Ortaçağ döneminden bu yana insanın doğa üzerindeki hâkimiyetini kabul eden görüş günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Problemli olan bu yaklaşım aslında Yunanlı filozofların ve dini inançların etkisi ile daha kalıcı hale gelmiştir. Yunanlı filozoflardan olan Aristoteles bütün hayvanların insanlar için yaratıldığı görüşünü savunmuştur. Bu görüşle birlikte de hayvanlar üzerinde deney yapımı, gıda, endüstriyel alan, giyim gibi pek çok alanda insan, hayvanların iradesi olmadığını düşünmeye eğilimli olmuştur. Özellikle 18. yüzyıldan itibaren deneylerde kullanılan hayvanların insanların yaşam olanaklarına katkı sağladığı düşüncesiyle deneylerde kullanılan hayvanların bir sorun teşkil etmediğine yönelik düşünce kabul görmüştür. Dünya’da birçok antiviviseksiyonist derneklerin kurulmasıyla ve hayvan koruma kuruluşlarının oluşumuyla birlikte hayvan hakları savunulmuştur.
Francione’nin Hayvan Hakları Teorisi içerisinde yer alan Eşitlik İlkesi’ne göre, kölelikte olduğu gibi insanın mal olarak görülmemesi ve belli standartlara bağlanmayıp kaldırılması ile hayvanların eşitlik hakkına sahip olması deney, giyim, eğlence gibi alanlarda sömürülmelerinin haklı gösterilmeyeceği anlamına gelmektedir.
Türkiye’de hayvan hakları problemli bir yapıya sahip olup medyada ve haberlerde neredeyse her gün hayvan hakları ihlalleriyle karşı karşıyayız. Hayvan Hakları Dernekleri ve bireysel eylemler sonucunda görünür kılınmaya çalışılan bu konu yasal düzenlemelerin eksikliğini de gözler önüne seriyor. 5199 numaralı kanuna göre düzenlenen hayvan hakları kanunu, hayvanların yaşam hakkına sahip olduğunu ve eşit olduklarını ifade ediyor. Peki durum gerçekte bu şekilde mi? Cevabı ne yazık ki hayır. Medyadaki haberler gösteriyor ki hayvanlar “hissedebilen varlıklar” olarak görülmüyor. İşlenen yasal ihlaller sonucunda hapis cezasının olmaması yalnızca para cezasının olması etkili bir ceza olmamakta.
25 Mart 2017 tarihli gazete haberine göre Hayvan Hakları Konfederasyonu İstanbul Koordinatörü Barış Şengün sosyal medya hesabında, 60 yaşındaki kadının bir kediyi kürekle dövdüğünü ve kocasının savcıyı tehdit etmesi sonucunda savcının takipsizlik kararı çıkardığı yazıyor. Yaşam hakkının ihlal edilmesi sonucu suçun cezasız kalması hayvanlara yönelik suçların işlenmesinin önünde bir engel yaratmıyor aksine artmasına sebebiyet veriyor diyebiliriz.
4 Nisan 2017 tarihli haber ise caretta caretta’nın başından 3 kurşun ile öldürülmüş olduğunu yazıyor.
Yaşam haklarına yönelik suçun yanı sıra kent içerisindeki yaşamsal mekânları yok etmeye yönelik suçlarda medyaya yansımıştır. 10 Nisan 2017 tarihli haberde ise Manisa’da Şehzadeler ilindeki bir okulun yanında hayvanseverler ve öğrencilerin katkısıyla yapılan kedi ve köpek evleri kimliği belirsiz kişilerce yakıldı.
3 Mayıs 2017 tarihli haberde ise Muğla’da 5’i sahipli 10 köpek etlerin içindeki tarım ilacı nedeniyle öldü.
Yakın tarihli bu haberlerde ortak olan noktalar insan merkezli bakışın radikal bir şekilde sürdürülmeye devam etmesi ve işlenilen suçların cezai yaptırımlarının olmaması. Hayvan Hakları Bildirgesinde yer alan 14. Madde “Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.” şeklindedir. Bu bildirgede yer alan neredeyse her maddenin Türkiye’de uygulanmadığını söyleyebiliriz.
Faytonlarda kullanılan atların, deneylerde kullanılan hayvanların, hayvanat bahçesinde ölüme terk edilen hayvanların ve daha birçok şekilde hayvanların yaşama hakkını işgal eden durumların yasalarla korunması gerektiği çok açıktır. Hayvanların hissedebilen ve acı çeken varlıklar olduğunu kabul etmeli ve yasadaki boşlukların doldurulması, işlenilen suçların yaptırımlarının para cezasıyla kalmaması gerekiyor. Birincil hak olan yaşama hakkının ve adil bir yaşamın savunulması her varlık için en önemli noktadır.
Kaynaklar:
- Erçetin A. (2014). Francione’un Hayvan Hakları Teorisi. S.5 (https://www.academia.edu/5609240/Francioneun_Hayvan_Haklar%C4%B1_Teorisi )
- Yaşar A., Yerlikaya H. (2004). Dünya’da ve Türkiye’de Hayvan Hakları’nın Tarihsel Gelişimi. Vet. Bil. Dergisi, 3, 39-46.
Haber kaynakları:
- https://yesilgazete.org/blog/2017/03/25/vahset-60-yasindaki-kadin-kediyi-kurekle-dovdu-savci-takipsizlik-karari-verdi/ Erişim Tarihi: 06.06.2017
- https://yesilgazete.org/blog/2017/05/03/muglada-kopek-katliami/ Erişim Tarihi: 06.06.2017
- https://yesilgazete.org/blog/2017/04/20/bodrumda-caretta-caretta-cinayeti-3-kursunla-basindan-vurulmus/ Erişim Tarihi: 06.06.2017
- https://yesilgazete.org/blog/2017/04/10/ogrencilerin-yaptigi-kedi-ve-kopek-evlerini-yaktilar/ Erişim Tarihi: 06.06.2017
- http://www.pau.edu.tr/deab/tr/sayfa/hayvan-haklari–bildirgesİ Erişim Tarihi: 06.06.2017