Ana SayfaEkolojiHayvan Haklarıİtaatsizliğe olan nefretimiz: Hollanda'da bir baykuş ömür boyu hapisle cezalandırıldı

İtaatsizliğe olan nefretimiz: Hollanda’da bir baykuş ömür boyu hapisle cezalandırıldı

-

Medeniyetimizi hayvanlar üzerinde kurduğumuz tahakkümün üzerine inşa ettik. Onlar doğdular; biz araç olarak, yemek olarak, eğlence aracı olarak onları sömürdük. Katliamlar düzenledik, bayram dedik. Auschwitzler inşa edip ismine ticarethane diye seslendik. Hapishanelere tıktık merakımızı giderdik.

Döve döve dans etmeyi, itaat etmeyi, şaklabanlık yapmayı öğretmeye çalıştık. Onlar ise sürekli direndi. Başkaldırdı. Gözlerinden yaşamak istediklerini söyleyen cümleler fışkırmasına rağmen, bizler görmezden geldik. Peki, neden yaptık bunları? Farkında mıydık tüm bunları gerçekleştirirken? Planlı yok oluşumuzun projesini çizip ellerimizle inşa ettiğimiz uygarlık, gerçekten gerekli miydi? Peki, şu an mutlu muyuz? Huzurla mı dolup taşıyor içimiz? Gırtlakladığımız dünya varlıklarının vicdan azabını derinlerimizde bir yerlerde hissetmiyor muyuz?

Geçtiğimiz günlerde Hollanda‘nın kuzeyinde bulunan Purmerend kentinde yaklaşık 50 kişiyi yaraladığı gerekçesiyle bir baykuş, ömür boyu hapse çarptırıldı. Bölgede yürüyüş ya da koşu yapan kişilere gaga darbeleriyle zarar verdiği iddia edilen baykuşun salınması durumunda benzer davranışları sergileyeceği düşünüldüğünden, verilen kararın gerçekleştirilmesi gerekliliği de dile getirildi. Belediye tarafından kuşların hapsedildiği bir barınağa konan baykuşun doğaya salınması için bölgedeki hayvan özgürlükçüsü ve çevreci topluluklar eylem başlattı. Kurulan baskılar sonucu ilgili baykuşun başka bir yere sevk edildiği de dile getirilenler arasında.

Fotoğraf: Kameron Perensovich/Flickr Creative Commons
Fotoğraf: Kameron Perensovich/Flickr Creative Commons

Dünya üzerindeki söz sahibi olduğunu düşünen bir türün temsilcisi bizler, baykuşlara yaşamayı reva gördüğümüz dünyaya sırtımızı çevirerek bizlere zarar verdiği gerekçesiyle kanatlı bir hayvanı kafes ardında yaşamaya itebiliyoruz. Merak ediyorum baykuşlar tarafından öldürülen bir insan mevcut mu? Mevcutsa sayısı kaç? Bizim öldürdüğümüz baykuşların sayısından fazla mı? Üzerine bastığımızda yılanlar bizi neden ısırır? Kesmeye götürdüğümüz boğalar elimizden kurtulduğunda neden kaçar? Afrika’da filler insanlara saldırma eğilimlerini neden sıklaştırdılar? Bir hayvan direnişi ile karşı karşıya mıyız yoksa? Kitlesel bir direniş elbette ki söz konusu değil, fakat bireysel inisiyatiflerin sonucu karşımızda bizlere itaat etmek istemeyen varlıkların gerçekliği ile karşı karşıyayız. Hayvanlar, düzenimizin gönüllü bekçileri veya paralı köleleri olmaya niyetli değil. İtaat olgusuna o kadar takılmış durumdayız ki bunun için sayfalar dolusu yazdığımız yasal düzenlemelerimiz var. Peki, bu düzenlemeler ne kadar vicdan odaklı? Ne kadarı tüm dünyayı huzura erdirebilecek nitelikte? Sanırım henüz böyle bir düzenleme dünya genelinde insan medeniyetleri tarafından hayata geçirilemedi.

hollanda,baykuş3
Fotoğraf: Rick and Nora Bowers/VIREO

Yargı ile çözmeye çalıştığımız adalet anlayışımızın hapsettiği binlerce beden, verilen cezaların tamamlanmasını ya da ölmeyi gri duvarlar arkasında beklemekle beraber, yaptıklarını hata olarak algılaması bekleniyor. Baykuş örneğinde olduğu gibi çevresel koşullar, yaşamların içerisinden geçtiği süreçler ve beyinlere sokulan dogmaların hiçbir önemi yokmuşçasına, yapılan eylemle sınırlandırılarak kişiler cezalandırılmakta ve verilen cezalar sonuçlansa dahi dönülen yaşamda benzer olayları tekrar ederek yaşamak durumunda kaldıkları bir dünyaya geri yollanmaktadırlar. Bir çocuk hırsızlık yaptığında karşılığında yıllarını bir kafes içerisinde tecrit ettirirken huzurlu olduğunu iddia ettiğimiz küçük dünyamızda ne kadar da vicdanımız rahat. O çocuktan daha suçlu olduğumuz halde. Merak ediyorum canavarca eğilimler göstermiyor oluşunuzun nedeni – ki kendimizden olana verdiğimiz zararlar da dâhil birçok kötü davranışı bizler geliştirdiğimiz ahlaki yapılanmanın dışında tuttuğumuzdan canavarca davranmıyormuş gibi hissediyoruz.- gerçekten yasalar karşısında suçlu olarak nitelendirilip cezalandırılmaktan korktuğumuzdan mıdır? Eğer öyle ise vay halimize.

hollanda,baykuş2

Başlıca problemimiz yasal düzenlemelerimizi vicdani ve etik bir anlayış üzerine kuramayışımız ve dünya üzerinde bulunan çok küçük bir kitlenin çıkarlarına uygun biçimde düzenlemiş olmamızdan kaynaklıdır. Güney Afrikalı yazar ve hukukçu Cormac Cullinan tarafından kaleme alınan Vahşi Hukuk isimli kitapta mevcut batılı hukuk anlayışına sahip yapılanmalarımızın baştan sona köklü bir değişikliğe gitmesi üzerine durulmakla beraber, gereken hukuki yapılanmanın tüm çevreyle ilgili yapıları ve canlı varlıkların kendi doğal yaşam tutumlarını gözetmemizin üzerine eğilir. Bu durum yalnızca hayvanların yaşamlarını hukuk ile garanti altına almayı öğütlemekle kalmaz aynı zamanda insanların da maruz kaldığı çevresel durumların ve onları sergilediği davranışlara iten etkenlerinde detaylı irdelenmesine olanak sağlayacaktır. Gün boyu reklamlara maruz bıraktığınız bir bireyin kredi kartı borçlusu olmasının nedeni bilinçsiz harcama mı yoksa harcamanın yaşamı mutlu kıldığına inandırılmış olması mı? Peki, cinayetler suçken, savaşlarda binlerce inanın öldürülmesinin cesaret örneği olarak nitelendirilmesinin nedeni nedir? Adaletten anladıklarımızın çöp oldukları aşikâr. Peki, gerçek adalet nerede? Nietzsche’nin dediği gibi “İki temel sorunu var insanlığın; Adaletsizlik ve anlamsızlık. Birine karşı hukuku bulduk, diğerine karşı sanatı. Ama insanlar hukuka ulaşamadı… Ve sanat insanlara…”

Kafeslerin olmadığı bir dünya dileğiyle… Yaşasın özgür baykuşlar!

SON YAZILAR

Yasayı sokakta biz yazacağız!

Toplumda bir karşılığı olmayan ve fakat iktidar tarafından köpürtülen Güvenli Sokaklar Derneği'nin oluşturduğu fason algı sonucunda, adı hâlâ "hayvanları koruma" olan 5199 numaralı yasadan "koruma"...

Hatay’da depremin ardından süren hayat mücadelesinin pek de söz edilmeyen özneleri: Hayvanlar

6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen Hatay'da yaşayan patili dostlarımız oldukça zor durumda. Hayvanlara yönelik bir sağlık hizmeti görünür değil, özellikle kedi ve köpekler kontrolsüzce...

“Hayvanlar için etki” yaz okulu için kayıtlar başladı

Kafessiz Türkiye tarafından düzenlenen “Hayvanlar İçin Etki Yaz Okulu” kayıtları başladı! Başvuru için son gün 22 Temmuz. 25- 26-27 Temmuz 2023 tarihlerinde online olarak gerçekleştirilecek...

Felaketin görünmeyen yüzü: Depremden etkilenen hayvanlar

Depremin ardından Animal Save Türkiye grubu deprem bölgesinde ilanlar aracılığıyla hayvanları kurtardı. Bakım verenlerine ulaşabildiği hayvanları sahiplerine ulaştıran grup, depremzede hayvanları yuvalandırmaya devam ediyor.
Kadir M. Ersoy
Kadir M. Ersoy
Milyonlarca yıl önce iki ayağı üzerine kalkan primatlatların günümüz temsilcilerinden biriyim. Şansıma modern dünya adı verilen döneme rast geldim. Bana modern olmak ister misin diye sorsalar yok ben taşları birbirine vurarak ateş yakmaktan öteye gitmek istemem derdim. Ne parmaklık tanırdım o zaman ne de tel örgü. Bu konular üzerine de konuşamazdım belki ama varsın internetim de olmasın. Her insan canlısı kadar bu dünyaya zararı dokunan ama bunun farkında olup utancını içinde yasayarak kendini değiştirmekle ise başlayan sıradan biri. Herkese yetecek kadar sevgisi, duvarlara karşı öfkesi mevcut. Müzik dinleyip resim çizer. Ha bir de çok iyi hayvan sever.

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol