Ezidiler kimdir? İnanışları nelerdir, kültürleri nasıldır? Ve daha bunun gibi birçok soru… Ezidileri tanımak için önce onların yaradılış efsanelerini bilmek gerekir.
Başlangıçta Tanrı Azda kendi ateşinden Melek Tavus’u yaratır ve ona evreni ve insanı yaratma görevini verir. Ona yardımcı olması için de altı melek daha yaratır. Bunun üzerine Melek Tavus, Tanrı Azda’nın verdiği buyruk doğrultusunda ve ondan aldığı bir toz ile erkek ile kadını ve evreni yaratır, ayrıca ayak işlerini görmesi için de dört tane cin yaratır. Daha sonra yarattığı kadın ve erkeği takdim etmek için Tanrı Azda’nın yanına gider. Tanrı Azda da Melek Tavus’a, “Bundan sonra bu iki insana tabi olacaksın” der. Bunun üzerine Melek Tavus, “Bu iki insanı yoktan var eden benim niçin onlara tabi olayım, ben yalnız beni yaratan sana tabi olurum” der. Bu kadın ve erkekten 80 çocuk dünyaya gelir. Daha sonra bu iki insan ideal insan konusunda anlaşmazlığa düşerek kavga ederler. Bunun üzerine ikisinin sınava tabi tutulmalarına karar verilir. Her ikisi de ruhlarını, düşüncelerini bir küpe doldururlar ve ağzını kapatırlar. 40 gün sonra erkeğin küpünden Seyyid Bin Car adında güzel bir genç çıkar. Kadınınkinden ise sürüngen, akrep, çıyanlar…
Erkek, Seyyid Bin Car’ı o kadar sever ki, diğer çocuklarıyla artık ilgilenmez olur. Bu da kadın ve 80 çocuğu arasında kıskançlık ve nefrete neden olur. Kadın karar verir, çocuk öldürülecektir. Kadın bir parola belirler ve suikastın yapılacağını bu parolayla bildireceğini söyler. Ancak herşeyi bilen ve duyan Melek Tavus’u hesaba katmamıştır. Melek Tavus yarattığı 4 cine emir verir ve cinler gece olunca 80 çocuğun ağızlarına üflerler. Çocuklar uyanındıklarında 80 farklı dil konuşmaktadırlar. Bu sebeple annelerinin söylediği parolayı anlayamazlar. Seyyid Bin Car böylelikle kurtulur. Seyyid Bin Car’a bir dişi melek gönderilir ve bundan olan çocuklar Ezidilerin atalarını oluştururlar. Diğer 80 çocuktan dünyaya gelenler ise diğer insanları oluştururlar…
Kısacası Ezidilerin mitolojik olarak kabul ettikleri yaradılış hikayeleri bu. Gelelim Ezidilerin bir hakaret olarak kabul ettikleri “Yezidi” tanımına. Yezid; Hasan ve Hüseyin’iöldüren Muaviye Bin Yezid’e yönelik negatif içerikli bir tabirdir.
Lanetli bir insan olarak görülen Yezid, Ezidilere atfedilince bu durum Ezidilere bir hakaret olarak görülür. Ezidiler etnik olarak Arap asıllı Şeyh Adi’nin ve Arap olan müritlerinin soyundan gelen bir azınlık dışında Kürt halkının bir bölümünü oluştururlar ve Kürtçe konuşurlar. Ezidilik dini bugünkü haliyle Ortadoğu’daki çeşitli kültürler ve dini inançların mirasçısıdır. Ezidiler; güneşi, ayı, yıldızları, ateşi ve suyu kutsal kabul ederler. Bundan dolayı da doğaya çöp atmak, ateşi suyla söndürmek ve suyu ses çıkararak içmek günahlar arasındadır.
Ezidi kaynaklarına göre, dünyada yaklaşık 600 bin Ezidi yaşıyor ve bu nüfus dünyadaki toplam Kürt nüfusunun yüzde 2’sini oluşturuyor. 1970’li yıllara kadar özellikle Urfa Viranşehir’de yoğun olarak yaşayan ve sayıları 80 bin olan Türkiye Ezidileri, 1980’le birlikte Türkiye dışına göç etmeye başlamışlardır. 1985 yılında 23 bine inen sayıları, 2007’de 377’e kadar düşmüştür. Urfa’da 243, Batman’da 72, Mardin’de 51, Diyarbakır’da 11 kişiye gerilemiştir. Türkiye Ezidilerinin büyük bir kısmı bugün Almanya’da yaşamaktadır.
Ezidilikteki inançlar
Dünya sonsuzdur, dünyayı yaratan Tanrı onu asla yıkmaz.
Doğanın korunması ve doğaya saygıyı benimserler.
Günde 3 defa güneşe dönerek ibadet ederler.
Çarşamba gününü dinlenme günü olarak kabul ederler, çünkü Melek Tavus’un yaratıldığı gün, ilk iki insanın yaratıldığı gün ve Seyyid Bin Car’ın dünyaya geldiği gündür.
Her yıl 12 Aralık’ta 3 günlük oruç farzdır.
Güneş doğarken sabah duası yaparlar.
Domuz ve marul yemezler.
Kötülüğün ve karanlığın simgesi şeytana asla tapmazlar.
Şeytanın adını anımsatan (kitap, şer, şaf) kelimelerini anmak haramdır.
Herkes ibadetini bireysel olarak yapar.
Laleş’e hac ziyareti yapılır.
Ezidi olmak için, anne ve babanın Ezidi olması gerekmektedir.
Farklı bir dinden biriyle duygusal bir bağ kuran kişi Ezidilik inancından çıkmış sayılır.
Ezidilerin Ezidi olmayan bir kadının yüzüne bakması haramdır.