Ana SayfaKültür & SanatKitapWarcross: Bir Sanal Gerçeklik Oyunu

Warcross: Bir Sanal Gerçeklik Oyunu

-

Marie Lu’nun 12 Eylül’de yayınlanan kitabı Warcross: Bir Sanal Gerçeklik Oyunu, biz okuyuculara Onur Kıracı Birler çevirisi ile Yabancı Yayınları tarafından sunuldu. Kitabın kapağı ilgi çekici, Warcross’un kitap boyu okudukça şaşkına çeviren renkli evrenleri ve ustaca örülmüş değişken rollerini yansıtıyor. Zaten kapakta bizi karşılayan “Oyuncu, avcı, hacker, piyon.” sözü bu sanal gerçeklik oyununda rollerin ne kadar kolay değişebileceğini ve bu rollerin sanal gerçeklikle sınırlı kalmadığını da gösteriyor.

#1 New York Times Çoksatan yazarı Marie Lu, bu kitabı yazarken oyun seven kadınlardan ilham almış, kitabın başkarakteri Emika Chen de teknoloji ile arası çok iyi olan ancak iki yakasını bir araya getiremeyen bir kişi. Para kazanabilmek için internette ödül avcılığı yapan Emika, yasadışı bahis oynayan Warcross oyuncularını avlıyor ancak bu işle para kazanmak giderek zorlaştığında, büyük bir risk alarak Warcross Şampiyonası’nın açılış oyununu hackliyor. İstemeden kendisinin oyunun ortasında bulunca, tutuklanacağını düşünüyor ancak olaylar farklı bir şekilde gelişiyor: Oyunun yaratıcısı tarafından Tokyo’ya davet ediliyor ve Warcross’un düşündüğünden daha tehlikeli bir oyun olduğunu anlamaya başlıyor.

Ailesiz, parasız, eğitimsiz

Emika’nın annesi, Emika küçükken kızını ve kocasını terk etmiş, babası ise birkaç sene sonra ölmüş. Maddi yetersizliklerden ve asi bir yaratılışı olmasından ötürü Emika okul hayatına devam edememiş. Ailesizlik, parasızlık ve eğitimsizlik Emika’nın hayatta kendine bir yer bulmasını zorlaştırıyor ve çareyi yapabildiği tek şeyi yaparak para kazanmakta buluyor: Hacklemekte. Hideo ise genç yaşta milyoner olmuş bir girişimci, sanal gerçeklik teknolojisi Nörolink ile teknolojide yeni bir çağ açmış ve bununla birlikte neredeyse herkesin oynadığı Warcross’u ortaya çıkarmış. Bu iki karakteri aklımızda tutalım, çünkü toplumun zirvesine yerleşen ve toplumda ayakta kalmaya çalışan bu iki kişi kitabın evrenini anlamamıza yardımcı olacak.

Hacklemek: İnternette avlanmak

Teknoloji yavaşça insanların becerilerine yetişirken, çoğunluk teknolojinin asla insanların gerçekliğine müdahale edemeyeceğini düşünüyor. Nörolink adı verilen buluş ise insan beyninin gerçeklik algısına karışmak yerine, beyni manipüle ediyor ve ortaya sanal gerçekliğin en inandırıcı halini ortaya çıkarıyor. Teknoloji geliştikçe, kişilerin iş bulmak için daha nitelikli olması gerekiyor ve bu durumda kendini alışılagelmiş bir akademik eğitimle geliştirmemiş olan Emika beklenen üzere işsiz bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Öyle ki, insanlar artık kafe ve restoranlara gittiğinde hizmeti garsonlardan ya da baristalardan değil, otomatik kasalardan alıyorlar. Emika ise para kazanabilmek için hackerlığı, internet avcılığı olarak kullanmaya başlıyor.

Şablonu bozmak

İnternette yasadışı kumar oynayan insanları gerçek hayatta avlayan ve bunun karşısında para alan Emika, kendisi gibi hackerları yakaladığının farkında, hackerları hackerlara yakalatma durumu ilk olarak burada görülüyor. Bütün bu kovalamacada ürpertici bulduğum noktalardan biri yüz tanıma teknolojisi. Aslında bugün de kullandığımız bu teknoloji, Emika’nın ellerinde bir silah haline geliyor. Toplum içinde şablonu bozan kişileri kolayca ayırt edebiliyor ve bu sayede avcı avını tanıyabiliyor. Aslına baktığımızda Emika da şablonu bozan biri, kendisi gibileri kolaylıkla yakalıyor. Kitabın ilerleyen bölümlerinde de bozulan şablonlar dikkatinizi çekecektir.

Warcross nedir?

Warcross, bir sanal gerçeklik oyunu. Kitapta Emika Warcross’u birkaç şekilde tanımlıyor: Aptal bir oyun, bir devrim, dertleri unutmanın bir yolu. Zihinlerdeki karanlıktan kaçma yolu diye nitelendirdiği Warcross’ta, kişilerin avatarlarının onların en harika versiyonu olması şaşırtıcı değil. Sanal gerçekliğin en çekici tarafı da bu sanırım, kendi varlığını olduğundan daha iyi görmek. Bedenen engelli bir genç hareketleriyle büyüleyen bir savaşçı olabiliyor, bu şekilde ailesini geçindirebiliyor. Emika kitap boyunca, ara sıra avcı kimliğinden çıkarak dünyasını tanıtıyor ve bence kitabın evrenini tanımak kitabın en keyifli bölümleri. Çünkü bu dünyada, insanlar hatıralarını kaydedip daha sonra oynatabiliyorlar ve sanal gerçekliği gerçek dünyada deneyimliyorlar.

Son olarak, Warcross sürükleyici. O kadar sürükleyici ki, bir gözümle bir sayfayı diğer gözümle diğer sayfayı okumayı diledim. Çok keyifli ve akıcı, okuduklarınızı gözünüzde canlandıracak kadar renkli bir kitap. Bir süreliğine başka bir evrene sürüklenecek, kitap karakterleri için heyecanlanacak bir fırsat olarak da düşünebilirsiniz. İyi okumalar diliyorum sizlere.

SON YAZILAR

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol