Orman yangını mevsimi açıldı. Her yıl yangınların binlerce hektar alanı yok ettiğini bilmek, harekete geçmek ve sorumluluk almak için yeterli bir sebep. Aslında Cudi Dağı’nda, ormanı içindeki canlılarla birlikte yok eden yangın, her yıl “yangın mevsimi açıldı” haberiyle afetleri normalleştirenlere sessiz kalışımıza bir ceza oldu. Dağın, taşın ırkını konuştuk, alevlere üfledik, yangını söndürmedik. Cudi Dağı ve Avşa adasındaki yangından sonra dün akşam saatlerinde Diyarbakır’ın iki ilçesinde çıkan yangınlarda bin 200 hektar alan yandı! Biz ırk konuşmaya devam ederken ormanlarımız yok oluyor.
Diyarbakır’ın Kulp ve Lice ilçelerinde çıkan yangın tarihi öneme sahip Goderne Vadisi‘ne doğru yayılmaya başlamıştı. Sabah saatlerinde belediye ekipleri ile vatandaşlar tarafından söndürülen yangın sonucunda bin 200 hektar alan yandı. Geliyé Goderné aynı zamanda HES tehdidi ile karşı karşıya kalan tarihi, coğrafi ve kültürel özellikleri önemli bir vadi.
Mersin Gülnar’da çıkan ve 12 saatlik çalışmadan sonra söndürülebilen yangın 100 hektar ormanlık alana zarar verdi. Yangın Akkuyu Nükleer Santrali’ne yakınlığı ve tedbirsizlik nedeniyle endişe yarattı. Çanakkale Ayvacık’a bağlı Bektaş Köyü’nde çıkan yangın 200 dönüm alanda etkili oldu, 20 dönüm alan zarar gördü. Balıkesir Ayvalık’ta dün çıkan orman yangını vatandaşların yangın tüpleri ve çabalarıyla söndürüldü. Olayda dört genç çam ağacı zarar gördü.
Orman yangını başladığında onu kimin ve neden çıkardığını sorgulamaktan daha önemli hatta esas görevimiz yangını söndürmek ve zararı en aza indirmek için çalışmak olmalı. Cudi Dağı yangınında yangını asker mi çıkardı, terörist mi? tartışmalarından ziyade yangını biran önce nasıl söndürebiliriz? kaosunu çözmeliydik. Ancak doğa sevgimiz ve iyi niyetimiz sınıfta kaldı. Tedbirsizliğimizle ormanları yok etmeye devam ettik, piknik dönüşü bir sigara izmaritini arabanın camından ormana atarak.
Orman yangınları bireysel dikkatsizliklerimizin yanında çiftçilerin anız yakması nedeniyle de meydana geliyor. Demokratik Toplum Kongresi konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Mezopotamya coğrafyasının verimli toprakları, bitki örtüsü ve biyolojik canlı çeşitliliği yangınlarla imtihanına ne yazık ki devam ediyor. Cudi’de katliama dönüşen yangın verimli topraklarımızda kendi ellerimizle yaptığımız bir rutine dönmüş durumda. Tarlalarda ürün artıkları olarak bilinen ‘anız yakma’ yanlış bilgilerin sonucu bu yıl da yaygın olarak yapılmakta. Yaz mevsiminin en sıcak günlerinde toplumsal yaşamı olumsuz etkileyen bu yangınların tarla sahiplerine de bir faydası olmadığını vurgulamak isteriz. Yapılan bilimsel çalışmalarda anız yakmanın Mezopotamya gibi verimli topraklarda bile ürün verimliliğini azalttığı ortaya konulmuştur. Ancak tüm bunların dışında toplumsal hayatta özellikle solunum sistemi hastalıklarında tetikleyici etkileri bulunmaktadır… Hiç kimse için faydalı olmadığı açık olan bu yangınların çıkarılmaması ve yapanların uyarılmasını bekliyoruz. Bunun bir doğa katliamı, toplumsal bir suç olduğuna olan inancımızı paylaşıyoruz.”
Ayrıca Meteoroloji de Antalya ve Muğla’da hava sıcaklığının 40 dereceyi aşacağını ve halkın yangınlara karşı dikkatli olması uyarısını yaptı.
Türkiye’nin pek çok bölgesinde mevcut doğa katliamlarına halk bölgesel tepkiler veriyor. Orman yangınları, katliamları ve bu davranışın önündeki savunma mekanizması artık tepkilerle şekillenmeli. Bunu sağlamak için de aslında Cudi Dağı’ndan Arhavi’ye, Rize’den Muğla’ya dayanışmak lazım. Haberdar ve ardından da destek olmak lazım.
Kaynak: Cnn Türk, Diken, AA