Ana SayfaKültür & SanatSanat: Kolektif tembelliğin günah keçisi

Sanat: Kolektif tembelliğin günah keçisi

-

Sanat, insanın varoluşunu ortaya koymasının en yalın ama çözümü ve anlaşılması en zor çabasıdır belki de. Buna rağmen sanatı ısrarla belirli bir çerçeve içerisine sıkıştırmanın peşinde olanların yaşayacağı en büyük hayal kırıklığı da sanatın hammaddesinin aslında hiçbir kalıba sığmamasından geldiğini anlayamamalarından kaynaklanabilmektedir.

Bu yüzden de günümüzde bile ne sanattır ne değildir tartışması devam etmektedir. Bunu tartışan insanların sanatın ne olduğunu bildiği kadar ne olmadığını bilmesi de gerekmez mi? Sanatın yoruma açık olması demek bu konuda yeterli bilgisi olmayanların ahkam keseceği bir alan olduğu anlamına gelmez. Fakat maalesef en fazla konuşanlar genelde en az bilenler olabilmektedir.

Sanat sanat için midir, toplum için midir?

Nitekim dünyanın en saçma tartışmalarından biri de “sanat sanat için midir, sanat toplum için midir” konusudur. Bu soruyu soranlara veya bu sorunun doğru cevabı için günümüzde bile tartışmalarda laf yetiştirenlere şunu sormak isterdim: “Peki, felsefe felsefe için midir yoksa felsefe toplum için midir?”

Sanat topluma inmeli, insanların anlayacağı şekilde olmalı” diye düşünenlere tek bir sorum var: Peki, felsefe topluma inebilmiş midir? Felsefeyle zerre ilgilenmeyen bir topluma sanatı anlatmak, çarpım tablosunu bile bilmeyen birine trigonometri anlatmakla eşdeğer bir çelişkidir. Sanatı anlamayı bu kadar basite indirgemek, ömrünü sanata adamış insanları da yok saymak değil midir?

Yüzyıllardır sanat nedir tartışmasından bile kimse alnının akıyla çıkamamışken, sanatçının bir eser ile toplumu aniden aydınlatmasını bekleme çabası, bir filozofun hayatın anlamı şudur demesi kadar ironiktir. Velev ki bir filozof bunu iddia etse bile, bir diğeri de bunu zevkle ve zekice çürütecektir zaten. Çünkü böylesine altı doldurulamayan atıflar, burada süreci hiçe sayıp sonuca odaklanan insanların olayın temel noktasını yanlış anlamalarından kaynaklanır. Felsefenin amacı nasıl hayatın anlamını açıklamak değilse, sanatın amacı da toplumu aydınlatmak değildir. İkisi de buna yardımcı olabilir ama asla ikisinin de bu amaca hizmet etme zorunluluğu yoktur. Buna kalıcı bir çözüm sunamazlar. Sadece bakış açıları yaratırlar. Çünkü bunun gibi zor soruların ve hedeflerin tek bir açıklaması yoktur. Tek bir açıklama olması da mümkün değildir, ikisinin de amacı bu soruları derinleştirmek olabilir en fazla.

Felsefe herkesin anlayamayacağı bir şeyse, sanat da herkesin anlayamayacağı bir şey değil midir zaten? Neden sanat söz konusu olduğunda bu görevler silsilesi sanatçının omzuna yüklenir bir anda? Felsefeyi de sanatı da herkes anlamak zorunda değildir. Nasıl ki bir şeyi anlamak için biraz da olsa bilgi sahibi olmak gerekiyorsa, sanatı anlamak için de bilgi sahibi olunması gerekmektedir.

Burada illaki sanatı bilerek zorlaştırıp özellikle anlaşılmamak için çaba gösteren, bununla da aslında ne kadar derin düşüncelere sahip olduğunu kanıtlama çabası içerisinde olanlardan bahsetmiyorum. Bu şekilciliğe bürünenlerin eserleri de genelde lafları kadar belirsizlik silsilesi içerisindedir. Nitekim sanat birikimine sahip insanların onlara soracağı en basit soruya cevap veremediklerinde bu çabalarının nasıl bir yama gibi sırıttığı da aşikardır. Genelde bu şekilciliğe bürünenlerin hedef kitlesi de zaten sanat hakkında az bilgisi olanlardır çünkü onları bu zor kavramlarla örülü anlamsızlığın içerisine çekerek etkilemek istemeleridir esas meseleleri.

Burada söz konusu olan şekilcilerden ziyade gerçek sanatçılardır. Çünkü Gündüz Vasaf’ın “Ressamın İsyanı” adlı kitabında da dediği gibi: “İyi sanatçı kendinden çok şey, başkalarından az şey ister.”

Sanatçı olmak ya da olmamak

Sanatçı topluma bir şey anlatmak zorunda değildir. Keza ortaya koyduğu eserlerdir onu anlatan. Sanatçı öğretmen de değildir. Sanatçı, sadece sanatçıdır. Bunu bir sanatçı ne yapıyorsa o sanattır diyen postmodernizmden ve onun öncesi dadaizm gibi akımlardan bağımsız olarak ele almak lazım çünkü burada sanatı tartışmak değil amaç. Amaç sanatı, ona yüklenen gereksiz sıfatlardan veya yüklemlerden arındırarak ele almaktır. Kuşkusuz özellikle komünizmin, sanatı amacı için nasıl kullandığını, onu desteklemeyen tüm sanat eserlerini yok saydığını, benzer şekilde Amerika’nın modernleşme sürecinde Bauhaus ekolü ile şehirleşmeyi ve Amerikan siyasetine destek sağlamak için kullandığı yapısalcılığı, pop-art ile popüler kültürün eleştirisi adı altında aslında popüler kültüre de bir parça hizmet eden birçok akımı es geçiyorum.

Sanat, elbette sanatçının içinde bulunduğu dönemi de yansıtır ki bu aslında sanatın önemli bir parçasıdır. Burada sanatın, o dönemin kültürüne ve toplumuna ayna tutmasından bağımsız olarak sanatın bir araç olarak kullanılmasından bahsetmek gerekiyor.

Sanat toplumu şekillendirebilir ama şekillendirmek zorunda da değildir. Dönemini yansıtır ama yansıtmak zorunda da değildir. Kendi içerisindeki teknik kuralları bile altüst edebilen bir yapıya sahiptir. Sorun sanata sınırlama getirmenin, onu belirli bir kalıba sıkıştırmanın, sanatın kendisine tezat olmasıdır. Sanatın topluma hizmet etmesi gerektiği gibi bir dayatma da işte bu yüzden yukarıda belirttiklerim gibi sadece sanatı kendine göre yorumlayanların dayatmasıdır.

Her şeyden öte sanatçının, toplumu eğitmek gibi bir zorunluluğu yoktur. Bunun yerine neden toplum sanatı anlamak için daha fazla çaba göstermiyor sorusu çok daha gerçekçi ve tutarlıdır. Sanat toplum için midir, sanat sanat için midir gibi anlamsız sorularla uğraşmaktansa, toplumun sanatı anlamak için ne kadar çaba sarf ettiği sorusunun cevabına yoğunlaşmak çok daha mantıklıdır.

Toplum sanatı anlamak için çaba harcamalıdır, yani önce kendini eğitmelidir. Hazıra konma çabasını yumuşatmaya gerek yok. Her şey emek ister. Sanatı anlamak isteyen de bunu hak etmeli, emek vermeli, okumalı, araştırmalı, incelemeli, kendini geliştirmeli ve sorgulamalıdır. Her şeyi sanatçı anlattıktan sonra bireyin düşünmesine gerek bile kalmaz, ki zaten toplumun yüzyıllardır korktuğu şey de bu değil midir? Düşünmek tehlikeli ve yorucu bir eylemdir.

İtalyancada “scotoma” diye güzel bir söz vardır, anlamı “insan resme baktığında aklında şekilleneni görür”. Özetle; her ne olursa olsun sonuçta sanat, algılanabildiği kadardır.

“Halk, sanatçının öğrenmek için yıllarını harcadığı bir şeyi, bir günde, bir dakika içinde anlamak ve öğrenmek istiyor.”
Paul Gauguin

Sanatı anlamak bir sanatçı için bile ömür boyu süren bir süreçken, emek harcamadan, çaba göstermeden sanatı anlamaya çalışanların serzenişleri bu yüzden samimiyetten uzaktır. Fakat daha da kötüsü anlamadığı halde anladığını iddia edip ahkam kesenlerdir. İşte, asıl mesele de çoğunlukla burada başlar!

Unutmamak lazım ki Hokusai; “Beş yılım olsa gerçekten iyi bir ressam olabilirdim.” dediğinde doksan beş yaşındaydı.

