Stephan Shay bir koşucu ve ümit vaat eden bir olimpiyatçı. Ortalama bir Amerikalıya göre, ekolojik anlamda çok daha görünmez bir ayak izi olan Shay çok tutumlu; dolayısıyla ekonomik olarak birçoklarından daha özgür. Ne var ki, günün ortasında sahile karşı bir park yerine park ettiği karavanıyla onu görenler, Shay’i kirli sakalları ve 1966 model Cortez karavanıyla, sorumsuz ve mantıksız biri sanıyor.
Öte yandan Shay, sorumluluğun tanımını, mortgage ödemeleri ya da komşularımıza sosyo-ekonomik statümüzü kanıtlamak için girdiğimiz anlamsız yarışlar gibi kendi kendimize yarattığımız yüklerle yapmıyor.
Ona göre, asıl sorumsuz ve mantıksız olan, hayatı bu şekilde, yani maddiyatla çarçur etmek.
2014’te, işinden çıkarılmasının ve kız arkadaşının ülkenin diğer ucuna taşınmasından sonra Shay, hayatın geçiciliği üzerinde düşünmeye başlamış.
Sonra, 5 bin 100 dolara 5 metrelik 1966 model Cortez Camper almış.
Çoğu insan, bu hareketini sorunlarından kaçmak için kullandığı bir bahane olarak değerlendirmiş.
Shay ise, bir şeylerden değil kaçmadığını, bir şeylere doğru koştuğunu söylüyor.
Böylece, külüstür karavanını restore etmek için 10 bin dolar harcamış. Bu miktar kulağa yüksek gibi gelse de; sadece on 12 ay içinde, artık her ay ödemediği bin dolar kirayla, hesaplayınca, kendisinin bu “gezici-macerası” kendi kendini ödemiş olmuş.
Aynı zamanda Shay yakın zamanda Climate Resolve tarafından katlanarak küçülmenin karbon ayak izini küçültmesine örnek olarak takdir edilmiş.
Bir Maserati kullanıcısının, sadece ona özgürlüğüne imrendiğini söylemek için iki blok geri gelmesi teorisini kanıtlıyor. Bu aynı zamanda, insanların işgal etmeyi seçtikleri alanlarla tanımlandıklarının da bir kanıtı ona göre.
Olimpiyatlara hazırlanmak için daha fazla zamanı olmasının yanında, savurganlık yapıp her hafta sonu geziye çıkıp ve hâlâ da para biriktirebildiğini söylüyor Shay.
Kaynak: The Plaid Zebra