Sakin müziği ve hikayeleri ile bizi kendisine çeken Miss Crowley grubuyla röportaj yapma fırsatımız oldu sevgili Aleyna sayesinde. Keyifli okumalar dilerim.
Merhabalar Miss Crowley. Sizleri merak ediyoruz Gaia Ailesi olarak. Nasıl dinlemeliyiz Miss Crowley grubunu? Bunu hem bir dinleyici olarak hem de bir yazar olarak soruyorum.
Claire: Soruyu doğru anladıysam müziği nasıl dinlemek gerektiğini soruyorsunuz değil mi? Dürüst olmak gerekirse bence bu müziğin güzelliği, herkes için bir şarkının anlamı farklılık gösteriyor. Müziğimiz oldukça doğal olmasına rağmen içindeki geri vokaller ve diğer müzisyenlerin çizgileri konusunda çok şey oluyor. İnsanların müziğimizle olan ilişkisine müdahale etmek istemiyorum. Müziğimizle bağlantı kurup bir anlam çıkarmalarını çok isterim.
Mert: Dinleyip hüzünlenin hüzünlenip dinleyin.
Pin My Side’ı izlerken şöyle geldi: “Yetişkinlerin karşısındaki çocuk”, yetişkinler çok ciddi değil mi? Klibin en aydınlık yeri küçük kız ile büyük kızın buluştu “an” gerçek ışık orada çıkıyor. Bu buluşma müziğinize, grubunuza nasıl yansıyor?
Claire: O zamanlarda müzik benim için kendimi ifade şekli ve kendimi anlama yoluydu. Görsellerin içine bir şeyler yazdığımın farkındaydım anlatısallığı böyle kuruyordum, sonrasında o görsellere kelimeler ekliyordum. Ama insanlara şarkıları anlatmak istemiyorum çünkü hem özel hem de geçmişte sevdiğim şarkıların hikâyesini öğrendiğimde şarkıların benim için bütün anlamı gitti. Bu nedenle açıklamak istemiyorum.
Doğallık, sade ve basit olanı vermek dersek Miss Crowley detaylarını dinleyicilerine nasıl veriyor?
Claire: Bence yine müzisyenlerin dinleyiciye mesaj verme fikri imkânsız. Herkes konsere kendi kafasındaki şeylerle birlikte geliyor ve bambaşka şeylerle gidiyorlar, ama tüm düşünebildiğim benim denemem ve müziğimle orada tamamen olabilmem. Gerisi onlara kalmış.
Mert: Müziğimizin başlaması basit piyano melodilerine Claire’in vokallerinin en doğal şekliyle eşlik etmesiyle başladı. Grubumuz zaman içinde büyüdü ama süreçte bu basitliği korumak istedik. Basitlik ve içtenlik önemli bir rol oynuyor sanırım.
Şarkı sözlerinde genelde sorular soruyorsunuz. Bazı kelimelerde yoğunlaşmış duygular var gibi. Bu anlamda Miss Crowley bize neyi sormak istiyor aslında?
Claire: Sorular bazen çok agresif olmadan kavramsallaştırmanın bir yoludur, genel halk için büyük ifadelerim veya büyük sorularım yok, asla o kadar kibirli olmazdım.
“Mert: Hikayeler anlatan bir kadın, o hikayelere eşlik eden ve zaman zaman da kendi hikayelerini fısıldayan piyano.” demişsiniz bir röportajınızda. Adam ve Kadın, nasıllar şimdi?
Claire: Şimdi bu soru Mert için ama süreçlerimiz çok farklı, bağımsız olarak çalışıyoruz ve sonra bir şekilde bir araya geliyoruz, bu yüzden kulağına fısıldıyorum gibi görünebilir ama normalde Mert benim kulağıma bağırıyor. ?
Mert: Ben yaşadıklarımdan etkilenip bir şeyler yazıyorum, sonra Claire onlara kendi hikâyelerini yazıyor. Nihayetinde bir şarkıda iki farklı hikâye barınıyor. Bu yaratım süreci her zaman çok pürüssüz değil tabii ki, fısıltılar zaman zaman kavga gürültüye dönüşüyor ama nihayetinde ikimiz de mutlu olana kadar durmuyoruz.
Miss Crowley, yolların kesişme hikayesi gibi. Biraz bahsetmek ister misiniz bundan? Dünyasal eş zamanlılık nasıl oluştu?
Claire: İstanbul’a gelmenin biraz zor olacağını biliyordum çünkü tek başımaydım. Nerede olursam olayım beni mutlu edecek iki şey olduğunu biliyordum: birincisi müzik ve ikincisi nasıl meditasyon yapacağımı anlamaya çalışmaktı. Hala da anlamaya çalışıyorum. Bu nedenle hatta internetten müzik grubu kurmak isteyen birini aradım ve Mert’in birkaç şarkısını buldum, gerçekten çok güzeldiler ve İstanbul’a gelmeden tanışmak istediğim birini bulmuştum bile.
“When The Sun Changes Its Colour” nasıl oluştu, albüme dair neler diyebilirsiniz?
Claire: Bence çok doğal bir şekilde oluştu, buluştuk, Mert sesimi beğendi, birlikte şarkıları yazmaya başladık ve sevdiğimize karar verdik. Bence birlikte çok iyi çalışıyoruz ama elbette anlaşamadığımız noktalar da mevcut. Bunu da birbirimizle saygıyla aşıyoruz.
Mert: Bazen ne olduğunu tanımlayamadığım bir hisle bazen yaşanan bir olayın hemen arkasından bir şeyler yazıyorum ben. Claire şarkı sözlerini yazıyor. Ardından ikimiz bir araya gelip bir tür kavga, gürültü, heyecan, sevinç ve göz yaşı sonrası hep beraber grupla stüdyoya girip fikirleri tartışıyoruz ve parçalar son halini alıyor. Murat Çopur kontrbasta, Gülşah Erol çelloda ve Kerem Öktem davullarda yılların getirdiği tecrübeleriyle ikimizi sakinleştirip parçalarımızı en güzel son hallerine kavuşturuyorlar.
Son olarak Türkiye’de neler yapıyorsunuz? 2020 sizlere neler vermek istiyor ya da siz neleri almak istiyorsunuz ondan?
Claire: Türkiye’de ne yaptığımı ya da neden burada evi bulduğumu hâlâ bilmiyorum. Bu sene Türkiyeli yakışıklı erkek arkadaşımla evleneceğiz, yani daha da Türk olacağım. 2020’de albümümüz olabildiği kadar çok insana ulaşsın istiyorum, bunun haricinde çok düşünmedim. Sadece müziğimizin dinlenmesini istiyorum.
Mert: Albümümüzle birlikte Türkiye’de ve Avrupa’da konserler vermeyi planlıyoruz. Miss Crowley’nin soundunun gelişimini ve diğer sanat dallarıyla ilişkisini keşfetme yolculuğundayız. Daha detaylıca haberlerimizi yakında paylaşmayı umuyoruz.