Ana SayfaEkolojiTarım & GıdaBomba değil, yemek: Bombalara Karşı Sofralar

Bomba değil, yemek: Bombalara Karşı Sofralar

-

Günümüz dünyasının en büyük problemlerinden birisi tüketim çılgınlığı ve bu çılgınlıkla birlikte gelişen israf. İsrafın en temel gözlemlendiği alanlardan birisi de gıda israfı. Dolaplarımızda çürümeye bırakılmış sebzeler, tadını beğenmediğimiz yiyecekler, bir gün sonra dahi ısıtmak yerine çöpe döktüğümüz yemekler…

Annelerimizin önceki günlerdeki yemekleri çorba yaptıkları dönemler maalesef geride kaldı.

Dünya’da 798 milyondan fazla insan aç ve bu sayı gün geçtikçe artırıyor. Yalnızca Türkiye’de yılda 1,8 milyar adet ekmek çöpe gidiyor. 1,3 milyar ton gıda maddesi de maalesef aynı şekilde yenilmeden atılıyor. Bu toplam gıdanın 3’te 1’ne tekabül ediyor. Dünyadaki büyük problem olan açlığı ortadan kaldırabilecek bir rakam. Bu büyük israfa modern toplumlar olarak göz yumuyoruz. Yasal veya toplumsal olarak ciddi adımlar atılmıyor. Sonucunda ortaya çıkan tablo büyük bir israf.

Fakat bu israfı görmezden gelmeyen insanlar da yok değil. O insanlardan bazıları her Çarşamba ve Cumartesi günleri savaşı körükleyen devletlere, israfa, doğa ve hayvan sömürüsüne ve tüketim toplumuna karşı kazan kaldırıyor: Bombalara Karşı Sofralar

bombalara karşı sofralar

Çarşamba günleri Tepebaşı’nda ve Cumartesi günleri Kadıköy-Don Kişot İşgal Evi’nde kazanlar kaynıyor. Saat 3’te pişirmeye başlıyorlar ve 7’de ise dağıtıp, yemeye. Birçok insanın daha önce tadına dahi bakmadığı örneğin ıspanak çorbasını o kadar lezzetli yapıyorlar ki yiyenler tekrar yemek için sıraya giriyor.

bombalara karşı sofralar 2

Freegan felsefe ile marketler ve pazarlardan satışa uygun olmayan fakat yenilebilir durumdaki sebze, meyve, bakliyat gibi besinleri toplayarak vegan yemekler pişirip, aç olan kim varsa dağıtıyorlar. Hem de günümüzde görmeye alışık olmadığımız bir biçimde, ücretsiz…

Devletlerin silahlanma yarışı içinde olduğu ve kaynakların büyük çoğunluğunu bu yönde aktardıkları bir dünyada, en üst düzey problemimiz açlık ve bu açlık sorununu sadaka yöntemi ile çözebileceğini düşünerek vicdanlarını rahatlatanlara karşın, dayanışmanın önemini vurguluyor Bombalara Karşı Sofralar.

Bombalara Karşı Sofralar 2

Sömürüsüz yemek anlayışından yola çıkarak hayvansal hiçbir gıda yer almıyor menülerinde. Yalnızca vegan yemekler ve bu yemeklerin tamamı freegan biçimde elde ediliyor. Çöplerin bir restoran kadar zengin bir menüye sahip olduğunu görmemizi sağlıyorlar aslında. Büyük bir içtenlikle de vurguluyorlar “Bomba Değil Yemek.”

SON YAZILAR

Çevre dostu mimarinin örneği: Sürdürülebilir yaşam, Casa Cosecha de Lluvia ve yağmur suyu yönetimi

Casa Cosecha de Lluvia, dağların kalbinde sürdürülebilirliğin ve yenilikçiliğin mükemmel bir örneğini sunuyor. Yağmur suyunu arıtan bu etkileyici yapı, çevre dostu tasarımıyla size ilham verecek! Robert...

Çiftçilerin isyanını, toprağın çığlığını duydun mu?

Dünyanın dört bir yanında çiftçiler meydanlarda seslerini yükseltiyor. Peki neden? Çünkü toprağın gerçek sahipleri, artık daha fazla susamıyor. Çığlıkları dünyaya yayılıyor, kulak veren var mı? Çiftçinin...

Yeşil mimarinin geleceği: Tarımsal atıklardan mimarinin zirvesine; mısır koçanları karbon emici duvarlara dönüşüyor

Tarım atıklarının mucizevi dönüşümüne tanık olun: Mısır koçanlarından üretilen karbondioksit emen duvar kaplamalarıyla yeşil mimarinin geleceği şekilleniyor! Sürdürülebilirliğin sınırlarını zorlayan bu yenilikçi projeyi keşfedelim! İnşaat ve...

Sürdürülebilir mimari tasarımın yeni yıldızı: Ahşaptan ayırt edilemeyen pirinç kabuğu yapı malzemesi

ACRE, ahşap alternatifi olarak öne çıkan bir yapı malzemesidir; dayanıklılığı, suya ve çürümeye karşı direnci, estetik dokusu ve sürdürülebilirliği ile dış mekanlarda mükemmel performans sergiler. Alüminyum ve pirinç tozlarının muazzam bir sentezi olan bu malzeme, çitlerden kapılara, pervazlardan teraslara kadar geniş bir yelpazede dış mekan uygulamaları için ideal bir seçenektir. Dünya ormanlarını koruyan bu malzemeyi keşfediyoruz!
Kadir M. Ersoy
Kadir M. Ersoy
Milyonlarca yıl önce iki ayağı üzerine kalkan primatlatların günümüz temsilcilerinden biriyim. Şansıma modern dünya adı verilen döneme rast geldim. Bana modern olmak ister misin diye sorsalar yok ben taşları birbirine vurarak ateş yakmaktan öteye gitmek istemem derdim. Ne parmaklık tanırdım o zaman ne de tel örgü. Bu konular üzerine de konuşamazdım belki ama varsın internetim de olmasın. Her insan canlısı kadar bu dünyaya zararı dokunan ama bunun farkında olup utancını içinde yasayarak kendini değiştirmekle ise başlayan sıradan biri. Herkese yetecek kadar sevgisi, duvarlara karşı öfkesi mevcut. Müzik dinleyip resim çizer. Ha bir de çok iyi hayvan sever.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol