Yeni Zelandalı ressam John Jepson, yaşadığı yerin etrafını çevreleyen kırsal bölgede görülen kuşları; tebeşir, kömür ve renkli kalemler kullanarak geri dönüştürülmüş ahşap bloklar üzerinde resimliyor.
Bölgedeki çan, kiwi ve tui kuşları rengârenk dokunuşlarla ahşap levhalar üzerinde hayat buluyor.
Jepson çalışmalarının, Yeni Zelanda’nın kırsal bölgelerinden birinde bulunan arazileri üzerinde keşfettiği ve oraya has ağaç ve bitkileri barındıran saklı vadinin etkisiyle ortaya çıktığını söylüyor.
“Bu vadi, koskoca bir çalılık ve dikenli otlar arasında adeta bir huzur adası gibi. Burada en sık rastladığımız bitki uzun Kanuka ağaçları… Bu ağaçlar, yarattıkları serin gölgelikleri ile birçok kuşun ilgisini çekiyor. Burada huzura eriyorum. Çizdiğim portrelerin bir kısmı vadideyken beni ziyaret eden kuşlara; bir kısmı da bir gün karşılaşmayı umduklarıma ait” şeklinde konuşan Jepson’ın çalışmalarındaki materyal seçimi atık miktarı göz önünde bulundurularak tercih edilmiş.
“Dünyanın kaynakları sınırlı. Fakat bizler, bir şekilde, her an daha fazla üretmeye devam edip duruyoruz. Her şey hızla modası geçsin ya da önceden belirli bir zaman içerisinde kalsın diye tasarlanıyor. Bu tam bir delilik ve canımı çok sıkıyor. Çalışmalarım, verili normları bir reddediş şekli aslında. Eğer bir şey bozulmuşsa onu tamir etmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışırım. Eğer tamir edilemeyecek gibiyse, bu sefer, kullanılabilecekleri başka yerler ararım. Tuvallerim de artık başka bir yerde kullanılamayacak ahşap parçalarından yapılmış. Her birine yeni bir hayatın nefesini üflemekten gurur duyuyorum.”
Kaynak: My Modern Met