Ana SayfaKültür & SanatBir Öğrencinin Ağıdı

Bir Öğrencinin Ağıdı

-

Zaman herkes için farklı işliyor. Saatlerin tik tak sesini işitebilenler için bir okul kurulmalı ve bu okul da edinilen bilgi ile zamanın ruhu yakalanmalı. Zaman benim için ”kafkaesk.”
Saatler beni gösteriyor, utanıyorum ve yeterince uyuyamıyorum. Bugün yaşamanın ne kadar güzel olduğundan bahsedecektim öğretmenim, konuşamadım ve bir köşeden olup bitenleri izledim. Şu yaşıma kadar izledim öğretmenim ama konuşamadım. Belki de konuşurken tükettiğim milyarlarca kelimeden korktum. Yazdıklarımdan binde birini konuşuyor olsaydım; Dante’nin Araf’ından ve Nazım Hikmet’in yaşama olan hasretinden bahsedecektim. Öğretmenim aba altından yöneticilerin hırslarını ve dar ağaçlarında sallanan yazarları gösteriyordu. Gökyüzünün ihtişamından tutun da denizlerin o eşsiz güzelliğini seziyordum. Zamanın bu denli hızlı akmasına karşılık bir formül geliştirmek vardı aklımda, olduğum yerde sabit bir şekilde duracaktım. Nesneler ve özneler gözlerimin önünden akıp gidecekti ya da bir mağaranın eşiğinden Zerdüşt misali seslenecektim benim Tanrım olan Tanrıya.

Her şey düzgün gidiyordu da ben miydim yanlış olan. Hiç bir zaman tam olamadım mesela aşkta yarım kaldım, başaramadım, kitap okuyacak oldum bir türlü bitiremedim. Yıllarca sigara içtim ama bağımlı olamadım. Hep bir tarafım eksik kaldı. Ne görünür ne de görünmez oldum. Onlar bir oktav yukarı çıkarken ben ‘uk” notasında kalıyordum ve kalmakta diretiyordum. Değişmekten mi korkuyordum? Azla yetinen biri için bir oktav yukarı çıkmak caiz değildi. Şimdi sekizinci sanattan bahsediyor kuramcılar, ne korkunç bir durum. Yedincisinin tadına varamadan sen kalk sekizinciye atla. Elimi cebime attım meteliksiz kalışıma güldüm. Kaç el sığardı bu cebe? Kapitalistlerin cebimde ne işi vardı? Bu tiyatrocular neden kendi ceplerinden çıkıp yine kendi ceplerine giriyorlardı?

Öğretmenim elindeki sopayı uzatarak yanan şehirleri gösteriyordu bana. Düşünüyor muydum gerçekten yoksa benim yerime düşünüp beni mi kandırıyordu yöneticiler. Her şey yapay ve sahte bir noktaya doğru evriliyor ve bu evrim öncekilere hiç benzemiyor. Öyle bir çağ ki bu çağ, insanı yapay bir düzleme taşıyor. Gerçek bilginin ortadan kaybolduğunu düşünmekteyim. Bilmenin mümkün olamayacağını düşünmeye başladım, içselleşmemiş bilginin ne değeri olabilir,” dedim ve sıranın  arkasına oturdum ya da hep oradaydım da bütün bunları içimden mi konuşmuştum? Karanlıkta oturan bir takım insanlar vardı ve hezeyanla izliyorlardı sahnede acı çeken oyuncuyu. Oyuncunun sermayesi çektiği acılarıydı.

­’Neden bu sahnedeyim? Bana mı bakıyor insanlar? Aman Allah’ım ne korkunç bir haldeyim, bir elimde hançer diğer elim de babamın cesedi. Kaybedişimin yirminci yıl dönümünde dönüyorum dolunay kurtları gibi kendi etrafımda. Herkes bilir şu hançerin lanetini, lanetlilere selam olsun ve bende lanetliyorum sizleri. Beni tanıyorsunuz ama yeterince derinleşemiyor ve sığ lağımlar da yüzü koyun yüzüyorsunuz. Başka bahara ertelemeli bu cinayeti yoksa kraliçe anlayacak gerçeği. Seyirciler bir hiyerarşi ile oturuyordu, yöneticiler sahnedeki oyunu seyrederken anlıyormuş gibi başlarını sallıyor ve ağızlarından salyalar akıyordu. ‘’Halkımızla kucak kucağa tiyatro seyretmenin keyfinden bahsediyorlardı.’’ salyalarını akıtarak. Biçimsel olarak sanatkar görünmelerine karşılık içsel olarak yöneticileri andırıyordu. Sahnedeki oyuncu kan revan içerisinde rolünü oynarken, yöneticiler puan veriyor ve verdikleri her puan insanlığa bir küfür niteliği taşıyordu. Ne çeşit bir insan sahnedeki insanın insanlığını ölçüp biçebilirdi? Orta koltuk da oturanlar, koltuk sevdalısı bir grup iş insanıydı, biçim olarak öğrenci olmalarına karşılık içsel olarak yöneticilerin salyalarına yakın bireylerdi Boş konuşmaktan çeneleri hafif aşağıya doğru meyletmiş, atıp tuttukları, tutup yuttukları her şey sanat içindi. ”Sanatımız tuttuklarımız la ilerliyor, bizler kapitalist sanatçılarız.” diye içlerinden geçiriyorlardı.

Canım öğretmenim ben neden böyleyim? Neden birbiri içine girmiş yollarda yürüyorum. Macbeth’i oynarken hissettiklerim karşısında korkuyorum. Anneme Macbeth’i anlatırken ”Allah kurtarsın,” diyor ben ise küfürlere başvuruyor, cadılara bağırıyorum. Beni sizden sizi benden uzaklaştıran içimizdeki cadılara. Şimdi bir ateşin başında oturmuş bir gölge oyunu seyrediyorum, gölgeler büyüyor ve gökyüzünü kaplıyor, üstüme doğru çöreklendiğini duyumsuyorum. Canım öğretmenim ben neden böyle hissediyorum? Bizi bizden ayıran kapitalizme lanet olsun. Düşünmekten başıma ağrılar giriyor! Dostlarla oturup kahve içiyoruz ve geçim derdimizin tiyatroya olan etkisinden bahsediyoruz. “Türk tiyatrosunun ekmeğe ve bir de çorbaya ihtiyacı var.” teşhisini yaptıktan sonra herkes evlere dağılıyor. Eğer bir şeyler kötü gidiyorsa ona ‘’dur’’ demek günah oldu son günlerde. Yayımlanan yasalar eşliğinde düşünmek zorunda bırakılıyoruz. Ne yazılanlar bizi anlatıyor ne de yasalardaki maddeler bizi doyuruyor.

                                                  YALNIZLIK   

Bu derde bir çare bulmak gerekiyor. Bir tarafım deliler gibi yalnız kalmak istiyor diğer tarafım insanlarla iç içe yaşamak. Ders biter bitmez kendimi bir avuç ağacın altına atıyorum bir sigara yakıyorum uzaklara dalıp gidiyorum. Zihnimin içerisinde oyunlar oynuyor ve kitaplar okuyorum, gözüm bir kedinin hareketlerine takılıyor onu gözlemliyorum. Dostlar geçiyor yanı başımdan ‘’Allah’ım beni görmezler umarım. Her birinin derdi başından aşkın benim yalnızlığımla yoğrulmasın yürekleri,’’ diyorum içimden. Ülkemizin hüzün dolu öğrencileri mezun olduktan sonra evlerine ekmek götürmenin düşünü kuruyor. Bende bir şeylerle uğraşayım diyorum dönüp dolaşıp kendime tosluyorum. Ters giden bir şeyler var öğretmenim. Ben kendim gibi hissetmiyorum. Bu derde bir çare bulmak gerekiyor öğretmenim. Artık eskisi gibi gülemiyorum, ağlayamıyorum da. Bana tavsiye edebileceğiniz bir kitap olursa çok sevinirim. Kozasına sıkışıp kalmış tırtıl gibi hissediyorum, biraz daha kalırsam çürüyeceğimden korkuyorum. Bir günlük ömrüm dahi olsa kelebek olup uçmak istiyorum öğretmenim.

