Topraklarının büyük bir kısmı hiç el değmemiş, dünyanın en izole ülkelerinden biri Bolivya’da, tam da göl kenarında konumlanmış doğa dostu bir hostel var. Bu hostel bildiklerinizden biraz farklı. Bu plastik kullanılarak yapılmış bir “eko-hostel”.
Hermana Libertad, kendi inşa ettiği ve gezginlerin her zaman uğrayıp sadece 2,5 dolara geceyi geçirebilecekleri bu eko-hostel’e “Kasa cultural Sol y Luna” (Güneş ve Ay Kültür Evi) adını vermiş. Deneysel tasarlanmış bu hostel, Güney Amerika yerlilerinin yaşam kültürünü yansıtıyor ve burada sadece yerel üretilmiş yiyecekler tüketiliyor.
Hostel, Peru’nun hareketli Copacabana şehrinden 20 dakika uzaklıkta ve Bolivya’nın Peru ile sınırını oluşturan gölün kenarında bulunuyor. Böylece, Bolivya’daki en turistik yerlerden biri olan Titicaca Gölü’nün manzarasına sahip. Titicaca Gölü, “Tanrı’ların oyun bahçesi” olarak biliniyor ve kutsal sayılıyor.
Dini bir merkez olmasının yanında burası; büyüleyici göl manzarası ve canlı gece hayatı sayesinde gelişen turizmin de merkezi haline gelmiş. Ancak göl kenarındaki turizm artışı; ekonomideki gelişmelerin yanında, tarımı ve içme suyunu dahi etkileyen çevresel kirlilik artışını da beraberinde getiriyor. Bolivyalılar, Titicaca’yı temiz tutmanın yollarını arıyorlar. Libertad da işte bu koruma çalışmaları ile gölün kutsallığının devam etmesi için uğraşıyor.
Copacabana’nın bütün o tüketim odaklı yaşam tarzının tersine, Sol y Luna’nın inşa ve tüm günlük işlerinde geri dönüştürülmüş atık malzemeler kullanılıyor.
Libertad 36 farklı yerel topluluktan çocuk, kadın ve yaşlılar ile çalışarak temizlediği sahilden topladığı atık plastik şişe ve lastikleri hostelin bir yerlerinde tekrar kullanmış. Plastik şişeler seranın duvarlarında ve yine Libertad’ın kendi yaptığı tuvaletin çatısında kullanılmış. Eski lastikler ise ya yemeklik sebzelerin yetiştirileceği saksılara dönüştürülmüş ya da basamak olarak kullanılmış. Cam şişeler de çamurla güzelce kaplanıp banyo duvarını oluşturmuşlar.
Libertad vegan yaşamı da fasülye, marul, karnabahar ve roka gibi bitkiler yetiştirerek destekliyor.
Yağmur suları toplanarak bitkilerin bakımı ve tuvaletlerde kullanıyor, yani burada hiçbir şey boşa harcanmıyor.
Doğa dostu hostelin bir diğer özelliği de göle nazır hamaklarda, havadaki okaliptüs kokusunu teneffüs ederek, istediğiniz kadar dinlenebilmeniz. Ayrıca hostelin altı odası da göl manzaralı.
Libertad burada vegan yemek yapımı ve Güney Amerika kültürünün tarihi gibi konularda atölyeler düzenliyor. Hostele yeni şeyler katmaya yardımcı olabilecek gönüllülere de kapısı hep açık.
Tüm bunlar Sol y Luna’yı; hem kültürel bakımdan zengin hem de çevreye karşı duyarlı kılarak, Bolivya’ya gittiğinizde görmek isteyeceğiniz özel bir yer haline getiriyor.
Kaynak: The Plaid Zebra