“Yalnızlık, bir ovanın düz oluşu gibi bir şey “ –Cemal Süreyya
Kısa metraj tutkunları iyi bilir. Merve Yıldıran’ın ismi, çekmiş olduğu “Malık Adlı Bir Balık” isimli bol ödüllü kısa filmle ilk defa duyulmuştu. Rotasını, yollarda masal izleri sürmeye çeviren yönetmen, İthaki Yayınları’ndan çıkardığı ilk kitabı Kirpi Kız ile okuyucusuna tebessümü bol, naif bir masal anlatıyor.
Öncelikle Yıldıran’ın benimsemiş olduğu sürdürülebilir yaşam, Kirpi Kız’ın her bir sayfasında fazlasıyla karşımıza çıkıyor. Öyle ki yazarın kendi elleriyle oluşturduğu karakter maketlerini yeşil dolu bir doğada fotoğraflayarak betimlemesi, ilerleyen öyküyle birlikte mükemmel bir uyum oluşturuyor. –Ki sanırım ülkemiz çocuk kitaplığında bu tarz bir denemeye nadir sayıda rastlayabiliriz.–
Kitabın konusu ise kalbinin her kırılışı ile birlikte vücudundan dikenler çıkan yalnız bir kız üzerine kurulu. Ancak kirpi kızımız açısından bu durum çok da can sıkıcı bir gelişme olarak gözükmüyor…
Çocuk edebiyatının da ötesinde
Kitabının kahramanları aracılığıyla aktarılmış cümlelerde, duygusallık ile beşeriyetin rutinleşen sosyal yaptırımlarına fazlaca rastlıyoruz. Nitekim, farklı olanı parmakla göstererek ötekileştiren bir topluma hapis kalan insanlık, yazılmış olan bu naif ve duru kitap sayesinde bir kez daha gözler önüne seriliyor. Özellikle de büyük özenle tasarlandığı açıkça belli olan atmosfer, çevireceğiniz her sayfa ile birlikte sizleri bambaşka çıkarımlarla buluşturacak kalitede.
Kirpi Kız’ı; sevgisini gökyüzüyle, ağaçlarla ve toprakla paylaşmaktan asla çekinmeyen naif bir kitap olarak tanımlayabiliriz. Anlatılan masal ile çevrilen sayfaların içerisinden yakalama olasılığımız yüksek koşulsuz sevgi kavramı ise bir çocuk edebiyatının da ötesine çıkarak hikâyesine her yaşa seslenebilen olgun bir duruş kazandırıyor.
Çocuklarına farklı görünmenin çok da kötü bir şey olmadığını, aksine bu durumun özel ayrıcalıkları da beraberinde getirebileceğini anlatmak isteyen herkes, Kirpi Kız’ın umut saçan öyküsüne mutlaka göz atmalı. Özellikle de iki zamanlı geçen öykü ve birbirinden enfes fotoğraf kareleri, çocuk edebiyatımıza oldukça özgün bir hikâye anlatıcısı kazandırıyor.