Ana SayfaYaşamKadınBir sosyal medya röportajı: Futbol hakkında ne düşünüyorsun?

Bir sosyal medya röportajı: Futbol hakkında ne düşünüyorsun?

-

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği‘nin #FutboldaCinsiyetçiliğeSon kampanyasının iletişim çalışmalarını yürütürken birdenbire bir sosyal medya röportajının içinde buldum kendimi. Futbolla ilgili Facebook’ta arkadaşlarımla sohbet ederken sorduğum soruları Gaia’dan paylaşmak istedim. Çünkü futbol dendiğinde aklıma bir spor dalından çok holiganlar ve ataerkil sistemin devamlılığını yürüten bir şov alanı gelirdi hep. Ancak bu kampanyayla birlikte bir nebze de olsa futbolla barıştım diyebilirim.

Anladım ki futbola değil onu sahiplenen eril zihniyeteymiş tepkimiz.

Futbol seven, sevmeyen, hiç oralı olmayan, çocukken oynayan, büyüyünce küsen veya endüstriyele karşı olan arkadaşlarımın yorumlarıyla sizleri baş başa bırakıyorum.

Sorduğum bazı sorular:

  • Futbol hakkında ne düşünüyorsun?
  • Futbol izliyor musun?
  • Futbol sana neyi çağrıştırıyor?

Damla Öztürk / Sosyolog, İstanbul

İzlemiyorum, bir tek bir dönem -duymuşsundur belki- karşı lig, gazoz ligi gibi endüstriyel futbola karşı ligleri takip ettim. Ama endüstriyel futbolla ilgili
zaten sanırım soru. Hiç ilgim yok, anlamıyorum.

Sedat Yılmaz / Öğretmen, istanbul

Futbol izlemem. Oynamayı severim. Güzel bir oyun ama çok abartılıyor.

Hatice Kapusuz / Sivil toplum çalışanı, Ankara

Lisedeyken erkek futbol takımlarını izliyordum. Kadınların da futbol oynadığını çok geç öğrendim. Özgür Ligi erkek egemen her şeyle dalga geçiyor. Bu yüzden çok seviyor uzaktan da olsa takip ediyorum.

Ali Uçarman / Doktor, İstanbul

Özel olarak futbol izlemiyorum, çünkü televizyon izlemiyorum. Oynamayı, eğlenceli insanlarla olduğu takdirde seviyorum. Ciddi oynanan hiçbir oyunu sevmiyorum. Futbol özelinde ise cinsiyetçiliği, sağlığı bozacak düzeyde ağır bir spor oluşu (profesyonel lig), dehşet bir haksız kazanç içermesi ve halk kitlelerini depolitize etme aracı olması sebebiyle, futbolla arama mesafe koymayı tercih ediyorum

Burcu Kutlu / Öğretmen, İstanbul

Futbol oynamayı ve izlemeyi her zaman heyecan verici buldum. Çocukluğumda mahallede futbol oynarken dahi kaleye geçen “anne” oluyordu. O zamandan beri bu eril dilden dolayı her ne kadar sevsem de mesafeli durmak zorunda hissettim. Alternatif takımların maçlarını takip etmeye çalıştım.

-Mem- / Sosyolog, İtalya

Sadece oynamayı severim. İzlemekten nefret ederim.
Çok eril ve seksist bulurum. Sürekli fallokratik bir dil var küfür var.

Vildan Samaylıoğlu / Emekli,İstanbul

Futbolu pek sevmiyorum, arada sırada milli takımın maçlarını izliyorum. Futbolun bir endüstri haline gelmesi, futbolcuların ve taraftarların erkek egemen davranışları ve dili beni futboldan uzaklaştırıyor.

Yusuf Yalım/ Web geliştirici, istanbul

Ben eskiden, babamla birlikte zevkle futbol izlerdim. Ufak bir fenerbahçe taraftarıydım. Bir sürü marş ezberlemiştim. İlk kez forma alacağım zaman en güzelini bulabilmek için annemle dükkan dükkan dolaşmıştık. Daha sonraları futboldan sıkılmaya başladım. İçinde müzik bulunan aktiviteleri takip etmek, işimle uğraşmak zaman içinde daha mutlu etmeye başladı. Belki cinsiyetçiliğe karşı top koşturan insanlar yeniler heyecanımı. Cinsiyetçiliği, ırkçılığı, sömürüyü kenara bırakıp futbolun güzelliğini tekrardan canlandırabilir bu güzel insanlar.

Berçin Göksen / Üniversite Öğrencisi, İstanbul

Hiç futbol izlemiyorum. Bunun pek çok sebebi var ama en önemlisi, spordan daha öte bir yerdeymiş gibi bir algı olması, holiganlık, bol miktar eril muhabbeti
barındırması.

Adem Aykanat / Gaia Dergi Editörü, Ankara

Futbol izliyorum fakat paralı yayın ve bahis organizasyonlarından sonra futbol endüstrisinin ne denli sömürüye dayalı olduğunun farkındayım hele buna tribünlerdeki türcü, cinsiyetçi, seksist söylemler de girince tahammül edilemez hale geliyor. Bu sebeple bir spor olarak bir zamanlar oynadığım gönül verdiğim spor dalının endüstriyel olarak bu denli sömürülmesi katlanılır gibi değil.

Mete Gürkan / İletişimci, İstanbul

Futbolu ve takım sporlarının diğer tüm dallarını çocukluğumdan bu yana takip ediyorum. Dolayısıyla tüm bu spor dallarında ama özellikle futbolda kadınlara karşı ayrımcılık yapıldığını da gözlemledim ve buna tepki duydum. Genel kanının aksine kadın sporcuların yetenek gibi bazı açılardan erkeklerden aşağıda olduğunu düşünmüyorum. Özellikle kadın futbolunda da bir futbolsever için keyif zevki yüksek olabilir, tüm futbolseverlerin bu maçları da takip etmelerini öneririm. Ben özelde, Beşiktaş’ın da kadın futboluna yatırım yapması dolayısıyla son iki yılda kadın futbolunu dünyada ve Türkiye’de daha da yakından takip ediyorum.

Ferhat Ön / Üniversite öğrencisi, İstanbul

Aslında içeriğinin şiddet ve argo küfürden oluşması küçükken benim futboldan soğumama neden olmuş olabilir. Birde eğlenme amacı gütmeden hırs dolu olması… LGBT ve kadın futbolu belki daha cana yakın gösterebilir. Yine de sevip sevmeyeceğim konusunda emin değilim.

Aslında sevmesem de desteklerim çünkü küçükken küfür etmediğim için çok dışlanırdım. Onlarda takıma almadı tabi ötekileştirme her yerde var.

Futbol Herkes İçindir / Futbolda Cinsiyetçiliğe Son kampanyası hakkında detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

SON YAZILAR

Vakıf üniversitelerinde neler oluyor?

Üniversiteler tüm bileşenleriyle, emeğin ve bilginin kendini her an yeniden var ettiği mekânlardır. Üniversiteler eskiden beri hep toplumun aklı ve vicdanı olarak görülmüştür. Bu günlerde...

EŞİK: Kadın ve kız çocuklarını hayattan koparamayacaksınız, ev köleleriniz yapamayacaksınız

Eşitlik için Kadın Platformu (EŞİK) kız çocuklarının okullaşmasını teşvik adı altında, kız okullarının açılması yani karma eğitimin baltalanması hakkında açıklama yayımladı. Karma eğitime son vermenin...

Sus(ma)mak! İnan(ma)mak!

Gündem şu an bu iki kavramdan çok da bağımsız bir noktada değil. Size şimdi ufak bir düşünce egzersizi yaptırmak istiyorum. Bana katılabilirsiniz veya eleştirmek istediğiniz...

Kadın, doğa ve kesişen tahakküm: Av ihalelerinden İstanbul Sözleşmesi’ne, Kuzey Ormanları’ndan 6284’e

Hem ekofeminizm hem vegan feminizm kadınların, doğanın ve hayvanların üzerindeki ataerkil kapitalist baskının nasıl ortak sömürü hikayeleri ortaya çıkardığını yıllardır tartışıyor. Üstelik bunu, sadece bu...
Burcu Çelik
Burcu Çelik
İletişim mezunuyum. Uzun yıllar hayvan hakları ve ekoloji alanında dernek başkanlığı yaptım. (Derin ekoloji Derneği ve Yeryüzüne Özgürlük Derneği) Şifacı bir ailede büyüdüm. Sosyoloji okurken Anadolu şifacılarıyla, Ocaklarla ilgili araştırma yaparken şifacılık yoluna girdim. Şu anda Reiki eğitimleri vermekteyim.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol