Ana SayfaYaşamTürkiye'de Emeklilerin Durumu Raporu- DİSK

Türkiye’de Emeklilerin Durumu Raporu- DİSK

-

DİSK, “Türkiye’de Emeklilerin Durumu” başlıklı araştırma sonucunu DİSK Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısı ile kamuoyuna duyurdu.

————————————–

Emekliler 12 milyonu aşan sayılarıyla en önemli toplumsal gruplardan birini oluşturuyor. 8 milyonu aşkın yaşlılık aylığı alan emekli ve 4 milyon civarındaki hak sahipleri ile birlikte emekliler ciddi geçim sıkıntıları yaşıyor. Türkiye’de Emeklilerin Durumu Raporu, Türkiye’de emeklilerin demografik yapısını, emekli aylıklarının büyüme oranları ile asgari ücret karşısındaki durumunu, emeklilerin yaşadıkları ekonomik sıkıntıları ve çalışan emeklileri ele almaktadır.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerinden yararlanarak Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesinin (DİSK-AR) tarafından hazırlanan raporun bulguları aşağıda yer almaktadır:

Türkiye’de Emeklilerin Durumu:

1- Türkiye’de 12 milyon pasif sigortalı, 8,4 milyon yaşlılık aylığı alıyor

Türkiye’de 2017 sonu itibariyle toplam 12 milyon 157 bin pasif sigortalı bulunmaktadır. Emekli, malul, ölen sigortalının eşi ve çocukları ile sürekli iş göremezlik geliri alanlar pasif sigortalı kapsamında sayılmaktadır. Yaşlılık aylığı alan (emekli) sigortalıların sayısı ise 8,4 milyondur. Pasif sigortalılar içinde ikinci büyük grubu ise 3,4 milyon ile ölen sigortalıların hak sahipleri oluşturmaktadır.

2- Pasif sigortalıların yüzde 69’u yaşlılık aylığı alan emeklilerden oluşuyor

Pasif sigortalıların yüzde 69’u yaşlılık aylığı alan emeklilerden oluşmaktadır. Sigorta kolu fark etmeksizin sigortalının ölümü halinde geride kalan hak sahipleri olan ölenin eşi, çocukları ile anne ve babasına bağlanan emekli aylığı alanların oranı ise yüzde 28’dir. Devlet memuru ve kendi hesabına çalışanlar dışındaki iş sözleşmesi ve benzeri şekilde bağımlı ve ücretli çalışıyor olup, emeklilik için yeterli koşulları sağladıktan sonra aylık alanları kapsayan 4/a kapsamındaki emekli ve hak sahibi sayısı yaklaşık 7,5 milyondur. Pasif sigortalıların yüzde 61’i işçi emeklileri ve hak sahiplerinden oluşmaktadır.

3- Emeklilerin yüzde 67’sini lise altı eğitim düzeyindekiler oluşturuyor

TÜİK Gelir ve Yaşam Memnuniyeti Araştırmasına (2016) göre, emeklilerin yüzde 67’sini lise altı eğitim düzeyindekiler oluşturmaktadır. Lise ve dengi okul mezunlarının oranı yüzde 14,8 iken, yükseköğretim mezunu emeklilerin oranı 13,7 olarak saptanmıştır. Emeklilerin yüzde 4,5’ini okur-yazar olmayanlar oluşturmaktadır.

4- Türkiye’de emeklilik yaşının düşük olduğuna ilişkin iddiaların aksine emeklilerin yaş ortalaması yüksek

TÜİK Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına (2016) göre, Türkiye’de yaş grupları itibariyle emeklilerin yüzde 27,8’inin 46-55, yüzde 40,4’ünün 56-65, yüzde 20,7’sinin 66-75 yaş grubunda yer aldığı görülmektedir. Emeklilerin yüzde 10’unu ise 76 ve yukarı yaştakiler oluşturmaktadır. Diğer bir ifade ile emeklilerin yüzde 71’i 56 ve daha yukarı yaştadır. Bu tablo sık sık ileri sürülen “Türkiye’nin genç emekliler ülkesi olduğu” iddiasını çürütmektedir.

5- 4 milyon emekli ya bir işte çalışıyor veya iş arıyor

SGK verilerine göre, Türkiye’de toplam 8 milyon 402 bin kişi emekli aylığı almaktadır. TÜİK verileri ise toplam 4 milyon 401 bin kişinin emekli olduğu için işgücüne katılmıyor. Geriye kalan 4 milyon emekli ise ya bir işte çalışmakta veya iş aramaktadır. İşgücü piyasasına katılan emekli sayısı 4 milyondur.

6- Büyümeden emekliye sıfır pay

Emekli aylıklarının bir kez saptandıktan sonra nasıl artırılacağı da son derece önemlidir. Enflasyon ve büyüme oranları emekli aylıkları açısından yaşamsal öneme sahiptir. 5510 sayılı yasanın 55. maddesi emekli aylıklarının her yıl ocak ve temmuz aylarında TÜİK tarafından açıklanacak Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) oranında artırılmasını öngörmektedir. Ekonomik büyümedeki artış emekli aylıkları artışında dikkate alınmamaktadır.

Emekli aylıklarının artışının sadece enflasyonla sınırlanması emekli aylıklarının göreli olarak düşmesine ve emeklilerin yoksullaşmasına yol açacaktır. Emeklilerin milli gelir içindeki payı düşecek ve refahları azalacaktır.

7- Emekli aylıkları asgari ücretin altına düşüyor

Asgari ücretteki artış emekli aylığı seviyelerine aynı oranda yansımamaktadır. Asgari ücret tespit yönetmeliği asgari ücreti “işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günü fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret” olarak tanımlanmıştır. Tanıma göre asgari ücret altında alınan her ücret temel ve zorunlu ihtiyaçları karşılamasının mümkün olmadığını göstermektedir. Ancak emekli aylıkları için böyle bir kriter söz konusu değildir. Oysa asgari emekli aylığının asgari ücretin altında olmaması gerekir. SGK verilerine göre 2000’li yıllardan bu yana asgari emekli aylıklarının net asgari ücrete oranı giderek düşmektedir.  2002 yılında net asgari emekli aylığı ile asgari ücret arasındaki oran yüzde 132 iken 2017 yılında bu oran yüzde 96’ya düşmüştür.

8- AKP döneminde emekliye milli gelirden pay yok

AKP döneminde emekli aylığı milli gelir artışının, ülke ekonomisinin büyümesinin gerisinde kalmıştır. Emekli aylıklarının 2002 yılından bu yana büyümeden aldığı pay azalmaktadır. Emekli aylıklarının ilk hesaplanışında (güncelleme katsayısı) milli gelirin artışının yüzde 70’i hesaba katılmazken, emekli aylıkların artışında ise milli gelir hiç hesaba katılmıyor. Bunun sonucunda emekli aylıkları milli gelire göre geriliyor. AKP döneminde emekli aylıkları milli gelire göre yüzde 34 oranında gerilemektedir.

9- Hak Sahiplerine Sefalet Aylığı: 225 TL

Hak sahiplerine ödenen emekli aylıklarının alt sınırı ortalama emekli aylıklarının çok altına düşmektedir. SGK’nın 17 Ocak 2018 tarih 36900 sayılı yazısına göre hak sahiplerine ödenen emekli aylıklarının alt sınırları koşullara bağlı olarak 225 TL’ye kadar düşmektedir.

SON YAZILAR

Enkaz bizi ezdi, üzdü, liyakatsızları yok edecek: Peki yeni düzende her canlı yaşam hakkına sahip olacak mı?

Yaşıyor olmak yüreğimizde koca bir kayaya dönüştürülmüş olsa da hayat, istemesek de bizi akışında sürükleyip götürüyor. Hem de daha yaralar sarılmadan, acılar dinmeden. Uzaktan izleyenler...

Dar Banyolar İçin Kullanışlı Lavabo Alternatifleri

Bazı lavabolar dar banyolar için daha uygundur. Bu alternatifler, daha küçük banyoların işlevselliğini artırmak ve daha fazla depolama alanı sağlamak için öne çıkar. Geleneksel lavabolar...

8 Mart Ama Hangi 8 Mart

"Ah, kimselerin vakti yok / Durup ince şeyleri anlamaya..." demiş Gülten Akın bir şiirinde oysa çok şey de yok elimizde; gözlerdeki gülümseme, birlikte söylenen şarkılar,...

Mezbahalar ve gaz odaları: Türcülüğün ve sağlamcılığın kesişimi

Egemenin öldürmekte hiçbir sakınca görmediği, bedeni rahatlıkla parçalara ayrılabilen, yaşam hakkı elinden alınanların tarihi kapkara ve hala bu şekilde kanla, sömürülmeyle, dışlanmayla, yok sayılıp aşağılanmayla...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol