29-30 Nisan 2017 tarihlerinde Didim Tarihi Apollon Tapınağı’nda gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk vegan festivali Didim VegFest’te hem ziyaretçi hem de uzman konuk olarak bulundum. Öncelikle, vegan yaşam tarzının dünyada ve Türkiye’de bu denli yayılmaya başladığını birebir gözlemlemek beni çok mutlu ediyor.
Gelelim gözlemlerime…
Festivalde çeşitli konulara değinen konuşmacıların yanı sıra, vegan tadım standları, atölyeler, konserler de yer aldı.
Hayvan Hakları İzleme Komitesi (HAKİM) düzenlediği çocuk atölyesi ile çocuklara hayvan haklarıyla ilgili oyunlar oynattı. Gazeteci-Yazar ve Vegan Aktivist Zülal Kalkandelen “Türkiye ve Dünya Ölçeğinde Veganizm ve Hayvan Hakları” başlıklı konuşmasında hayvan hakları ve veganlık konusunda çarpıcı gerçeklerden bahsetti, konuşma sırasında etkilenen pek çok kişi olduğunu birebir gözlemledim. Hayvan hakları konusunda oldukça yerinde, mantıklı bir konuşmaydı. Benim de standlarını ziyaret ettiğim “Vegan Avukatlar” hayvan hakları konusunda hukuki mücadelenin önemini vurguladılar. Hukuki mücadelede vegan avukatlara ihtiyacımız var, onları orada görmek beni hayvan hakları konusunda daha da fazla yüreklendirdi. Çünkü, biz hukuk devletinde yaşıyorsak hayvan hakları ihlallerini hukuki yollarla çözmeliyiz.
Vegan Sanatçı Zeynep Casalini’nin sahne alması ile festival daha da güzel bir havaya büründü. Samsun Devlet Opera ve Balesi’nin “Küçük Bir Mucize” adlı müzikli çocuk oyunu mask tiyatrosu çocuklara hayvan sevgisini aşılamak, hayvanların da düşünebilen ve hissedebilen canlılar olduğunu gösterebilmek amacıyla sahne aldı. Psikolog Öykü Büyükdere “Daha Çok Hayvanı Kurtarmak İçin En Önemli Adımlar” başlıklı konuşmasıyla konuya etkileyici ve interaktif sunumuyla dikkat çekti.
Kardiyolog Dr. Murat Kınıkoğlu “Vegan beslenmenin faydaları ve dikkat edilecek hususlar”, Dr. Bedreddin Ulusoy “Vegan beslenmenin faydaları” ve Dr. Nilgün Eröztürk “Yaşlanmayı yavaşlatmak için nasıl beslenmeli?” konusunu anlattı. Ben de “Vegan beslenmenin vücut ağırlığı yönetimi üzerine etkileri”nden bahsettim. Gastroenterolog Dr. Munkhtsetseg Banzragch “Beslenmenin bağırsak hastalıkları üzerine etkisi”nden bahsetti. Açıkçası, hayvansal gıdaların bağırsaklara iyi gelmediğini bir gastroenterologun yeni çalışmalarla bizlere sunması oldukça önemliydi.
Festivale hayvan hakları ve doğa hakları ile ilgili dernekler de ilgi gösterdi. Doğa Derneği veganlık, endüstriyel gıda ve hayvan özgürlüğünden bahsetti. Bunun dışında Zulümsüz ev, zehirsiz emek kolektifi zeVzek, vegan temizlik ürünleri atölyesi ile çamaşır tozu, bulaşık tozu, diş macunu gibi malzemelerin evde kolaylıkla nasıl yapılabileceğini anlattı. Bence çok işlevsel bir atölyeydi. Böyle atölyelerle “veganlık lükstür” algısı kırılmış oluyor. Bunun dışında yoğun ilgi gören çeşitli vegan atölyeler de yapıldı.
Festivalde anladık ki Türkiye bir vegan beslenme cenneti. Çeşitli Ege otları ile tatmadığımız yiyecekleri tattık.
Tüm bu güzel gelişmelerle beraber hem bir vegan hem de bir beslenme ve diyet uzmanı olarak veganlığın insan temelli bir felsefe olmadığının altını çizmek isterim. Veganlık, hayvan hakları temelli bir felsefedir. Bunun temelinde insana da faydası vardır, doğaya da. Bizler bilimin veganlığı çeşitli yönlerden desteklemesi ile güçlü bir dayanak sağlamış oluruz. Veganlık konusu hayvanların dışında insanlar, doğa ve sürdürülebilir yaşam için de oldukça önemlidir.
Festivalde kendimce gözlemlediğim eksiklikleri belirtmek de benim sorumluluğum:
Daha fazla hayvan haklarından bahsedilmesi, daha fazla hayvan vurgusu yapılması gerekiyordu. Çünkü, festivalin adında “vegan” kelimesi var. Programların daha iyi düzenlenmesi ve denetlenmesi gerekiyordu. Her organizasyonda eksiklikler, aksamalar olur, önemli olan çözüm odaklı yaklaşım sergileyip sorunları bertaraf etmektir.
Festival alanında veganlık ve hayvan hakları hakkında bilgilendirme broşürleri ve çeşitli görseller kullanılsaydı daha anlamlı olurdu. İnsanlar, vegan ürünleri ve yiyecekleri tadıp evlerine gittiklerinde veganlık hakkında düşünmelerini sağlayacak aktiviteler ve anlatımlar daha fazla yapılmalıydı. İlk olmasından dolayı belirli acemilikler ve eksiklikler olabilir. Veganlıkla ilgili iyi niyetle yapılan her etkinliğe ben kendi adıma elimden geldiğinde katkı sağlamak isterim. Yapılan olumlu eleştiriler dikkate alınıp eksiklikler zamanında kapatılırsa bizi daha güzel festivallerin beklediğine inancım tam.
Böyle güzel bir fikirlerle yola çıkan Türkiye Vegan ve Vejetaryenler Derneği’ne ve Didim Belediyesi’ne tekrar teşekkür ederim. Umarım bu tip festivaller günden güne çoğalarak artar.