Ana SayfaKültür & Sanat10. Pembe Hayat KuirFest'te neler oldu?

10. Pembe Hayat KuirFest’te neler oldu?

-

Dünyadan ve Türkiye’den yüzlerce kuir yaşanmışlığı ve çok çeşitli lubunya hallerini film gösterimleri, söyleşi ve atölyelerle festival severlerin ilgisine sunan KuirFest, 23-26 Eylül’de Ankara’da; 30 Eylül-3 Ekim’de İstanbul’da onuncu kez gerçekleşti.

Festivalin ilk ayağı Ankara’da başladı

#Gönlüm10dadır hashtagi ile Goethe-Institut Ankara’da start veren festival programı, açılış resepsiyonu ve Türkiye’den Kısalar özel gösteriminin ardından 28 film, 5 söyleşi ve 1 atölyeye ev sahipliği yaptı.

Türkiye’den çıkan kuir yapımların yer aldığı Ğ seçkisinde yer alan Hayalimdeki Sahneler (Scenes I Imagine, 2020) ve Patrida (Patrida, 2021) gösterimlerinden sonra filmlerin yönetmenleri -sırasıyla- Metin Akdemir ve Ayça Damgacı – Tümay Göktepe ile söyleşiler yapıldı.

Metin Akdemir: “…bu filmlerde queer potansiyel var mı?” üzerine düşündüm

Hayalimdeki Sahneler filminin yönetmeni Metin Akdemir gösterim sonrası yapılan söyleşide filmle alakalı, “80’ler, 90’lar çocukları olduğumuz için zaten Hayalimdeki Sahneler’de yer alan filmler aslında televizyonda hep dönüyordu. Fakat queer konularla/durumlarla tanışınca o filmlere başka bir gözle bakmaya çalışıyorsun. Buradaki filmlerde yönetmenler kadın meselesini ele alıyor, ama ben bu filmlerde ima/sansür meselesi üzerinde durdum ve ‘acaba sansürler bu filmlerin hikayelerini etkiledi mi’ diye düşünüyordum ama asıl derdim ‘bu filmlerde queer potansiyel var mı’ üzerinde durmaktı. Her filme böyle bakabiliriz fakat ‘Türk sineması kadınlar arasındaki ilişkiyi nasıl anlatıyor’ bunun üzerine yoğunlaşarak, genelde kadınlar arasındaki ilişkinin arkadaşlık üzerinden anlatıldığı ve bu arkadaşlığın ‘bacı-koli’ diye tabir ettiğimiz arkadaşlığın ötesine geçemediğini farkettim. Hayalimdeki Sahneler’de yer alan üç filmde de kadınlar arkadaş olmuş fakat sevgili olma ihtimalleri hiç olmamış. Bu hikayelerin bir yerinde bir erkek var ve kadınlar bu erkeklerle ilişkilenmelerinden doğan sonuçlar nedeniyle arkadaş oluyorlar.” dedi.

Ayça Damgacı: “Babamın deportasyon hikayesini öğrenmemiz harekete geçirici bir nokta oldu”

Geçtiğimiz yıl 2. Zeliş Deniz Kuir Sinema Ödülü’nün de sahibi olan oyuncu ve yönetmen Ayça Damgacı, Tümay Göktepe ile birlikte yönettikleri Patrida filminin gösterimi ardından izleyicileriyle buluştu. Ayça Damgacı, “Filmi çok fazla seyirciyle izleme şansımız olmadı. Seyircinin de reaksiyonunu görebilmek iyi hissettiriyor, bu yüzden bizim için özel bir gösterim oldu. KuirFest içerisinde yer almak çok kıymetli” diyerek söze başladı. Filmi çekme süreçleriyle ilgili olarak Damgacı, “Eurasia Doc’un proje geliştirme atölyesinbaşvurduk ve kabul edildi. Kabul edilince filmi çekmeye dair bir ışık var dedik. Kabul etmeselerdi herhalde bu film olmazdı. benim de büyüdüğüm Mecidiyeköy’de ‘kim bu beyaz Türkler’ diye düşünüyordum ve bunun üzerine babamın deportasyon hikayesini öğrenmemiz filmi yapmak için harekete geçirici bir şey oldu. Babama dair onun anlayamadığım iletişimsizliği, öfkesi, tuhaf varolamama hali o an kafamda biraz çözüldü. Göçmensin, deporte edilmişsin bir yandan bu ülkenin bayrağına, ideolojisine sarılıyorsun, bütün bunlar çok çelişkili gelmişti. Aslında bunun temsiliyet açısından dertlerimizi çok kapsayıcı bir hikayeye doğru yelken açabileceğini düşündüm.” dedi.

3. Zeliş Deniz Sinema Ödülü sahibini buldu

10. Pembe Hayat KuirFest kapsamında üçüncüsü verilen Zeliş Deniz Kuir Sinema Ödülü Ankara’da gerçekleşen açılış resepsiyonunda yönetmen Metin Akdemir’e verildi. Ödülü Akdemir’e oyuncu/yönetmen Ayça Damgacı verdi.

Akdemir ödülünü, “Zeliş benim de hayatımda olan, bana dokunmuş ve iyi ki de hayatımda oldu dediğim bir arkadaşımdı. Bu yüzden onun adına verilen bu ödül çok duygulu ve kıymeti ölçülemez. Kuir sinema alanında üretim yapmak çok kolay değil, bundan dolayı üretimlerimizin görünür olması ve bunun böyle ödüllendirilmesi motive edici ve sinema tutkumuzu arttıran bir şey. Kendi komünitemizin önünde bu ödülü almak ve onlarla paylaşmak da ayrıca keyifliydi. Teşekkür ederim” sözleriyle aldı.

Mücadelenin ortak bir zemini olan kuir sinemayı güçlendirmek, kuir sinemanın tarihine sahip çıkmak, kuir sinemada emeği olanların yanında olmak ve tıpkı Zeliş Deniz gibi “dert bizde, derman bizde” diyebilmek için verilen ödül, geçtiğimiz yıl oyuncu Ayça Damgacı’ya verilmişti.

K’nın Sesi Atölyesi Ankara ve İstanbul’da

Kadınların, kuirlerin hikayelerinin merkeze alındığı podcast kanalı K’nın Sesi, 10. Pembe Hayat KuirFest kapsamında ses tiyatrosu oyunlarından biri olan “Kırık Bir Jilet Parçası” üzerine bir dinleme/paylaşım ve podcast fikir geliştirme atölyesi gerçekleştirdi. Hem Ankara hem de İstanbul’da gerçekleşen atölye katılımcılarla birlikte interaktif bir şekilde yapıldı. K’nın Sesi ekibinden Beril Sarıaltun, Duygu Dalyanoğlu ve Nihal Albayrak’ın yürütücülüğünde gerçekleşen atölyede katılımcılarla birlikte dinledikleri oyun üzerine izlenimler paylaşıldıktan sonra katılımcılar kişisel hayatlarından deneyimlerini aktardı.

Ankara’da Sirkaf Sirkaf

KuirFest onuncu senesinde film gösterimlerinin yanı sıra partilere de programında yer verdi.
Ankara Haymatlos Mekan’da 24 Eylül’de yoğun katılımla gerçekleşen “Sirkaf Sirkaf” partisine, İstanbul eğlence sektörünün önemli isimlerinden Üzüm Derin Solak, Samy Winehouse ve  Q-bra‘nın DJ performansları ile eşlik etti. Ankara’daki partiye yaklaşık 500 kişi katıldı.

KuirFest 10.kez İstanbul’da

30 Eylül-3 Ekim tarihlerinde İstanbul’da Fransız Kültür Merkezi (FKM), Kıraathane ve Feminist Mekan’da festival programına devam eden Pembe Hayat KuirFest; 28 film, 7 söyleşi ve 2 atölyeye ev sahipliği yaptı. FKM, Kıraathane ve Feminist Mekan’da gerçekleşen film gösterimlerine 750 kişi katıldı.

Yönetmen Monika Treut, 10. Pembe Hayat KuirFest’te

Bu yıl, festival programında yer alan Cinsiyet Kimlikleri (1999) ve Cinsiyet Jenerasyonları (2021) filmlerinin yönetmeni Monika Treut’yu ağırlama heyecanını yaşayan KuirFest, filmlerin gösteriminin ardından Fransız Kültür Merkezi ve Feminist Mekan’da düzenlenen söyleşiler ile biraraya geldi.

Treut: “Trans tarihi üzerine bir şey üretmek çok sık rastladığımız bir şey değil.”

Zeynep Dişbudak moderatörlüğünde yapılan söyleşide Monika Treut, “Cinsiyet Kimlikleri filmini San Francisco’da 20 yıl önce çektim. Her şey organik bir şekilde gelişti o dönemde translarla birlikte çalışıyordum. Orada yaşayan birçok transla tanıştım. Bu filmin çekilmesini aslında onlar istediler. 90’larda ABD’de translar ciddiye alınmıyorlardı. Toplumda bir tehdit/canavar olarak görülüyorlardı. Cinsiyet Kimlikleri filmimde yer alan bazı karakterleri Cinsiyet Jenerasyonları’nda da görebiliyorsunuz. İki filmi kıyasladığımda bazı değişiklikler de görebiliyorum. Mesela ilk filmde yer alan Steford, cinsiyet kimliği konusunda daha belirsizdi. Hormon terapisi görüyordu fakat bunu almayı durdurmuştu. Androjen bir hali vardı. Fakat ikinci filmde baktığınızda gerçekten kararlı görünüyor. Neden bir devam filmi çektiğim konusuna gelecek olursak, daha önce katıldığım festival ya da gösterimlerde bana “bu kişiler şimdi neler yapıyorlar” sorusu çok yöneltildi. Bu soruyu çok duyduğum için bu filmin devamını yapmam gerektiğini düşündüm.” ifadelerini kullandı.

Treut konuşmasına, “Trans tarihi üzerine düşünmek veya bir şey üretmek çok sık rastladığımız bir şey değil. Çünkü toplum dışarısına itilmiş bir şekilde yaşıyorlar. Filmde yer alan karakterlerin devam filmini çekebilmek onların bana bahşetmiş olduğu bir ödül oldu. Bu trans tarihini kaydetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Çünkü zamanla birçok şey elimizin altından kayıp gidiyor. Bu yüzden devam filmini çekmiş olmak benim için önemli” şeklinde devam etti.

KuirFest yönetmen Lyle Kash’i ağırladı

Türkiyeli oyuncu Denise Türkan’ın da yer aldığı Ölüm ve Bowling filmi yönetmeni Lyle Kash, KuirFest’e geldi.

OutFest Seyirci Özel Ödüllü Ölüm ve Bowling (Death and Bowling, 2021), festivalin bu yılki Gökkuşağı Altında seçkisinde yer alan filmlerden biri. Filmin yönetmen koltuğunda oturan Lyle Kash, KuirFest’in İstanbul ayağına dahil oldu ve izleyicileriyle buluştu. Institut français’te düzenlenen gösterimin ardından Lyle Kash, Ekin Çalışır ve Aslıhan Örün’ün konuşmacı olarak yer aldığı ‘KT Film Yapımcılığı LTD. ŞTİ.’ oturumu; film üretim modelleri, casting, fon bulma ve kuir ve trans filmlerin çekim ve üretimi üzerine odaklandı.

Lyle Kash: “Ölüm ve Bowling filmini ABD dışında ilk defa KuirFest’te gösterdim.”

Lyle Kash, Ekin Çalışır ve Aslıhan Örün ile başlayan KT Film Yapımcılığı LTD. ŞTİ. oturumu’nda ‘queer yapımı nasıl tanımlıyorsunuz” sorusu yöneltildi. Ekin Çalışır soruyu, “ben ağırlıklı olarak belgesel filmler çektiğim için orada yer alan karakterlerin queer ya da LGBTİ+ olmasında da prodüksiyonun; feminist perspektiflere uyması, queer dostu olması gerekiyor. Prodüksiyonun uyumlu bir şekilde işleyebilmesi, izleyiciye mesajın doğru bir şekilde ulaşabilmesi, ekipteki insanların rahat çalışabilmesi için queer bir prodüksiyon yaratmak gerekiyor.” şeklinde cevapladı. Ölüm ve Bowling filminin yönetmeni Lyle Kash queer yapımlar ile ilgili olarak, “Queer yapımlardan bahsederken iki önemli unsur aklıma geliyor. ‘Queer bi yapımı nasıl tanımlarız’ diye sorarken, queer ve translar tarafından yapılmış bir film, özellikle queer ve trans bir kitleye yapılmışsa bunun queer bir yapım olduğu düşünülebilir. Veya işin kendisi queer ya da feminist sorular barındırıyordur. Toplumda hali hazırda kök salmış ve güç ilişkilerine meydan okuyan, onları yüzümüze vuran filmler/yapımlar olabilir. Queer ilişkilerin, ailenin, yaşamın nasıl olduğuna dair bilgiler, sorular barındırıyor olabilir. Ölüm ve Bowling filmini ilk defa ABD dışında bir yerde KuirFest’te gösterdim. ‘Bir filmi queer yapan şey nedir’ diye soracak olursak, LGBTİ+ların içerisinde bulunduğu yapımlar olabilir. Ancak illaki böyle olması da gerekmiyor. Filmin kendisinin sorguladığı bir durum söz konusu olabilir, queer bir perspektiften yapıldığını düşünmemizi sağlayan şeyler olabilir. Prodüksiyon anlamında da ‘benim filmim acaba ne kadar feminist çerçeve içerisinde yapıldı’ diye sorulacak olursa bunun cevabını vermek de biraz zor. Benim ekibimde neredeyse ekibin tamamı translardan oluşuyordu. Ancak bütçe çok düşüktü. Bu nedenle onlara ABD’deki asgari ücretin altında bir ödeme yapmak durumunda kaldım. Bu noktada acaba feminist ilkelere ne kadar uydum. Feminist ilkeler çerçevesinde yapmış olsaydım ücretlerini gerektiği şekilde vermem gerekirdi. Dolayısıyla ben bu çerçevede bir yapım içerisinde bulunamadım. Filmimi yapmamalıydım diye düşünmüyorum ama yine de bu soru işaretleri insanın aklında kalıyor. “ ifadelerini kullandı. 


Ankara’da da KuirFest’in konuğu olan Hayalimdeki Sahneler filminin yönetmeni Metin Akdemir, İstanbul Fransız Kültür Merkezi’nde gerçekleşen film gösteriminin ardından izleyicileriyle buluştu.


Ayça Damgacı’nın uzun yıllar önce ailesiyle yapmış olduğu zorunlu göç yolculuğunu tersinden anlatan filmi Patrida’nın 2 Ekim günü gerçekleşen gösteriminin ardından, filmin yönetmenleri Ayça Damgacı ve Tümay Göktepe ile söyleşi gerçekleştirdi.

Habibitch İstanbul’a geldi.

Dansçı ve aktivist Habibitch, 10. Pembe Hayat KuirFest’in Vogue Atölyesi için İstanbul’a geldi.

Sınırlı katılımcıyla festivalin son günü (3 Ekim) The Circle’da Habibitch ile gerçekleşen Vogue atölyesinde katılımcılar orijinal voguing biçiminin temellerini öğrendi. (60’ların sonlarında New York’ta doğan voguing, sistemik ırkçılığa karşı direnişteki siyah ve Latin LGBT topluluğun bizzat kendileri için yarattıkları, balo kültürünün dans biçimi.)

Katılımcılardan Feleknas atölyeye dair düşüncelerini; “Vogue atölyesi gelmiş geçmiş en güzel etkinlikti. İlk duyduğumda çok mutlu olmuştum ve heyecanlanmıştım. Atölyeye başlamadan heyecandan kalbim duracak gibiydi, bitiminde ise uzun zamandır bu kadar mutlu hissetmemiştim bunun için Pembe Hayat ve KuirFest ekibine sonsuz teşekkürler.” ifadeleriyle dile getirdi.

Habibitch’in atölyenin yürütücüsü olduğunu duyunca araştırma yaptığını ve birkaç performans videolarını izlediğini belirten Feleknas atölyenin içeriğine dair; “Beni resmen Efsunladı gibi ve kesinlikle bu atölyede olmam gerekiyor dedim. Habibitch biraz Vogue ve ballroom tarihinden bahsetti ben zaten bu iki kültüre hayran olduğum için daha evvelden yaptığım araştırmalar bana pratik oldu. Örneğin vogue’un çıkışı elementleri vs. gibi” dedi. Feleknas son olarak, “Habibitch harika bir insan özellikle Vogue konusunda. House of Gucci’nin vaftiz annesi kendisi beni Türkiye’deki ilk kızı ilan etti. Sohbeti vs. harika, sürekli görüşüyoruz onunla ve cidden onu çok sevdim” şeklinde düşüncelerini dile getirdi.

Eleştirel Erkeklik: Trans Maskülen Deneyimler Oturumu yapıldı

KuirFest direktörü Esmi Göko Akyel ve Merih Beler’in yürütücülüğünde Eleştirel Erkeklik: Trans Maskülen Deneyimler oturumu yapıldı. Merih Beler, kendi açılma süreci ile ilgili olarak, “Bir lubunya olarak pek çok yerde sansürlendiğim/baskılandığım bir hayat yaşadım. Bu sansür ve baskının getirdiği bir çekince de var. Bu nedenle hayatın belli noktalarında seçim şansında hep bir kaygı yaşadım. Bu kaygılardan birisi de isim seçmekti” dedi. Oturumun katılımcılarından Doğukan Karahan ‘erkeklik’ üzerine, “Bizim toplumumuz içerisinde kendimizi ifade etmeye, varlığımızı göstermeye, toplumsal cinsiyet normlarını yıkmaya çalıştığımız bir kesim var. Bu kesimde genelde translar için şöyle bir şey vardır; birinin erkekliği terkedip kadınlık mertebesine ‘düşüş’ yapması çok kötü algılanır. Fakat bir trans erkek kadınlık mertebesini bırakıp erkekliğe doğru yükseldiği için; ‘erkek gibi kadın’ vs dendiğinde daha negatif okuyoruz sanki. Cinsiyetlerimizi performe ederken yine bu cinsiyet normalarından kurtulamıyoruz. Bir erkekliği performe etmek isteyen insanlar da var ama erkeklik mütemadiyen kötü ve hiç varolmaması gereken bir şey gibi mücadele ediliyor. Trans hareketi ile feminist hareketin kesişimi burada. Bu tartışmalar ve açılan bu akademik alanlar ortak bir şekilde neye karşı mücadele ettiğimizin altını çizecek.” ifadelerini kullandı.

KuirFest’ten Pavyon ve Okşa!

30 Eylül gecesi Shelby’de arabesk rüzgarı estiren Kuirfest’in PAVYON partisi Jilet Sebahat’in sunumu eşliğinde yapıldı. Gecede; Babykilla, Komalı Gömlek, Kika, Ecrin Bolkar ve Güllü festival sahnesinde performans ve şarkılarıyla yer aldı. PAVYON partisine 350 kişi katıldı.

10. Pembe Hayat KuirFest 3 Ekim Pazar günü SumaHan’da kapanış partisi “Okşa” ile İstanbul programını sonlandırdı. Yaklaşık 400 kişinin katılımıyla gerçekleşen partide; DJ performanslarıyla Elif KK, İpek İpekçioğlu ve Şevval Kılıç kabinde yer alırken, Habibitch’in sürpriz Vogue performansı geceye damga vurdu.

\n

D\u00fcnyadan ve T\u00fcrkiye\u2019den y\u00fczlerce kuir ya\u015fanm\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131 ve \u00e7ok \u00e7e\u015fitli lubunya hallerini film g\u00f6sterimleri, s\u00f6yle\u015fi ve at\u00f6lyelerle festival severlerin ilgisine sunan KuirFest, 23-26 Eyl\u00fcl\u0027de Ankara\u0027da; 30 Eyl\u00fcl-3 Ekim\u0027de \u0130stanbul\u0027da onuncu kez ger\u00e7ekle\u015fti.<\/p>\n\n\n\n

Festivalin ilk aya\u011f\u0131 Ankara\u0027da ba\u015flad\u0131<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

#G\u00f6nl\u00fcm10dad\u0131r hashtagi ile Goethe-Institut Ankara\u2019da start veren festival program\u0131, a\u00e7\u0131l\u0131\u015f resepsiyonu ve T\u00fcrkiye\u2019den K\u0131salar \u00f6zel g\u00f6steriminin ard\u0131ndan 28 film, 5 s\u00f6yle\u015fi ve 1 at\u00f6lyeye ev sahipli\u011fi yapt\u0131.

T\u00fcrkiye\u2019den \u00e7\u0131kan kuir yap\u0131mlar\u0131n yer ald\u0131\u011f\u0131 \u011e se\u00e7kisinde yer alan Hayalimdeki Sahneler (Scenes I Imagine, 2020) ve Patrida (Patrida, 2021) g\u00f6sterimlerinden sonra filmlerin y\u00f6netmenleri -s\u0131ras\u0131yla- Metin Akdemir ve Ay\u00e7a Damgac\u0131 - T\u00fcmay G\u00f6ktepe ile s\u00f6yle\u015filer yap\u0131ld\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Metin Akdemir: \u201c...bu filmlerde queer potansiyel var m\u0131?\u201d \u00fczerine d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

Hayalimdeki Sahneler filminin y\u00f6netmeni Metin Akdemir g\u00f6sterim sonras\u0131 yap\u0131lan s\u00f6yle\u015fide filmle alakal\u0131, \u201c80\u2019ler, 90\u2019lar \u00e7ocuklar\u0131 oldu\u011fumuz i\u00e7in zaten Hayalimdeki Sahneler\u2019de yer alan filmler asl\u0131nda televizyonda hep d\u00f6n\u00fcyordu. Fakat queer konularla\/durumlarla tan\u0131\u015f\u0131nca o filmlere ba\u015fka bir g\u00f6zle bakmaya \u00e7al\u0131\u015f\u0131yorsun. Buradaki filmlerde y\u00f6netmenler kad\u0131n meselesini ele al\u0131yor, ama ben bu filmlerde ima\/sans\u00fcr meselesi \u00fczerinde durdum ve \u2018acaba sans\u00fcrler bu filmlerin hikayelerini etkiledi mi\u2019 diye d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyordum ama as\u0131l derdim \u2018bu filmlerde queer potansiyel var m\u0131\u2019 \u00fczerinde durmakt\u0131. Her filme b\u00f6yle bakabiliriz fakat \u2018T\u00fcrk sinemas\u0131 kad\u0131nlar aras\u0131ndaki ili\u015fkiyi nas\u0131l anlat\u0131yor\u2019 bunun \u00fczerine yo\u011funla\u015farak, genelde kad\u0131nlar aras\u0131ndaki ili\u015fkinin arkada\u015fl\u0131k \u00fczerinden anlat\u0131ld\u0131\u011f\u0131 ve bu arkada\u015fl\u0131\u011f\u0131n \u2018bac\u0131-koli\u2019 diye tabir etti\u011fimiz arkada\u015fl\u0131\u011f\u0131n \u00f6tesine ge\u00e7emedi\u011fini farkettim. Hayalimdeki Sahneler\u2019de yer alan \u00fc\u00e7 filmde de kad\u0131nlar arkada\u015f olmu\u015f fakat sevgili olma ihtimalleri hi\u00e7 olmam\u0131\u015f. Bu hikayelerin bir yerinde bir erkek var ve kad\u0131nlar bu erkeklerle ili\u015fkilenmelerinden do\u011fan sonu\u00e7lar nedeniyle arkada\u015f oluyorlar.\u201d dedi.<\/p>\n\n\n\n

Ay\u00e7a Damgac\u0131: \u201cBabam\u0131n deportasyon hikayesini \u00f6\u011frenmemiz harekete ge\u00e7irici bir nokta oldu\u201d<\/h4>\n\n\n\n

Ge\u00e7ti\u011fimiz y\u0131l 2. Zeli\u015f Deniz Kuir Sinema \u00d6d\u00fcl\u00fc\u2019n\u00fcn de sahibi olan oyuncu ve y\u00f6netmen Ay\u00e7a Damgac\u0131, T\u00fcmay G\u00f6ktepe ile birlikte y\u00f6nettikleri Patrida filminin g\u00f6sterimi ard\u0131ndan izleyicileriyle bulu\u015ftu. Ay\u00e7a Damgac\u0131, \u201cFilmi \u00e7ok fazla seyirciyle izleme \u015fans\u0131m\u0131z olmad\u0131. Seyircinin de reaksiyonunu g\u00f6rebilmek iyi hissettiriyor, bu y\u00fczden bizim i\u00e7in \u00f6zel bir g\u00f6sterim oldu. KuirFest i\u00e7erisinde yer almak \u00e7ok k\u0131ymetli\u201d diyerek s\u00f6ze ba\u015flad\u0131. Filmi \u00e7ekme s\u00fcre\u00e7leriyle ilgili olarak Damgac\u0131, \u201cEurasia Doc\u0027un proje geli\u015ftirme at\u00f6lyesine\u00a0<\/strong>ba\u015fvurduk ve kabul edildi. Kabul edilince filmi \u00e7ekmeye dair bir \u0131\u015f\u0131k var dedik. Kabul etmeselerdi herhalde bu film olmazd\u0131. benim de b\u00fcy\u00fcd\u00fc\u011f\u00fcm Mecidiyek\u00f6y\u2019de \u2018kim bu beyaz T\u00fcrkler\u2019 diye d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyordum ve bunun \u00fczerine babam\u0131n deportasyon hikayesini \u00f6\u011frenmemiz filmi yapmak i\u00e7in harekete ge\u00e7irici bir \u015fey oldu. Babama dair onun anlayamad\u0131\u011f\u0131m ileti\u015fimsizli\u011fi, \u00f6fkesi, tuhaf varolamama hali o an kafamda biraz \u00e7\u00f6z\u00fcld\u00fc. G\u00f6\u00e7mensin, deporte edilmi\u015fsin bir yandan bu \u00fclkenin bayra\u011f\u0131na, ideolojisine sar\u0131l\u0131yorsun, b\u00fct\u00fcn bunlar \u00e7ok \u00e7eli\u015fkili gelmi\u015fti. Asl\u0131nda bunun temsiliyet a\u00e7\u0131s\u0131ndan dertlerimizi \u00e7ok kapsay\u0131c\u0131 bir hikayeye do\u011fru yelken a\u00e7abilece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm.\u201d dedi.<\/p>\n\n\n\n

3. Zeli\u015f Deniz Sinema \u00d6d\u00fcl\u00fc sahibini buldu<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

10. Pembe Hayat KuirFest kapsam\u0131nda \u00fc\u00e7\u00fcnc\u00fcs\u00fc verilen Zeli\u015f Deniz Kuir Sinema \u00d6d\u00fcl\u00fc Ankara\u0027da ger\u00e7ekle\u015fen a\u00e7\u0131l\u0131\u015f resepsiyonunda y\u00f6netmen Metin Akdemir\u0027e verildi. \u00d6d\u00fcl\u00fc Akdemir\u2019e oyuncu\/y\u00f6netmen Ay\u00e7a Damgac\u0131 verdi.<\/p>\n\n\n\n

Akdemir \u00f6d\u00fcl\u00fcn\u00fc, \u201cZeli\u015f benim de hayat\u0131mda olan, bana dokunmu\u015f ve iyi ki de hayat\u0131mda oldu dedi\u011fim bir arkada\u015f\u0131md\u0131. Bu y\u00fczden onun ad\u0131na verilen bu \u00f6d\u00fcl \u00e7ok duygulu ve k\u0131ymeti \u00f6l\u00e7\u00fclemez. Kuir sinema alan\u0131nda \u00fcretim yapmak \u00e7ok kolay de\u011fil, bundan dolay\u0131 \u00fcretimlerimizin g\u00f6r\u00fcn\u00fcr olmas\u0131 ve bunun b\u00f6yle \u00f6d\u00fcllendirilmesi motive edici ve sinema tutkumuzu artt\u0131ran bir \u015fey. Kendi kom\u00fcnitemizin \u00f6n\u00fcnde bu \u00f6d\u00fcl\u00fc almak ve onlarla payla\u015fmak da ayr\u0131ca keyifliydi. Te\u015fekk\u00fcr ederim\u201d s\u00f6zleriyle ald\u0131.<\/p>\n\n\n\n

M\u00fccadelenin ortak bir zemini olan kuir sinemay\u0131 g\u00fc\u00e7lendirmek, kuir sineman\u0131n tarihine sahip \u00e7\u0131kmak, kuir sinemada eme\u011fi olanlar\u0131n yan\u0131nda olmak ve t\u0131pk\u0131 Zeli\u015f Deniz gibi \u201cdert bizde, derman bizde\u201d diyebilmek i\u00e7in verilen \u00f6d\u00fcl, ge\u00e7ti\u011fimiz y\u0131l oyuncu Ay\u00e7a Damgac\u0131\u2019ya verilmi\u015fti.<\/p>\n\n\n\n

K\u2019n\u0131n Sesi At\u00f6lyesi Ankara ve \u0130stanbul\u2019da<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

Kad\u0131nlar\u0131n, kuirlerin hikayelerinin merkeze al\u0131nd\u0131\u011f\u0131 podcast kanal\u0131 K\u2019n\u0131n Sesi, 10. Pembe Hayat KuirFest kapsam\u0131nda ses tiyatrosu oyunlar\u0131ndan biri olan \u201cK\u0131r\u0131k Bir Jilet Par\u00e7as\u0131\u201d \u00fczerine bir dinleme\/payla\u015f\u0131m ve podcast fikir geli\u015ftirme at\u00f6lyesi ger\u00e7ekle\u015ftirdi. Hem Ankara hem de \u0130stanbul\u2019da ger\u00e7ekle\u015fen at\u00f6lye kat\u0131l\u0131mc\u0131larla birlikte interaktif bir \u015fekilde yap\u0131ld\u0131.\u00a0K\u2019n\u0131n Sesi ekibinden Beril Sar\u0131altun, Duygu Dalyano\u011flu ve Nihal Albayrak\u2019\u0131n y\u00fcr\u00fct\u00fcc\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcnde ger\u00e7ekle\u015fen at\u00f6lyede kat\u0131l\u0131mc\u0131larla birlikte dinledikleri oyun \u00fczerine izlenimler payla\u015f\u0131ld\u0131ktan sonra kat\u0131l\u0131mc\u0131lar ki\u015fisel hayatlar\u0131ndan deneyimlerini aktard\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Ankara\u0027da Sirkaf Sirkaf<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

KuirFest onuncu senesinde film g\u00f6sterimlerinin yan\u0131 s\u0131ra partilere de program\u0131nda yer verdi.
Ankara Haymatlos Mekan\u0027da 24 Eyl\u00fcl\u0027de yo\u011fun kat\u0131l\u0131mla ger\u00e7ekle\u015fen \"Sirkaf Sirkaf\" partisine, \u0130stanbul e\u011flence sekt\u00f6r\u00fcn\u00fcn \u00f6nemli isimlerinden \u00dcz\u00fcm Derin Solak, Samy Winehouse ve\u00a0 Q-bra\u2018n\u0131n DJ performanslar\u0131 ile e\u015flik etti. Ankara\u2019daki partiye yakla\u015f\u0131k 500 ki\u015fi kat\u0131ld\u0131.<\/p>\n\n\n\n

KuirFest 10.kez \u0130stanbul\u0027da<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

30 Eyl\u00fcl-3 Ekim tarihlerinde \u0130stanbul\u0027da Frans\u0131z K\u00fclt\u00fcr Merkezi (FKM), K\u0131raathane ve Feminist Mekan\u0027da festival program\u0131na devam eden Pembe Hayat KuirFest; 28 film, 7 s\u00f6yle\u015fi ve 2 at\u00f6lyeye ev sahipli\u011fi yapt\u0131. FKM, K\u0131raathane ve Feminist Mekan\u2019da ger\u00e7ekle\u015fen film g\u00f6sterimlerine 750 ki\u015fi kat\u0131ld\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Y\u00f6netmen Monika Treut, 10. Pembe Hayat KuirFest\u0027te<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

