1910 Urfa doğumlu Elia, çocuk yaştayken 1915 olayları çıkar. Amerikan Yakın Doğu Yardım Vakfı aracılığıyla önce Ürdün’e daha sonra ise Filistin’deki Nasıra bölgesinde bir yetimhaneye gönderilir.
Yetimhanede soyadını bilmediği için kendisine babasını işi sorulmuş ve “kahveci” demesiyle “Kahvedjiyan” olarak anılmıştır. Kaldığı yetimhanede Krikor Boghosian adlı amatör fotoğrafçıyla arkadaş olmaya başlamış ve gezilerinde kendisinin malzemelerini taşımakla fotoğrafçılığa başlamıştır. Fotoğrafa duyduğu aşkı fark eden Garro Boghosian gezileri sırasında kendisini de yanında götürmeye ve para ödemeye başlamıştır daha sonra ise yetimhane aracılığıyla Kudüs’e gönderiliyor. Orada fotoğrafçılık yapan Hanania kardeşlerle tanışıp onlarla çalışmaya başlıyor. Uzun süre Hanania kardeşlerle çalışan Elia, 1948’deki Arap İsrail savaşı sırasında kendi fotoğraflarını bir depoda saklayıp şehri terk ediyor.
Savaş bitince tuttuğu depoyu dükkana çevirip ELİA PHOTO SERVİS ismiyle profesyonel fotoğrafçılığa başlıyor. Tarihi sokakları, insanları, çekmeye başlamış ve Kudüs’ün İngiliz mandasında olduğu dönemlerde çektiği fotoğraflar arşivlerdeki ender bulunan fotoğraflardan. Kırk yıl boyunca fotoğraf çekmeye devam ediyor ve yaklaşık 3 bin Kudüs fotoğrafı olduğu tahmin ediliyor.
Arşivi gün geçtikçe genişleyen Elia, sergiler açmaya başlamış ve sergilerine yoğun ziyaretler olmuştur. 1998 yılında bazı özel fotoğrafları, kitaplaştırılmış ve 1999 yılında da Kudüs’te ölmüştür. Ardında bir sürgün tarihi bırakan Elia’nın hikâyesi, hem Kudüs’ün acıklı hikâyelerini anlatıyor hem bir sürgünü.
Fotoğraflarını bir kısmı ünlü sergilerde satılmış bir kısmı da hâlâ kendiaçtığı dükkanda oğlu Kevork tarafından sergileniyor.
Kaynaklar: Haaretz ,
Görsel Kaynakları: Malikian Photo