Oiwa’nın Hayaleti, Yüz Hayalet Masalı, Katsushika Hokusai 

Bu da ilginizi çekebilir: Bütün dahiler uyumsuzdur

\n

Sanat, insan\u0131n varolu\u015funu ortaya koymas\u0131n\u0131n en yal\u0131n ama \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fc ve anla\u015f\u0131lmas\u0131 en zor \u00e7abas\u0131d\u0131r belki de. Buna ra\u011fmen sanat\u0131 \u0131srarla belirli bir \u00e7er\u00e7eve i\u00e7erisine s\u0131k\u0131\u015ft\u0131rman\u0131n pe\u015finde olanlar\u0131n ya\u015fayaca\u011f\u0131 en b\u00fcy\u00fck hayal k\u0131r\u0131kl\u0131\u011f\u0131 da sanat\u0131n hammaddesinin asl\u0131nda hi\u00e7bir kal\u0131ba s\u0131\u011fmamas\u0131ndan geldi\u011fini anlayamamalar\u0131ndan kaynaklanabilmektedir.<\/p>\n\n\n\n

Bu y\u00fczden de g\u00fcn\u00fcm\u00fczde bile ne sanatt\u0131r ne de\u011fildir<\/em> tart\u0131\u015fmas\u0131 devam etmektedir. Bunu tart\u0131\u015fan insanlar\u0131n sanat\u0131n ne oldu\u011funu bildi\u011fi kadar ne olmad\u0131\u011f\u0131n\u0131 bilmesi de gerekmez mi? Sanat\u0131n yoruma a\u00e7\u0131k olmas\u0131 demek bu konuda yeterli bilgisi olmayanlar\u0131n ahkam kesece\u011fi bir alan oldu\u011fu anlam\u0131na gelmez. Fakat maalesef en fazla konu\u015fanlar genelde en az bilenler olabilmektedir.<\/p>\n\n\n\n

Sanat sanat i\u00e7in midir, toplum i\u00e7in midir?<\/h3>\n\n\n\n

Nitekim d\u00fcnyan\u0131n en sa\u00e7ma tart\u0131\u015fmalar\u0131ndan biri de \u201csanat sanat i\u00e7in midir, sanat toplum i\u00e7in midir\u201d <\/em>konusudur. Bu soruyu soranlara veya bu sorunun do\u011fru cevab\u0131 i\u00e7in g\u00fcn\u00fcm\u00fczde bile tart\u0131\u015fmalarda laf yeti\u015ftirenlere \u015funu sormak isterdim: \u201cPeki, felsefe felsefe i\u00e7in midir yoksa felsefe toplum i\u00e7in midir?\u201d<\/em><\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

\"Sanat topluma inmeli, insanlar\u0131n anlayaca\u011f\u0131 \u015fekilde olmal\u0131<\/em>\" diye d\u00fc\u015f\u00fcnenlere tek bir sorum var: Peki, felsefe topluma inebilmi\u015f midir? <\/em>Felsefeyle zerre ilgilenmeyen bir topluma sanat\u0131 anlatmak, \u00e7arp\u0131m tablosunu bile bilmeyen birine trigonometri anlatmakla e\u015fde\u011fer bir \u00e7eli\u015fkidir. Sanat\u0131 anlamay\u0131 bu kadar basite indirgemek, \u00f6mr\u00fcn\u00fc sanata adam\u0131\u015f insanlar\u0131 da yok saymak de\u011fil midir?<\/p>\n\n\n\n

Y\u00fczy\u0131llard\u0131r sanat nedir tart\u0131\u015fmas\u0131ndan bile kimse aln\u0131n\u0131n ak\u0131yla \u00e7\u0131kamam\u0131\u015fken, sanat\u00e7\u0131n\u0131n bir eser ile toplumu aniden ayd\u0131nlatmas\u0131n\u0131 bekleme \u00e7abas\u0131, bir filozofun hayat\u0131n anlam\u0131 \u015fudur<\/em> demesi kadar ironiktir. Velev ki bir filozof bunu iddia etse bile, bir di\u011feri de bunu zevkle ve zekice \u00e7\u00fcr\u00fctecektir zaten. \u00c7\u00fcnk\u00fc b\u00f6ylesine alt\u0131 doldurulamayan at\u0131flar, burada s\u00fcreci hi\u00e7e say\u0131p sonuca odaklanan insanlar\u0131n olay\u0131n temel noktas\u0131n\u0131 yanl\u0131\u015f anlamalar\u0131ndan kaynaklan\u0131r. Felsefenin amac\u0131 nas\u0131l hayat\u0131n anlam\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131klamak de\u011filse, sanat\u0131n amac\u0131 da toplumu ayd\u0131nlatmak de\u011fildir. \u0130kisi de buna yard\u0131mc\u0131 olabilir ama asla ikisinin de bu amaca hizmet etme zorunlulu\u011fu yoktur. Buna kal\u0131c\u0131 bir \u00e7\u00f6z\u00fcm sunamazlar. Sadece bak\u0131\u015f a\u00e7\u0131lar\u0131 yarat\u0131rlar. \u00c7\u00fcnk\u00fc bunun gibi zor sorular\u0131n ve hedeflerin tek bir a\u00e7\u0131klamas\u0131 yoktur. Tek bir a\u00e7\u0131klama olmas\u0131 da m\u00fcmk\u00fcn de\u011fildir, ikisinin de amac\u0131 bu sorular\u0131 derinle\u015ftirmek olabilir en fazla.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

