Ana SayfaKategorisizDoğal Kaynaklardan Yeni İlaç Molekülerinin Keşfi (Mni Wichoni)

Doğal Kaynaklardan Yeni İlaç Molekülerinin Keşfi (Mni Wichoni)

-

Konuk Yazar: Dr. Süleyman Özakın

Natura non facit saltum (Charles Darwin)

Sulak alanlar veya gezegenin 3/4’ünü çevreleyen su ekosistemleri canlılığın ve yaşamın önemli habitatlarındandır. Bunun en önemli nedenlerinden biri bu ekosistemlerinin temel bileşeni olan su moleküllerinin fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri bakımında diğer moleküllerden farklılık göstermesidir. Tüm bu özellikler su ekosistemleri yaşamsal ve varoluşsal açıdan özel kılan en önemli nedenlerden biridir. Suyun veya daha geniş anlamda su ekosistemlerinin canlılık üzerindeki tarihsel, sosyolojik, antropolojik ve ekolojik etkisi farklı disipliner araştırma alanlarınca incelenmektedir. Peki bu alanlar dışında su ekosistemlerinin günümüzün önemli sorunlarından biri olan ilaç keşfi açısından biri rolü var midir? sorusu temelinde okyanus ekosistemlerinin farmakolojik önemini son zamanlarda üzerinde yoğunca çalışılan bilimsel alanlardan biridir. Su ekosistemlerinin farmakolojik öneminin  daha iyi anlaşılabilmesi için  doğal kaynaklardan ilaç keşfi araştırmaları incelenmelidir.

İlaç araştırmaları, tüm dünyada geçmişten günümüze kadar oldukça dikkat çekici alanlardan biri olmuştur. Bu açıdan araştırmalara sağlanan ekonomik destekler göz önüne alındığında uzay araştırmalarından sonra en fazla bütçeli bilimsel araştırmaların uygulanma alanlarından biridir. Özellikle son yıllarda patojenlerin mevcut antibiyotiklere direnç geliştirmesinden ötürü kitlesel sağlık sorunları, tüm dünya ülkelerinin en önemli sorunlarındandır. Öyle ki 2015 yılının hemen başında ABD’de bu sorunun çözümüne yönelik araştırmalar için geniş bütçeli projelerin desteklenmesi ilgili otoritelerce onaylanmış olup bilimsel araştırmalar devam etmektedir. 

Enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde de kullanılan antimikrobiyallerin aşırı miktarda ve gelişigüzel kullanımı birçok bakteri türünün mevcut ilaçlara karşı dirençlilik geliştirmesine yol açmaktadır. Bundan dolayı, bakteriyel enfeksiyonlar dünya çapında halk sağlığını ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Patojenlerin mevcut ilaçlara dirençlilik kazanmasının yanısıra antibiyotiklere dirençli türlerin ortaya çıkması ve risk altındaki hasta sayısının gün geçtikçe artmasından dolayı, hem hastane hem de kitlesel enfeksiyonların tedavisinde kullanılmak üzere yeni ve daha etkili ilaçlara gereksinim duyulmaktadır.

Bitkiler ve mikroorganizmalar önemli ilaç öncülü bileşiklerin sentezinden sorumlu canlı gruplarıdır. Öyle ki şu an klinik kullanımı mevcut ilaç etkin maddelerinin % 70’inden fazlası bu iki doğal kaynaktan elde edilmektedir. Tarihsel gelişimini incelediğimizde eski dönemlerde özellikle tıbbi önemi olduğu düşünülen bitkilerin çeşitli hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılması bugünkü etnobotanik temelli tedavi yöntemlerinin temelini oluşturmuştur. O dönemlerde mikroorganizmalar halen bilinmediğinden çalışmalar bitkiler üzerinde yoğunlaşmıştır. Bunun sonucunda tıbbi öneme sahip bitkiler belirlenmiştir.

Bundan yaklaşık 3000 yıl önce Maya’ların bazı tahılları sindirim yolu rahatsızlıkları tedavisinde kullandıkları,  Çin imparatoru Shen Nung’un sıtma tedavisinde bitkileri kullandığı, eski yunanda haşhaşın, acıların dindirilmesinde ve anestetik olarak kullandıklarına dair önemli tarihsel kayıtlar mevcuttur. Bugün bile Avustralya’da yaşayan Aborjin kabilelerindeki yerlileri, çeşitli yaraların tedavisinde, bağırsak rahatsızlıklarında, baş ağrısı gibi sorunların iyileştirilmesinde bazı bitkileri kullanmaktadır. Ayrıca günümüzde Çin, dünya genelinde bitki temelli geleneksel tıbbi tedavi yöntemlerinin en fazla kullanıldığı ülke konumundadır. 

1806 yılına gelindiğinde Afyon bitkisinden izole edilen analjezik özelliğe sahip Morfin ticari olarak saflaştırılan ilk doğal üründür. 1928 yılında A. Fleming tarafından Penisillin’in keşfi, mikroorganizma orjinli ilaç öncülü bileşik araştırmalarının başlangıcı açısından milat sayılır. Penisilin’in keşfinden sonra Selman Waksman’ın toprak mikroorganizması tarafından üretilen streptomisini keşfi ile yeni ilaç etkin madde keşfi alandaki çalışmalar özellikle mikroorganizmalar üzerinde yoğunlaşmıştır. Literatürde “mikrobiyal doğal ürün” olarak adlandırılan bu moleküller,  sahip oldukları özel kimyasal yapıları ve biyolojik aktivitelerinden dolayı önemli ilaç öncü bileşiklerdir. Bu bileşiklerin kanser, diyabet ve enfeksiyon gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılabilir olması farmakolojik endüstrinin en önemli araştırma alanını teşkil etmektedir.

Son yıllarda, farklı doğal kaynaklardan (deniz, mağara, bataklık, çöl, endemik bitkiler vb.) yeni mikroorganizmaların izole edilmesine ilişkin çeşitli metotlar uygulanabilmektedir. Bu habitatlardan mikroorganizmaların izole edilmesinin yeni ilaç öncülü moleküllerin keşfine yol açacağı tahmin edilmektedir. Bu amaçla gerçekleştirilen bilimsel araştırmalar sonucunda yeni ilaç öncülü moleküller tespit edilmekte ve ilaç etkinlikleri araştırılmaktadır.

Bilindiği üzere yeryüzünün %70’i denizlerle kaplıdır. Karasal habitatlara oranla biyolojik çeşitliliğin daha fazla olduğu denizler, 36 filumdan oluşan canlılar aleminin 34 filumuna ev sahipliği yapmaktadır (yaklaşık 2,2 milyon tür). Denizler; sahip oldukları sıra dışı (tuz konsantrasyonu, basınç, sıcaklık, ışık) abiyotik koşullarla karasal ortamlardan farklılık gösterirler. Bu sebepten dolayı denizlerde yaşayan canlılar bu sıra dışı koşullarda canlılıklarını devam ettirebilmeleri için çeşitli adaptasyonlar geliştirirler. Evrimsel ve mikrobiyal ekoloji açısından büyük öneme sahip ilaç öncülü moleküller, mikroorganizmaların bu tür ortam şartlarına en iyi şekilde adaptasyon sağlamasında çok önemli rol oynarlar.

Özellikle son yıllarda yapılan çalışmalar göstermiştir ki deniz mikroorganizmaları, sıra dışı habitatlara eşsiz fizyolojik ve metabolik adaptasyonlarından dolayı, farklı biyolojik aktivitelere sahip ilaç öncülü molekülleri yüksek kapasitede sentezleyebilme potansiyeline sahiptir. Mikrobiyal orjinli ilaç araştırmalarına önemli ve yeni bir boyut kazandıran deniz mikroorganizmalarından yakın zamanda ilaç öncülü moleküllerin keşfedilmesiyle bu mikroorganizmaların ilaç araştırmalarında en önemli doğal kaynaklardan biri olduğunu kanıtlamaktadır. 

Deniz mikroorganizmalarının ekolojik rolleri tam olarak bilinmemesine rağmen, karasal akrabalarındaki gibi organik materyallerin ayrışması ile ilgili görevleri olduğu düşünülmektedir. Bunun yanı sıra kompleks polimerlerin ayrışması, azot döngüsünde rol almaları, çeşitli patojen bakteri ve funguslara karşı değişken oranlarda inhibisyon etkisi gösteren kimyasal bileşiklerin üretilmesinden sorumludurlar. Bu durum deniz mikrobiyal çeşitliliğini, mikroorganizmaların yaşam ortamlarına adaptasyonunu ve ilaç öncülü molekül biyosentezinin mekanizmalarını açıklar niteliktedir. Örneğin;  bir deniz mikroorganizma grubu tarafından sentezlenen Diazepinomicin bileşiği oldukça yüksek bir potense sahip olup, antitümör ajan olarak binlerce kanserli hastanın tedavisinde kullanılmaktadır. Benzer şekilde bir başka deniz mikroorganizmasınca sentezlenen Salinisporamide bileşigi de farklı türlerinin kanser tedavisinde kullanılmak üzere ilgili otoritelerce onay almıştır. 

Gezegenimizin en önemli sorunlarından biri olan küresel iklim değişikliğinin okyanus ve denizler üzerindeki olumsuz etkisi bu habitatlarda yaşamakta olan tüm taksonomik gruplardaki canlıları etkilemektedir. Evrensel çapta halk sağlığını ciddi bir şekilde tehdit eden antibiyotik dirençliliği nedeniyle yeni antibiyotiklerin keşfine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu nedenle yeni ilaç öncülü molekülleri keşfi açısından da deniz/okyanus ekosistemlerinin ve biyolojik çeşitliliğin korunması oldukça elzemdir. Su ekosistemleri sadece insanlığın en önemli yaşamsal habitatları olmayıp bunun yanı sıra farklı hastalıkların tedavisinde kullanılan yeni ilaç moleküllerinin keşfedildiği doğal kaynaklardır. Bu nedenle de Lakota dilinde suyun yaşamın kendisi olduğu anlamını taşıyan `Mni Wichoni`  ifadesine bu açıdandan bakılması gerekmektedır.

Kaynaklar:

1) Özakin S, Ince E. Genome and metabolome mining of marine obligate Salinispora Strains to Discover New Natural Products. Turk J Biol. 2019;43(1):28–36.1807-136. 

2) WHO, Global Priority list of Antibiotic Resistant Bacteria to Guide Research Discovery and Development of New Antibiotics 27. Feb. 2017.

\n

Konuk Yazar<\/strong>: Dr. S\u00fcleyman \u00d6zak\u0131n<\/p>\n\n\n\n

Natura non facit saltum (Charles Darwin)<\/em><\/p>\n\n\n\n

Sulak alanlar veya gezegenin 3\/4\u0027\u00fcn\u00fc \u00e7evreleyen su ekosistemleri canl\u0131l\u0131\u011f\u0131n ve ya\u015fam\u0131n \u00f6nemli habitatlar\u0131ndand\u0131r. Bunun en \u00f6nemli nedenlerinden biri bu ekosistemlerinin temel bile\u015feni olan su molek\u00fcllerinin fiziksel, kimyasal ve biyolojik \u00f6zellikleri bak\u0131m\u0131nda di\u011fer molek\u00fcllerden farkl\u0131l\u0131k g\u00f6stermesidir. T\u00fcm bu \u00f6zellikler su ekosistemleri ya\u015famsal ve varolu\u015fsal a\u00e7\u0131dan \u00f6zel k\u0131lan en \u00f6nemli nedenlerden biridir. Suyun veya daha geni\u015f anlamda su ekosistemlerinin canl\u0131l\u0131k \u00fczerindeki tarihsel, sosyolojik, antropolojik ve ekolojik etkisi farkl\u0131 disipliner ara\u015ft\u0131rma alanlar\u0131nca incelenmektedir. Peki bu alanlar d\u0131\u015f\u0131nda su ekosistemlerinin g\u00fcn\u00fcm\u00fcz\u00fcn \u00f6nemli sorunlar\u0131ndan biri olan ila\u00e7 ke\u015ffi a\u00e7\u0131s\u0131ndan biri rol\u00fc var midir? sorusu temelinde okyanus ekosistemlerinin farmakolojik \u00f6nemini son zamanlarda \u00fczerinde yo\u011funca \u00e7al\u0131\u015f\u0131lan bilimsel alanlardan biridir. Su ekosistemlerinin farmakolojik \u00f6neminin  daha iyi anla\u015f\u0131labilmesi i\u00e7in  do\u011fal kaynaklardan ila\u00e7 ke\u015ffi ara\u015ft\u0131rmalar\u0131 incelenmelidir.<\/p>\n\n\n\n

\u0130la\u00e7 ara\u015ft\u0131rmalar\u0131, t\u00fcm d\u00fcnyada ge\u00e7mi\u015ften g\u00fcn\u00fcm\u00fcze kadar olduk\u00e7a dikkat \u00e7ekici alanlardan biri olmu\u015ftur. Bu a\u00e7\u0131dan ara\u015ft\u0131rmalara sa\u011flanan ekonomik destekler g\u00f6z \u00f6n\u00fcne al\u0131nd\u0131\u011f\u0131nda uzay ara\u015ft\u0131rmalar\u0131ndan sonra en fazla b\u00fct\u00e7eli bilimsel ara\u015ft\u0131rmalar\u0131n uygulanma alanlar\u0131ndan biridir. \u00d6zellikle son y\u0131llarda patojenlerin mevcut antibiyotiklere diren\u00e7 geli\u015ftirmesinden \u00f6t\u00fcr\u00fc kitlesel sa\u011fl\u0131k sorunlar\u0131, t\u00fcm d\u00fcnya \u00fclkelerinin en \u00f6nemli sorunlar\u0131ndand\u0131r. \u00d6yle ki 2015 y\u0131l\u0131n\u0131n hemen ba\u015f\u0131nda ABD\u2019de bu sorunun \u00e7\u00f6z\u00fcm\u00fcne y\u00f6nelik ara\u015ft\u0131rmalar i\u00e7in geni\u015f b\u00fct\u00e7eli projelerin desteklenmesi ilgili otoritelerce onaylanm\u0131\u015f olup bilimsel ara\u015ft\u0131rmalar devam etmektedir. <\/p>\n\n\n\n

Enfeksiyon hastal\u0131klar\u0131n\u0131n tedavisinde de kullan\u0131lan antimikrobiyallerin a\u015f\u0131r\u0131 miktarda ve geli\u015fig\u00fczel kullan\u0131m\u0131 bir\u00e7ok bakteri t\u00fcr\u00fcn\u00fcn mevcut ila\u00e7lara kar\u015f\u0131 diren\u00e7lilik geli\u015ftirmesine yol a\u00e7maktad\u0131r. Bundan dolay\u0131, bakteriyel enfeksiyonlar d\u00fcnya \u00e7ap\u0131nda halk sa\u011fl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ciddi bir \u015fekilde tehdit etmektedir. Patojenlerin mevcut ila\u00e7lara diren\u00e7lilik kazanmas\u0131n\u0131n yan\u0131s\u0131ra antibiyotiklere diren\u00e7li t\u00fcrlerin ortaya \u00e7\u0131kmas\u0131 ve risk alt\u0131ndaki hasta say\u0131s\u0131n\u0131n g\u00fcn ge\u00e7tik\u00e7e artmas\u0131ndan dolay\u0131, hem hastane hem de kitlesel enfeksiyonlar\u0131n tedavisinde kullan\u0131lmak \u00fczere yeni ve daha etkili ila\u00e7lara gereksinim duyulmaktad\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Bitkiler ve mikroorganizmalar \u00f6nemli ila\u00e7 \u00f6nc\u00fcl\u00fc bile\u015fiklerin sentezinden sorumlu canl\u0131 gruplar\u0131d\u0131r. \u00d6yle ki \u015fu an klinik kullan\u0131m\u0131 mevcut ila\u00e7 etkin maddelerinin % 70\u0027inden fazlas\u0131 bu iki do\u011fal kaynaktan elde edilmektedir. Tarihsel geli\u015fimini inceledi\u011fimizde eski d\u00f6nemlerde \u00f6zellikle t\u0131bbi \u00f6nemi oldu\u011fu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclen bitkilerin \u00e7e\u015fitli hastal\u0131klar\u0131n iyile\u015ftirilmesinde kullan\u0131lmas\u0131 bug\u00fcnk\u00fc etnobotanik temelli tedavi y\u00f6ntemlerinin temelini olu\u015fturmu\u015ftur. O d\u00f6nemlerde mikroorganizmalar halen bilinmedi\u011finden \u00e7al\u0131\u015fmalar bitkiler \u00fczerinde yo\u011funla\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Bunun sonucunda t\u0131bbi \u00f6neme sahip bitkiler belirlenmi\u015ftir.<\/p>\n\n\n\n

Bundan yakla\u015f\u0131k 3000 y\u0131l \u00f6nce Maya\u2019lar\u0131n baz\u0131 tah\u0131llar\u0131 sindirim yolu rahats\u0131zl\u0131klar\u0131 tedavisinde kulland\u0131klar\u0131,  \u00c7in imparatoru Shen Nung\u2019un s\u0131tma tedavisinde bitkileri kulland\u0131\u011f\u0131, eski yunanda ha\u015fha\u015f\u0131n, ac\u0131lar\u0131n dindirilmesinde ve anestetik olarak kulland\u0131klar\u0131na dair \u00f6nemli tarihsel kay\u0131tlar mevcuttur. Bug\u00fcn bile Avustralya\u2019da ya\u015fayan Aborjin kabilelerindeki yerlileri, \u00e7e\u015fitli yaralar\u0131n tedavisinde, ba\u011f\u0131rsak rahats\u0131zl\u0131klar\u0131nda, ba\u015f a\u011fr\u0131s\u0131 gibi sorunlar\u0131n iyile\u015ftirilmesinde baz\u0131 bitkileri kullanmaktad\u0131r. Ayr\u0131ca g\u00fcn\u00fcm\u00fczde \u00c7in, d\u00fcnya genelinde bitki temelli geleneksel t\u0131bbi tedavi y\u00f6ntemlerinin en fazla kullan\u0131ld\u0131\u011f\u0131 \u00fclke konumundad\u0131r. <\/p>\n\n\n\n

1806 y\u0131l\u0131na gelindi\u011finde Afyon bitkisinden izole edilen analjezik \u00f6zelli\u011fe sahip Morfin ticari olarak safla\u015ft\u0131r\u0131lan ilk do\u011fal \u00fcr\u00fcnd\u00fcr. 1928 y\u0131l\u0131nda A. Fleming taraf\u0131ndan Penisillin<\/em>\u2019in ke\u015ffi, mikroorganizma orjinli ila\u00e7 \u00f6nc\u00fcl\u00fc bile\u015fik ara\u015ft\u0131rmalar\u0131n\u0131n ba\u015flang\u0131c\u0131 a\u00e7\u0131s\u0131ndan milat say\u0131l\u0131r. Penisilin\u2019in ke\u015ffinden sonra Selman Waksman\u2019\u0131n toprak mikroorganizmas\u0131 taraf\u0131ndan \u00fcretilen streptomisini ke\u015ffi ile yeni ila\u00e7 etkin madde ke\u015ffi alandaki \u00e7al\u0131\u015fmalar \u00f6zellikle mikroorganizmalar \u00fczerinde yo\u011funla\u015fm\u0131\u015ft\u0131r. Literat\u00fcrde \u201cmikrobiyal do\u011fal \u00fcr\u00fcn\u201d olarak adland\u0131r\u0131lan bu molek\u00fcller,  sahip olduklar\u0131 \u00f6zel kimyasal yap\u0131lar\u0131 ve biyolojik aktivitelerinden dolay\u0131 \u00f6nemli ila\u00e7 \u00f6nc\u00fc bile\u015fiklerdir. Bu bile\u015fiklerin kanser, diyabet ve enfeksiyon gibi bir\u00e7ok hastal\u0131\u011f\u0131n tedavisinde kullan\u0131labilir olmas\u0131 farmakolojik end\u00fcstrinin en \u00f6nemli ara\u015ft\u0131rma alan\u0131n\u0131 te\u015fkil etmektedir.<\/p>\n\n\n\n

Son y\u0131llarda, farkl\u0131 do\u011fal kaynaklardan (deniz, ma\u011fara, batakl\u0131k, \u00e7\u00f6l, endemik bitkiler vb.) yeni mikroorganizmalar\u0131n izole edilmesine ili\u015fkin \u00e7e\u015fitli metotlar uygulanabilmektedir. Bu habitatlardan mikroorganizmalar\u0131n izole edilmesinin yeni ila\u00e7 \u00f6nc\u00fcl\u00fc molek\u00fcllerin ke\u015ffine yol a\u00e7aca\u011f\u0131 tahmin edilmektedir. Bu ama\u00e7la ger\u00e7ekle\u015ftirilen bilimsel ara\u015ft\u0131rmalar sonucunda yeni ila\u00e7 \u00f6nc\u00fcl\u00fc molek\u00fcller tespit edilmekte ve ila\u00e7 etkinlikleri ara\u015ft\u0131r\u0131lmaktad\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Bilindi\u011fi \u00fczere yery\u00fcz\u00fcn\u00fcn %70\u2019i denizlerle kapl\u0131d\u0131r. Karasal habitatlara oranla biyolojik \u00e7e\u015fitlili\u011fin daha fazla oldu\u011fu denizler, 36 filumdan olu\u015fan canl\u0131lar aleminin 34 filumuna ev sahipli\u011fi yapmaktad\u0131r (yakla\u015f\u0131k 2,2 milyon t\u00fcr). Denizler; sahip olduklar\u0131 s\u0131ra d\u0131\u015f\u0131 (tuz konsantrasyonu, bas\u0131n\u00e7, s\u0131cakl\u0131k, \u0131\u015f\u0131k) abiyotik ko\u015fullarla karasal ortamlardan farkl\u0131l\u0131k g\u00f6sterirler. Bu sebepten dolay\u0131 denizlerde ya\u015fayan canl\u0131lar bu s\u0131ra d\u0131\u015f\u0131 ko\u015fullarda canl\u0131l\u0131klar\u0131n\u0131 devam ettirebilmeleri i\u00e7in \u00e7e\u015fitli adaptasyonlar geli\u015ftirirler. Evrimsel ve mikrobiyal ekoloji a\u00e7\u0131s\u0131ndan b\u00fcy\u00fck \u00f6neme sahip ila\u00e7 \u00f6nc\u00fcl\u00fc molek\u00fcller, mikroorganizmalar\u0131n bu t\u00fcr ortam \u015fartlar\u0131na en iyi \u015fekilde adaptasyon sa\u011flamas\u0131nda \u00e7ok \u00f6nemli rol oynarlar.<\/p>\n\n\n\n

\u00d6zellikle son y\u0131llarda yap\u0131lan \u00e7al\u0131\u015fmalar g\u00f6stermi\u015ftir ki deniz mikroorganizmalar\u0131, s\u0131ra d\u0131\u015f\u0131 habitatlara e\u015fsiz fizyolojik ve metabolik adaptasyonlar\u0131ndan dolay\u0131, farkl\u0131 biyolojik aktivitelere sahip ila\u00e7 \u00f6nc\u00fcl\u00fc molek\u00fclleri y\u00fcksek kapasitede sentezleyebilme potansiyeline sahiptir. Mikrobiyal orjinli ila\u00e7 ara\u015ft\u0131rmalar\u0131na \u00f6nemli ve yeni bir boyut kazand\u0131ran deniz mikroorganizmalar\u0131ndan yak\u0131n zamanda ila\u00e7 \u00f6nc\u00fcl\u00fc molek\u00fcllerin ke\u015ffedilmesiyle bu mikroorganizmalar\u0131n ila\u00e7 ara\u015ft\u0131rmalar\u0131nda en \u00f6nemli do\u011fal kaynaklardan biri oldu\u011funu kan\u0131tlamaktad\u0131r. <\/p>\n\n\n\n

Deniz mikroorganizmalar\u0131n\u0131n ekolojik rolleri tam olarak bilinmemesine ra\u011fmen, karasal akrabalar\u0131ndaki gibi organik materyallerin ayr\u0131\u015fmas\u0131 ile ilgili g\u00f6revleri oldu\u011fu d\u00fc\u015f\u00fcn\u00fclmektedir. Bunun yan\u0131 s\u0131ra kompleks polimerlerin ayr\u0131\u015fmas\u0131, azot d\u00f6ng\u00fcs\u00fcnde rol almalar\u0131, \u00e7e\u015fitli patojen bakteri ve funguslara kar\u015f\u0131 de\u011fi\u015fken oranlarda inhibisyon etkisi g\u00f6steren kimyasal bile\u015fiklerin \u00fcretilmesinden sorumludurlar. Bu durum deniz mikrobiyal \u00e7e\u015fitlili\u011fini, mikroorganizmalar\u0131n ya\u015fam ortamlar\u0131na adaptasyonunu ve ila\u00e7 \u00f6nc\u00fcl\u00fc molek\u00fcl biyosentezinin mekanizmalar\u0131n\u0131 a\u00e7\u0131klar niteliktedir. \u00d6rne\u011fin;  bir deniz mikroorganizma grubu taraf\u0131ndan sentezlenen Diazepinomicin<\/em> bile\u015fi\u011fi olduk\u00e7a y\u00fcksek bir potense sahip olup, antit\u00fcm\u00f6r ajan olarak binlerce kanserli hastan\u0131n tedavisinde kullan\u0131lmaktad\u0131r. Benzer \u015fekilde bir ba\u015fka deniz mikroorganizmas\u0131nca sentezlenen Salinisporamide<\/em> bile\u015figi de farkl\u0131 t\u00fcrlerinin kanser tedavisinde kullan\u0131lmak \u00fczere ilgili otoritelerce onay alm\u0131\u015ft\u0131r. <\/p>\n\n\n\n

Gezegenimizin en \u00f6nemli sorunlar\u0131ndan biri olan k\u00fcresel iklim de\u011fi\u015fikli\u011finin okyanus ve denizler \u00fczerindeki olumsuz etkisi bu habitatlarda ya\u015famakta olan t\u00fcm taksonomik gruplardaki canl\u0131lar\u0131 etkilemektedir. Evrensel \u00e7apta halk sa\u011fl\u0131\u011f\u0131n\u0131 ciddi bir \u015fekilde tehdit eden antibiyotik diren\u00e7lili\u011fi nedeniyle yeni antibiyotiklerin ke\u015ffine ihtiya\u00e7 duyulmaktad\u0131r. Bu nedenle yeni ila\u00e7 \u00f6nc\u00fcl\u00fc molek\u00fclleri ke\u015ffi a\u00e7\u0131s\u0131ndan da deniz\/okyanus ekosistemlerinin ve biyolojik \u00e7e\u015fitlili\u011fin korunmas\u0131 olduk\u00e7a elzemdir. Su ekosistemleri sadece insanl\u0131\u011f\u0131n en \u00f6nemli ya\u015famsal habitatlar\u0131 olmay\u0131p bunun yan\u0131 s\u0131ra farkl\u0131 hastal\u0131klar\u0131n tedavisinde kullan\u0131lan yeni ila\u00e7 molek\u00fcllerinin ke\u015ffedildi\u011fi do\u011fal kaynaklard\u0131r. Bu nedenle de Lakota dilinde suyun ya\u015fam\u0131n kendisi oldu\u011fu anlam\u0131n\u0131 ta\u015f\u0131yan `Mni Wichoni`\u00a0 ifadesine bu a\u00e7\u0131dandan bak\u0131lmas\u0131 gerekmekted\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Kaynaklar:<\/p>\n\n\n\n

1) \u00d6zakin S, Ince E. Genome and metabolome mining of marine obligate Salinispora<\/em> Strains to Discover New Natural Products. Turk J Biol. 2019;43(1):28\u201336.1807-136. <\/p>\n\n\n\n

2) WHO, Global Priority list of Antibiotic Resistant Bacteria to Guide Research Discovery and Development of New Antibiotics 27. Feb. 2017.<\/p>\n","post_title":"Do\u011fal Kaynaklardan Yeni \u0130la\u00e7 Molek\u00fclerinin Ke\u015ffi (Mni Wichoni)","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"dogal-kaynaklardan-yeni-ilac-molekulerinin-kesfi-mni-wichoni","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2020-01-03 09:26:00","post_modified_gmt":"2020-01-03 06:26:00","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=111581","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":111581}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "221"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "56"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

GIF nedir ve nasıl kullanılır?

Açılımını bilmeseniz bile "GIF" kelimesine kesin rastlamışsınızdır. İnternetin ilk zamanlarında belirleyiciydi, şu ansa hiç olmadığı kadar popüler. Peki bu GIF nedir ve onları nasıl kullanabiliriz? En basit...

Elektromanyetik dalgalarla uzay zamanda geçmişi ve geleceği görmek

Uzayda bulunan herhangi bir yüklü nokta uzayın niteliğini değiştirir. Yakınında bulunan başka bir nokta bulunduğu yerden alınırsa, bu nokta üzerine etkiyen kuvvet yok olsa da...

Sanal parçacıklar kendisini tanımlayıp solucan delikleri oluşturan bilinçli temel etkiler mi?

Sanal parçacık sıradan parçacıkların özelliklerini sergileyen fakat sınırlı bir süre var olan geçici dalgalanma olarak tanımlanır. Sanal parçacık kavramı, sıradan parçacıklar arasındaki etkileşimi, sanal parçacıklar arasındaki...

Yaşlanmaya meydan okuyan şifre Termodinamik Yasaları’nda mı?

Termodinamik kanunları, çok genel bir geçerliliğe sahiptir ve karşılıklı etkileşimlerin ayrıntılarına veya incelenen sistemin özelliklerine bağlı olarak değişmez. Yani bir sistemin sadece madde veya enerji...
Konuk Yazar
Konuk Yazar
Siz de Gaia Dergi'de yazılarınızın çıkmasını istiyorsanız iletisim@gaiadergi.com üzerinden iletişime geçebilirsiniz.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol