Vegan olmanın inkar edilemez bazı faydaları var. Veganlığın sadece besin kaynaklarının sürdürülebilirliği için değil, aynı zamanda sağlığımız için de faydalı olduğu ortaya çıktı. Jen Miller isimli bir blogger, sebze temelli beslenmenin kişinin sağlığını birçok açıdan iyileştirebileceğini göstermek adına her türden bilimsel araştırmayı bulmak için interneti didik didik taradı.
Veganlığın eşiğine gelmişseniz, belki de bunlar sizi harekete geçirmek için yeterli olacaktır.
1) Veganlık fiziksel egzersiz kalitesini yükseltiyor
Jen’in belirttiği üzere, “Tenisçilerden vücut geliştirenlere kadar birçok sporcu, performanslarını artırmak için vegan beslenmeyi uyguluyorlar.” Bunun sebebi ise, sebze temelli bir beslenmenin insanlara daha fazla enerji, daha az ağrı ve daha sağlıklı olmak gibi nitelikler kazandırdığı düşünülmesi. The Complete Idiot’s Guide to Plant-Based Nutrition kitabının yazarı Julienna Hever da bu duruma katılarak, bu tarz beslenen atletlerin daha çabuk iyileştiğini ve performanslarını geliştirmek için çalışmalarını maksimum düzeye çekebildiklerini söylüyor.
2) Vegan beslenme kilo vermeye yardımcı oluyor
Kilo vermek vejetaryenlik ya da veganlık ile çok daha kolay; bunun sebebi ise bu tip beslenme biçimlerinde toplam yağ içeriği düşüktür ve vejetaryenler, vejetaryen olmayanlara göre doymuş yağ yerine çoklu doymamış yağ yeme eğilimindedirler. Jen blog yazısında doymuş yağların başlıca kaynaklarının hayvansal ürünler olduğuna da ayrıca dikkat çekmiştir. Diğer beslenme şekilleriyle kıyaslanınca veganların uyguladığı beslenme şeklinin kilo vermeye daha fazla yardımcı olduğu birçok bilimsel araştırmada kanıtlanmıştır. Fakat veganlık tabii ki sadece kilo vermek için değil, etik açılardan değerlendirildiğinde kişinin kendi tercihleriyle alakalıdır ve bir yaşam biçimidir.
3) Veganlar migrenle daha az savaşıyor
Kimse migreni sevmez ve migren çoğu zaman kişinin yediği besinlerle doğrudan tetiklenebilir. Jen, “Çoğu migren hastalarına çikolata, peynir ve alkol gibi tetikleyicilerden kaçınması tavsiye edilir.” diye açıklıyor ve “Fakat bir grup araştırmacı düşük yağlı, sebze temelli bir beslenmenin migreni olanlara faydası olabileceğini buldu.” diye ekliyor.
“Araştırma için, rastgele seçilmiş 42 migren hastası 26 hafta boyunca ya vegan beslenmiş ya da plasebo almıştır. Vegan beslenenlerin ağrılarında büyük ölçüde azalma ve vücutlarında olumlu anlamda kilo ve kolestrol seviyesi değişimi raporlanmıştır.”
4) Veganlar daha mutlu ve daha az stresli olabilir
Bilim, vegan beslemenin stres ve anksiyete ile başa çıkmaya yardımcı olduğunu kanıtladı. Jen, blog yazısında 2015’te yayımlanan ve katılımcıların duygu durumları, beslenme şekli ve yaşam tarzı faktörlerini araştıran bir çalışmaya dikkat çekiyor. Bu çalışmada sağlıklı vegan beslenme ve düşük anksiyete seviyesi arasında bir korelasyon bulunmuştur.
“Bunun sebebi, et temelli bir beslenme şeklinin doymuş Omega 6 yağ asidi olan araşidonik asit yönünden fazla olması olabilir.” diyor ve bunu hem et hem sebze yiyen (omnivor) 39 kişinin 3 gruba bölündüğü bir araştırmayla destekliyor; kontrol grubu her gün balık, et ve kümes hayvanları tüketiyor. Diğer grup haftada 3-4 kez balık yiyor ama et ve kümes hayvanı tüketmiyor. Vejetaryen grup ise her türlü et, balık ve kümes hayvanı tüketmekten kaçınıyor. “2 hafta sonraki sonuçlar, hem et hem sebze yiyenlerle balık yiyenlerin duygu durumlarının değişmediğini, vejetaryen grubun duygu durumlarının ise önemli ölçüde geliştiğini ortaya çıkardı.”
5) Vegan beslenme hormonları dengeliyor
Eğer adet öncesi gerginliğinden muzdaripseniz, bu gerçekten işinize yarayabilir. Jen’in de araştırmasında açıkladığına göre, “hormonlarımız açlık, üreme, duygular ve ruh hali gibi temel vücut fonksiyonlarımızın çoğunu kontrol etmektedir.” Östrojen gibi hormonların seviyeleri yükselirse göğüs kanserine de sebep olabilmektedir.
Jen, hayvansal yağların östrojen seviyelerini arttırdığının düşünüldüğünü (New York Üniversitesi’nin bir araştırmasında da anlatıldığı üzere) fakat bunun yanı sıra sebze temelli beslenen insanların “bu hormonların ihtiyaç duyulana kadar kanda pasif olarak kalmasını sağlayan, seks hormonu bağlayıcı globulin (SHBG) isimli bir tür taşıyıcı moleküle sahip olduğunu” göstermiştir. Vegan beslenme, hormon seviyelerinin fazla yükselmesini engelleyerek kontrol altına alınmasını sağlamaktadır.
6) Veganlık cildinizi güzelleştirir
Papua Yeni Gine’deki Kitava Adası halkıyla yapılan bir araştırmada, sivilceden etkilenen tek bir kişinin olmadığını ve buna beslenme şekillerinin neden olduğu düşünülmektedir. Bu halk, ağırlıklı olarak işlenmemiş, az yağlı bitkisel gıdalarla beslenmektedir. Bu nedenle bilim insanları, uyguladıkları beslenme şekliyle sivilce olmaması arasında bir ilişki olduğunu düşünmektedir.
Araştırma aynı zamanda süt ürünlerinin ve yüksek glisemik yüklü olan gıdaların da sivilceye sebep olabileceğini gösteriyor. Fakat vegan beslenme her ikisini de ortadan kaldırır; deriyi iyileştirir ve daha parlak bir cilde sahip olmanıza olanak sağlar.
7) Veganların vücudu daha az koku salgılar
Yediğimiz yemeklerle vücudumuzun kokusu arasında direkt bir bağlantı olduğunu kim bilebilirdi ki? Jen, yazısında “Vücut kokusu, özelikle koltuk altlarımızdaki ter bezlerinin salınımından etkilenir. Bu bezler vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur. Vücudumuzdan atılan bu toksinler vücut kokusuna sebep olurlar, bu nedenle yediklerimiz nasıl koktuğumuzu direkt olarak etkiler.” diye açıklıyor.
Kırmızı et, vücut kokusunun temel sebebi olarak düşünülmekte, bunun yanı sıra beyaz un, hidrojenize yağ ve eklenmiş şeker gibi lif içermeyen işlenmiş maddelerle hazırlanmış gıdaların da buna katkısı olmaktadır. Bu tarz besinler vegan beslenmede bulunmazlar.
8) Veganlar daha düşük vücut kitle endeksine sahip olma eğilimindedir
Hepimizin bildiği gibi, sağlıklı bir vücut kitle endeksi; kalp hastalığı, inme, kireçlenme gibi kemik ve eklem problemleri ve aynı zamanda kanser gibi birçok tehlikeli hastalığın riskini azaltarak sağlıklı yaşama ve uzun bir ömre sahip olma şansımızı arttırmaktadır. Çeşitli araştırmalara göre, veganların vücut kitle endeksi değerlerinin diğer beslenme şekillerini uygulayan gruplara göre ortalama veya daha düşük düzeylerde olduğu bulundu.
Kaynak: Cosmopolitan
Editör notu: Veganlığın tercih edilmesinde öncelikli sebep etik ilkelerdir, olmalıdır.