Bu y\u0131l, festival program\u0131nda yer alan Cinsiyet Kimlikleri (1999) ve Cinsiyet Jenerasyonlar\u0131 (2021) filmlerinin y\u00f6netmeni Monika Treut\u0027yu a\u011f\u0131rlama heyecan\u0131n\u0131 ya\u015fayan KuirFest, filmlerin g\u00f6steriminin ard\u0131ndan Frans\u0131z K\u00fclt\u00fcr Merkezi ve Feminist Mekan\u0027da d\u00fczenlenen s\u00f6yle\u015filer ile biraraya geldi.<\/p>\n\n\n\n

Treut: \u201cTrans tarihi \u00fczerine bir \u015fey \u00fcretmek \u00e7ok s\u0131k rastlad\u0131\u011f\u0131m\u0131z bir \u015fey de\u011fil.\u201d<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

Zeynep Di\u015fbudak moderat\u00f6rl\u00fc\u011f\u00fcnde yap\u0131lan s\u00f6yle\u015fide Monika Treut, \u201cCinsiyet Kimlikleri filmini San Francisco\u2019da 20 y\u0131l \u00f6nce \u00e7ektim. Her \u015fey organik bir \u015fekilde geli\u015fti o d\u00f6nemde translarla birlikte \u00e7al\u0131\u015f\u0131yordum. Orada ya\u015fayan bir\u00e7ok transla tan\u0131\u015ft\u0131m. Bu filmin \u00e7ekilmesini asl\u0131nda onlar istediler. 90\u2019larda ABD\u2019de translar ciddiye al\u0131nm\u0131yorlard\u0131. Toplumda bir tehdit\/canavar olarak g\u00f6r\u00fcl\u00fcyorlard\u0131. Cinsiyet Kimlikleri filmimde yer alan baz\u0131 karakterleri Cinsiyet Jenerasyonlar\u0131\u2019nda da g\u00f6rebiliyorsunuz. \u0130ki filmi k\u0131yaslad\u0131\u011f\u0131mda baz\u0131 de\u011fi\u015fiklikler de g\u00f6rebiliyorum. Mesela ilk filmde yer alan Steford, cinsiyet kimli\u011fi konusunda daha belirsizdi. Hormon terapisi g\u00f6r\u00fcyordu fakat bunu almay\u0131 durdurmu\u015ftu. Androjen bir hali vard\u0131. Fakat ikinci filmde bakt\u0131\u011f\u0131n\u0131zda ger\u00e7ekten kararl\u0131 g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor. Neden bir devam filmi \u00e7ekti\u011fim konusuna gelecek olursak, daha \u00f6nce kat\u0131ld\u0131\u011f\u0131m festival ya da g\u00f6sterimlerde bana \u201cbu ki\u015filer \u015fimdi neler yap\u0131yorlar\u201d sorusu \u00e7ok y\u00f6neltildi. Bu soruyu \u00e7ok duydu\u011fum i\u00e7in bu filmin devam\u0131n\u0131 yapmam gerekti\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm.\" ifadelerini kulland\u0131.

Treut konu\u015fmas\u0131na, \u201cTrans tarihi \u00fczerine d\u00fc\u015f\u00fcnmek veya bir \u015fey \u00fcretmek \u00e7ok s\u0131k rastlad\u0131\u011f\u0131m\u0131z bir \u015fey de\u011fil. \u00c7\u00fcnk\u00fc toplum d\u0131\u015far\u0131s\u0131na itilmi\u015f bir \u015fekilde ya\u015f\u0131yorlar. Filmde yer alan karakterlerin devam filmini \u00e7ekebilmek onlar\u0131n bana bah\u015fetmi\u015f oldu\u011fu bir \u00f6d\u00fcl oldu. Bu trans tarihini kaydetmemiz gerekti\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyorum. \u00c7\u00fcnk\u00fc zamanla bir\u00e7ok \u015fey elimizin alt\u0131ndan kay\u0131p gidiyor. Bu y\u00fczden devam filmini \u00e7ekmi\u015f olmak benim i\u00e7in \u00f6nemli\u201d \u015feklinde devam etti.<\/p>\n\n\n\n

KuirFest y\u00f6netmen Lyle Kash\u0027i a\u011f\u0131rlad\u0131<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

T\u00fcrkiyeli oyuncu Denise T\u00fcrkan\u2019\u0131n da yer ald\u0131\u011f\u0131 \u00d6l\u00fcm ve Bowling filmi y\u00f6netmeni Lyle Kash, KuirFest\u2019e geldi.

OutFest Seyirci \u00d6zel \u00d6d\u00fcll\u00fc \u00d6l\u00fcm ve Bowling (Death and Bowling, 2021), festivalin bu y\u0131lki G\u00f6kku\u015fa\u011f\u0131 Alt\u0131nda se\u00e7kisinde yer alan filmlerden biri. Filmin y\u00f6netmen koltu\u011funda oturan Lyle Kash, KuirFest\u2019in \u0130stanbul aya\u011f\u0131na dahil oldu ve izleyicileriyle bulu\u015ftu. Institut fran\u00e7ais\u2019te d\u00fczenlenen g\u00f6sterimin ard\u0131ndan Lyle Kash, Ekin \u00c7al\u0131\u015f\u0131r ve Asl\u0131han \u00d6r\u00fcn\u0027\u00fcn konu\u015fmac\u0131 olarak yer ald\u0131\u011f\u0131 \u0027KT Film Yap\u0131mc\u0131l\u0131\u011f\u0131 LTD. \u015eT\u0130.\u0027 oturumu; film \u00fcretim modelleri, casting, fon bulma ve kuir ve trans filmlerin \u00e7ekim ve \u00fcretimi \u00fczerine odakland\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Lyle Kash: \u201c\u00d6l\u00fcm ve Bowling filmini ABD d\u0131\u015f\u0131nda ilk defa\u00a0KuirFest\u2019te g\u00f6sterdim.\u201d<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

Lyle Kash, Ekin \u00c7al\u0131\u015f\u0131r ve Asl\u0131han \u00d6r\u00fcn ile ba\u015flayan KT Film Yap\u0131mc\u0131l\u0131\u011f\u0131 LTD. \u015eT\u0130. oturumu\u2019nda \u2018queer yap\u0131m\u0131 nas\u0131l tan\u0131ml\u0131yorsunuz\u201d sorusu y\u00f6neltildi. Ekin \u00c7al\u0131\u015f\u0131r soruyu, \u201cben a\u011f\u0131rl\u0131kl\u0131 olarak belgesel filmler \u00e7ekti\u011fim i\u00e7in orada yer alan karakterlerin queer ya da LGBT\u0130+ olmas\u0131nda da prod\u00fcksiyonun; feminist perspektiflere uymas\u0131, queer dostu olmas\u0131 gerekiyor. Prod\u00fcksiyonun uyumlu bir \u015fekilde i\u015fleyebilmesi, izleyiciye mesaj\u0131n do\u011fru bir \u015fekilde ula\u015fabilmesi, ekipteki insanlar\u0131n rahat \u00e7al\u0131\u015fabilmesi i\u00e7in queer bir prod\u00fcksiyon yaratmak gerekiyor.\u201d \u015feklinde cevaplad\u0131. \u00d6l\u00fcm ve Bowling filminin y\u00f6netmeni Lyle Kash queer yap\u0131mlar ile ilgili olarak, \u201cQueer yap\u0131mlardan bahsederken iki \u00f6nemli unsur akl\u0131ma geliyor. \u2018Queer bi yap\u0131m\u0131 nas\u0131l tan\u0131mlar\u0131z\u2019 diye sorarken, queer ve translar taraf\u0131ndan yap\u0131lm\u0131\u015f bir film, \u00f6zellikle queer ve trans bir kitleye yap\u0131lm\u0131\u015fsa bunun queer bir yap\u0131m oldu\u011fu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclebilir. Veya i\u015fin kendisi queer ya da feminist sorular bar\u0131nd\u0131r\u0131yordur. Toplumda hali haz\u0131rda k\u00f6k salm\u0131\u015f ve g\u00fc\u00e7 ili\u015fkilerine meydan okuyan, onlar\u0131 y\u00fcz\u00fcm\u00fcze vuran filmler\/yap\u0131mlar olabilir. Queer ili\u015fkilerin, ailenin, ya\u015fam\u0131n nas\u0131l oldu\u011funa dair bilgiler, sorular bar\u0131nd\u0131r\u0131yor olabilir. \u00d6l\u00fcm ve Bowling filmini ilk defa ABD d\u0131\u015f\u0131nda bir yerde KuirFest\u2019te g\u00f6sterdim. \u2018Bir filmi queer yapan \u015fey nedir\u2019 diye soracak olursak, LGBT\u0130+lar\u0131n i\u00e7erisinde bulundu\u011fu yap\u0131mlar olabilir. Ancak illaki b\u00f6yle olmas\u0131 da gerekmiyor. Filmin kendisinin sorgulad\u0131\u011f\u0131 bir durum s\u00f6z konusu olabilir, queer bir perspektiften yap\u0131ld\u0131\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmemizi sa\u011flayan \u015feyler olabilir. Prod\u00fcksiyon anlam\u0131nda da \u2018benim filmim acaba ne kadar feminist \u00e7er\u00e7eve i\u00e7erisinde yap\u0131ld\u0131\u2019 diye sorulacak olursa bunun cevab\u0131n\u0131 vermek de biraz zor. Benim ekibimde neredeyse ekibin tamam\u0131 translardan olu\u015fuyordu. Ancak b\u00fct\u00e7e \u00e7ok d\u00fc\u015f\u00fckt\u00fc. Bu nedenle onlara ABD\u2019deki asgari \u00fccretin alt\u0131nda bir \u00f6deme yapmak durumunda kald\u0131m. Bu noktada acaba feminist ilkelere ne kadar uydum. Feminist ilkeler \u00e7er\u00e7evesinde yapm\u0131\u015f olsayd\u0131m \u00fccretlerini gerekti\u011fi \u015fekilde vermem gerekirdi. Dolay\u0131s\u0131yla ben bu \u00e7er\u00e7evede bir yap\u0131m i\u00e7erisinde bulunamad\u0131m. Filmimi yapmamal\u0131yd\u0131m diye d\u00fc\u015f\u00fcnm\u00fcyorum ama yine de bu soru i\u015faretleri insan\u0131n akl\u0131nda kal\u0131yor. \u201c ifadelerini kulland\u0131.\u00a0


Ankara\u0027da da KuirFest\u0027in konu\u011fu olan Hayalimdeki Sahneler filminin y\u00f6netmeni Metin Akdemir, \u0130stanbul Frans\u0131z K\u00fclt\u00fcr Merkezi\u0027nde ger\u00e7ekle\u015fen film g\u00f6steriminin ard\u0131ndan izleyicileriyle bulu\u015ftu.


Ay\u00e7a Damgac\u0131\u0027n\u0131n uzun y\u0131llar \u00f6nce ailesiyle yapm\u0131\u015f oldu\u011fu zorunlu g\u00f6\u00e7 yolculu\u011funu tersinden anlatan filmi Patrida\u0027n\u0131n 2 Ekim g\u00fcn\u00fc ger\u00e7ekle\u015fen g\u00f6steriminin ard\u0131ndan, filmin y\u00f6netmenleri Ay\u00e7a Damgac\u0131 ve T\u00fcmay G\u00f6ktepe ile s\u00f6yle\u015fi ger\u00e7ekle\u015ftirdi.<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n\n

Habibitch \u0130stanbul\u0027a geldi.<\/strong><\/h3>\n\n\n\n

Dans\u00e7\u0131 ve aktivist Habibitch, 10. Pembe Hayat KuirFest\u2019in Vogue At\u00f6lyesi i\u00e7in \u0130stanbul\u2019a geldi.

S\u0131n\u0131rl\u0131 kat\u0131l\u0131mc\u0131yla festivalin son g\u00fcn\u00fc (3 Ekim) The Circle\u0027da Habibitch ile ger\u00e7ekle\u015fen Vogue at\u00f6lyesinde kat\u0131l\u0131mc\u0131lar orijinal voguing bi\u00e7iminin temellerini \u00f6\u011frendi.\u00a0(60\u0027lar\u0131n sonlar\u0131nda New York\u0027ta do\u011fan voguing, sistemik \u0131rk\u00e7\u0131l\u0131\u011fa kar\u015f\u0131 direni\u015fteki siyah ve Latin LGBT toplulu\u011fun bizzat kendileri i\u00e7in yaratt\u0131klar\u0131, balo k\u00fclt\u00fcr\u00fcn\u00fcn dans bi\u00e7imi.)<\/em><\/p>\n\n\n\n

Kat\u0131l\u0131mc\u0131lardan Feleknas at\u00f6lyeye dair d\u00fc\u015f\u00fcncelerini; \u201cVogue at\u00f6lyesi gelmi\u015f ge\u00e7mi\u015f en g\u00fczel etkinlikti. \u0130lk duydu\u011fumda \u00e7ok mutlu olmu\u015ftum ve heyecanlanm\u0131\u015ft\u0131m. At\u00f6lyeye ba\u015flamadan heyecandan kalbim duracak gibiydi, bitiminde ise uzun zamand\u0131r bu kadar mutlu hissetmemi\u015ftim bunun i\u00e7in Pembe Hayat ve KuirFest ekibine sonsuz te\u015fekk\u00fcrler.\u201d ifadeleriyle dile getirdi.

Habibitch\u0027in at\u00f6lyenin y\u00fcr\u00fct\u00fcc\u00fcs\u00fc oldu\u011funu duyunca ara\u015ft\u0131rma yapt\u0131\u011f\u0131n\u0131 ve birka\u00e7 performans videolar\u0131n\u0131 izledi\u011fini belirten Feleknas at\u00f6lyenin i\u00e7eri\u011fine dair; \u201cBeni resmen Efsunlad\u0131 gibi ve kesinlikle bu at\u00f6lyede olmam gerekiyor dedim. Habibitch biraz Vogue ve ballroom tarihinden bahsetti ben zaten bu iki k\u00fclt\u00fcre hayran oldu\u011fum i\u00e7in daha evvelden yapt\u0131\u011f\u0131m ara\u015ft\u0131rmalar bana pratik oldu. \u00d6rne\u011fin vogue\u0027un \u00e7\u0131k\u0131\u015f\u0131 elementleri vs. gibi\u201d dedi. Feleknas son olarak, \u201cHabibitch harika bir insan \u00f6zellikle Vogue konusunda. House of Gucci\u0027nin vaftiz annesi kendisi beni T\u00fcrkiye\u0027deki ilk k\u0131z\u0131 ilan etti. Sohbeti vs. harika, s\u00fcrekli g\u00f6r\u00fc\u015f\u00fcyoruz onunla ve cidden onu \u00e7ok sevdim\u201d \u015feklinde d\u00fc\u015f\u00fcncelerini dile getirdi.<\/p>\n\n\n\n

Ele\u015ftirel Erkeklik: Trans Mask\u00fclen Deneyimler Oturumu yap\u0131ld\u0131<\/strong><\/h4>\n\n\n\n

KuirFest direkt\u00f6r\u00fc Esmi G\u00f6ko Akyel ve Merih Beler\u2019in y\u00fcr\u00fct\u00fcc\u00fcl\u00fc\u011f\u00fcnde\u00a0Ele\u015ftirel Erkeklik: Trans Mask\u00fclen Deneyimler\u00a0<\/em>oturumu yap\u0131ld\u0131. Merih Beler, kendi a\u00e7\u0131lma s\u00fcreci ile ilgili olarak, \u201cBir lubunya olarak pek \u00e7ok yerde sans\u00fcrlendi\u011fim\/bask\u0131land\u0131\u011f\u0131m bir hayat ya\u015fad\u0131m. Bu sans\u00fcr ve bask\u0131n\u0131n getirdi\u011fi bir \u00e7ekince de var. Bu nedenle hayat\u0131n belli noktalar\u0131nda se\u00e7im \u015fans\u0131nda hep bir kayg\u0131 ya\u015fad\u0131m. Bu kayg\u0131lardan birisi de isim se\u00e7mekti\u201d dedi. Oturumun kat\u0131l\u0131mc\u0131lar\u0131ndan Do\u011fukan Karahan \u2018erkeklik\u2019 \u00fczerine, \u201cBizim toplumumuz i\u00e7erisinde kendimizi ifade etmeye, varl\u0131\u011f\u0131m\u0131z\u0131 g\u00f6stermeye, toplumsal cinsiyet normlar\u0131n\u0131 y\u0131kmaya \u00e7al\u0131\u015ft\u0131\u011f\u0131m\u0131z bir kesim var. Bu kesimde genelde translar i\u00e7in \u015f\u00f6yle bir \u015fey vard\u0131r; birinin erkekli\u011fi terkedip kad\u0131nl\u0131k mertebesine \u2018d\u00fc\u015f\u00fc\u015f\u2019 yapmas\u0131 \u00e7ok k\u00f6t\u00fc alg\u0131lan\u0131r. Fakat bir trans erkek kad\u0131nl\u0131k mertebesini b\u0131rak\u0131p erkekli\u011fe do\u011fru y\u00fckseldi\u011fi i\u00e7in; \u2018erkek gibi kad\u0131n\u2019 vs dendi\u011finde daha negatif okuyoruz sanki. Cinsiyetlerimizi performe ederken yine bu cinsiyet normalar\u0131ndan kurtulam\u0131yoruz. Bir erkekli\u011fi performe etmek isteyen insanlar da var ama erkeklik m\u00fctemadiyen k\u00f6t\u00fc ve hi\u00e7 varolmamas\u0131 gereken bir \u015fey gibi m\u00fccadele ediliyor. Trans hareketi ile feminist hareketin kesi\u015fimi burada. Bu tart\u0131\u015fmalar ve a\u00e7\u0131lan bu akademik alanlar ortak bir \u015fekilde neye kar\u015f\u0131 m\u00fccadele etti\u011fimizin alt\u0131n\u0131 \u00e7izecek.\u201d ifadelerini kulland\u0131.<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n\n\n\n

KuirFest\u0027ten Pavyon ve Ok\u015fa!<\/strong><\/h3>\n\n\n\n

30 Eyl\u00fcl gecesi Shelby\u2019de arabesk r\u00fczgar\u0131 estiren Kuirfest\u0027in PAVYON partisi Jilet Sebahat\u0027in sunumu e\u015fli\u011finde yap\u0131ld\u0131. Gecede; Babykilla, Komal\u0131 G\u00f6mlek, Kika, Ecrin Bolkar ve G\u00fcll\u00fc festival sahnesinde performans ve \u015fark\u0131lar\u0131yla yer ald\u0131. PAVYON partisine 350 ki\u015fi kat\u0131ld\u0131.

10. Pembe Hayat KuirFest 3 Ekim Pazar g\u00fcn\u00fc SumaHan\u0027da kapan\u0131\u015f partisi \"Ok\u015fa\" ile \u0130stanbul program\u0131n\u0131 sonland\u0131rd\u0131. Yakla\u015f\u0131k 400 ki\u015finin kat\u0131l\u0131m\u0131yla ger\u00e7ekle\u015fen partide; DJ performanslar\u0131yla Elif KK, \u0130pek \u0130pek\u00e7io\u011flu ve \u015eevval K\u0131l\u0131\u00e7 kabinde yer al\u0131rken, Habibitch\u2019in s\u00fcrpriz Vogue performans\u0131 geceye damga vurdu.<\/p>\n\n\n\n

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol