Sanatın insana belki de en derin nefes aldıran dalı olan tiyatroda, en az oyunun metni ve oyuncuların performansları kadar önemli bir yer tutuyor sahne. Alternatif tiyatroların yeterli destek ve kaynak bulamayıp kapanmanın eşiğine geldiği, oyunların sansürlendiği, yüzlerce yıllık açık hava sahnelerinin yıkıldığı, tiyatrocuların kişisel hayatları ve/veya dünya görüşleri yüzünden bulundukları topluluktan ihraç edildikleri, emeğin karşılığının ne yazık ki asla ama asla verilmediği güzide ülkemizde yaşayan tiyatroseverler olarak şüphesiz ki her yerde, her alanda ve her zaman diliminde hayatı tiyatroyla doldurabilmek istiyoruz. Bu koşullar altında bizim için herhangi bir tiyatro oyununu seyredebilmek bile bir lükse dönüşürken, özenmekten kendimizi alamadığımız sıradışı tiyatro sahneleri bulunuyor Birleşik Krallık’ta. Birlikte “Burada tiyatro mu yapılır?” diyeceğimiz Birleşik Krallık’taki sıradışı sahnelerden bazılarına göz atalım istedim.
Cutty Sark – Londra
Seyircilere 18. yüzyılda yelkenli bir kargo gemisinin nasıl bir görünüme sahip olduğunu öğrenme fırsatı sunan Londra’daki Cutty Sark gemisinin alt katındaki ambar kısmı, bugünlerde bir tiyatro sahnesi olarak kullanılıyor. 29 Ocak 2014’te açılışını yapan ve “Michael Edwards Studio Theatre” adını alan 110 seyirci kapasiteli sahne kabare ve komediler, tek kişilik gösteriler, dersler ve müzikal performanslar gibi etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Kargo gemisi olduğu zamanlarda çay ve yün sandıklarının stoklandığı alanda şimdi tiyatro yapılıyor olması inanılmaz!
Tobacco Factory Theatres – Bristol
20. yüzyılın başlarında dünyaca ünlü tütün şirketi olan Imperial Tobacco’nun 1 milyon fit karelik bir alanda, karargahı diyebileceğimiz bir konumda olan Bristol’deki fabrika, 70 ve 80’li yıllarda kapatılarak bazı bölümleri yıkılmış. O zamanlar Royal Institute of British Architect –yani Birleşik Krallık Mimarlar Odası’nın başkanı- ve şu an da Bristol’ün belediye başkanı olan George Ferguson binanın geriye kalan kısımlarını satın alarak burayı gittikçe büyüyen bir tiyatro binasına dönüştürmüş. Tiyatronun resmi sitesindeki zaman çizelgesine göre 1998 yılında burada ilk tiyatro aktivitesi yapılmış; 2000 yılında ise oynanan Kral Lear oyunu senelerdir Bristol’da izlenen en iyi Shakespeare prodüksiyonu olarak nitelendirilmiş. Eski bir tütün fabrikasından dönüştürülen tiyatro hala sanat hayatına devam ediyor.
Minack Theatre – Cornwall
Hikâyesi 1920’lerde Rowena Cade isimli genç bir kadının Batı Cornwall’a gelmesiyle başlayan Minack Tiyatrosu’nda oyunlar, ilk zamanlarda bu kadının deniz kenarında inşa ettiği evinin bahçesinde oynanıyormuş. Sonraları, yaşadığı bu dağlık burnun muhteşem bir açık hava tiyatrosu olacağını düşünen Rowena Cade, oradaki birkaç esnafın da yardımıyla kayaları oyarak oturma yerleri inşa etmiş ve böylelikle seyircilerin denize karşı açık havada oyun izleyebilecekleri bu tiyatro ortaya çıkmış. Bugün Minack Theatre, nisandan eylüle kadar, çoğunluğunu küçük tiyatro topluluklarının hazırladığı konser ve oyunlara ev sahipliği yapıyor.
Theatre of Small Convenience – Great Malvern
Aslında bir Viktoryan’ın tuvaleti olan bu küçük taş bina, bir ara çocuk kıyafeti ve antika dükkanı olarak kullanıldıktan sonra, yerel bir kukla oynatıcısı ve tiyatro sevdalısı olan Denis Neale’nin satın almasıyla bir tiyatroya dönüşmüş. Sadece 12 adet koltuğu olan bu tiyatro, 2002 yılında dünyanın en küçük ticari tiyatrosu olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmiş. Perdelerini ilk kez 1999’da açan tiyatroda, kukla şovları, amatör ve profesyonel oyunlar, şiir dinletileri, operalar gibi pek çok etkinlik sahneleniyor.
Jacksons Lane – London N6
Bu kırmızı tuğlalı ve gotik kemerli Kral Edward döneminden kalma kilise, aynı zamanda “2 numaralı liste” üyesi binalardan biri. 160 seyirci kapasitesine sahip tiyatroda dans ve prova stüdyosu, kafe, bar ve 4 adet çok amaçlı kullanım alanı bulunuyor. RIBA ödülü sahibi bu sahnede modern performans, sirk, pandomim, çocuklar için renkli beden tiyatrosu, akrobasi gibi gösteriler sergileniyor.
Royal Exchange – Manchester
1976’da kurulan Royal Exchange sahnesi, şehrin önceki pamuk ticareti noktasında yer alıyor. 760 koltuklu ana sahne, 1996 yılında İrlanda ordusunun yaptığı bombalı saldırının binanın çok yakınında gerçekleşmesi sebebiyle büyük bir zarar görmüş ve tiyatro iki sene boyunca kapalı kalmak zorunda kalmış. 32 milyona mal olan yenilemeden sonra 1998’de yeniden açılan ve gittikçe ünlenerek büyüyen tiyatro bugünlerde özellikle ümit vadeden genç yazarların eserlerini sahneye koyuyor.
Underbelly – Edinburgh
Dünyanın en geniş kapsamlı sanat festivali Edinburgh Festival Fringe’in yapı taşı olan Underbelly, performans alanlarından, Edinburgh Merkez Kütüphanesi’nin altındaki mahzende kurulan yemek alanları ve barlardan oluşan bölmeli bir labirent gibi. 2000 yılında açılan sahne esasen Iron Belly, White Belly ve Big Belly olarak üç ana kısım olarak işletiliyor.
Watermill Theatre – West Berkshire
Tartışmasız Birleşik Krallık’ın en şirin binalarından biri olan Watermill, 1967’de kurulmuş ve adından tahmin edilebileceği üzere sonradan tiyatroya dönüştürülmüş bir değirmen. 1830’larda mısır öğütümü gibi işler için kullanılan bu değirmen tiyatro sevdalısı David Gollins tarafından restore edilmiş ve 1981’de Jill & James Sargant çifti tarafından satın alınmış. Shakespeare eserleri ve müzikalleriyle ünlenen bu üretim evinin yapımlarının çoğu şimdilerde West End ve Broadway’e transfer oluyor.
Tramway – Glasgow
Glasgow’un büyüyen modern sanat merkezi 1998’de kurulmasına rağmen tarihi 1893’e kadar uzanıyor. Bina 1960’ların başında bir taşıma müzesi halini almadan önce , şehrin tramvay terminali ve depo – fabrika olarak kullanılıyormuş. Bugün modern görsel sanatlara ve performans sanatlarına yoğunlaşan sahne, programlarını beş farklı alanda sergiliyor ve ayrıca İskoçya’nın ulusal dans topluluğu olan Scottish Ballet tarafından merkez olarak kullanılıyor.
Langham Hotel – London W1
2012’de Defibrillator tiyatro topluluğu tarafından Holborn’s Grange Hotel’in üç odasının devralınmasıyla açılan bu sahnede Green Eyes, Sunburst ve The Pink Bedroom gibi oyunlar oynanıyor.