Çukurova Ekolojik Yaşam İnsiyatifi’nin (ÇEYİ) BİFED’in katkılarıyla organize ettiği Çukurova Ekoloji Günleri, 4-5-6 Mayıs tarihlerinde Seyhan Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
Çukurova Ekoloji Günleri Açılış Filmi; Yağmur İçin Teşekkürler
4 Mayıs Cuma günü kısa filmlerle konuklarına Merhaba diyecek olan Çukurova Ekoloji Günleri organizasyonu açılış filmi olarak 2017 yılının en başarılı belgesellerinden biri olarak gösterilen Yağmur İçin Teşekkürler (Thank You For Rain) filmi ile Kenya’nın kırsalında yaşayan Kisula’nın iklim değişikliğine karşı tek başına mücadelesine tanıklık etme şansını yakalayacağız.
Dünyaya Değiştirenler; Yerel Aktivistler
Dünyanın farklı coğrafyalarında yaşamları her geçen gün zorlaşan, iklim değişikliği konusuna duyarsız kalmayan yerel aktivistlerin mücadelesini anlatan bu bölümde ilham kaynağı olarak nitelendirilecek ekoloji mücadeleleri anlatan belgeseller gösterilecek.
Paris Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu Shirin’in ülkesi İran’a dönmesi ve sonrasında yerel bir üretici olarak pirinç yetiştirmesi, türetici olma konusundaki mücadelesini film tadında izleyebileceğiniz Hayatın Şairleri’ni kaçırmayın.
Ekoloji ve Kadın
Ekoloji mücadelesi dünyanın dört bir tarafından tüm zorluklara rağmen devam ettiren kadınların hikayesini konu alan Hands On: Kadın-İklim-Değişim belgeseli ufuk açıcı nitelikte bir yapım olarak dikkat çekiyor.
ŞEKERİME DOKUNMA!
Çukurova Ekoloji Günleri’nde, “Şekerime Dokunma” sloganı ile şeker tüketimine dikkat çekmek adına Sugar Blues filmi gebeliğe bağlı şeker hastası teşhisi konan bir annenin hikayesini konu alıyor.
Derinlikler
Derinlikler bölümünde okyanusların, deniz canlıların küresel ısınma ve denizlerin kirlenmesine dikkat çekmek amacıyla Thalatta ve Lüfer adlı iki belgesel gösterilecek.
Ege denizinin karşı kıyılarından gelen bir belgesel olan Thalatta, insanlığın bıkmadan denizlerde yapılan orantısız avlanmanın ne gibi sonuçlar meydana getirdiğini anlatan, ders niteliğinde bir belgesel ile konuğumuz oluyor.
Mert Gökalp imzalı Lüfer yapımı yanlış avlanmanın deniz yaşamına ve ekosisteme verdiği zarar sonrası mavi sularda nesli azalmakta olan deniz canlılarına kamerasını çeviriyor…
Dünya Halleri
Dünya Halleri bölümünde, “nükleerli ve termik santralli dünya” hallerine kamerasını uzatmış yönetmenlerin belgeselleri yer alıyor…
Fukuşima’da yaşayan nükleer sızıntısının gölgesinde “anne olmak” kavramını başarılı bir şekilde anlatan Nükleer Gökyüzü Altında Ninni kaçırılmaması gereken bir belgesel.
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan termik ve kömür santrallerinin çevreye ve insana verdiği zararı daha iyi anlamak için Kara Atlas ve Soluk belgeselleri yol gösterici niteliğinde.
Eko-Nostalji: “Geri Dönüşüm”
İnsanlığın lügatından çıkarttığı “Geri Dönüşüm ve Tasarruf” konusunda iki belgesel ders verir nitelikte. Dünyamız büyük bir çöplüğe dönüşürken buna “Dur” diyenler için Sıfır Atık, Elektronik çılgınlığın ve tüketim hız kaybetmeden insanı ele geçirmesine seyirci kalmayanlar için Öldürücü Tasarım belgeselleri imdadımıza yetişiyor…
Eko-Kısadan Hisse;
Çukurova Ekoloji Günleri kapsamında kısa filmler de yer alıyor. Alternatif bir yaşam hikayesini anlatan Başka filmi, son dönemde sayısı giderek artan doğal yıkımlarına karşı bir direniş hikayesi olan Dil Ovası, kısa zamanda yapılması planlanan nükleer santralleri sinematografik bir bakışla yansıtan Cevher ve görmezden geldiğimiz, varlığından habersizce yaşadığımız böceklerin dünyasına mikro bir bakış Balkonda Mikro Dünya kısa film bölümde yer alıyor.
Çukurova Ekoloji Günleri etkinlik sayfası için lütfen tıklayın.