Ana Sayfaİnsan ve Toplumİlahi Bilgelik: Teozofiyi Anlamak

İlahi Bilgelik: Teozofiyi Anlamak

-

Teozofi, Yunanca θεοσοφία (theosophia) teriminden, θεός  (teos), “tanrı”, “tanrılar” veya “ilahi” ve σοφία (sophia), bilgelikten türetilir. İlahi bilgelik, Tanrı ya da tanrıların bilgeliği ya da ilahi şeylerdeki bilgelik olarak tercüme edilir. Terim ilk olarak Neo-Platonik okuluna mensup tanınmış bir İskenderiye filozofu olan Porfiri’nin (AD. 234 – 305) yazılarında bulunur.

Helena Petrovna Blavatsky, kısaca Madam Blavatsky, teozofinin doğru anlamı için Tanrı bilgisi değil, Tanrılar, yani İlahi olan, insanüstü bilgi demiştir.

Madam Blavatsky ve Henry Steel Olcott

Teozofik Terimler Sözlüğünde, terimi daha sonra şu şekilde tarif eder: Teozofi (Gr.). Bilgelik-Din veya “İlahi Bilgelik”. Dünyadaki tüm din ve felsefelerinin alt yapısı ve temelidir. İnsan bir düşünce varlığı haline geldiğinden beri, sayılı üstatlar tarafından öğretildi ve uygulandı. Teozofi pratikte tamamen ilahi ahlaktır”

Uzun yıllar Teozofi cemiyetinde bulunmuş Geoffrey Farthing Teozofi konusunda bize yardım eder. Teozofi bunlar değildir;

(1) Şöyle bir din değildir; kesinlikle başka herhangi birinden veya başka birilerinde türetilmiş değildir;
(2) spiritüel ya da psişik bir tarikat değildir;
(3) bir dogma, inanç veya mezhep değildir; kimse tarafından uydurulmamış veya icat edilmemiştir;
(4) spekülatif bir felsefe değildir; herhangi bir felsefe okulundan veya herhangi bir felsefe okulunun bir karışımı değil;
(5) kesinlikle kara büyücülük, kehanet ya da sihir sanatları sistemi değildir;
(6) bir düşünce sistemi veya belirli bir fikir kümesi değildir;
(7) bir görüş, inanç veya kavram meselesi değildir; ne sizin, ne de bir başkasının;
(8) kendi kendini yükseltmek, kişisel istekleri, arzuları, talepleri ve hatta kişisel ihtiyaçları karşılama aracı değildir;
(9) kasten gizli tutulan herhangi bir şey değildir; kimseden saklanamaz;
(10) Doğada herhangi bir gerçek ya da hakikat değildir; ne ahlaki, nezih, kibar ya da yardımsever, ne de akılcı ve makul herhangi bir şeyle bağdaşmaz.

Madam Blavatsky ile başlayan, 1875 yılında kurulan cemiyet sonrasında dünyanın hemen hemen her yerine yayılıyor. Erken dönem Teozofistlerin kitapları yavaş yavaş Türkçeye çevriliyor. Doğu bilgeliğini Batıya getiren Madam, Hiyerarşinin dışsallaşmasında görev alıyor diyebiliriz. Bilgeliği bu kadar açık ve yüksek seviyeden vermesi, bilginin de korunmasına yardım etti. Yukarıda parlayan ışığı aşağıya çekemedik, hala da birçoğumuz çekemiyoruz. Yukarıda kaldığı sürece ışığından az da yararlansak, o temiz kalması sürdürüyor. Ancak yine de çeviriler ile anlam kaymaları oluyordur.

Teozofik kitapları inisiyelerin çevirmesi gerekliliği de ayrı bir konu. Üstadın yüksek benliği ile bağlantı kurup ya da kurmayı niyet edip, meditatif olarak hassasiyet içinde bilginin aktarılması gerekli. Yoksa, şahane bir karmanız olur. Böyle büyük ışıksal hareketlere sadece yukarısı dahil olmaz, yanlış ya da başka türlü bilgi vermek isteyen birçok değişik planda vardır? İsa’nın Dünya’nın Prensi ile karşılaşması gibi?

Sizde ona verecek bir şey varsa Prens gelir, geldiğinde bilgelik de getirebilir sonra kitabı birlikte çevirirsiniz. Karma üstüne karma.

Bu girişten sonra Teozofiyi nasıl çalışabileceğimize bakalım. Kalp merkeziyle ilgili olan yazı burada faydalı olabilir.

Sizinle birlikte atan en az dokuz kalp diyor Üstat DK. Yani bir grup olarak çalışılır. Diğer türlüsü, kişi kendi zihni ile çalışır. Zihnini akıllandırır, eğer şansı yaver gider grubun içine girerse sonra akıllı zihnini devreden çıkarmak için uğraşır. Bilmek, bilginin illüzyonuna, cazibesine kapılmamak için uğraş ister, kendini bilmek ister. Birbirini izleyen öğrenilerin, inisiye adaylarının birbirini takip etmesi gerekir, Hocanın, göreceli olarak önde olan inisiyenin yönlendirmelerini tabii ki akışın içerisinde olur.

Hiyerarşinin dışsallaşması ve bilgeliğin doğru bir şekilde yayılması ciddi bir sorumluluktur. İnsanın evrimi, maddenin ve düşüncenin evrimi, gelişimi bizi tamamlayıcı başlıklardır. Ancak öncelik yine bilgi değildir. Keşfetmeye, aramaya ve öğrenmeye olan hevesimizdir. Bu heves bizde süreklilik oluşturur. Süreklilik, bir şeylerin şekillenmesine olanak verir. Şekillenmiş olan şeyler bizim görünmeyen ile, Üstatlar ile bağ kurabilmemize olanak verir.

O aşamadan sonra artık aday kendi ışığının kapladığı alan kadar hiyerarşinin planlarını gerçekleştirmeye çalışır. Bu konuda daha yazılacak çok şey var. Bu girişten sonra bazı önde gelen teozofistleri inceleyelim.

SON YAZILAR

Nedir bu normal?

Normal, Latincesi normalis olan “gönyeli, ölçüye uygun” sözcüğünden gelmektedir. Ayrıca Fransızca normale de “kurala uygun, kurallı” sözcüğünden alıntıdır. Norm, Fransızca norme "kural, standart, ölçü" sözcüğünden gelmektedir...

Tek kişilik azınlık

Sürekli bir şeylere yetişme çabası... Hep geç kalmışlık hissi içerisinde geçen günler... Düşünmeye bile zaman bulamayan insan selleri... Düşünmek bile istemeyen ve bundan kaçmaya çalışan...

Sessizliğin Sesi ve Mizofoni

Sümer’in baş tanrılarından Enlil, bir gün insanlardan çok rahatsız olduğu için onları yok etmeye karar verir. İnsanlardan rahatsız olmasının tek nedeni ise çok fazla üremeleri...

Arkeik Çığlık

"Geçmiş dönemlerle kıyaslandığında elbette kat edilen epeyce bir yol vardır ama bilgi ve teknoloji çağında kulaklardaki o arkeik söylem, aslında kadının var olması gereken alanı...
Avni Onur Sevinç
Avni Onur Sevinçhttps://www.avnionursevinc.com/
Gelişimimize uygun ekolojiyi inşa etmek için çalışan bir Doğa. Doğa, aynı zamanda arkadaşlarını da arar. Bu temiz ekolojide olmak ister misin?

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol