Ülkemizde gıda zehirlenmesi sebebiyle ölenlerin sayısının, açlıktan ölen insan sayısından kat be kat fazla olduğunu biliyor muydunuz?
Ölüm en kötüsü ve en zoru fakat gıda zehirlenmeleri sadece öldürmüyor. Türkiye’de yılda ortalama 15 milyon kişi gıda zehirlenmesine maruz kalıyor. Bu kişiler gece gece en yakın hastaneye genellikle de taksiler aracılıyla gidiyor. Yediği gıda sebebiyle zehirlenen kişiyi o hastanede hali hazırda bekleyen doktorlar, doktorlara yardımcı hasta bakıcıları, hemşireler ve diğer onca kamu görevlisi hastanede çalışmakta. Neden, çünkü yeterli gıda denetimi yapmıyoruz. Türkiye genelinde her gün yüzlerce vaka yaşandığını biliyoruz. İlaç maliyetleri, doktor mesaileri de hesaba katılınca fatura memleketimiz için epeyce kabarık hale geliyor. Oysa harcanan bu parayı hem istihdam sağlayıp hem de daha sağlıklı yaşamak için kullanabiliriz.
Nasıl mı? Gıda mühendislerinin çözüm önerilerini dikkate alarak.
2013 yılının verilerine göre 633 bin 020 gıda işletmesinin sadece 514 bin 253‘ü denetlenmiş. Oysa tüm işletmeler defalarca denetleniyor olması gerekir. Bu denetimi yapanların çoğu kurs görmüş zabıtalar. 4 bin 973 gıda denetim personelinin sadece 937‘si Gıda Mühendisi.
Gıda mühendisi istihdam etmek yerine hastanelerde doktor, hemşire çalıştırıyoruz. Revirlerde ilaç depolarına ve hastaya müdahale için gereli teçhizata çuval dolusu para ödüyoruz. Hastalandıktan sonra işe gidemediğimizden iş gücü kaybına uğruyoruz ve sayamadığımız birçok zararı önlem almadığımız için ödemek zorunda kalıyoruz. Oysa hasta olmadan önce tedbir almak daha mantıklı değil mi?
Gıda mühendisi olmayan fakat kurs görmüş herhangi biri, işletmelere servis edilecek yiyeceklerin nasıl ambalajlanacağını yeteri kadar iyi bilebilir mi?
Gıdada rastlanabilecek mikroorganizmaları (Gıda Mikrobiyolojisi) belirleyebilir mi?
Bu mikroorganizmaları in aktive edecek üretim sıcaklıkları, gıdanın asitliği gibi konularda hesaplar yapabilir mi? Bu kurallara göre o ürünü üretebilir mi?
İşletmelerde her bir porsiyonun miktarı, ne kadar hammadde ile ne kadar ürün üretileceğini belirleyebilir mi? (Kütle ve Enerji Denklikleri)
Her besinin en az masrafla en kaliteli şekilde üretilmesini sağlayabilir mi?
Hazırlanan besinlerin depolanmasını,
Depolanan ürünlerin nasıl servis edileceğini
Ve benzeri tüm durumlar, gıda mühendisi yerine gıda mühendisliği eğitimi almamış birilerine bırakılabilir mi?
Gıda terörü
Gıda Mühendislerinin entelektüel birikimi kullanılarak artık gıda terörüne karşı bir oto kontrol sistemi kurulmak zorundadır fakat tam tersine 2010 yılında yürürlüğe giren 5996 sayılı kanun ile 30 beygir gücü altındaki ve 10 kişiden daha az personel çalıştıran işletmelerin Gıda Mühendisi çalıştırma zorunluluğu kaldırılmıştır. Peki, bu 10 personelin altında çalışanı olan gıda işletmelerinin topluma sunduğu yiyeceklerin güvenilirliğini kim denetliyor? Yılda bir kere yapılan ve önceden haberdar olunan denetimlerle gıda terörü ile savaşılabilir mi?
Hepimiz çalıştığımız şirketlerde öğlen aralarında mecburen dışarıdan beslenmek zorunda değil miyiz?
Denetimi yapılmamış, gıda mühendisi çalıştırmayan lokantalardan yediklerimizin bize ne kadar zarar verdiğini bilmiyor olmamız, bu duruma sessiz kalmamıza neden oluyor.
Farkındalık yaratmak zorundayız, hem de hepimiz.
Kaynak: Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu