Londralı fotoğrafçı Baker, şubat ayında güney Kolombiya’daki bir ekoköyü ziyaret etti. Birçok yerli kültürde “Vision Quests” adıyla anılan ritüele de katıldı. Bu antik ritüelde, arayıcılar (questers), birkaç günü su ve yiyecek olmadan ormanda geçiriyor ve onlara yol göstermesi için yüce ruha dua ediyor.
Feature Shoot’tan Kayla Chobotiuk fotoğrafçı ile bu deneyimi hakkında konuşma fırsatı bulmuş:
Vision Quest’i nasıl keşfettiniz ve neden fotoğraflamaya karar verdiniz?
Şamanları fotoğrafladığım sırada Vision Quest’ten haberdar oldum. Bu senenin başında da beni bu seremoniye davet eden Kolombiyalı bir şamanı fotoğraflamıştım.
Başlangıçta Vision Quest hakkında en ufak bir fikrim yoktu, birkaç şamanik ritüelde yer aldıktan sonra öğrenmeye olan hevesim de arttı. Planım yedi günlük bir süreye yayılan Vision Quest’i görmek ve Kolombiya’yı dolaşmaktı. En fazla birkaç seyahat fotoğrafı çekerim diye düşünüyordum, aklımda bir proje yoktu. Ekoköydeki ikinci günümde, herkesin özel kıyafetler giydiği bir seremoni gerçekleşti. O anda bir portre projesi yapmak istediğime karar verdim, bu her şeyin başlangıcı oldu.
İnsanlar Vision Quest’e neden katılıyor?
Bana göre bu, sessizliğin uç noktasına ulaşmanın bir yolu. Bugün, dikkat dağıtan birçok şeyle hırpalanıyoruz, bir karar üzerine düşünürken gereken sessizliğe ulaşmak için birkaç dakika bulmak bile zor. İnsan, dışardaki gürültüden soyutlanmayı başardığında, içindeki “rehberi” dinleyebilir. Seremonideki insanlar da bunu yapıyor: Hayatlarının bir sonraki adımı üzerine düşünebilecekleri bir sessizliğe kavuşmuş oluyorlar.
Nasıl ve neden bu seremoniyi desteklemeye karar verdiniz? Orada bulunmanızın amacı tam olarak neydi?
Orada destek için bulunanların amacı, “arayıcıların” kısmen yanında olmaktı. Destekçi, doğa anaya ve arayıcılara sürekli dua ediyor, onlar yerine yiyor ve içiyor. Arayıcılara göre, onları seven ve önem veren insanların olduğunu bilmek gerçekten yardımcı oluyor. Mecazen söylemek gerekirse, bu büyük bir maçta yer almaya benziyor. Kenardaki insanların sizi desteklediğini biliyorsunuz ve bu size enerji veriyor.
Aslında bir arayıcı olmayı istiyordum çünkü bu kendimle ilgili daha çok şey öğrenmenin tek yoluydu. Fakat, bu seremonideki ilk yılım olduğundan destek olmam hakkında tavsiyeler aldım. Açıkçası bu büyük bir hayal kırıklığı oldu, sonrasındaysa destek olmak ve bunu deneyimlemek için inanılmaz bir heyecan duymaya başladım. Hem insanların etrafındayken daha fazla fotoğraf çekebilirdim.
Vision Quest size neler öğretti?
Yer aldığım süre boyunca oldukça istekliydim. Şehir hayatının koşuşturmacasına alışkınım. Aniden Kolombiya’daki bir ekoköyde, seremoniler ve buhar odalarında buldum kendimi, etrafımdaki insanların yaşadığı hayat buydu. Aslında bu rahatsız ediciydi. Hayatınızı ve sorunlarınızı sorgulamaya başlıyorsunuz. Bu noktada, dayatılan kararların size yön verdiğini görüyorsunuz ve bu sizi bilinmez bir yola sürüklüyor. Benim de sessizliğe ihtiyacım vardı. Vision Quest bunun için bir araç oldu. Umuyorum ki bu yüzler, size de içinizdeki sessizliği hatırlatabilir.