Ana SayfaYaşamKadınSanat tutkusunu doludizgin yaşayan bir kadın: Sabiha Bozcalı

Sanat tutkusunu doludizgin yaşayan bir kadın: Sabiha Bozcalı

-

Kadınlar her alana olduğu gibi sanata da mücadeleyle giriş yaptı. Ataerkil zihniyetin sanat ve kadın konusundaki yorumu ise yarattığı kalıp yargılardan ibaretti. Buna rağmen kadınlar, sanat dünyasının başarılı isimleri arasına girdi. Bu isimlerden biri olan Sabiha Bozcalı, 1903 yılında İstanbul’da doğdu. Eserlerinde endüstri üretimini konu haline dönüştüren ilk kadın ressam olan Bozcalı, aynı zamanda Türkiye’nin ilk kadın illüstratörü.

Sanatçı, evde özel eğitim ve ünlü ressam Ali Sami Boyar’dan resim dersleri aldı. Seçkin bir ailede yaşamanın verdiği avantajla pek çok kadından daha şanslı olan Sabiha Rüştü, uzun ve faydalı bir eğitim süreci yaşadı. Küçüklüğünden beri resme ilgi duyan sanatçı, aldığı özel eğitim ile Almanca, Fransızca ve İtalyanca öğrendi. Yurtdışında aldığı eğitimlerle yeteneğini iyice geliştirdi. 15 yaşında Berlin’de ressam Lovis Corinth’in atölyesine katıldı. Daha sonra Münih’te Karl Kaspar’ın atölyesinde bulundu. Aynı zamanda Paris ve Roma’da da gelişimini sağlayacak atölyelerde, çalışmalarda yer aldı. Bu süreç, onun hem sanatını hem de çevresini geliştirdi.

Sabiha-Bozcali-3Karakalem, yağlıboya, suluboya ve pastel gibi resim sanatının pek çok tekniği ile eserler üreten Sabiha Rüştü Bozcalı, Reşat Ekrem Koçu’nun editörlüğünü yaptığı İstanbul Ansiklopedisi için illüstratif eserler üretti. Mısır’da saray duvarı süslemesinde ve Roma’da çalıştı. Bunun yanı sıra aile üyelerinin portrelerini de resmetti. 1938 yılında yurdun güzelliklerinin görülmesi amacıyla uygulanma kararı alınan Yurt Gezileri projesine katılan ilk ve tek kadın sanatçı olan Sabiha Bozcalı, Yurt Gezileri kapsamında Zonguldak’a gitti, Kozlu Elektrik Santrali, Skip Tesisatı, Karabük Demir Çelik Fabrikası, Asansör (İncir Harmanı), Asansör Makinası, Sömikok Makinası, Varagel, Sömikök Fabrikası, Demir Çelik Fabrikası’nı çalıştı.

Portre, manzara, tarihi köşkler ve natürmort konularını tercih eden sanatçı,1922–1923 yıllarında Galatasaray sergilerine desenleriyle katıldı. Kişisel sergisini de açtı. Çocukluğunda itibaren sanat tutkusunu doludizgin yaşayan Bozcalı, pek çok esere imza attı.

Çok sayıda da yayını resimledi

Orhan Veli (Türkçeye uyarlayan) La Fontaine Masalları, 2 Cilt, İstanbul, 1943 -Reşat Ekrem Koçu, İstanbul Ansiklopedisi, İstanbul, 1945 -Dorothy Blatter, The Turkish Twins, 1956 -Nezihe Araz, Anadolu Evliyaları ve Yunus Emre, İstanbul, 1958 – Reşat Ekrem Koçu, Osmanlı Padişahları, İstanbul, 1960 -Reşat Ekrem Koçu, Forsa Halil, İstanbul, 1962 -Reşat Ekrem Koçu, Patrona Halil, İstanbul, 1967 -Reşat Ekrem Koçu, Kabakçı Mustafa, İstanbul, 1968.

1998 yılında yaşamını yitiren Sabiha Bozcalı, eserleriyle sanat dünyasında geniş bir yer edinirken dönemin resim cemiyetlerine üye olmuştu. Son zamanlarda ise Bozcalı’nın anısını yaşatmak için projeler üretildi. 2014 yılında Sabiha Rüştü Bozcalı arşivi oluşturulurken 2015’de de Salt Beyoğlu’nda Sabiha Rüştü Bozcalı sergisi açıldı.

Not: Eserlerini merak edenler bu linkten inceleyebilirler.
KaynakDeniz BAYAV, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında kadın ressamlarımız, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2011.

SON YAZILAR

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

EŞİK: Kadın ve kız çocuklarını hayattan koparamayacaksınız, ev köleleriniz yapamayacaksınız

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) kız çocuklarının okullaşmasını teşvik adı altında, kız okullarının açılması yani karma eğitimin baltalanması hakkında açıklama yayımladı. Karma eğitime son vermenin...

Tabiat rotasında bir yeniden varoluş hikayesi: Şerivan Tutuş | Köklerin Göçü

Şerivan Tutuş, 3. kişisel resim sergisi “Köklerin Göçü” ile Çankaya Belediyesi Zülfü Livaneli Kültür Merkezi’nde sanatseverlerle buluştu. Mustafa Doğan'ın küratörlüğünde düzenlenen sergi 2-20 Haziran tarihleri...

Sus(ma)mak! İnan(ma)mak!

Gündem şu an bu iki kavramdan çok da bağımsız bir noktada değil. Size şimdi ufak bir düşünce egzersizi yaptırmak istiyorum. Bana katılabilirsiniz veya eleştirmek istediğiniz...
Zozan Çetin
Zozan Çetin
Eylül 1989’da doğdum. Ege Üniversitesinde Tarih okudum. Daha sonra erkeğin tarihini değil, kadının tarihini yazmak ve anlatmak için Dokuz Eylül Üniversitesi Kadın Çalışmaları Anabilim Dalında yükseklisansa başladım. Düşlerim için çabalamaya devam ediyor ve değişime olan inancı içimde taşıyorum. Bir kadın olarak var olma mücadelesi verirken de yazının, sözün ve kalemin gücüne inanıyorum. O yüzden yazmayı da anlatmayı da seviyorum.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol