Akşam haberleri dinlemek için kumandaya basıyorum. Bütün kanallarda aynı şey. Kendilerine Sakalla Mücadele Birleşik Eylem Cephesi adını veren bir grup, dün gece Taksim ve Kadıköy’de yüzlerce insanımızın sakalını usturayla çizmiş. Sabahın erken saatlerinde berber aramak zorunda kalan bu genç evlatlarımız, “bir sakal kolay mı uzuyor? Biz şimdi ne yapacağız?” diye sorarak ne kadar üzgün ve çaresiz olduklarını mikrofonlara haykırıyor. Bunu yaparken de yüzlerini kaşkollarının arkasında gizlemeye çalışıyor. Şaşırıyorum.
Berberler Odası, yaralı gençlerimizin yaralarını sarmak için kendilerinin taşın altına ellerini soktuklarını ve bu tip saldırılarla sakallı zarar görenler için yüzde yirmi beş indirim yapacaklarını açıklıyor.
Sakalla Mücadele Birleşik Eylem Cephesi ise kararlı olduklarını, sokaktaki bu kıl kirliliğine son vermek için kolları sıvadıklarını, eylemlerinin bıyıklıları keçi sakala dönüşmediği sürece kapsamayacağını ve zor durumda kalmamak için sakallıların kendi rızalarıyla sakallarını kesmeleri gerektiğini belirten bir açıklamayı basın bülteni olarak kamuoyuna sunmuş. Herkes neler olacağını merak ediyor.
Bu bildirinin paylaşılmasının ardından çok geçmiyor birçok berberin web sayfasının hacklendiği ve sitelerindeki bütün sakallı görsellerin başına fosforlu peruklar yerleştirildiği söyleniyor. Açıp bakıyorum, bütün o ciddi yüzler çok komik görünüyor.
Televizyonlarda kimlikleri henüz belirlenemeyen bu kişilerin aramalarına devam edildiği ve öğlen saatlerinde Kadıköy’de toplanan bir grubun, “Benim bedenim, benim sakalım!” sloganlarıyla protesto gösterisi yaptığı dışında farklı hiçbir haber yok.
“Mesut!” diyorum kendime. “Yarın hiç olmadığın kadar bahtiyarsın aslanım. Köse olmak ganimet bu devirde.”