Roger Stirk Harbour ve partnerleri, dünyanın en büyük modern tasarım firmalarından biri. Tasarladıkları dikey tarla ile Mimarlık Dergisi’sinin Gelecek Projeleri Ödülü yarışmasında sürdürülebilirlik ödülü kazandılar. RSH web sitesine göre göktarla, tipik yoğun (endüstriyel) tarım sistemlerine bir alternatif olmayı hedefliyor.
Dikey tarla, yüksek yoğunluklu kentlerde, arazinin uygun olmadığı veya toprak yapısı zayıf olan yerlerde çok katlı yapıların içinde ürün yetiştirmek üzere dizayn ediliyor. Çok katlı tensegrity yapı, esnek olmayan dairesel çerçeve yaratmak ve tarlanın içine giren güneşi maksimize etmek için hafif bambudan tasarlandı. Bu kuleler birçok tarımsal işlem katmanını destekliyor, balıkların ve bitkilerin birlikte yaşamasına olanak sağlayan akuaponik sistem sayesinde balık atıkları ile bitkilerin beslenmesini sağlarken bitkilerden oluşan filtreleme sistemi de balıkların gelişmesini sağlıyor.
Bir tank dolusu balığın¹ altındaki zemin katta bir restoran ve market bulunuyor. Bunun üzerinde hidroponik (bitkinin köklerinin suda olduğu bir çeşit topraksız tarım) bahçeler, bunların üzerinde ise ağılıktan tasarruf edilmesini sağlayan aeroponik (bitkinin köklerinin havada olduğu bir çeşit topraksız tarım) bahçeler bulunuyor. Daha da yukarı çıkmaya devam ettiğinizde ise dikey rüzgâr türbini görüyorsunuz.
Mimarlar bunun ucuz bir uygulama olmadığını söylüyorlar. Göktarlanın standart endüstriyel tarıma nazaran ilk yatırımı fazla iken yıl boyunca çok küçük raflarda çilek, ıspanak, marul gibi ürünleri markete yakın bir yerde ve yüksek havalandırma maliyetleri olmadan yetiştirebiliyor olmak göktarlayı cazip bir sürdürülebilir girişim haline getiriyor.
Mimarlar 2050 yılı itibariyle 2-3 milyon arasında daha fazla insanın doyurulması gerektiğini söylüyorlar ve “Geleneksel tarım uygulamaları ile devam ettiğimiz takdirde artan nüfusu beslemek için Brezilya’dan daha büyük bir alanda daha ilave tarımsal üretim yapılması gerekiyor.” ² Fakat çilek ve ıspanak bu sorunu çözmeyecek. Aslında, birçok insan dikey tarımın bu konuda gerçekten bir farklılık yaratıp yaratmayacağını merak ediyor.
Dikey tarımın uygulanabilirliğinden ve gerçekleşebilirliğinden öte asıl büyük soru Gelecek Projeleri Ödüllerinin “henüz inşa edilmemiş ya da ileride gelecek projelerdeki mimari mükemmelliğe ilişkin bir kutlama” mı olduğudur. Dikey tarıma ilişkin yapılan zihin jimnastiği gerçekten önümüzdeki en iyi inşa edilmemiş sürdürülebilir proje midir? Eğer böyleyse, sürdürülebilir tasarım düşündüğümden daha da büyük bir sorun ile karşı karşıya.
- Sistem hayvan sömürülmeden de tasarlanabilir. Yapılan yeni teknolojiler artık hayvan sömürüsü olmadan inşa edilmelidir.
- Burada şöyle bir soru da ortaya çıkıyor. Sorun geleneksel tarımdan mı kaynaklı yoksa sistemden mi? Bu noktada eleştiriler getirilebilir.
Kaynak: Tree Hugger