fimizin de yan\u0131t\u0131 olarak kar\u015f\u0131m\u0131zda belirmekte. Umurumuzda m\u0131? Yani d\u00fcnyay\u0131 ne hale getirdi\u011fimiz! Yerk\u00fcredeki ya\u015fam\u0131n, hayat\u0131n ak\u0131\u015f\u0131n\u0131n insan eliyle ataerkil kodlar \u00fczerine kurguland\u0131\u011f\u0131, sistem \u00e7arklar\u0131n\u0131n de\u011fi\u015ftirilemez \u015fekilde bu sistem \u00fczerinden i\u015fletildi\u011fi d\u00fczende  do\u011fa, hayvanlar, t\u00fcm di\u011fer canl\u0131lar ne haldeler ve onlara neler yap\u0131yoruz sorular\u0131 cevab\u0131n\u0131 \u00e7ok iyi bildi\u011fimiz meseleler b\u00fct\u00fcn\u00fc asl\u0131nda.  <\/p>\n\n\n\n

Carol J. Adams, Ne Adam Ne Hayvan kitab\u0131n\u0131 yazma s\u00fcrecini anlatmaya ba\u015fl\u0131yor ilkin. 1970\u2019li y\u0131llar\u0131n ba\u015flar\u0131nda feminizm ve vejetaryenlik \u00fczerine d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcp, vejetaryen olmaya karar verirken konular \u00fczerindeki ataerkil ahlak de\u011ferleri ve et t\u00fcketimi aras\u0131nda ba\u011flant\u0131lar oldu\u011funu fark eder ve on be\u015f y\u0131ll\u0131k s\u00fcre\u00e7 sonras\u0131nda ilk olarak Etin Cinsel Politikas\u0131<\/strong>, ard\u0131ndan da Ne Adam Ne Hayvan<\/strong> kitaplar\u0131 gelir. Asl\u0131nda s\u00fcre\u00e7 \u201cyok olan anneler<\/em>\u201d; di\u015fi hayvanlar (do\u011fum yapan hayvanlar\u0131n s\u00fct\u00fcn\u00fcn kesilme s\u00fcrecinde s\u00fct \u00fcretimine nas\u0131l devam edildi\u011fi)  ve kad\u0131nlar\u0131n hamilelik s\u00fcre\u00e7leri (ac\u0131 veren, talepkar, karma\u015f\u0131k ve kutsalla\u015ft\u0131r\u0131larak s\u00f6m\u00fcr\u00fclen) etraf\u0131nda geli\u015fen olaylar sonucunda cereyan etmeye ba\u015flar. Carol J. Adams ya\u015fam\u0131 niteler gibi g\u00f6z\u00fcken fakat asl\u0131nda \u201cyok eden\u201d hayvan ve insan a\u00e7\u0131s\u0131ndan yok olunan annelik ve ya\u015fam konular\u0131ndan start alarak k\u00fcrtaj, hayvanlar\u0131 yemek, beyaz ayr\u0131cal\u0131\u011f\u0131 (\u0131rk\u00e7\u0131l\u0131k) ekofeminizm konular\u0131 \u00fczerine derinlemesine d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcp, ara\u015ft\u0131rmalar yap\u0131p, yazmaya ba\u015flar.<\/p>\n\n\n\n

Ne Adam Ne Hayvan, \u00fc\u00e7 ana b\u00f6l\u00fcmden olu\u015fmakta. \u0130lk b\u00f6l\u00fcm ba\u015fl\u0131\u011f\u0131 Kibirli G\u00f6z\u00fcn \u0130ncelenmesi; hayvanlar\u0131 yemek, hayvan deneyleri, k\u00fcrtaj ve hayvan haklar\u0131, siyasetin nas\u0131l i\u015fledi\u011fi. \u0130kinci b\u00f6l\u00fcm ba\u015fl\u0131\u011f\u0131 Feminist Kuram\u0131n D\u00f6n\u00fc\u015ft\u00fcr\u00fclmesi; ekofeminizm, feminist hayvan trafi\u011fi, striptiz yapan bir \u015fempanze. \u00dc\u00e7\u00fcnc\u00fc b\u00f6l\u00fcm ba\u015fl\u0131\u011f\u0131 Sefaletten Zarafete; bar\u0131\u015f\u0131 eve getirmek, zarafetten beslenmek, hayvansal teoloji. \u00a0B\u00f6l\u00fcm ba\u015fl\u0131klar\u0131na bakt\u0131\u011f\u0131m\u0131zda \u00e7\u0131\u011f\u0131r\u0131ndan \u00e7\u0131kan bir d\u00fczen anlat\u0131lmak yerine (bunu zaten d\u00fczen sa\u011flay\u0131c\u0131lar olarak \u00e7ok iyi biliyoruz) derinde olup biteni anlamaya ve aktarmaya \u00e7al\u0131\u015fan, bunu yaparken s\u0131rt\u0131n\u0131 pozitif bilimlere yaslayan ve \u00e7\u00f6z\u00fcmlere i\u015faret eden konu odaklar\u0131 g\u00f6r\u00fcyoruz. <\/p>\n\n\n\n

Carol J. Adams b\u00f6l\u00fcm ba\u015fl\u0131klar\u0131n\u0131 da g\u00f6z \u00f6n\u00fcnde bulundurarak konu ile ilgili \u015fu kapsay\u0131c\u0131 tespitte bulunur: \u201cBir noktada insanlar kendilerini hayvan olarak g\u00f6rmeyi b\u0131rakt\u0131. Bu da tart\u0131\u015fman\u0131n ataerkil bir \u00e7er\u00e7eveye oturtulmas\u0131 sonucunda ger\u00e7ekle\u015fti. \u0130lerici feminist tepki, bu tarz gerici ikilikleri ortaya kald\u0131rmaya y\u00f6neliktir.\u201d<\/em><\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

Feminist vejetaryenli\u011fin \u00f6zellikle son yirmi y\u0131lda (Son otuz y\u0131l hatta) ge\u00e7irdi\u011fi evrim ataerkil d\u00fczene ra\u011fmen m\u00fccadelesine devam ediyor.\u00a0 Hem yak\u0131n hem de yerle\u015fik \u015fiddet \u00e7e\u015fitleriyle hayvan, do\u011fa, insan \u2013fakat en \u00e7ok da kad\u0131n, di\u015fi beden- \u00fczerinden y\u00fczle\u015fiyoruz. Erk kibri ise y\u00fczle\u015fmeler \u00f6tesi bi\u00e7imiyle hegemonyas\u0131n\u0131 kurmu\u015f durumda. Cinsel \u015fiddetin, \u0131rk\u00e7\u0131 \u015fiddetin, ve hayvanlara kar\u015f\u0131 \u015fiddetin g\u00f6r\u00fcn\u00fcrde farkl\u0131 \u015fiddet \u00e7e\u015fitlerini i\u00e7erse de ba\u011flant\u0131lar\u0131n\u0131n erk i\u00e7i \u015fiddete dayan\u0131yor olmas\u0131na \u00f6zellikle dikkatimiz \u00e7ekilmekte. Bu ba\u011flamda da \u00a0Carol J. Adams, Ne Adam Ne Hayvan<\/strong>\u2019da \u00f6zellikle insanlar taraf\u0131ndan t\u00fcketilen hayvanlar\u0131n s\u00f6m\u00fcr\u00fclmesini yorumlamak amac\u0131yla \u0131rk\u00e7\u0131 kar\u015f\u0131t\u0131 feminist bir analiz olu\u015fturmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131 Etin Cinsel Politikas\u0131<\/strong>\u2019n\u0131n \u00f6ne s\u00fcrd\u00fc\u011f\u00fc bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131s\u0131ndaki radikal de\u011fi\u015fimi ortaya\u00a0 koyuyor.<\/p>\n\n\n\n

(\u00d6l\u00fc) Hayvan, \u201cEt\u201d Yiyiciler Mi, Vejetaryenler Mi?<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

\u201cHayvanlar\u0131 yemek dendi\u011fi zaman insandan ziyade insan olmayan hayvanlar\u0131 yemekten bahsediyoruz. (\u00d6l\u00fc) hayvanlar\u0131 yemekle ilgili ise neredeyse hi\u00e7 konu\u015fmuyoruz. \u201cEt\u201d yemekten bahsediyoruz. \u201cEt\u201d yemekten bahsetmeye ba\u015flad\u0131\u011f\u0131m\u0131z zaman da bireysel karar olarak hareket eden k\u00fclt\u00fcrel \u00fcretim alan\u0131na girmi\u015f oluyoruz. Sorun da burada i\u015fte. \u00c7\u00fcnk\u00fc \u201cet\u201d yiyicilerin vejetaryenlerde \u201cd\u0131rd\u0131rc\u0131 ahlaki tav\u0131r\u201d olarak g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc \u015fey asl\u0131na \u201cet\u201d yiyicilerin de hayvanlar\u0131n cesetlerinin yendi\u011fi bir k\u00fclt\u00fcrel yap\u0131ya maruz b\u0131rakmak i\u00e7in verdi\u011fi kar\u015f\u0131l\u0131\u011f\u0131 yans\u0131t\u0131yor. Ba\u015fka bir filozofsa sert bir yan\u0131tla kar\u015f\u0131l\u0131k veriyor: \u201cBat\u0131 \u00fclkelerinde neredeyse herkesin, etin tad\u0131na al\u0131\u015fk\u0131n olduklar\u0131 i\u00e7in mevcut durumu korumaktan yana oldu\u011fu \u015f\u00fcphe g\u00f6t\u00fcrmez\u2026 Bu al\u0131\u015fkanl\u0131k kendi kendini destekleyen iddialar seli olu\u015fturuyor.\u201d Vejetaryenlerin sesi yarg\u0131lay\u0131c\u0131 m\u0131 yoksa \u201cet\u201d yiyici dinleyiciler mi savunmac\u0131?\u201d<\/em><\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure><\/div>\n\n\n\n

Ne Adam Ne Hayvan<\/strong> \u201cet\u201d yiyiciler ve vejetaryenler kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmas\u0131 olarak okunmamal\u0131<\/em> elbet. Feminist \u2013 vejetaryen ele\u015ftirel teoriler bu t\u00fcr bir kar\u015f\u0131la\u015ft\u0131rmadan \u00e7ok daha fazlas\u0131. Art\u0131k d\u00fcnya bilinci bu noktada \u00e7\u00fcnk\u00fc. As\u0131l \u00f6nemli olan t\u00fcm bunlar\u0131 bilerek ve her \u015fey ayan beyanken ne yap\u0131yor olu\u015fumuz? Genlerimizden gelen, dna\u2019m\u0131za i\u015fleyen beslenme al\u0131\u015fkanl\u0131klar\u0131m\u0131z\u0131n  nas\u0131l de\u011fi\u015fti\u011fi? Ya da ger\u00e7ekten de\u011fi\u015ftirebildik mi?  Bu kuramlar\u0131, de\u011fi\u015fim bi\u00e7imlerini ve s\u00fcrd\u00fcr\u00fclebilirli\u011fi en iyi ortaya koyan ve s\u00fcrd\u00fcrebilenler kad\u0131nlar aras\u0131ndan \u00e7\u0131k\u0131yor \u00e7\u00fcnk\u00fc, di\u015fi beden (\u0130ster hayan olsun, ister insan) \u00fczerinden s\u00f6m\u00fcr\u00fclen ya\u015fam\u0131n, s\u00fcrd\u00fcr\u00fclebilirli\u011fi di\u015fi bedenler ve ak\u0131l ile gelecek y\u00fczy\u0131llar\u0131 \u015fekillendirecek.<\/p>\n\n\n\n

Ne Adam Ne Hayvan ve Etin Cinsel Politikas\u0131 Ayr\u0131nt\u0131 Yay\u0131nlar\u0131 \u0130nceleme Dizisi kitaplar\u0131ndan. Kitaplar\u0131n \u00e7evirilerine imza atan, Ne Adam Ne Hayvan\u2019\u0131n \u00e7evirmeni Sevda Deniz Karali ve Etin Cinsel Politikas\u0131\u2019n\u0131n \u00e7evirmeni E.M Boyac\u0131o\u011flu\u2019na \u00f6zenli \u00e7evirileri i\u00e7in te\u015fekk\u00fcr etmek isterim.<\/p>\n\n\n\n

Her iki kitap da kitapl\u0131\u011f\u0131n\u0131zda bulunmal\u0131. Okuyunuz l\u00fctfen.  <\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n","post_title":"Ne adam ne hayvan; kim bunlar?","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"ne-adam-ne-hayvan-kim-bunlar","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2021-04-06 14:21:12","post_modified_gmt":"2021-04-06 11:21:12","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=116542","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":116542}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "702"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "176"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol