Ana SayfaKültür & SanatKitapUmberto Eco'dan Yorum ve Aşırı Yorum

Umberto Eco’dan Yorum ve Aşırı Yorum

-

Yorum ve Aşırı Yorum, Umberto Eco’nun Cambridge’de verdiği 1990 Tanner Konferansları’na dayanır.

Eco’nun yorumun sınırlarını değerlendirdiği, başka bir deyişle neyin yorum neyin “aşırı” yorum olduğunu belirlemeye çalıştığı üç konferansına, diğer üç katılımcı birer konuşmayla karşılık vermiş, Eco dördüncü ve son konferansında onların katkı ve itirazlarını yanıtlamıştı.

Diğer katılımcılar, romancı ve eleştirmen Christine Brooke-Rose, edebiyat kuramcısı Jonathan Culler ve filozof Richard Rorty’ydi. Eco önce tarihsel bir bakışla yorumdaki hermetik geleneği gözden geçirir. Zamanla hermetik yaklaşım, yorumun sonsuz olduğuna, sürekli akıp giden anlamın ele geçirilemeyeceğine hükmeder. Bununla bazı modern yorum anlayışları arasında paralellikler olduğunu, özellikle yapıbozumun metni açık uçlu bir evren gibi görerek, yorumcunun onda sonsuz iç bağlantılar keşfedebileceğini öne sürdüğünü belirtmek gerekir.

Örnek okuru kurmak ve niyet

Yorumun mutlaka bir sınırı, bir ölçüsü olması gerektiğini düşünen Eco, üçlü bir kavram zemini üzerinden konuya yaklaşır: Yazarın niyeti (intentio auctoris), okurun niyeti (intentio lectoris) ve metnin niyeti (intentio operis).

Yazarın niyetini belirlemek çok zordur ve çoğu zaman metnin yorumu açısından önemsizdir. Rorty’nin deyişiyle “metni ne yapıp edip kendi amacına hizmet eder hale sokan” okurun niyeti de nihai bir çözüm olmadığına göre, geriye metnin niyeti kalır. Eco’ya göre metnin niyeti, “Örnek Okur”u kurmaktır.

Örnek Okur, metinden uygun verileri alarak bir yoruma ulaşır. Birden çok yorum olanaklı olsa bile, metnin kurgusu belli yorumların “aşırı yorumlar” olduğunu ortaya koyar. Örnek Okur, parça-bütün ilişkisini sürekli göz önünde bulundurarak tutarlı bir yoruma ulaşır. Bu yorumda “Empirik Yazar”ın niyeti ve işlevi son derece sınırlıdır. Eco, kendi yapıtlarından da örnekler vererek, savlarını kanıtlamaya çalışır.

Yorum ve Aşırı Yorum, yorumu her açıdan yeniden düşünmemiz için önemli ipuçları sunuyor; metin-yazar, metin-okur ilişkisini, özerk bir yapı olarak metni, anlamı ve anlama ulaşmanın yöntemlerini etraflıca düşünmemizi sağlıyor.

SON YAZILAR

Yalnız Çoraplar Çekmecesi

Yalnız Çoraplar Çekmecesi, ironik anlatımı, sahici karakterleri ve incelikli diliyle; gülümsetiyor, düşündürüyor ve içe işliyor. Yazarımız Derya Gül’ün üçüncü kitabı “Yalnız Çoraplar Çekmecesi” Kadınca Yayınları tarafından...

Barbarları Beklerken’in Siyah Gözlüklerini Çıkarmak

John Maxwell Coetzee, “Güney Afrikalı – Avustralyalı romancı, deneme yazarı, dilbilimci, çevirmen ve 2003 Nobel Edebiyat Ödülü sahibidir.” Barbarları Beklerken (Waiting for the Barbarians) romanı,...

Dünyanın Öteki Yüzü: Genç yazardan alışılmışın dışında hayaller kur(dur)an öyküler

EdebiyatHaber’de gerçekleştirdiği Yazarın Odası söyleşileriyle tanıdığımız Meltem Dağcı’nın ilk öykü kitabı Dünyanın Öteki Yüzü, İthaki Yayınları’ndan çıktı. Yetmiş yaşına geldiğinde ölüm şeklini seçme özgürlüğüne kavuşan kadınlar,...

Yeryüzüne Dayanabilmek…

Düşünüyorum da acaba neden yazıyoruz?  Hele ki günümüzde hiç kimsenin doğru dürüst okumadığını bilirken... O halde sadece kendimizi tatmin etmek için mi yazıyoruz? Yoksa bu, karşı...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol