Ana SayfaKültür & SanatÖyküMaviş Ümit- Karşılaşma | Öykü

Maviş Ümit- Karşılaşma | Öykü

-

Ayrılmışlardı. İki yıl olacaktı birkaç saat sonra. Ayaklarının ucunda uzanan orman manzarasına bakıyordu epeydir.

“Şimdi koltuğunda otuyordur Gülşen,” diye gayri ihtiyari mırıldanırken aniden etrafına göz gezdirdi. Bakışları derin bir uykudan uyanmış gibi sersem sepelekti. Yeni evinde yeni karısıyla beraberdi. Yeni karısı, Selma, az önce evden çıkmıştı, gecikmeyeceğini mesaj atmıştı. Çıktığını bile hatırlamıyordu ki… 

Arkasına yaslandı. Soğumaya yüz tutmuş kahvesinin son yudumunu yuvarladıktan sonra o da evden çıktı. Sarısı kırmızısına karışan orman havasına ihtiyacı vardı. Şehir merkezine gitmek için yürümeyi tercih etti Ferit. Yaşadığı bölgeyle şehir merkezi nehirle ayrılıyordu. İki tarafı birleştiren köprüden geçmek istedi bugün. Gülşen’le boşanmalarının ikinci yıldönümünde bundan daha iyi bir “kutlama” düşünemiyordu. Yarasına tuz basmak istedi. Saatine baktı, bugünün tarihi ekranda yanıp söndü. Daha dört yıl var unutmaya dedi kendi kendine. Gülşen’in o gün verdiği formüle göre hesaplamıştı süreyi,

“Ayrılığın acısını unutmak için geçmesi gereken süre birlikte geçirilen sürenin yarısı kadarmış.”

O sabah durduk yere bunu söylemişti. Kasım ayının soğuk, keskin rüzgarı, karı kocanın ayaklarına, bacaklarına dolanıyordu. Arkası dönüktü ve acılı menemen yapıyordu Gülşen. Yazdan depoladığı domateslerle kışın hafta sonları menemen yapardı Gülşen. Acılı ve bol tereyağlı. Ferit için bu asla vazgeçemeyeceğini düşündüğü bir alışkanlıktı bu. Boşandıktan sonra ülke değiştirmiş, yeniden evlenmişti. Bu sayede üzerindeki yükleri attığını, kendini yenilediğine inanıyordu. Gülşen’den kalan iki şeyi unutamadığını kabul etmek zorunda kaldı. İlki ayrılık acısı unutma formülü ikincisi babasının cesedine bakarkenki gülümsemesi…

Köprünün başına gelmişti.  Menemenden kalanları ekmeğin köşesiyle sıyırırken,

“Ara tatilde Prag’a gidelim mi?” diye sormuştu bu sefer de… 

“Gidelim.” demişti Ferit ikiletmeden. Gülşen’in geceler boyu Prag’ın köprülerine yerleştirilen kamera görüntülerini neden gözünü kırpmadan izlediğinin cevabını bulduğunu düşünmüştü çünkü Ferit. Evin taksitleri bitmişti nihayet. Artık seyahat planları yapabilirlerdi elbette. Ağzında çevirmekte zorlandığı lokmayı yutmayı başardığında Gülşen’in elini tutmuş

“Gideriz tabii..” demişti bir kere daha. Beklediği sevinci görememişti sabık karısının yüzünde. Kırık, mütereddit bir gülümsemeyle yetinmek zorunda kalmıştı Ferit. 

“Babamı da götürsek olur mu?”

Bunu beklemiyordu Ferit. Bayramdan bayrama ziyaret ettikleri kayınpederinin bu gezide ne iş olacağını anlayamamıştı.

“İstiyorsan gelsin tabii ki,” dedi sadece.

“Sağ ol.” dedi Gülşen. Bakışları donuk, yüzü kıpırtısızdı.

“Annen ne yapacak peki?”

“Nurten kalacak onunla. Öyle anlaştık” 

Kayınvalidesi on beş, belki yirmi yıldır kapı dışarı çıkmıyordu. Hiç görmediği bir kayınbiraderi vardı Ferit’in. Adı geçince herkesin sus pus olduğu… Hakkında kendisine tek söylenen bir gün ansızın çekip gittiği ve bir daha ondan haber alınamadığıydı. Kayınvalidesi de oğlunun gittiği günden bu yana evden çıkmamıştı. “Peki babanla niye görüşmüyosunuz?” diye soracak olmuştu. 

“Bayramlarda Nurten’le elini öpmeye gidiyoruz ya işte,”  demişti cevap olarak. 

Nurten ve Gülşen erkek kardeşlerinin kaybolduğu günden sonra ayrı ev tutup birlikte yaşamaya başlamışlardı. Zaten Gülşen’le de bu sayede tanışmıştı. Dayısının dükkanına kiralıkları sormak için giren bu soluk, uzun boylu ve alto sesli kadına ilk gördüğü anda aşık olmuştu. Dayısı Gülşen’in babasını tanıyordu. İki evine ve bir dükkanına kiracı bulmuştu. Nişan merasimi sırasında dayı yeğen sigara içmek için balkona çıktıklarında Ferit’e doğru iyice sokulmuş, sigaranın dumanını halka halka yaparak üflerken 

“Ne kirli çıkıdır bunun babası bir bilsen yeğenim… Ama evlatlarına kuruş koklatmaz namussuz herif.”

“Bana ne dayı bunlardan. “

“Bir şey demedik be oğlum… Düştün bir varyemeze.”

Sigarasını bitirmeden ayağının altında ezmiş, alaycı gülüşünün ardından gelen balgamlı öksürüğünü tuta tuta içeri girmişti. Ferit dayısının  yaptığı bu dedikoduyu  ikisi ev borcu altında ezilirken çok sık düşünmüştü. 

Köprünün ortasına gelmişti bile… Toprak rengi akan nehre, nehrin iki yakasında alabildiğine uzanan meşe – gürgen ormanına baktı. Ayaklarının altındaki köprü kim bilir ne zaman yapılmıştı? Araştırmak için içinde heves bulamadı. Unutmazsa yeni karısı Selma’ya sorardı. Ne de olsa buralarda doğmuş büyümüştü. Dikkat ettiği tek bir şey vardı;  bu köprüden ne zaman geçerse geçsin üzerinde hiç dilenci görmemişti. Prag’daki o köprüde ise her daim dilenciler vardı. Yarı secde konumunda kollarını uzatarak, hiç hareketsiz saatler boyu öyle çıt çıkarmadan duruyorlardı. Bir haftalık tatilleri boyunca her gün sabah ve akşam otele dönerken o köprüden geçtikleri için yeterince gözlemlediğine kaniydi. Kayınpederi ikinci defa geçerken acı çeken İsa ve Meryem heykellerine tiksinti ve küçümsemeyle bakmış,

“İçim kıyılıyor bu gavur taşlara bakarken,” dediğinde Ferit gülmesini saklamak için başını çamur gibi akan nehre çevirmişti. Gülşen’se hiç umursamamış, duvar diplerinde dilenenleri pür dikkat incelemeye devam etmişti. Öteki yakaya geçtiklerinde Ferit’e ve babasına dönüp,

“Yarın tekrar gelelim buraya.” demişti. Babasının la havlelerini duymazdan gelmişti. 

Ne olduysa ertesi gün olmuştu zaten…

Şehir, aslında kasaba demek daha uygundu, merkezine gelmişti. İnsanlar sessiz, mesafeli ve güler yüzlüydüler. Meydandaki küçük fırından yayılan taze kurabiye kokusuna dayanamadı Ferit. İki tane damla çikolatalı “cookie” ve vanilyalı kahve aldı. Yorulmuştu. Uzaktan gözüne kestirdiği bankı kimse kapmasın diye acele ederken ayağı kaldırım taşının arasına takıldı. Dengesini korumak kahvesinin yarısının dökülmesine mal olmuştu. Banka oturduğunda sırtı buz kesmiş, nefesi düzene girmemişti hâlâ. Kayınpederinin taşa çarpan kafasının sesi yankılanıyordu içinde. Bedeni bilincinden daha hızlı tepki vermişti. 

Gülşen en önde, babası onun arkasında, kendisi en geride yürüyorlardı o köprünün üzerinde gene… Kayınpederi elindeki şekerleme dolu poşetten çıkardığı drajeleri üçer beşer ağzına atıp köprü çilesinin dolmasını bekliyordu Ferit gibi. Prag’ta en sevdiği şey bu şekerlemelerdi. Ne damadı ne de kızı şekerin zıplayacak diye çemkiriyordu. Gülşen arayı iyice açmıştı. Omuzları düşüktü. Ertesi gün döneceklerdi. Umudunu kaybetmek üzere olduğunu Nurten hariç kimse bilmiyordu. Ferit nehirin kıyısındaki teknelerden yükselen müziği ve ölçülü kahkahaları duymuş, aşağıya bakıyordu. Tam o anda durgun suya düşen yusyuvarlak kocaman bir taşın çıkarabileceği o sesi duydu herkes. Başını arkaya çevirdi. Kayınpederi boylu boyunca yerde yatıyordu. Kulağından kan sızıyordu. Yanı başında ise bir dilenci vardı. Gülşen de Ferit de koşarak gelmişlerdi adamın başına. Dilenci her ikisine de bakıp Türkçe,

“Kazaydı… Vallahi kazaydı… Koluma takılıp düştü…” demişti.

Ferit bir an kendini nefret ettiği sanat filmlerinden birinin setindeymiş gibi hissetti. Gülşen babasından önce dilenciyle ilgilenmişti. Adamı çenesinden tutup yüzüne yarı zorla bakmıştı. Masmaviydi gözleri. Ferit, Gülşen’in yüzünde o güne kadar görmediği kadar güzel, içten, tertemiz bir gülümseme gördü. Gördükleri karşısında kanı donmuştu. Onları orada öylece bırakıp İstanbul’a döndü. Gülşen’le tek kelime konuşmadan boşanma davası açtı ve tek celsede boşandılar. 

Bankta oturuyordu hâlâ. Ceketinin cebindeki telefon mesaj bildirimi yüzünden titredi. Selma’dır diyerek bıkkınlıkla ekrana baktı. Bilmediği bir numaraydı.

“Köprüdeki o adam benim kardeşimdi. Maviş Ümit’imdi.” yazıyordu.

Ferit mesajı hemen silmeyi düşündü ilkin ama vazgeçti…

\n

Ayr\u0131lm\u0131\u015flard\u0131. \u0130ki y\u0131l olacakt\u0131 birka\u00e7 saat sonra. Ayaklar\u0131n\u0131n ucunda uzanan orman manzaras\u0131na bak\u0131yordu epeydir.<\/p>\n\n\n\n

\u201c\u015eimdi koltu\u011funda otuyordur G\u00fcl\u015fen,\u201d diye gayri ihtiyari m\u0131r\u0131ldan\u0131rken aniden etraf\u0131na g\u00f6z gezdirdi.\u00a0Bak\u0131\u015flar\u0131 derin bir uykudan uyanm\u0131\u015f gibi sersem sepelekti. Yeni evinde yeni kar\u0131s\u0131yla beraberdi. Yeni kar\u0131s\u0131, Selma, az \u00f6nce evden \u00e7\u0131km\u0131\u015ft\u0131, gecikmeyece\u011fini mesaj atm\u0131\u015ft\u0131. \u00c7\u0131kt\u0131\u011f\u0131n\u0131 bile hat\u0131rlam\u0131yordu ki\u2026\u00a0<\/p>\n\n\n\n

Arkas\u0131na yasland\u0131. So\u011fumaya y\u00fcz tutmu\u015f kahvesinin son yudumunu yuvarlad\u0131ktan sonra o da evden \u00e7\u0131kt\u0131. Sar\u0131s\u0131 k\u0131rm\u0131z\u0131s\u0131na kar\u0131\u015fan orman havas\u0131na ihtiyac\u0131 vard\u0131. \u015eehir merkezine gitmek i\u00e7in y\u00fcr\u00fcmeyi tercih etti Ferit. Ya\u015fad\u0131\u011f\u0131 b\u00f6lgeyle \u015fehir merkezi nehirle ayr\u0131l\u0131yordu. \u0130ki taraf\u0131 birle\u015ftiren k\u00f6pr\u00fcden ge\u00e7mek istedi bug\u00fcn.\u00a0G\u00fcl\u015fen\u2019le bo\u015fanmalar\u0131n\u0131n ikinci y\u0131ld\u00f6n\u00fcm\u00fcnde bundan daha iyi bir \u201ckutlama\u201d d\u00fc\u015f\u00fcnemiyordu. Yaras\u0131na tuz basmak istedi.\u00a0Saatine bakt\u0131, bug\u00fcn\u00fcn tarihi ekranda yan\u0131p s\u00f6nd\u00fc. Daha d\u00f6rt y\u0131l var unutmaya dedi kendi kendine. G\u00fcl\u015fen\u2019in o g\u00fcn verdi\u011fi form\u00fcle g\u00f6re hesaplam\u0131\u015ft\u0131 s\u00fcreyi,<\/p>\n\n\n\n

\u201cAyr\u0131l\u0131\u011f\u0131n ac\u0131s\u0131n\u0131 unutmak i\u00e7in ge\u00e7mesi gereken s\u00fcre birlikte ge\u00e7irilen s\u00fcrenin yar\u0131s\u0131 kadarm\u0131\u015f.\u201d<\/p>\n\n\n\n

O sabah durduk yere bunu s\u00f6ylemi\u015fti. Kas\u0131m ay\u0131n\u0131n so\u011fuk, keskin r\u00fczgar\u0131, kar\u0131 kocan\u0131n ayaklar\u0131na, bacaklar\u0131na dolan\u0131yordu. Arkas\u0131 d\u00f6n\u00fckt\u00fc ve ac\u0131l\u0131 menemen yap\u0131yordu G\u00fcl\u015fen. Yazdan depolad\u0131\u011f\u0131 domateslerle k\u0131\u015f\u0131n hafta sonlar\u0131 menemen yapard\u0131 G\u00fcl\u015fen. Ac\u0131l\u0131 ve bol tereya\u011fl\u0131. Ferit i\u00e7in bu asla vazge\u00e7emeyece\u011fini d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc\u011f\u00fc bir al\u0131\u015fkanl\u0131kt\u0131 bu. Bo\u015fand\u0131ktan sonra \u00fclke de\u011fi\u015ftirmi\u015f, yeniden evlenmi\u015fti. Bu sayede \u00fczerindeki y\u00fckleri att\u0131\u011f\u0131n\u0131, kendini yeniledi\u011fine inan\u0131yordu. G\u00fcl\u015fen\u2019den kalan iki \u015feyi unutamad\u0131\u011f\u0131n\u0131 kabul etmek zorunda kald\u0131. \u0130lki ayr\u0131l\u0131k ac\u0131s\u0131 unutma form\u00fcl\u00fc ikincisi babas\u0131n\u0131n cesedine bakarkenki g\u00fcl\u00fcmsemesi\u2026<\/p>\n\n\n\n

K\u00f6pr\u00fcn\u00fcn ba\u015f\u0131na gelmi\u015fti.\u00a0 Menemenden kalanlar\u0131 ekme\u011fin k\u00f6\u015fesiyle s\u0131y\u0131r\u0131rken,<\/p>\n\n\n\n

\u201cAra tatilde Prag\u2019a gidelim mi?\u201d diye sormu\u015ftu bu sefer de\u2026 <\/p>\n\n\n\n

\u201cGidelim.\u201d demi\u015fti Ferit ikiletmeden. G\u00fcl\u015fen\u2019in geceler boyu Prag\u2019\u0131n k\u00f6pr\u00fclerine yerle\u015ftirilen kamera g\u00f6r\u00fcnt\u00fclerini neden g\u00f6z\u00fcn\u00fc k\u0131rpmadan izledi\u011finin cevab\u0131n\u0131 buldu\u011funu d\u00fc\u015f\u00fcnm\u00fc\u015ft\u00fc \u00e7\u00fcnk\u00fc Ferit. Evin taksitleri bitmi\u015fti nihayet. Art\u0131k seyahat planlar\u0131 yapabilirlerdi elbette. A\u011fz\u0131nda \u00e7evirmekte zorland\u0131\u011f\u0131 lokmay\u0131 yutmay\u0131 ba\u015fard\u0131\u011f\u0131nda G\u00fcl\u015fen\u2019in elini tutmu\u015f<\/p>\n\n\n\n

\u201cGideriz tabii..\u201d demi\u015fti bir kere daha. Bekledi\u011fi sevinci g\u00f6rememi\u015fti sab\u0131k kar\u0131s\u0131n\u0131n y\u00fcz\u00fcnde. K\u0131r\u0131k, m\u00fctereddit bir g\u00fcl\u00fcmsemeyle yetinmek zorunda kalm\u0131\u015ft\u0131 Ferit. <\/p>\n\n\n\n

\u201cBabam\u0131 da g\u00f6t\u00fcrsek olur mu?\u201d<\/p>\n\n\n\n

Bunu beklemiyordu Ferit. Bayramdan bayrama ziyaret ettikleri kay\u0131npederinin bu gezide ne i\u015f olaca\u011f\u0131n\u0131 anlayamam\u0131\u015ft\u0131.<\/p>\n\n\n\n

\u201c\u0130stiyorsan gelsin tabii ki,\u201d dedi sadece.<\/p>\n\n\n\n

\u201cSa\u011f ol.\u201d dedi G\u00fcl\u015fen. Bak\u0131\u015flar\u0131 donuk, y\u00fcz\u00fc k\u0131p\u0131rt\u0131s\u0131zd\u0131.<\/p>\n\n\n\n

\u201cAnnen ne yapacak peki?\u201d<\/p>\n\n\n\n

\u201cNurten kalacak onunla. \u00d6yle anla\u015ft\u0131k\u201d <\/p>\n\n\n\n

Kay\u0131nvalidesi on be\u015f, belki yirmi y\u0131ld\u0131r kap\u0131 d\u0131\u015far\u0131 \u00e7\u0131km\u0131yordu. Hi\u00e7 g\u00f6rmedi\u011fi bir kay\u0131nbiraderi vard\u0131 Ferit\u2019in. Ad\u0131 ge\u00e7ince herkesin sus pus oldu\u011fu\u2026 Hakk\u0131nda kendisine tek s\u00f6ylenen bir g\u00fcn ans\u0131z\u0131n \u00e7ekip gitti\u011fi ve bir daha ondan haber al\u0131namad\u0131\u011f\u0131yd\u0131. Kay\u0131nvalidesi de o\u011flunun gitti\u011fi g\u00fcnden bu yana evden \u00e7\u0131kmam\u0131\u015ft\u0131. \"Peki babanla niye g\u00f6r\u00fc\u015fm\u00fcyosunuz?\" diye soracak olmu\u015ftu. <\/p>\n\n\n\n

\u201cBayramlarda Nurten\u2019le elini \u00f6pmeye gidiyoruz ya i\u015fte,\u201d  demi\u015fti cevap olarak. <\/p>\n\n\n\n

Nurten ve G\u00fcl\u015fen erkek karde\u015flerinin kayboldu\u011fu g\u00fcnden sonra ayr\u0131 ev tutup birlikte ya\u015famaya ba\u015flam\u0131\u015flard\u0131. Zaten G\u00fcl\u015fen\u2019le de bu sayede tan\u0131\u015fm\u0131\u015ft\u0131. Day\u0131s\u0131n\u0131n d\u00fckkan\u0131na kiral\u0131klar\u0131 sormak i\u00e7in giren bu soluk, uzun boylu ve alto sesli kad\u0131na ilk g\u00f6rd\u00fc\u011f\u00fc anda a\u015f\u0131k olmu\u015ftu. Day\u0131s\u0131 G\u00fcl\u015fen\u2019in babas\u0131n\u0131\u00a0tan\u0131yordu. \u0130ki evine ve bir d\u00fckkan\u0131na kirac\u0131 bulmu\u015ftu. Ni\u015fan merasimi s\u0131ras\u0131nda day\u0131 ye\u011fen sigara i\u00e7mek i\u00e7in balkona \u00e7\u0131kt\u0131klar\u0131nda Ferit\u2019e do\u011fru iyice sokulmu\u015f, sigaran\u0131n duman\u0131n\u0131 halka halka yaparak \u00fcflerken\u00a0<\/p>\n\n\n\n

\u201cNe kirli \u00e7\u0131k\u0131d\u0131r bunun babas\u0131 bir bilsen ye\u011fenim\u2026 Ama evlatlar\u0131na kuru\u015f koklatmaz namussuz herif.\u201d<\/p>\n\n\n\n

\u201cBana ne day\u0131 bunlardan. \u201c<\/p>\n\n\n\n

\u201cBir \u015fey demedik be o\u011flum\u2026 D\u00fc\u015ft\u00fcn bir varyemeze.\u201d<\/p>\n\n\n\n

Sigaras\u0131n\u0131 bitirmeden aya\u011f\u0131n\u0131n alt\u0131nda ezmi\u015f, alayc\u0131 g\u00fcl\u00fc\u015f\u00fcn\u00fcn ard\u0131ndan gelen balgaml\u0131 \u00f6ks\u00fcr\u00fc\u011f\u00fcn\u00fc tuta tuta i\u00e7eri girmi\u015fti. Ferit day\u0131s\u0131n\u0131n  yapt\u0131\u011f\u0131 bu dedikoduyu  ikisi ev borcu alt\u0131nda ezilirken \u00e7ok s\u0131k d\u00fc\u015f\u00fcnm\u00fc\u015ft\u00fc. <\/p>\n\n\n\n

K\u00f6pr\u00fcn\u00fcn ortas\u0131na gelmi\u015fti bile\u2026 Toprak rengi akan nehre, nehrin iki yakas\u0131nda alabildi\u011fine uzanan me\u015fe - g\u00fcrgen orman\u0131na bakt\u0131. Ayaklar\u0131n\u0131n alt\u0131ndaki k\u00f6pr\u00fc kim bilir ne zaman yap\u0131lm\u0131\u015ft\u0131? Ara\u015ft\u0131rmak i\u00e7in i\u00e7inde heves bulamad\u0131. Unutmazsa yeni kar\u0131s\u0131 Selma\u2019ya sorard\u0131. Ne de olsa buralarda do\u011fmu\u015f b\u00fcy\u00fcm\u00fc\u015ft\u00fc. Dikkat etti\u011fi tek bir \u015fey vard\u0131;\u00a0 bu k\u00f6pr\u00fcden ne zaman ge\u00e7erse ge\u00e7sin \u00fczerinde hi\u00e7 dilenci g\u00f6rmemi\u015fti. Prag\u2019daki o k\u00f6pr\u00fcde ise her daim dilenciler vard\u0131. Yar\u0131 secde konumunda kollar\u0131n\u0131 uzatarak, hi\u00e7 hareketsiz saatler boyu \u00f6yle \u00e7\u0131t \u00e7\u0131karmadan duruyorlard\u0131. Bir haftal\u0131k tatilleri boyunca her g\u00fcn sabah ve ak\u015fam otele d\u00f6nerken o k\u00f6pr\u00fcden ge\u00e7tikleri i\u00e7in yeterince g\u00f6zlemledi\u011fine kaniydi. Kay\u0131npederi ikinci defa ge\u00e7erken ac\u0131 \u00e7eken \u0130sa ve Meryem heykellerine\u00a0tiksinti ve k\u00fc\u00e7\u00fcmsemeyle bakm\u0131\u015f,<\/p>\n\n\n\n

\u201c\u0130\u00e7im k\u0131y\u0131l\u0131yor bu gavur ta\u015flara bakarken,\u201d dedi\u011finde Ferit g\u00fclmesini saklamak i\u00e7in ba\u015f\u0131n\u0131 \u00e7amur gibi akan nehre \u00e7evirmi\u015fti. G\u00fcl\u015fen\u0027se hi\u00e7 umursamam\u0131\u015f, duvar diplerinde dilenenleri p\u00fcr dikkat incelemeye devam etmi\u015fti. \u00d6teki yakaya ge\u00e7tiklerinde Ferit\u2019e ve babas\u0131na d\u00f6n\u00fcp,<\/p>\n\n\n\n

