Geleceğin kütüphanesi öyle bir kütüphane ki içinde yer alacak kitapların hiçbiri 2114 tarihine kadar okunamayacak ve yazarların kendileri dışında kimse tarafından bilinemeyecek. Şu an bu yazıyı okuyanlar bu kütüphanenin açılışına tanıklık edemeyecek olsa da, torunları 100 yıllık bir sürecin izlerine kitaplar sayesinde dokunabilecek.
İskoç sanatçı Katie Peterson, geçen sene her anlamıyla ilgi çekici, sanatsal ve çevreci bir proje başlattı. “Geleceğin Kütüphanesi” (Future Library) projesi, 100 yazarın 100 eserinin 100 yıl boyunca saklanması esasına dayanıyor. 2014’te Margaret Atwood ile başlatılan proje, 2015’te David Mitchell ile devam ediyor.
Geleceğin Kütüphanesi projesi günümüzün ve geleceğin pek çok önemli yazarını, filozofunu bir araya getirmeyi amaçlıyor. Peterson’un deyişiyle “Bu, şimdiki kuşak kadar henüz doğmamış olan kuşaklara da ait olan bir çalışma.”
Bu proje yıllar önce, kitap basmak amacıyla ağaçlar yetiştirme fikriyle ortaya çıktı. Peterson, başka bir çalışma amacıyla gittiği Oslo (Norveç) şehrini görür görmez Geleceğin Kütüphanesi projesi için en uygun yerin orası olduğuna karar verdi. Oslo’nun ağaçlarla çevrili olması Peterson’da “orman, insan ruhunun bir parçasıdır” hissini uyandırmıştı. Projesiyle ilgili büyük destek gören Peterson, “Future Library” adlı bir vakıf kurulmasına öncülük etti. Bu vakıf, projeye Oslo’nun dışında 1000 ağaç dikerek başladı. Dikilen bu ağaçların kütüphane açılana kadar korunması ise Oslo Belediyesi’ne bırakıldı. Bu ağaçlar, 100 sene sonra yani 2114’te ilk kez okunacak kitapların ve antolojinin basılmasında kullanılacak.
Peterson, ayrıca 1000 tane sertifika bastırarak, bu sertifikayı alanların zamanı geldiğinde antolojiye dahil olan tüm kitapları alabilmesine imkan tanıdı. Bu sertifikaların geliriyle de vakfa katkı sağlamak amaçlandı. Projenin yazarları, Future Library Vakfı tarafından seçilecek. Vakfın daima canlı kalabilmesi için üyeleri dört yılda bir değişecek. Yazarların metinleri hiç kimse tarafından okunmadan yine Oslo’da bulunan New Public Deichmanske Kütüphanesi’nde Peterson tarafından özel olarak tasarlanan bir odada saklanacak.
Geleceğin Kütüphanesi’nin ilk yazarı Margaret Atwood
Geleceğin Kütüphanesi projesinin ilk yazarı Kanadalı Margaret Atwood olarak belirlenmişti. Dünyanın en saygın edebiyat ödüllerinden olan Man Booker sahibi Atwood, “doğal afet, sürdürülebilirlik, doğal dünya” gibi pek çok konuyu işleyen vizyoner bir yazar olarak tanımlanıyor. Atwood’un bu proje kapsamında yazdığı ve tabii ki hiç kimsenin henüz okuma şansı bulamadığı kitabı, kütüphanedeki yerini aldı bile. Yazar, eseriyle ilgili sadece küçücük bir tüyo veriyor ve “Ağzım fermuarla sıkıca kapalı. Sadece antik Roma’ya ait bir eser olduğunu söyleyebilirim” diyor.
İkinci yazar Kasım 2015’de belirlendi; David Mitchell
Geleceğin Kütüphanesi projesinin ikinci ismi olan David Mitchell de Man Booker ödülüne aday gösterilmiş bir yazar. Ün kazanmasını “Bulut Atlası” ile sağlamış olan Mitchell, bu kitabıyla Geoffrey Faber Memorial ödülünü kazanmıştı. Katie Peterson, Mitchell’in eserlerinin gerçeği, hayalleri ve zamanı çok iyi harmanladığını ve onun bu projede yer almasından dolayı çok gururlandığını belirtiyor.
Son söz olarak şunları söyleyebiliriz: Geleceğin Kütüphanesi projesi, “umut” üzerine kurulu. Hızla gelişen teknoloji nedeniyle 100 yıl sonra yaşayacak ve büyük olasılıkla yapraklarını çevirerek bir kitabı okumanın mutluluğunu yaşayamayacak bir nesile, ağaçlarla büyütülecek sözcüklerin ve kitapların hediye edilecek olmasının umudu…
Kaynak: Future Library, Katie Paterson, CNN Türk, Aile Haber, Nordik Simit, Situations