Öğretmenimi bahçede görür görmez içimden konuşmaya başlamıştım yanına gidecek cesaretim yoktu olsaydı da bu yazdıklarımı nasıl anlatacaktım. Belki o da yalnız kalmak istiyordu, yalnızlığının keyfini kaçırmak istemem, ne kadar kötü bir şey olduğunu biliyorum. Hem keyif verir yalnızlık hem de insanın içini acıtır ve zamanla o acıda keyfe dönüşür. Yalnızlık bağımlılık yapar, fazla yalnız kalan kişiyi kimse görmez bir nevi görünmez olur o kişi. Yalnızın kalbi atıyordur, nefes alıyordur, umutları yerli yerindedir. Bu kısa süreli bir kaçıştır belki de daha iyi geri dönebilmek için kaçması gerekir. Son zamanların gelmiş geçmiş en yalnız insanına ödül verecek olsalar öğretmenimle paylaşabilirim o ödülü.

Yalnızlığıma burada son vererek okuldaki gerçek benliğime dönmek istiyorum sevgili okuyucu. Canım okuyucu bu satırları okuyorsan başta sen ve ailen olmak üzere sevgilerimi iletiyorum. Son zamanlarda kimse okumaz oldu. Okuyan birilerini bulunca da insan hüzünleniyor ama sen sakın hüzünlenme sadece anlamın peşine düş, duygusal değil de bilimsel yaklaş her şeye. Duygusal dehlizlere giren çıkamıyor, bir çeşit hastalığa sebebiyet veriyor duygular. Ne yap ne et, zihninle duygunun arasına bir köprü inşa et.

\n

Zaman herkes i\u00e7in farkl\u0131 i\u015fliyor. Saatlerin tik tak sesini i\u015fitebilenler i\u00e7in bir okul kurulmal\u0131 ve bu okul da edinilen bilgi ile zaman\u0131n ruhu yakalanmal\u0131. Zaman benim i\u00e7in \u0027\u0027kafkaesk.\"
Saatler beni g\u00f6steriyor, utan\u0131yorum ve yeterince uyuyam\u0131yorum. Bug\u00fcn ya\u015faman\u0131n ne kadar g\u00fczel oldu\u011fundan bahsedecektim \u00f6\u011fretmenim, konu\u015famad\u0131m ve bir k\u00f6\u015feden olup bitenleri izledim. \u015eu ya\u015f\u0131ma kadar izledim \u00f6\u011fretmenim ama konu\u015famad\u0131m. Belki de konu\u015furken t\u00fcketti\u011fim milyarlarca kelimeden korktum. Yazd\u0131klar\u0131mdan binde birini konu\u015fuyor olsayd\u0131m; Dante\u0027nin Araf\u0027\u0131ndan ve Naz\u0131m Hikmet\u0027in ya\u015fama olan hasretinden bahsedecektim. \u00d6\u011fretmenim aba alt\u0131ndan y\u00f6neticilerin h\u0131rslar\u0131n\u0131 ve dar a\u011fa\u00e7lar\u0131nda sallanan yazarlar\u0131 g\u00f6steriyordu. G\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fcn ihti\u015fam\u0131ndan tutun da denizlerin o e\u015fsiz g\u00fczelli\u011fini seziyordum. Zaman\u0131n bu denli h\u0131zl\u0131 akmas\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k bir form\u00fcl geli\u015ftirmek vard\u0131 akl\u0131mda, oldu\u011fum yerde sabit bir \u015fekilde duracakt\u0131m. Nesneler ve \u00f6zneler g\u00f6zlerimin \u00f6n\u00fcnden ak\u0131p gidecekti ya da bir ma\u011faran\u0131n e\u015fi\u011finden Zerd\u00fc\u015ft misali seslenecektim benim Tanr\u0131m olan Tanr\u0131ya.<\/p>\n\n\n\n

Her \u015fey d\u00fczg\u00fcn gidiyordu da ben miydim yanl\u0131\u015f olan. Hi\u00e7 bir zaman tam olamad\u0131m mesela a\u015fkta yar\u0131m kald\u0131m, ba\u015faramad\u0131m, kitap okuyacak oldum bir t\u00fcrl\u00fc bitiremedim. Y\u0131llarca sigara i\u00e7tim ama ba\u011f\u0131ml\u0131 olamad\u0131m. Hep bir taraf\u0131m eksik kald\u0131. Ne g\u00f6r\u00fcn\u00fcr ne de g\u00f6r\u00fcnmez oldum. Onlar bir oktav yukar\u0131 \u00e7\u0131karken ben \u0027uk\u0027\u0027 notas\u0131nda kal\u0131yordum ve kalmakta diretiyordum. De\u011fi\u015fmekten mi korkuyordum? Azla yetinen biri i\u00e7in bir oktav yukar\u0131 \u00e7\u0131kmak caiz de\u011fildi. \u015eimdi sekizinci sanattan bahsediyor kuramc\u0131lar, ne korkun\u00e7 bir durum. Yedincisinin tad\u0131na varamadan sen kalk sekizinciye atla. Elimi cebime att\u0131m meteliksiz kal\u0131\u015f\u0131ma g\u00fcld\u00fcm. Ka\u00e7 el s\u0131\u011fard\u0131 bu cebe? Kapitalistlerin cebimde ne i\u015fi vard\u0131? Bu tiyatrocular neden kendi ceplerinden \u00e7\u0131k\u0131p yine kendi ceplerine giriyorlard\u0131?<\/p>\n\n\n\n

\u00d6\u011fretmenim elindeki sopay\u0131 uzatarak yanan \u015fehirleri g\u00f6steriyordu bana. D\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcyor muydum ger\u00e7ekten yoksa benim yerime d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcp beni mi kand\u0131r\u0131yordu y\u00f6neticiler. Her \u015fey yapay ve sahte bir noktaya do\u011fru evriliyor ve bu evrim \u00f6ncekilere hi\u00e7 benzemiyor. \u00d6yle bir \u00e7a\u011f ki bu \u00e7a\u011f, insan\u0131 yapay bir d\u00fczleme ta\u015f\u0131yor. Ger\u00e7ek bilginin ortadan kayboldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnmekteyim. Bilmenin m\u00fcmk\u00fcn olamayaca\u011f\u0131n\u0131 d\u00fc\u015f\u00fcnmeye ba\u015flad\u0131m, i\u00e7selle\u015fmemi\u015f bilginin ne de\u011feri olabilir,\u0027\u0027 dedim ve s\u0131ran\u0131n  arkas\u0131na oturdum ya da hep oradayd\u0131m da b\u00fct\u00fcn bunlar\u0131 i\u00e7imden mi konu\u015fmu\u015ftum? Karanl\u0131kta oturan bir tak\u0131m insanlar vard\u0131 ve hezeyanla izliyorlard\u0131 sahnede ac\u0131 \u00e7eken oyuncuyu. Oyuncunun sermayesi \u00e7ekti\u011fi ac\u0131lar\u0131yd\u0131.<\/p>\n\n\n\n

\u00ad\u2019Neden bu sahnedeyim? Bana m\u0131 bak\u0131yor insanlar? Aman Allah\u0027\u0131m ne korkun\u00e7 bir haldeyim, bir elimde han\u00e7er di\u011fer elim de babam\u0131n cesedi. Kaybedi\u015fimin yirminci y\u0131l d\u00f6n\u00fcm\u00fcnde d\u00f6n\u00fcyorum dolunay kurtlar\u0131 gibi kendi etraf\u0131mda. Herkes bilir \u015fu han\u00e7erin lanetini, lanetlilere selam olsun ve bende lanetliyorum sizleri. Beni tan\u0131yorsunuz ama yeterince derinle\u015femiyor ve s\u0131\u011f la\u011f\u0131mlar da y\u00fcz\u00fc koyun y\u00fcz\u00fcyorsunuz. Ba\u015fka bahara ertelemeli bu cinayeti yoksa krali\u00e7e anlayacak ger\u00e7e\u011fi. Seyirciler bir hiyerar\u015fi ile oturuyordu, y\u00f6neticiler sahnedeki oyunu seyrederken anl\u0131yormu\u015f gibi ba\u015flar\u0131n\u0131 sall\u0131yor ve a\u011f\u0131zlar\u0131ndan salyalar ak\u0131yordu. \u2018\u2019Halk\u0131m\u0131zla kucak kuca\u011fa tiyatro seyretmenin keyfinden bahsediyorlard\u0131.\u2019\u2019 salyalar\u0131n\u0131 ak\u0131tarak. Bi\u00e7imsel olarak sanatkar g\u00f6r\u00fcnmelerine kar\u015f\u0131l\u0131k i\u00e7sel olarak y\u00f6neticileri and\u0131r\u0131yordu. Sahnedeki oyuncu kan revan i\u00e7erisinde rol\u00fcn\u00fc oynarken, y\u00f6neticiler puan veriyor ve verdikleri her puan insanl\u0131\u011fa bir k\u00fcf\u00fcr niteli\u011fi ta\u015f\u0131yordu. Ne \u00e7e\u015fit bir insan sahnedeki insan\u0131n insanl\u0131\u011f\u0131n\u0131 \u00f6l\u00e7\u00fcp bi\u00e7ebilirdi? Orta koltuk da oturanlar, koltuk sevdal\u0131s\u0131 bir grup i\u015f insan\u0131yd\u0131, bi\u00e7im olarak \u00f6\u011frenci olmalar\u0131na kar\u015f\u0131l\u0131k i\u00e7sel olarak y\u00f6neticilerin salyalar\u0131na yak\u0131n bireylerdi Bo\u015f konu\u015fmaktan \u00e7eneleri hafif a\u015fa\u011f\u0131ya do\u011fru meyletmi\u015f, at\u0131p tuttuklar\u0131, tutup yuttuklar\u0131 her \u015fey sanat i\u00e7indi. \u0027\u0027Sanat\u0131m\u0131z tuttuklar\u0131m\u0131z la ilerliyor, bizler kapitalist sanat\u00e7\u0131lar\u0131z.\u0027\u0027 diye i\u00e7lerinden ge\u00e7iriyorlard\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Can\u0131m \u00f6\u011fretmenim ben neden b\u00f6yleyim? Neden birbiri i\u00e7ine girmi\u015f yollarda y\u00fcr\u00fcyorum. Macbeth\u2019i oynarken hissettiklerim kar\u015f\u0131s\u0131nda korkuyorum. Anneme Macbeth\u0027i anlat\u0131rken \u0027\u0027Allah kurtars\u0131n,\u0027\u0027 diyor ben ise k\u00fcf\u00fcrlere ba\u015fvuruyor, cad\u0131lara ba\u011f\u0131r\u0131yorum. Beni sizden sizi benden uzakla\u015ft\u0131ran i\u00e7imizdeki cad\u0131lara. \u015eimdi bir ate\u015fin ba\u015f\u0131nda oturmu\u015f bir g\u00f6lge oyunu seyrediyorum, g\u00f6lgeler b\u00fcy\u00fcyor ve g\u00f6ky\u00fcz\u00fcn\u00fc kapl\u0131yor, \u00fcst\u00fcme do\u011fru \u00e7\u00f6reklendi\u011fini duyumsuyorum. Can\u0131m \u00f6\u011fretmenim ben neden b\u00f6yle hissediyorum? Bizi bizden ay\u0131ran kapitalizme lanet olsun. D\u00fc\u015f\u00fcnmekten ba\u015f\u0131ma a\u011fr\u0131lar giriyor! Dostlarla oturup kahve i\u00e7iyoruz ve ge\u00e7im derdimizin tiyatroya olan etkisinden bahsediyoruz. \"T\u00fcrk tiyatrosunun ekme\u011fe ve bir de \u00e7orbaya ihtiyac\u0131 var.\" te\u015fhisini yapt\u0131ktan sonra herkes evlere da\u011f\u0131l\u0131yor. E\u011fer bir \u015feyler k\u00f6t\u00fc gidiyorsa ona \u2018\u2019dur\u2019\u2019 demek g\u00fcnah oldu son g\u00fcnlerde. Yay\u0131mlanan yasalar e\u015fli\u011finde d\u00fc\u015f\u00fcnmek zorunda b\u0131rak\u0131l\u0131yoruz. Ne yaz\u0131lanlar bizi anlat\u0131yor ne de yasalardaki maddeler bizi doyuruyor.<\/p>\n\n\n\n

                                                  YALNIZLIK   <\/strong><\/h4>\n\n\n\n

Bu derde bir \u00e7are bulmak gerekiyor. Bir taraf\u0131m deliler gibi yaln\u0131z kalmak istiyor di\u011fer taraf\u0131m insanlarla i\u00e7 i\u00e7e ya\u015famak. Ders biter bitmez kendimi bir avu\u00e7 a\u011fac\u0131n alt\u0131na at\u0131yorum bir sigara yak\u0131yorum uzaklara dal\u0131p gidiyorum. Zihnimin i\u00e7erisinde oyunlar oynuyor ve kitaplar okuyorum, g\u00f6z\u00fcm bir kedinin hareketlerine tak\u0131l\u0131yor onu g\u00f6zlemliyorum. Dostlar ge\u00e7iyor yan\u0131 ba\u015f\u0131mdan \u2018\u2019Allah\u2019\u0131m beni g\u00f6rmezler umar\u0131m. Her birinin derdi ba\u015f\u0131ndan a\u015fk\u0131n benim yaln\u0131zl\u0131\u011f\u0131mla yo\u011frulmas\u0131n y\u00fcrekleri,\u2019\u2019 diyorum i\u00e7imden. \u00dclkemizin h\u00fcz\u00fcn dolu \u00f6\u011frencileri mezun olduktan sonra evlerine ekmek g\u00f6t\u00fcrmenin d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fc kuruyor. Bende bir \u015feylerle u\u011fra\u015fay\u0131m diyorum d\u00f6n\u00fcp dola\u015f\u0131p kendime tosluyorum. Ters giden bir \u015feyler var \u00f6\u011fretmenim. Ben kendim gibi hissetmiyorum. Bu derde bir \u00e7are bulmak gerekiyor \u00f6\u011fretmenim. Art\u0131k eskisi gibi g\u00fclemiyorum, a\u011flayam\u0131yorum da. Bana tavsiye edebilece\u011finiz bir kitap olursa \u00e7ok sevinirim. Kozas\u0131na s\u0131k\u0131\u015f\u0131p kalm\u0131\u015f t\u0131rt\u0131l gibi hissediyorum, biraz daha kal\u0131rsam \u00e7\u00fcr\u00fcyece\u011fimden korkuyorum. Bir g\u00fcnl\u00fck \u00f6mr\u00fcm dahi olsa kelebek olup u\u00e7mak istiyorum \u00f6\u011fretmenim. <\/p>\n\n\n\n

\u00d6\u011fretmenimi bah\u00e7ede g\u00f6r\u00fcr g\u00f6rmez i\u00e7imden konu\u015fmaya ba\u015flam\u0131\u015ft\u0131m yan\u0131na gidecek cesaretim yoktu olsayd\u0131 da bu yazd\u0131klar\u0131m\u0131 nas\u0131l anlatacakt\u0131m. Belki o da yaln\u0131z kalmak istiyordu, yaln\u0131zl\u0131\u011f\u0131n\u0131n keyfini ka\u00e7\u0131rmak istemem, ne kadar k\u00f6t\u00fc bir \u015fey oldu\u011funu biliyorum. Hem keyif verir yaln\u0131zl\u0131k hem de insan\u0131n i\u00e7ini ac\u0131t\u0131r ve zamanla o ac\u0131da keyfe d\u00f6n\u00fc\u015f\u00fcr. Yaln\u0131zl\u0131k ba\u011f\u0131ml\u0131l\u0131k yapar, fazla yaln\u0131z kalan ki\u015fiyi kimse g\u00f6rmez bir nevi g\u00f6r\u00fcnmez olur o ki\u015fi. Yaln\u0131z\u0131n kalbi at\u0131yordur, nefes al\u0131yordur, umutlar\u0131 yerli yerindedir. Bu k\u0131sa s\u00fcreli bir ka\u00e7\u0131\u015ft\u0131r belki de daha iyi geri d\u00f6nebilmek i\u00e7in ka\u00e7mas\u0131 gerekir. Son zamanlar\u0131n gelmi\u015f ge\u00e7mi\u015f en yaln\u0131z insan\u0131na \u00f6d\u00fcl verecek olsalar \u00f6\u011fretmenimle payla\u015fabilirim o \u00f6d\u00fcl\u00fc.<\/p>\n\n\n\n

Yaln\u0131zl\u0131\u011f\u0131ma burada son vererek okuldaki ger\u00e7ek benli\u011fime d\u00f6nmek istiyorum sevgili okuyucu. Can\u0131m okuyucu bu sat\u0131rlar\u0131 okuyorsan ba\u015fta sen ve ailen olmak \u00fczere sevgilerimi iletiyorum. Son zamanlarda kimse okumaz oldu. Okuyan birilerini bulunca da insan h\u00fcz\u00fcnleniyor ama sen sak\u0131n h\u00fcz\u00fcnlenme sadece anlam\u0131n pe\u015fine d\u00fc\u015f, duygusal de\u011fil de bilimsel yakla\u015f her \u015feye. Duygusal dehlizlere giren \u00e7\u0131kam\u0131yor, bir \u00e7e\u015fit hastal\u0131\u011fa sebebiyet veriyor duygular. Ne yap ne et, zihninle duygunun aras\u0131na bir k\u00f6pr\u00fc in\u015fa et.<\/p>\n","post_title":"Bir \u00d6\u011frencinin A\u011f\u0131d\u0131","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"bir-ogrencinin-agidi","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2021-10-03 18:51:36","post_modified_gmt":"2021-10-03 15:51:36","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=117602","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":117602}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "770"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "193"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Shakespeare, Kafka, Orwell, Dostoyevski ve günümüz

Okuyanın okuduğundan, yazanların okunmadığından hemen herkesin kitapların pahallılığından yakındığı günümüz sularında edebiyat sandalında bir gezintiye ne dersiniz?

Your Stage + Art: Müziğin evrenselliğini kutlayan bir sahne

Bugün paylaşımcılığın ve özgürleşmenin buluştuğu ortak noktadan, müzikten konuşacağız. Your Stage + Art, müziğin insanları bir araya getirme gücüne inanan, müzisyenlere eşit ve özgür şartlar altında müzikseverlerle buluşma imkânı sunmaya çalışan bir oluşum. Sanatla ilgilenen herkesin yeteneklerini...

Edebiyat tekeli ve kırık kalemler

Ülkemizde okuma alışkanlığının çok fazla olmadığını biliyoruz. Bunun için çevremize bakmamız bile yeterli ama gelin sayılara da bir göz atalım. TÜİK’in 2023 yılında yaptığı araştırmaya göre...

İşçi Filmleri Festivali başlıyor

18. İşçi Filmleri Festivali, 14-19 Ekim tarihleri arasında Ankara’da sinemaseverlerle buluşacak. 14 Ekim günü saat 18.30’da Kavaklıdere Sineması’nda oyuncu Gözde Duru’nun sunuculuğunu yapacağı açılışta Sputnik’te...

Vahap Halat
Vahap Halat
Yeni Yüzyıl Üniversitesi G.S.F.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol