New Yorklu tarihçi ve sanatçı Leah DeVun, fotoğraflarında feminizmin miraslarını, queer ve cinsiyet topluluklarını, müzik, tarih ve kimlik konularını işliyor. DeVun özellikle, ataerkil kapitalist toplumu reddeden, tamamı kadınlardan oluşan birçok feminist topluluğun “öze dönme” fikrinden etkilendiği 1970’ler ve 1980’ler zamanlarını incelemiş. 40 yıl sonra bile bu devrimci kolektiflerin bazıları bozulmadan kalmayı başarmış.
DeVun’un “Our Hands on Each Other” fotoğraf serisinde, tamamı kadınlardan oluşan son topluluklardan bazılarının hayatlarını bizlere gösteriyor.
“Şimdi olduğu gibi bu oluşumları belgelemek istedim fakat aynı zamanda, yıllar öncesinde meydana gelen bu oluşumların tarihsel sahnelerin yeniden performanslarını da yaratmak istedim. Katılımcılara ve izleyicilere sadece okuyarak değil deneyimsel ve estetik bir şekilde içeriğini yeniden oluşturarak tarihi farklı bir şekilde anlamaları için fotoğrafları sergiledim.”
Seri, sadece radikal feminizmin pitoresk* köklerini anmıyor: “Bu proje, arazi ve mülkiyet siyaseti hakkında da. Geleneksel olmayan yaşam alanları oluşturmak için bireylerin geçmişte nasıl çalıştıklarını da içeriyor.”
DeVun, bu serisinin paylaşılan deneyimlerin büyüdüğü, genç ve yaşlı LGBTİ bireyleri arasındaki kuşaklararası diyalogun oluşmasına teşvik etmesini umuyor. Bununla birlikte fotoğraflar, San Francisco ve New York gibi eşcinsellerin yoğun yaşadığı yerlerden de başka çok farklı queer topluluk tiplerin de olduğunu gösteriyor bizlere.
“Our Hands On Each Other” fotoğraf sergisi, Huston’da She Works Flexible‘da 11 Eylül 2015 tarihine kadar sergilenecek.
*Resimsel
Kaynak: The Huffington Post