Her becerinin algısal, bilişsel ve motor unsurları vardır ve bunların yoğunluğu o becerinin özelliklerine göre farklılaşır. Örneğin; mors alfabesini öğrenmede bilişsel unsurlar daha fazlayken tenis oynama becerisinde motor beceriler daha fazladır. Psikomotor beceriler bedenimizdeki kasların herhangi bir işi veya bir görevi tamamlamak için yapacağımız hareketlerin eşgüdümlü olarak çalışmasıdır.
Psikomotor beceriler hareketlerimizi gerçekleştirmede kullandığımız kasların özelliklerine göre kaba motor ve ince motor beceriler olarak ayrılmıştır. Buna göre kaba motor beceriler; emekleme, ayakta durma, yürüme, koşma, salınım, dönme, yuvarlanma, zıplama ve dengede durma gibi geniş-büyük kasların kontrolünü; ince motor beceriler ise tutma, kavrama, yazma, yırtma, çizme, yapıştırma, kesme gibi el-göz koordinasyonu gerektiren küçük kasların kontrolünü sağlama olarak tanımlanıyor.
Belirli bir amaca yönelik hareketlerimiz tepkilerimizi hedefe yönelik yapmamızı, dikkatimizi sürdürmemizi, tepki hızımızı ve tepki miktarımızı ayarlamamızı gerektiriyor. İşte bir beceride bu şekilde incelikle ayarlanmış hareketlerin edinilmesine ve bu hareketlerin artık eşgüdümlü olarak icra edilmesine motor beceri öğrenme deniyor. Bu eşgüdümün sağlanması için motor becerilerin öğrenilmesinde alıştırma miktarı (tekrarlar), alıştırma programı (aralıklı olarak tekrar edilmesi, örn.; günde 1 saat), alıştırma sonrası uyuma ve sonuç bilgisi (performansının iyi-kötü olduğu yönünde belirli aralıklarla geribildirim alma) etkili oluyor.
Yeni becerilerin kazanılması/öğrenilmesi için bu becerilerin çokça tekrar edilmesi gerektiği söylenir. Ne kadar çok tekrar edersek bilgi ve beceriler beyinde o becerilerle ilgili nöronların aktivasyonuyla iletişimini güçlendirir diğer bir deyişle bilgilerin uzun süreli belleğe atılımını sağlar. Böylelikle beceriler ilk başlarda bilinçli olarak (neyi nasıl yapacağını düşünerek) icra edilirken tekrarlarla birlikte otomatik olarak (nasıl yapacağını bilir ancak nasıl yaptığını anlatamaz) icra edilmeye başlanır. Ancak son araştırmalar yeni bir beceri öğrenmenin ne kadar tekrar yapıldığından çok nasıl tekrarlar yapıldığına bağlı olduğunu gösteriyor.
Motor becerilerin öğrenilmesinde tekrarların yani alıştırmaların etkisine farklı bakış açısı kazandıran bu araştırmada aynı şeyi tekrar tekrar yapmak değil o beceri ya da öğrenilecek şeyi küçük farklılıklarla çeşitlendirerek (bir nevi türevlerini) tekrarlamanın daha etkili olduğu vurgulanıyor. Aynı zamanda öğrenme rutininizi değiştirerek daha kısa sürede öğrenmemizin de mümkün olduğu belirtiliyor. Johns Hopkins Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ayrıca Sinir Bilim ve Nöroloji Bölümü Profesörü Pablo A. Celnik katılımcılara bilgisayarda yeni motor becerilerin öğrenilmesini gerektiren bir görev verdi. Sonuçlarının Current Biology dergisinde yayınlandığı araştırmasında katılımcıların tekrar seanslarının, öğrenilmesi istenen becerinin az farklarla değiştirilerek uygulandığı koşulda tekrar seanslarının sadece aynı beceriyi tekrarlamak olan koşuldan daha hızlı öğrendiklerini gözlemlediler.
87 gönüllü katılımcı 3 gruba ayrılarak her bir grup 45 dakika boyunca küçük bir alete basarak bilgisayar ekranındaki göstergeyi değiştirme görevi üzerine eğitiliyor. 6 saat sonra 1. grup görevi aynı şekilde tekrarlarken 2. grup, görevin biraz değiştirilmiş halini ve bu kez alete biraz daha farklı basması gerekecek şekilde tekrarlıyor. 3. yani kontrol grubuna ise tekrarlama görevi verilmiyor. Bir sonraki gün 1. ve 2. gruba ilk gün verilen görevleri (her 2 seansı da aynı şekilde) tekrarlamaları isteniyor. Kontrol grubuna ise yine sadece ilk seanstaki görev veriliyor. Sonuçta kontrol grubu görevin aynısını tekrarlayan 1. Grubun performansının yarısı kadar başarı gösterirken görevin biraz değiştirilerek tekrarların yapıldığı grup 1. Grubun neredeyse iki katı performans göstererek en iyi öğrenen grup oluyor.
Sonuçlar “yeniden bir araya getirme” (reconsolidation) süreci olarak yorumlanıyor. Yeniden bir araya getirme, bellekte halihazırda varolan bilgi ve deneyimlerin hatırlanarak yeni bilgi ve deneyimlerle modifiye edilmesi/değiştirilmesi sürecidir. Prof. Celnik, yeniden bir araya getirme sürecinin “daha önceden neyin bilindiğiyle ilgili bilgi” olmakla birlikte özellikle motor becerilerin öğrenilmesinde anahtar niteliği taşıdığını belirtiyor. Ayrıca uzmanlaşmak istediğiniz becerinin kısmen değiştirilmiş versiyonu ile pratik yapmanın o beceriyi aynı şekliyle tekrar etmekten daha fazla ve hızlı öğrenmeyi sağladığını da ekliyor. Prof. Celnik “Eğer bir görevi çok farklı şekilde değiştirirseniz insanlar yeniden bir araya getirme sürecinde gözlemlediğimiz etkiyi kazanamıyorlar. Tekrar edilecek beceriler incelikle ve zekice değiştirilmelidir” Burada dikkat edilmesi gereken nokta öğrenilecek beceride tekrarların örneğin; tenis raketinin ya da topunun boyutu veya ağırlığıyla ilgili ufak değişimler yapılarak uygulanması çünkü büyük değişimler öğrenmede işe yaramıyor.
Özetle, bu kadar kısa bir sürede iki kat öğrenme gerçekleşmesi oldukça faydalı bir bilgi. Buna göre müzisyen, sporcu gibi becerilerini geliştirmesi gerekenlerin, çocuklarının yeni şeyler öğrenmesini isteyenlerin ya da kaza/hastalık gibi nedenlerden dolayı becerilerini kaybetmiş insanların bu becerilerini yeniden kazanması adına çalışma tekrarlarını ufak değişikliklerle yapması durumunda etkili sonuçlar almaları mümkün gözüküyor.
Kaynak: Fast Company