Soğuk savaş döneminin en hararetli mücadelesi hiç şüphesiz uzay araştırmaları konusunda oldu. 1957 yılına gelindiğinde SSCB ve ABD arasında devam eden bu yarış, her şeyden habersiz Moskova sokaklarında yaşam mücadelesi veren Laika’nın hayatında bir dönüm noktası olmak üzereydi. 1957 yılının Ekim Devrimi’nin 40. yılı olmasının da etkisiyle Sovyetler bu yarışta öne geçmek için kolları sıvadı.
Sovyet radyosu başarılı olmuş Sputnik 1 (uzaya gönderilmiş ilk uydu) uydusundan sonra Devrimin 40’ıncı yıl kutlamalarına binaen uzaya bir uydu daha gönderileceğini geçti ve uyduyla ilgili ayrıntılar verdi. Yarım ton ağırlığında olacak bu uydu, ısı-basınç ölçen birtakım aygıtlar, solar ışınları tespit edecek cihazlar ve oksijen, besin desteği ile bir “deney hayvanı” taşıyacaktı.
Ruslar köpekleri sever
Rusya ve ABD daha önce uzay araçlarında hayvanları kullanmıştı fakat bunlar yörünge altı uçuşlardı. Sovyetlerin şimdiki hedefi daha büyüktü: Yörünge üstüne yani Uzaya ilk canlıyı göndermek. Amaç uzay yolculuğunun insanlara uygun olup olmadığı saptamaktı. Deneyin insanların uzayda güvende olup olmayacakları hakkında bilgi vermesi planlanıyordu. Bu konuda bilgi alınıp alınamayacağı kesin değildi lakin kesin olan bir şey vardı oda; Laika’nın geri dönmeyecek olduğu gerçeğiydi. Çünkü Laika’nın içerisinde olacağı uzay aracı Sputnik 2 geri dönmemek için tasarlanmış, Laika’nın ölmesi planlanmıştı. Laika sokaklarda dolaşıp oynarken, soğuk ve devasa uzay araştırma merkezinin gri odalarında Laika’nın hayatının sonlanacağı tarih belirlenmişti.
Planlanan uçuş uluslararası basında yankı uyandırdı fakat özellikle ABD basını Laika’nın ölecek olmasına neredeyse değinmiyordu bile. Ön planda olan haberler olayın politik boyutunu işleyen haberlerdi. Laika’nın sağlığı ve ölümü uçuşun üzerinden belirli bir süre geçtikten sonra tartışılmaya başlanacaktı.
Laika’nın öldürüyor olmasına tepkiler de yok değildi. Birleşik Krallık’daki Ulusal Köpek Savunma Birliği tüm köpek ailelerini bir dakikalık saygı duruşuna davet etti. Sovyetlerin Londra Konsolosluğu önünde protestolar yapıldı. Amerika’daki BM binasının önünde Protestolar oldu. Bunlara rağmen Sovyetler geri adım atmadı ve “Ruslar köpekleri sever, bu zalimlik için değil insanlığın yararı için yapılıyor” açıklamasıyla projeye devam etti.
Daralan kafesler
Ruslar deneyler için sokak köpeklerini uygun görüyorlardı. Hem evsizlerdi hem de zor koşullara daha iyi uyum sağladıklarını düşünüyorlardı. Laika Moskova sokaklarında hayatını sürdürmeye çalışan dişi, terrier kırması, 3 yaşlarında, 5-6 kg arası ağırlıkta sakin bir köpek olduğundan proje için biçilmiş kaftandı. Yakalandı ve araştırma merkezine getirildi. Araştırmacılar ve basın ona çeşitli lakaplar taktılar. Bunlardan bazıları “Kudryavka” (Küçük Kıvırcık), “Limonçik “(küçük limon) ve “Juçka” (Küçük Böcek) idi. Amerikanlar ise “mutt” sözcüğünün kırma manasına gelmesinden ve uzay aracının isminin sputnik olmasından yola çıkarak ona “muttnick” dediler. Bu sevimli isimler Laika’yı soktukları ölüm yolunun sorumluluğu karşısında araştırmacıların vicdanını rahatlattıkları bir yoldu belki de. Ama Sonuç olarak o Rus kızak köpeklerinin genel ismi olan “Laika” ismiyle anıldı.
Laika’nın kısa sürede kapsülde seyahate uygun hale getirilmesi için eğitimler bir an önce başlamalıydı. Laika ile birlikte Albina* ve Mushka** isimli 2 köpek daha eğitildi fakat Laika ağırbaşlı, sakin, diğer köpeklerle kavga etmeyen bir yapıya sahipti. Aynı zamanda zekası ve onu eğitenlere duyduğu sonsuz güven gibi naif özellikleri onu ölüm görevi için en uygun aday yapmıştı.
Uzay Yaşam uzmanları Vladimir Yazdovsky ile Oleg Gazenko eğitmek için Laika’yı alarak bir takım testlere tabi tuttular. Laika bu vasıta ile görevine alıştırılmaya çalışıldı. 20-25 gün gibi kısa bir süre içerisinde Laika görevi itibari ile kapsül içerisinde ölmesi için “eğitildi”. Kapsül çok dardı ve Laika’ya dolaşabileceği bir alan verilmemişti. Bu dar alana köpeklerin alışabilmeleri için Laika, Albina ve Mushka 20 gün boyunca sürekli küçültülen kafeslerde tuttular. Fakat böylesine dar bir ortamda köpekler aşırı stres altında kalıyorlardı ve boşaltım sistemleri çalışmıyordu. İshal ilaçları da çare vermeyince kısa yol seçildi ve köpekler roket kalkışını, uzay aracının seslerini taklit eden santrifüje koyuldular. Bu ortam köpekleri daha da germişti. Nabızları 2 katına çıkmış kan basınçları da 760 torr artmıştı. Bunlara rağmen kalkış olacaktı.
Sonsuzluğa yolculuk
Kalkışın yapılacağı yere doğru yola çıkılmadan önceki gece test grubunki araştırmacılardan olan Vladimir Yazdovski Laika’yı eve götürdü, ailesi ve Laika geceyi beraber geçirdiler. Sayılı saatleri kalan Laika tabutu olacak kapsüle binmeden evvelki son anlarını aile sıcaklığı ile geçirmiş belki de kendini onlardan biri gibi görmüştü. Yazdovski daha sonra bununla ilgili “Laika çok etkileyici, harika bir köpekti. Ondan ayrılmadan önce Laika için güzel bir şey yapmak istedim” diyecekti.
Bu mutlu gecenin ardından Laika evden keyifli bir sabah yürüyüşü için değil, Sputnik2 isimli dar bir kapsülde sonsuzluğun içinde ölmek için çıkıyordu. NASA’ya göre 31 Ekim 1957 de Baykonur Uzay Üssü’ne götürülen Laika üç gün evvel kabine yerleştirildi. Bu üç gün içerisinde kontrol altında tutuldu. Ara sıra nabzında dalgalanmalar oluyordu fakat ciddi bir sorun gözlenmedi. En nihayetinde büyük gün geldi 3 Kasım 1957 de Sputnik2 uydusu fırlatmaya hazırlandı.
Laika’ya özel koşum tasarlanmıştı koşum Laika’ya giydirildi. Laika iyi huylu bir köpekti, sakin ve sadıktı. Koşumla uyumu konusunda bu yüzden sıkıntı yaşamamıştı. Hareket edecek alanı olmamasına rağmen, dönmemesi ve ayağa kalkmaması için giydiği koşum birçok yerinden zincirle kapsüle bağlandı. Koşumun önüne Laika’nın besleneceği jel arkasına da boşaltımı için bir lazımlık sabitlenmişti. Bunların yanında eğer içerisi 15 C’den fazla ısınırsa devreye girecek bir vantilatör, karbondioksiti boşaltacak bir cihaz, oksijen zehirlenmesini önleyecek aletler konulmuştu. Öte yandan Laika’nın sağlığını kontrol etmek amacı ile kabine elektrokardiyogram ve kan basıncını ölçecek cihazlarda yerleştirilmişti.
Kalkıştan hemen önce Laika’nın tüyleri alkol solüsyonu ile güzelce tarandı, hayati fonksiyonlarını gösterecek cihazların takılacağı yerler iyotla boyandı. Görevli Yevgeniy Shabarov’un dediğine göre kapsülü kapatırken bu tatlı kızın öleceğini bilen kabin başındaki görevliler onun burnunu öpmüşler ve “Yolun açık olsun” demişlerdi. Shabarov Laika’nın kapsül kapanmadan önceki bakışları yüzünden içlerine dolan pişmanlığı tarif edemiyordu. Onu tabutuna koyuyorlardı. Fakat artık çok geçti, yolculuk için her şey hazırdı. Görev tamamlanacaktı.
Konuşamayan bir bebeği uzaya göndermek
Hepimiz uzay araçlarını havalanırken izlemişizdir. Roketin yaptığı gürültüyü, zelzele sayılabilecek sarsıntıyı ve muazzam büyüklükteki alev dalgalarının oluşturduğu o korkutucu dumanı ekranlardan izlerken bile insan ürperir. Her ayrıntısını görmemize rağmen ateşleme neticesinde ortaya çıkan kuvveti hayal etmekte zorlanırız. Bu keşmekeş başlamadan evvel ortam gergin ve sessizdi. Ateşleme için son kontroller yapıldı, telsizlerden gelen cızırtılı sesler her şeyin hazır olduğunu teyit etti, tuşa basıldı ve Boykonur’u duman kapladı.
Moskova saatiyle 05:30:42’de Laika 5 kiloluk vücudu ve her şeyden habersiz saf haliyle bir anda tarif edilemeyecek karmaşa ve gürültünün arasında kalmıştı. Kalkıştan önce 103 olan kalp ritmi kalkış esnasında 240’a kalkışın en şiddetli anında ise yaklaşık 4 katına çıkmıştı. Sputnik2 kapsülünde hareket dahi edemeyen Laika korkudan ölmek üzereydi. Yine de Laika yörüngeye ulaşmayı başardı.
Laika’nın cansız vücudu ile yörüngede 5 ay
Yörüngeye ulaşıldıktan sonra Sputnik2’nin burun konisi başarıyla ayrıldı ama A bloğu planlananın aksine ayrılmamıştı. Bu da ısı kontrolünü durdurdu, ısı yalıtımı kısmen devreden çıktı, kabindeki sıcaklık 40°C’ye yükseldi. Üç saatlik ağırlıksızlığın ardından Laika’nın nabzı 102’ye düştü. Nabzın düşme hızı dünyadaki denemelerden üç kat daha yavaş olmuştu. Laika’nın maruz kaldığı baskı ve stresin bir göstergesiydi bu. İlk gelen verilerde Laika huzursuz olmasına rağmen yemeğini yiyiyor gözüküyordu. 5 saat sonra ise artık hiçbir hayat belirtisi yoktu. Sputnik2 Laika’nın cansız vücudu ile birlikte yörüngede 5 ay kaldı 2 bin 570 kere dünyanın yörüngesinde döndü. Laika’nın da içinde bulunduğu uydu 14 Nisan 1958 günü dünyaya düşerken atmosferde yanarak yok oldu.
Sovyetler Birliği Laika’nın akıbeti konusunda yıllarca farklı açıklamalar yaptı. İlk etapta zehirli yemek ile öldürülmesinin planlandığını ve böyle de yapıldığı söylendi. Daha sonra aracın gücünün bitmesi sonucu oksijensizlikten öldüğü söylendi. 1999’da bazı Rus araştırmacılar ise Laika’nın uçuşun 4. Gününde kabinin aşırı ısınması sonucu öldüğünü açıkladılar. Ölümünden 46 yıl sonra Laika’nın başına gelenler gün yüzüne çıktı. 2002’de projede çalışan Dimitri Malaşenkov Laika’nın yörüngeye oturduktan sonra 4’üncü turu tamamlayamadan kabin ısısının aşırı artması ve yüksek stres sonucu öldüğünü açıkladı. Daha sonra Houstonda verdiği bir makalede de bu kadar kısa sürede güvenilir bir ısı kontrol sisteminin yapılmasının imkansız olduğunu belirtti. Ölüm yolculuğu saatler sürmüş korku ve panik içerisinde sona ermişti.
1998’de Uzay yaşam uzmanı sıfatıyla Laika’yı uzaya hazırlamakla yükümlü Oleg Gazenko Laika’nın ölmesine izin verdiğinden dolayı duyduğu pişmanlığı açıkladı.
“Hayvanlarla çalışmak hepimiz için bir ıstırap kaynağıdır. Onlara konuşamayan bebekler gibi davranıyoruz. Zaman geçtikçe bunun için olan üzüntüm artıyor. Bunu yapmamalıydık… Bu görevden köpeğin ölümüne değecek kadar çok şey öğrenmedik.” Oleg Gazenko
Laika’dan kalanlar
Laika’nın ölümü ile beraber uzay araştırmalarında hayvanlarla çalışmanın ne kadar etik olduğu tartışılmaya başlandı. Avrupa da sert tartışmalar yapılırken ABD bu konuda Sovyetleri destekler bir duruş sergiledi. Sovyetler’de ve Doğu Bloğu ülkelerinde ise konu ile ilgili tartışma neredeyse yok denecek kadar azdı. Ancak SSCB’nin yıkılmasından sonra bir takım tartışmalar ve itiraflar başladı. SSCB’nin yıkılmasından önceki en önemli eleştiri Polonyalı Bilim insanı Krzysztof Boruń’dan geldi. Borun, Laika’nın geri döndürülememesini “büyük bir hata” ve “şüphesiz bilim açısından büyük bir kayıp” sözleriyle eleştirdi.
Laika ölümünden sonra dünyada bir simge haline geldi, dünyanın en ünlü hayvanlarından biri oldu. 2008 yılında Rusya Star City’deki Yuri Gagarin Kozmonot Eğitim Merkezi önüne Laika için bir anıt yapıldı. Romanya, Moğolistan, Macaristan, Arnavutluk, Nikaragua, Birleşik Arap Emirlikleri, Polonya pullar bastı. ABD ve Avrupa’da Laika için şarkılar yazıldı. Rusya’da Laika’nın resmi olan sigara paketleri ve kibritler üretildi. Nick Abadzis Laika’yı konu alan bir çizgi roman yazdı ve birçok ödül kazandı. NASA Mars görevlerinden birindeki toprak hedefine Laika ismini verdi.
Hayvan deneyleri hâlâ tartışma konusu. Hayvanları sistematik şekilde işkenceye maruz bırakanlar 1957’de Sovyetlerin söylediği sözleri yineliyor; “insanlığın yararı için.” Laika gibi yüzlerce masum can her gün ölmeye devam ediyor. İnsanlık olarak 1957’den çok daha modern olduğumuzu iddia etsek de gündelik pratiklerimiz ve bu deneylere göz yummamız aslında etik açıdan pek de ilerlemediğimizin bir göstergesi. Teknolojimiz kuyruklu yıldıza sondaj makinesi indirebilecek seviyede. Peki ya vicdanımız? O “Laikaları” kurtaracak seviyeye ne zaman gelecek?
*Albina: Albina Laika’nın yedeği olması için eğitildi fakat gerek duyulmadı. Daha sonra 2 kez uçtu. 85 km yüksekliğe çıktıktan sonra sağ salim yere indi.
**Mushka: Mushka Korabl-Sputnik 3’ün 1960’daki uçuşu için tekrar eğitildi. Mushka, beraberindeki Pchyolka isimli köpek, yanlarındaki böcek ve bitkilerle fırlatıldı. Dünyaya dönüşlerinde navigasyon cihazında çıkan arıza yüzünden araç patladı ve hepsi Korabl- Sputnik 3’te can verdiler. Mushka Sputnik2 görevinde yer deneyleri için kullanıldı. Yaşam destek üniteleri üzerinde denendi. Sputnik 2’ye binmemesinin sebebi ise verilen jeli yemeyi reddetmesiydi.
Hazırlayan: Alper Sütçü