<\/h4>\n\n\n\n

Felsefe herkesin anlayamayaca\u011f\u0131 bir \u015feyse, sanat da herkesin anlayamayaca\u011f\u0131 bir \u015fey de\u011fil midir zaten? Neden sanat s\u00f6z konusu oldu\u011funda bu g\u00f6revler silsilesi sanat\u00e7\u0131n\u0131n omzuna y\u00fcklenir bir anda? Felsefeyi de sanat\u0131 da herkes anlamak zorunda de\u011fildir. Nas\u0131l ki bir \u015feyi anlamak i\u00e7in biraz da olsa bilgi sahibi olmak gerekiyorsa, sanat\u0131 anlamak i\u00e7in de bilgi sahibi olunmas\u0131 gerekmektedir.<\/p>\n\n\n\n

Burada illaki sanat\u0131 bilerek zorla\u015ft\u0131r\u0131p \u00f6zellikle anla\u015f\u0131lmamak i\u00e7in \u00e7aba g\u00f6steren, bununla da asl\u0131nda ne kadar derin d\u00fc\u015f\u00fcncelere sahip oldu\u011funu kan\u0131tlama \u00e7abas\u0131 i\u00e7erisinde olanlardan bahsetmiyorum. Bu \u015fekilcili\u011fe b\u00fcr\u00fcnenlerin eserleri de genelde laflar\u0131 kadar belirsizlik silsilesi i\u00e7erisindedir. Nitekim sanat birikimine sahip insanlar\u0131n onlara soraca\u011f\u0131 en basit soruya cevap veremediklerinde bu \u00e7abalar\u0131n\u0131n nas\u0131l bir yama gibi s\u0131r\u0131tt\u0131\u011f\u0131 da a\u015fikard\u0131r. Genelde bu \u015fekilcili\u011fe b\u00fcr\u00fcnenlerin hedef kitlesi de zaten sanat hakk\u0131nda az bilgisi olanlard\u0131r \u00e7\u00fcnk\u00fc onlar\u0131 bu zor kavramlarla \u00f6r\u00fcl\u00fc anlams\u0131zl\u0131\u011f\u0131n i\u00e7erisine \u00e7ekerek etkilemek istemeleridir esas meseleleri.<\/p>\n\n\n\n

Burada s\u00f6z konusu olan \u015fekilcilerden ziyade ger\u00e7ek sanat\u00e7\u0131lard\u0131r. \u00c7\u00fcnk\u00fc G\u00fcnd\u00fcz Vasaf\u2019\u0131n \u201cRessam\u0131n<\/em> \u0130syan\u0131<\/em>\u201d adl\u0131 kitab\u0131nda da dedi\u011fi gibi: \u201c\u0130yi sanat\u00e7\u0131 kendinden \u00e7ok \u015fey, ba\u015fkalar\u0131ndan az \u015fey ister.\u201d<\/em><\/strong><\/p>\n\n\n\n

Sanat\u00e7\u0131 olmak ya da olmamak <\/h3>\n\n\n\n

Sanat\u00e7\u0131 topluma bir \u015fey anlatmak zorunda de\u011fildir. Keza ortaya koydu\u011fu eserlerdir onu anlatan. Sanat\u00e7\u0131 \u00f6\u011fretmen de de\u011fildir. Sanat\u00e7\u0131, sadece sanat\u00e7\u0131d\u0131r. Bunu bir sanat\u00e7\u0131 ne yap\u0131yorsa o sanatt\u0131r<\/em> diyen postmodernizmden ve onun \u00f6ncesi dadaizm gibi ak\u0131mlardan ba\u011f\u0131ms\u0131z olarak ele almak laz\u0131m \u00e7\u00fcnk\u00fc burada sanat\u0131 tart\u0131\u015fmak de\u011fil ama\u00e7. Ama\u00e7 sanat\u0131, ona y\u00fcklenen gereksiz s\u0131fatlardan veya y\u00fcklemlerden ar\u0131nd\u0131rarak ele almakt\u0131r. Ku\u015fkusuz \u00f6zellikle kom\u00fcnizmin, sanat\u0131 amac\u0131 i\u00e7in nas\u0131l kulland\u0131\u011f\u0131n\u0131, onu desteklemeyen t\u00fcm sanat eserlerini yok sayd\u0131\u011f\u0131n\u0131, benzer \u015fekilde Amerika\u2019n\u0131n modernle\u015fme s\u00fcrecinde Bauhaus ekol\u00fc ile \u015fehirle\u015fmeyi ve Amerikan siyasetine destek sa\u011flamak i\u00e7in kulland\u0131\u011f\u0131 yap\u0131salc\u0131l\u0131\u011f\u0131, pop-art ile pop\u00fcler k\u00fclt\u00fcr\u00fcn ele\u015ftirisi ad\u0131 alt\u0131nda asl\u0131nda pop\u00fcler k\u00fclt\u00fcre de bir par\u00e7a hizmet eden bir\u00e7ok ak\u0131m\u0131 es ge\u00e7iyorum.<\/p>\n\n\n\n

Sanat, elbette sanat\u00e7\u0131n\u0131n i\u00e7inde bulundu\u011fu d\u00f6nemi de yans\u0131t\u0131r ki bu asl\u0131nda sanat\u0131n \u00f6nemli bir par\u00e7as\u0131d\u0131r. Burada sanat\u0131n, o d\u00f6nemin k\u00fclt\u00fcr\u00fcne ve toplumuna ayna tutmas\u0131ndan ba\u011f\u0131ms\u0131z olarak sanat\u0131n bir ara\u00e7 olarak kullan\u0131lmas\u0131ndan bahsetmek gerekiyor.<\/p>\n\n\n\n

Sanat toplumu \u015fekillendirebilir ama \u015fekillendirmek zorunda da de\u011fildir. D\u00f6nemini yans\u0131t\u0131r ama yans\u0131tmak zorunda da de\u011fildir. Kendi i\u00e7erisindeki teknik kurallar\u0131 bile alt\u00fcst edebilen bir yap\u0131ya sahiptir. Sorun sanata s\u0131n\u0131rlama getirmenin, onu belirli bir kal\u0131ba s\u0131k\u0131\u015ft\u0131rman\u0131n, sanat\u0131n kendisine tezat olmas\u0131d\u0131r. Sanat\u0131n topluma hizmet etmesi gerekti\u011fi gibi bir dayatma da i\u015fte bu y\u00fczden yukar\u0131da belirttiklerim gibi sadece sanat\u0131 kendine g\u00f6re yorumlayanlar\u0131n dayatmas\u0131d\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

\"\"<\/figure>\n\n\n\n

Her \u015feyden \u00f6te sanat\u00e7\u0131n\u0131n, toplumu e\u011fitmek gibi bir zorunlulu\u011fu yoktur. Bunun yerine neden toplum sanat\u0131 anlamak i\u00e7in daha fazla \u00e7aba g\u00f6stermiyor<\/em> sorusu \u00e7ok daha ger\u00e7ek\u00e7i ve tutarl\u0131d\u0131r. Sanat toplum i\u00e7in midir, sanat sanat i\u00e7in midir <\/em>gibi anlams\u0131z sorularla u\u011fra\u015fmaktansa, toplumun sanat\u0131 anlamak i\u00e7in ne kadar \u00e7aba sarf etti\u011fi sorusunun cevab\u0131na yo\u011funla\u015fmak \u00e7ok daha mant\u0131kl\u0131d\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

<\/h4>\n\n\n\n
\"\"<\/figure>\n\n\n\n

Toplum sanat\u0131 anlamak i\u00e7in \u00e7aba harcamal\u0131d\u0131r, yani \u00f6nce kendini e\u011fitmelidir. Haz\u0131ra konma \u00e7abas\u0131n\u0131 yumu\u015fatmaya gerek yok. Her \u015fey emek ister. Sanat\u0131 anlamak isteyen de bunu hak etmeli, emek vermeli, okumal\u0131, ara\u015ft\u0131rmal\u0131, incelemeli, kendini geli\u015ftirmeli ve sorgulamal\u0131d\u0131r. Her \u015feyi sanat\u00e7\u0131 anlatt\u0131ktan sonra bireyin d\u00fc\u015f\u00fcnmesine gerek bile kalmaz, ki zaten toplumun y\u00fczy\u0131llard\u0131r korktu\u011fu \u015fey de bu de\u011fil midir? D\u00fc\u015f\u00fcnmek tehlikeli ve yorucu bir eylemdir.<\/p>\n\n\n\n

\u0130talyancada \u201cscotoma\u201d diye g\u00fczel bir s\u00f6z vard\u0131r, anlam\u0131 \u201cinsan resme bakt\u0131\u011f\u0131nda akl\u0131nda \u015fekilleneni g\u00f6r\u00fcr<\/em>\u201d. \u00d6zetle; her ne olursa olsun sonu\u00e7ta sanat, alg\u0131lanabildi\u011fi kadard\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

\"\"
\"Halk, sanat\u00e7\u0131n\u0131n \u00f6\u011frenmek i\u00e7in y\u0131llar\u0131n\u0131 harcad\u0131\u011f\u0131 bir \u015feyi, bir g\u00fcnde, bir dakika i\u00e7inde anlamak ve \u00f6\u011frenmek istiyor.\"
Paul Gauguin<\/figcaption><\/figure>\n\n\n\n

Sanat\u0131 anlamak bir sanat\u00e7\u0131 i\u00e7in bile \u00f6m\u00fcr boyu s\u00fcren bir s\u00fcre\u00e7ken, emek harcamadan, \u00e7aba g\u00f6stermeden sanat\u0131 anlamaya \u00e7al\u0131\u015fanlar\u0131n serzeni\u015fleri bu y\u00fczden samimiyetten uzakt\u0131r. Fakat daha da k\u00f6t\u00fcs\u00fc anlamad\u0131\u011f\u0131 halde anlad\u0131\u011f\u0131n\u0131 iddia edip ahkam kesenlerdir. \u0130\u015fte, as\u0131l mesele de \u00e7o\u011funlukla burada ba\u015flar!<\/p>\n\n\n\n

Unutmamak laz\u0131m ki Hokusai; \u201cBe\u015f y\u0131l\u0131m olsa ger\u00e7ekten iyi bir ressam olabilirdim.\u201d <\/em>dedi\u011finde doksan be\u015f ya\u015f\u0131ndayd\u0131.<\/strong><\/p>\n\n\n\n

\"\"
Oiwa\u2019n\u0131n Hayaleti, Y\u00fcz Hayalet Masal\u0131, Katsushika Hokusai <\/em><\/figcaption><\/figure>\n\n\n\n

Bu da ilginizi \u00e7ekebilir: B\u00fct\u00fcn dahiler uyumsuzdur<\/a><\/p>\n","post_title":"Sanat: Kolektif tembelli\u011fin g\u00fcnah ke\u00e7isi","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"sanat-kolektif-tembelligin-gunah-kecisi","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2023-08-27 16:46:24","post_modified_gmt":"2023-08-27 13:46:24","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=120972","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":120972}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "702"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "176"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...

Derya Gül
Derya Gül
1 Mart 1980 doğumlu sanatçı, on sene boyunca «usta-çırak kültürü» içerisinde yetişti. Sanat ve atölye eğitimleri alırken bir yandan da resim çalışmalarına başladı. Sanatçı, ilk eserlerinde kolaj tekniğini kullandı. Ardından çalışmalarına, kendi oluşturduğu teknik ve üslupla devam ederek buna yönelik eserler üretti. Uzun bir süre sadece portre üzerine çalışan sanatçı, ilerleyen yıllarda soyut figüre yöneldi ve son iki yıldır ise tamamen soyut dışavurumcu resimler yapmaya başladı. Sanatçının ilk dönem eserlerinde «denge» arayışı göze çarparken, son döneme ait çalışmalarında «kontrollü otomatizm ve geometrik soyutlama» dikkat çekmektedir. Edebiyat, felsefe, mitoloji ve tarihle de yakından ilgilenen Derya Gül’ün “Ayadaki Göz” ve “Ah Şu Cahil Filozoflar” isimli iki kitabı bulunmaktadır.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol