Kendimizi belli bir zaman dilimi ve mekan ile nasıl ilişkilendiririz? Bu soruya cevap bulmaya çalışanlardan birisi On Kawara (1932 -2014). Bazen tek bir tabloda muhtemel bir zaman-mekan-insan üçlemesinden triptik oluşturan Japon sanatçı, neredeyse hayatı boyunca seyahat etmiş ve yaşadığı günleri, bulunduğu şehirleri belirli formlarda kişiselleştirmeden kaydetmiştir. Sözcüklerle günlükler doldurmaktansa, zamanın simgesi rakamlarla dış dünyayla kendisi arasında bir bağ kurmuştur. Her ne kadar kavramsal sanatçı olarak tanımlansa da kendisi belli bir kategoriye yerleştirilmeye karşıdır.
Sanatçının Today [Bugün] serisi (1966-2013), yalnızca üzerinde tarihlerin yazılı olduğu tablolardan [Date Paintings] oluşur. Gittiği yerde hangi dil konuşuluyorsa, tarihin ay kısmını o dilde yazar. Latin alfabesinin kullanılmadığı yerlerde ise Ludwik Lejzer Zamenhof tarafından 1887 yılında yaratılan Esperanto olarak adlandırılmış yapay dili kullanır. Ayrıca bu serinin belli kuralları vardır. Örneğin; tablonun başlanıldığı gün bitirilmesi gerekir, aksi durumda ise imha edilir. Tablolar, 8 farklı boyutta ve 3 farklı renkte( gri, kırmızı ve mavi)’dir; ancak boyaları kendisi hazırladığı için hiçbir kırmızı/mavi/gri bir diğeriyle aynı olmaz. Beyazı ise sadece harf ve sayıları yazarken kullanır. Geçmiş, gelecek ya da herhangi bir hikaye barındırmayan tarihlerdir bunlar. Kawara’nın kendisi görünmezdir; sadece eser ile ona bakan göz arasında bir bağ kurulur. Bir diğer açıdan, tabloda çağrıştırılan o bir günde, herkesin kendine özgü bir yaşamışlığı vardır. Date Paintings tarihlere beden olur, kişiyi geçmişten bir güne götürür. Kişi, o an zamanın ve mekanın aslında biraz da kendisi olduğunu anlar.
On Kawara, Today serisine başladığı yıl, görüştüğü insanların listesini “I met” [Tanıştım] başlığı altında tutmaya da başlar. 1968’den itibaren coğrafi yer değişimlerini haritalar üzerinde işaretlemeler yaparak ” I went”[Gittim] serisiyle bir araya getirir, adımlarını haritalaştırır. Bir diğer serisi ise üzerlerine güne uyandığı saati yazıp arkadaşlarına gönderdiği post kartlardan oluşturduğu “I got up”[Uyandım] (1968-76)’dır. “I am still alive, On Kawara” serisi ise arkadaşlarına gönderdiği üzerinde ” I am still alive, On Kawara” [Hâlâ hayattayım, On Kawara] yazan telgraflardan oluşmaktadır.
On Kawara, serilerini kişiselleştirmez. Ayrıca kendi sergilerine gelmez ve röportaj vermez. Sanatçı, hayata belli anlamlar kazandırma çabasından uzaklaşmış, mümkün olduğunca sade bir yaşamın özetini vermektedir. Özellikle “I am still alive, On Kawara” serisiyle modern insanın hayata anlam yükleme çabasının içini boşaltmaktadır. Belki Kawara için o gün ne yaşadığından çok o günün yaşanmış olması önemlidir.