\u201cYar\u0131n tekrar gelelim buraya.\u201d demi\u015fti. Babas\u0131n\u0131n la havlelerini duymazdan gelmi\u015fti. <\/p>\n\n\n\n

Ne olduysa ertesi g\u00fcn olmu\u015ftu zaten\u2026<\/p>\n\n\n\n

\u015eehir, asl\u0131nda kasaba demek daha uygundu, merkezine gelmi\u015fti. \u0130nsanlar sessiz, mesafeli ve g\u00fcler y\u00fczl\u00fcyd\u00fcler. Meydandaki k\u00fc\u00e7\u00fck f\u0131r\u0131ndan yay\u0131lan taze kurabiye kokusuna dayanamad\u0131 Ferit. \u0130ki tane damla \u00e7ikolatal\u0131 \u201ccookie\u201d ve vanilyal\u0131 kahve ald\u0131. Yorulmu\u015ftu. Uzaktan g\u00f6z\u00fcne kestirdi\u011fi bank\u0131 kimse kapmas\u0131n diye acele ederken aya\u011f\u0131 kald\u0131r\u0131m ta\u015f\u0131n\u0131n aras\u0131na tak\u0131ld\u0131. Dengesini korumak kahvesinin yar\u0131s\u0131n\u0131n d\u00f6k\u00fclmesine mal olmu\u015ftu. Banka oturdu\u011funda s\u0131rt\u0131 buz kesmi\u015f, nefesi d\u00fczene girmemi\u015fti h\u00e2l\u00e2. Kay\u0131npederinin ta\u015fa \u00e7arpan kafas\u0131n\u0131n sesi yank\u0131lan\u0131yordu i\u00e7inde. Bedeni bilincinden daha h\u0131zl\u0131 tepki vermi\u015fti.\u00a0<\/p>\n\n\n\n

G\u00fcl\u015fen en \u00f6nde, babas\u0131 onun arkas\u0131nda, kendisi en geride y\u00fcr\u00fcyorlard\u0131 o k\u00f6pr\u00fcn\u00fcn \u00fczerinde gene\u2026 Kay\u0131npederi elindeki \u015fekerleme dolu po\u015fetten \u00e7\u0131kard\u0131\u011f\u0131 drajeleri \u00fc\u00e7er be\u015fer a\u011fz\u0131na at\u0131p k\u00f6pr\u00fc \u00e7ilesinin dolmas\u0131n\u0131 bekliyordu Ferit gibi. Prag\u2019ta en sevdi\u011fi \u015fey bu \u015fekerlemelerdi. Ne damad\u0131 ne de k\u0131z\u0131 \u015fekerin z\u0131playacak diye \u00e7emkiriyordu. G\u00fcl\u015fen aray\u0131 iyice a\u00e7m\u0131\u015ft\u0131. Omuzlar\u0131 d\u00fc\u015f\u00fckt\u00fc. Ertesi g\u00fcn d\u00f6neceklerdi. Umudunu kaybetmek \u00fczere oldu\u011funu Nurten hari\u00e7 kimse bilmiyordu. Ferit nehirin k\u0131y\u0131s\u0131ndaki teknelerden y\u00fckselen m\u00fczi\u011fi ve \u00f6l\u00e7\u00fcl\u00fc kahkahalar\u0131 duymu\u015f, a\u015fa\u011f\u0131ya bak\u0131yordu. Tam o anda durgun suya d\u00fc\u015fen yusyuvarlak kocaman bir ta\u015f\u0131n \u00e7\u0131karabilece\u011fi o sesi duydu herkes. Ba\u015f\u0131n\u0131 arkaya \u00e7evirdi. Kay\u0131npederi boylu boyunca yerde yat\u0131yordu. Kula\u011f\u0131ndan kan s\u0131z\u0131yordu. Yan\u0131 ba\u015f\u0131nda ise bir dilenci vard\u0131. G\u00fcl\u015fen de Ferit de ko\u015farak gelmi\u015flerdi adam\u0131n ba\u015f\u0131na. Dilenci her ikisine de bak\u0131p T\u00fcrk\u00e7e,<\/p>\n\n\n\n

\u201cKazayd\u0131\u2026 Vallahi kazayd\u0131\u2026 Koluma tak\u0131l\u0131p d\u00fc\u015ft\u00fc\u2026\u201d demi\u015fti.<\/p>\n\n\n\n

Ferit bir an kendini nefret etti\u011fi sanat filmlerinden birinin setindeymi\u015f gibi hissetti. G\u00fcl\u015fen babas\u0131ndan \u00f6nce dilenciyle ilgilenmi\u015fti. Adam\u0131 \u00e7enesinden tutup y\u00fcz\u00fcne yar\u0131 zorla bakm\u0131\u015ft\u0131. Masmaviydi g\u00f6zleri. Ferit, G\u00fcl\u015fen\u2019in y\u00fcz\u00fcnde o g\u00fcne kadar g\u00f6rmedi\u011fi kadar g\u00fczel, i\u00e7ten, tertemiz bir g\u00fcl\u00fcmseme g\u00f6rd\u00fc. G\u00f6rd\u00fckleri kar\u015f\u0131s\u0131nda kan\u0131 donmu\u015ftu. Onlar\u0131 orada \u00f6ylece b\u0131rak\u0131p \u0130stanbul\u2019a d\u00f6nd\u00fc. G\u00fcl\u015fen\u2019le tek kelime konu\u015fmadan bo\u015fanma davas\u0131 a\u00e7t\u0131 ve tek celsede bo\u015fand\u0131lar. <\/p>\n\n\n\n

Bankta oturuyordu h\u00e2l\u00e2. Ceketinin cebindeki telefon mesaj bildirimi y\u00fcz\u00fcnden titredi. Selma\u0027d\u0131r diyerek b\u0131kk\u0131nl\u0131kla ekrana bakt\u0131. Bilmedi\u011fi bir numarayd\u0131.<\/p>\n\n\n\n

\u201cK\u00f6pr\u00fcdeki o adam benim karde\u015fimdi. Mavi\u015f \u00dcmit\u2019imdi.\u201d yaz\u0131yordu.<\/p>\n\n\n\n

Ferit mesaj\u0131 hemen silmeyi d\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fc ilkin ama vazge\u00e7ti...<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n","post_title":"Mavi\u015f \u00dcmit- Kar\u015f\u0131la\u015fma | \u00d6yk\u00fc","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"mavis-umit-karsilasma-oyku","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2021-10-04 17:55:40","post_modified_gmt":"2021-10-04 14:55:40","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=117664","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":117664}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "46"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "12"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Rüzgargülleri ve Duvarlar | Öykü

Artık cenaze törenlerine gitmiyorum. En son bizim güvenlik görevlisinin annesininkine gittim. Her zamanki gibi avlunun en ücra yerine gidip geleni gideni izlemeye başladım. Bir kadın,...

Çiy damlası | Öykü

Güneş Hoca yine saçma sapan atıp tutmaya başlıyor. Dayanamayıp söz alıyorum. Bu sefer Zeus gibi şimşeklerini bana çeviriyor. Tam yerimden fırlayıp sınıftan çıkacağım. "Çiy damlası...

Ölenle Ölünmüyor | Öykü

Vallahi günler nasıl geçiyor hiç anlamıyorum Semra ablacığım. Düşündüm de ne kadar oldu rahmetliler gideli? Yedi bilemedin sekiz ay olmuştur. Senin torun bile yürüyecek neredeyse....

ÇOK RİCA EDİYORUM

  Bakın, ben dramaların hatta romantik komedilerin ayrılık, kavga, küslük sahnelerine dayanamam. İleriye sararım o sahneler bitsin diye.  Kavuşma, barışma sahnelerini ise defalarca izlerim. Hepsini değil...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol