Koşu sporuna ilgim hep vardı, ancak şimdiye kadar hiç düzenli antrenman yapma becerisine sahip olamadım. Artık sporu hayatımın önemli bir parçası haline getirmeye kararlıyım. Bundan bir ay önce Adım Adım’daki* arkadaşlarla koşmaya başladım. Keyif aldığımı, yapabildiğimi fark edince de düzenli hale getirmeye odaklandım. Aslında koşmak, sadece spor yapmak anlamına gelmiyor benim için. Sosyalleşmek, yeni insanlarla tanışmak, kaliteli iletişim kurmak, yeni fikirler üretebilmek için adeta bir fırsat. Bu yazı da vegan koşuculara bir öneri niteliği taşıyor.
Geçtiğimiz cumartesi günü, tüm enerjimle, Belgrat Ormanı’nda Adım Adım’ın her ay bir kez koşucu performansı görmek adına düzenlediği koşuya katıldım. İlk kez hiç durmadan 6 kilometre koştum. Bu benim için bir gelişim, çünkü ilk zamanlar öneriler doğrultusunda dur-koş yapıyordum. Adım Adım’dan arkadaşım bir sonraki gün, yani Pazar günü de Belgrat Ormanı’nda yeni oluşturulmuş bir parkurda koşu yapılacağını söyledi. Ertesi gün heyecanla bu koşuya da katıldım.
Koşu, 7 kıtada ultramaraton koşan ve Kaçkar Ultramaratonu’nun organizatörü Alper’in (Dalkılıç) ve yine ultramaraton koşucusu ve organizatör Kerim Fevzi Karaoğul, Race Time Keeper’in düzenlediği Kayıp Orman Koşuları serisinin ilk demosuydu. Hiç unutmayacağım bir deneyim oldu, hayatımda ilk kez patika koştum. İlk patika deneyimim, inanılmaz bir keyifle, aylak aylak çevremi izleyerek geçti. Uzunluğu yaklaşık 7 kilometre olan parkurda hatrı sayılır yokuşlar da vardı. Epey zorlansam da doğanın tam içinde olmaya odaklanmıştım. Yemyeşillik içinde sanki “var oluyorsun” gerçek anlamıyla. Koca yaşlı ağaçları, inekleri, nilüfer çiçeklerini görünce “evet, şimdi iyiyim” dedim, koşu boyunca.
Koşu bitti ve biz organizasyon tarafından epey iyi ağırlandık. Sıcağa kaldığımızdan, su ve tuz kaybından bitiş çizgisindeki soğuk karpuzlar koşucularda vaha etkisi yarattı. Enerjisi düşenler için lokum ikramı yapıldı. Daha sonra yemek verildi. Ben veganlar için düşünülmüş alternatif olan közlenmiş patlıcan ve domatesten oluşan ekmeğimi yedim. Közlenmiş patlıcan harika bir şey, közlenmiş her şey çok güzel. “Bu patlıcan, arkadaşı domates, biber, soğanla beraber bir babuğannüş olsaydı” dedim içimden, patlıcanı yerken. Antakyalı olmak bunu gerektirir.
2016-2017 sezonunda 3 kez yapılacak yarış 7K, 15K, 25K serilerinden oluşacak. 25K bisiklet etabı olacak. En yakın organizasyon ise Kasım’da. Alper ile görüştüm, gelecek yarışlarda da vegan menü çıkarılacak. Vegan koşucular olarak sayımız azımsanmayacak kadar çok. Bunu ben de bilmiyordum. Vodafone İstanbul Maratonu için düzenleyeceğimiz “Hayvan Özgürlüğü Koşusu” için yaptığım duyurulardan öğrendim. Vegan beslenmek spor yapıldığında anlamlı hale geliyor, haydi beraber koşalım, Kayıp Ormanlar’da…