Ana SayfaYeşilGeri DönüşümSaçları geri dönüşümde kullanmanın yolları

Saçları geri dönüşümde kullanmanın yolları

-

Pek çok kültürde yerlere dökülen saçlar bir atık olarak muamele görür ve çöpü veya kanalizasyonu boylar. Çöplerde ve sularda birikmesi çeşitli çevre ve sağlık sorunlarına sebep olan saç ve tüyleri geri dönüştürmenin ve onları faydalı yerlerde kullanmanın pek çok yolu mevcut.

Atık saç doğaya karıştığında, birkaç yıl içerisinde yağmurla ve toprakla etkileşerek çözünmeye başlar. Çözünme esnasında da içerdiği karbon, nitrojen ve sülfürü tekrar doğaya bırakır. Tuvaletlere atılarak kanalizasyona karışan saçlar ise kanalizasyonların karıştığı sularda birikerek, çözündükçe sulak alanlarda ve yeraltı sularında nitrojen ve sülfür artışına sebep olur. Sudaki nitrojen ve sülfür oranlarının değişmesi, ötröfikasyon dediğimiz probleme sebep olmaktadır. Göl ötröfikasyonu pek çok canlı popülasyonunu tehlikeye sokan bir ekolojik durumdur. Artan nitrojen ve sülfür sonucu göllerdeki alglerin artması ve yüzeyi kaplaması sonucu, göl ekosisteminde yapısal ve hiyerarşik değişiklikler yaratırken, gölün kimyasal yapısı da değişmektedir.

Saçların çöplüklerde birikmesi de başka bir problemdir. Çöplerin yakılması sırasında, saç yanığından atmosfere; amonyak, karbonil sülfit, hidrojen sülfit, sülfür dioksit, fenoller, piroller ve piridinler karışır. Çöplüklerde çürümeye bırakılmış saçlar ise köklerinde içerdikleri zengin yağlı yapı sebebiyle pek çok hastalık yapıcı bakteriye besin ve yaşama alanı sağlayarak, üremelerine yardımcı olmaktadır.

Bütün bu teknik bilgileri bir kenara bırakırsak, saç ve tüyler aynı zamanda pek çoğumuzun tiksindiği şeylerdir. Peki, sizlere atık saçlar sayesinde pek çok canlıyı kurtarabileceğimizi söylesem ne tepki verirsiniz? Veya dünyada saçlarla minder ve yastık dolduran insanlar olduğunu ya da bazı insanların kendi saçlarından sıcacık tutan kazaklar ve bereler ördüğünü, yine de tiksinir miydiniz?

Gelin hep beraber, saçların gübreden koltuğa ve pek çok başka ürüne uzanan inanılmaz dönüşümüne bir göz atalım.

Burada gördüğümüz kadın, saçları bir filenin içerisine istifleyerek daha sonra petrolü emmesi için denizlere atılacak süngerler oluşturuyor. Saç, yapısı itibariyle havadaki ve sudaki yağı emmeye çok müsait ve yüzey alanı çok geniş olduğu için de az bir miktarı çok fazla petrolü denizden uzaklaştırabilir.

(Kaynak: Scholastic)
(Kaynak: Scholastic)

İşte, insanların bağışladıkları saçlardan oluşturulmuş bu gördüğünüz yığın sayesinde okyanuslardaki petrol kirliliğinin kısmen önüne geçilebilmiştir. Saçları bu şekilde kullanmak ise Alabamalı saç tasarımcısı ve mucit Lisa Gautier’in aklına gelmiş.

(Kaynak: Msalon)
(Kaynak: Msalon)

Hayvan gübresinin içerdiği nitrojen miktarı yüzde 0,3 civarındayken, insan saçının nitrojen miktarı yüzde 16’ya kadar ulaşabiliyor. Bu da gübre olarak kullanılması için çok iyi bir sebep oluşturuyor. Ayrıca doğada yavaş yavaş çözündüğü için de içerisindeki besinleri birden toprağa salarak bitkilerin çürümesine sebep olmuyor. Çin ve Hindistan’da geleneksel olarak bu yöntem yüzyıllardır kullanılıyorken, ABD’de de son yirmi yıldır, bu kullanım sanayileşmeye başladı.

SmartGrow firmasına ait saçtan matlar, gübre olarak ve petrol sızıntılarında kullanılabiliyor.

1947’de saç koleksiyonu yapmaya başlayan ve şimdi yaşlı bir kadın olan güzellik uzmanı Leila Cohoon ise, saçları farklı bir şekilde kullanarak dünyanın ilk saç müzesini açmış. Koleksiyonunda yaklaşık 2 bin 500 parça saçtan yapılma sanatsal çalışma ve takı var. Saçların çoğu ise 19’uncu yüzyıla ait parçalar.

Saç Müzesi
Leila Cohoon’un açtığı dünyanın ilk “Saç Müzesi”

İsveçli tasarımcı Ola Giertz ise pofuduk koltuklar yapmak için, geri dönüştürülmüş pet şişeler ve insan saçı kullanmış. Açıkçası rahat görünüyor.

Saçtan ve Pet Şişeden Koltuk

Bu örnekler böyle uzayıp gidebilir. Hatta Lübnan’da kemoterapi görenler için saç bağışı kampanyası başlatılmıştı, belki bizde de böyle bir şey başlatılabilir. LÖSEV’in şimdilik böyle bir kampanyası yok; ama belki ileride düşünebilirler.

Yani anlayacağımız, bizlerin atık olarak gördüğü ve iğrendiği saçlar, tabu olmaktan çıkarsa, doğa dostu ve maliyeti az bir hammaddeye dönüşebilir. Böylece hem hammadde kullanımını azaltıp hem de hayvanları belli ölçüde rahat bırakmış oluruz. Üstelik doğaya karışan pek çok zehirli atığın önüne geçebiliriz. Nasıl fikir?

SON YAZILAR

Çevre dostu mimarinin örneği: Sürdürülebilir yaşam, Casa Cosecha de Lluvia ve yağmur suyu yönetimi

Casa Cosecha de Lluvia, dağların kalbinde sürdürülebilirliğin ve yenilikçiliğin mükemmel bir örneğini sunuyor. Yağmur suyunu arıtan bu etkileyici yapı, çevre dostu tasarımıyla size ilham verecek! Robert...

Yeşil mimarinin geleceği: Tarımsal atıklardan mimarinin zirvesine; mısır koçanları karbon emici duvarlara dönüşüyor

Tarım atıklarının mucizevi dönüşümüne tanık olun: Mısır koçanlarından üretilen karbondioksit emen duvar kaplamalarıyla yeşil mimarinin geleceği şekilleniyor! Sürdürülebilirliğin sınırlarını zorlayan bu yenilikçi projeyi keşfedelim! İnşaat ve...

Sürdürülebilir mimari tasarımın yeni yıldızı: Ahşaptan ayırt edilemeyen pirinç kabuğu yapı malzemesi

ACRE, ahşap alternatifi olarak öne çıkan bir yapı malzemesidir; dayanıklılığı, suya ve çürümeye karşı direnci, estetik dokusu ve sürdürülebilirliği ile dış mekanlarda mükemmel performans sergiler. Alüminyum ve pirinç tozlarının muazzam bir sentezi olan bu malzeme, çitlerden kapılara, pervazlardan teraslara kadar geniş bir yelpazede dış mekan uygulamaları için ideal bir seçenektir. Dünya ormanlarını koruyan bu malzemeyi keşfediyoruz!

Dönüştüremediklerimizden misiniz?

Çevrenin korunması adına yapılan sayısız kampanya ve yenilik ile karşı karşıyayız. Aslında mesele çevrenin koruma ile yan yana anılmasında. Korumayı gerçekleştirmek için eylemi yapan aktörün...
Selma Çam
Selma Çam
Hayat hikayemi anlatmaktansa, hayatın kendi hikayesinden anladıklarımı anlatmayı yeğlerdim, oysa ki üç aşağı beş yukarı hepimizin hayattan anladığı ve anlamadığı aynı. Anlatmak ise kelimelerin yetersizliği içerisinde kendi anlamını kaybediyor. Hiç bir şey anlatmasam da anlayabilen için çok bile anlattım. Erkan Oğur'un da dediği gibi; "Bu işin sonu sessizlik."

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol