Ana akım medya, kaynak azlığından doğan bir enerji krizi olduğu fikrini dayatmaya çalışırken, insanlar artık alternatif enerji yöntemleri aramaya ve aslında enerji krizi diye bir şeyin var olmadığına kanaat getirmeye başladılar. Kaynak eksikliğiyle karşı karşıya olduğumuz durumunun bir kurgu olduğu gerçeği, doğaya zarar vermeden milyonlarca insana enerji ulaştırmanın çeşit çeşit yolları bulundukça daha da güçleniyor.
Bu tarz yöntemler için çok ufak bütçeler kullanılır; hatta bazıları hiç para gerektirmez. Bu yöntemlerden biri idrar kullanımı ile enerji üretimidir. Kulağa çirkin geliyor fakat hikayesi oldukça kayda değer.
Yaklaşık olarak 1 yıl önce, Nijerya’dan 14 yaşındaki küçük kadınlardan oluşan bir grup şu şekilde işleyen bir sistem geliştirdiler:
1. İdrar, hidrojeni ayrıştıran elektrolitik bir hücrenin içine koyulur.
2. Hidrojen arıtılmak üzere bir su filtresine girdikten sonra gaz silindirinin içine itilir.
3. Gaz silindiri hidrojeni sıvı boraks silindirinin içine iter ki bu da onu neminden arındırır.
4. Arındırılmış hidrojen gazı jeneratörün içine itilir.
Bu teknolojinin geliştirilmesinden önce, E3 Technologies adındaki bir firma, ‘Greenbox’ (yeşil kutu) isminde bir teknoloji geliştirmişti. Ticari ve tarımsal atık sularını temizleyip hidrojen enerjisi üretmek için dizayn edilen bu projenin sürecinin patenti alınmıştı. Atık sıvıdaki amonyağı ve üreyi hidrojen,nitrojen ve saf suya dönüştüren düşük enerjili bir elektroliz sistemidir. Bu teknoloji, Ohio Üniversitesi’nde kimya mühendisi olan Profesör Gerardine Bote tarafından geliştirilmiştir.
“Bu çocukların yaptığı şey, ürin elektrolizini alıp hidrojen yapmak, sonra bu hidrojeni elektrik üretmede kullanmaktır.” – Gerardine Botte
Elektrik üretmek için sunulan bu tarz fikirler sık sık karşımıza çımaktadır. Fakat, bu teknolojilerin üretiminin hayata geçtiğine nadiren tanık oluruz. Düşünün ki banyo veya tuvalet ziyaretlerinizin sonucu olan atıklarınız bir depoya transfer ediliyor ve buradan da evinizde kullanılmak üzere enerjiye dönüşüyor. Kolay olmadığının farkındayız. Fakat neden olmasın?
Dünyamızı korumak istiyorsak, petrol veya nükleer gibi devam ettirilemez kaynaklara bel bağlamayı bırakmalıyız. Daha temiz ve daha yeşil seçenekler zaten mevcut iken yapmamız gereken tek şey bilgiyi alıp daha fazla insana ulaştırmaktır ki insanları sürdürülebilir yaşama geçmeye cesaretlendirebilelim.
Başlık Görseli: Makerfaireafrica