Ana SayfaKültür & SanatÖyküÖlenle Ölünmüyor | Öykü

Ölenle Ölünmüyor | Öykü

-

Vallahi günler nasıl geçiyor hiç anlamıyorum Semra ablacığım. Düşündüm de ne kadar oldu rahmetliler gideli? Yedi bilemedin sekiz ay olmuştur. Senin torun bile yürüyecek neredeyse. İçeride uyuyor değil mi hâlâ? O uyurken iki lafın belini kırarız diye tıklattım kapını. Yeni bir tarif de denedim. İlk sen ye istedim. Anla artık kıymetini güzel ablam! Ben çayı koyarım, sen otur şöyle. Yorulmuşsundur, dizin yeni iyileşiyor zaten. Ne hevesle aldın şu köşe takımını da Allah bilir daha oturamamışsındır şöyle yayıla yayıla… Minderlerin pofudukluğu kalmaz diye aklın gidiyordur senin. Kızma kızma… Havva da olmayınca kime takılayım be ablacığım? Sabahın seherinde çıkıyor, gece basınca geliyor. Yok be… Öyle çok çalışmaktan değil. Mağazaya yürüyerek gidiyor her gün. Düşün, onca yol… Neymiş şehri keşfediyormuş. Haspaya bak ablam ya…

Nesi var bu şehrin keşfedilecek? Çıkıp bakıyorum; ağaç aynı ağaç, gök aynı gök. Faruk’un keyfi gelirse arada kordona gider bir çay bir pizza en fazla. Deniz aynı deniz… Çocukların biri bacağımdan biri kolumdan asılır, ne yediğimden bir şey anlarım ne oturduğumdan. O yüzden en iyisi evden çıkmayacaksın. Faruk’un keyfi için benim günüm niye mahvolsun ki? Gerçi gecelerim de ziyan olmuyor değil.

Ha… Yok ablam sana bir şey demiyordum. Şu yastığı arkana koyayım, belin boşa gelmesin. Çay daha çökmemiş. Demini alsın ki içtiğim sigaraya değsin. Havva’yla ikimiz katran karası çay severiz.

Çocukları okula postaladıktan sonra Havva’ya geçip iki dal sigara tellendiriyordum. Kaynanamla kaynatam rahmetli olalı beri sabahları böyle yapar oldum. Faruk da kardeşine göz kulak oluyorum diye rahat bırakıyordu beni. Ne zaman geldin gittin diye soruyordu canım… Durur mu o uyuz hiç? Havva’dayım deyince sesi kesiliyordu. Bir tane de Havva ile ikimizin fotoğrafını çekip yolladım mıydı tamam… E tabii inanmaz yoksa. Kıskanç adam benim kocam, biliyorsun. En çok salondaki pencerenin önünde durup poz veriyorduk. Oradan bahçe olduğu gibi görünüyor ondan galiba.

Ah ablam o günden beri güzelim bahçeden eser kalmadı. Ne bileyim ben ne oldu birdenbire anlamadım ki? Salondaki pencerenin yanındaki berjerde oturuyordu. Gözlerini boş boş dikmiş bakıyordu bahçeye. Kaç hafta, dur bakayım, kaç ay olmuş artık cenazeler defnedileli; Havva’yı bir türlü kaldıramıyoruz oradan. Faruk iki kere ya konuştu ya konuşmadı en sonunda bağırdı çağırdı kıza. Zor susturmuştum. Ne diyordum? İşte o sabah gene ölü balık gibi bakıyor bahçeye. Havva dedim, ölenle ölünmüyor be güzelim dedim. Bak bahar geliyor, mağazaya gitsen nasıl olur? Düğün mevsimi yaklaşıyor, müşteri kaçırmasan mı artık? dedim. Semra ablam, çok şükür Havva’nın kazancına muhtaç değiliz, biliyorsun. Kızın eli körelmesin, derdim bu. Bana diktiği gelinlik hâlâ konuşuluyor günlerde. Senin oğlanın düğününde yaptırdığın abiyeye ne demeli? Herkes seni iki beden inceldi sanmıştı. İştahlı insanlarız biz ablam, boşver…

Çay demlenmiştir. Kurabiye de koyayım şu tabağa. Ben gidince devam edersin diyetine de sporuna da… Kız, ellinden sonra bir haller oldu sana ha… Şaka be… Biliyorum, dizin başka türlü iyileşmiyormuş. Ellerime sağlık, ağızda dağılıyor yahu! Ne diyordum… Ablacım ben böyle dedikten sonra çevirdi kafasını bana bir baktı, elim ayağım buz kesti. Haklısın yenge, dedi. Kalktı üzerine bir kot bir kazak geçirdi. Rahmetliler izin vermezdi kot falan giymesine. Sen bilmezsin bu kız neler çekiyordu… Kapıyı çekti çıktı gitti. Kalakaldım salonun ortasında. Çocukların okul çıkış vaktine kadar bekledim. Gelmedi. Sonra mecbur gittim aldım çocukları. Arıyorum bunu kimseye çaktırmadan, açmıyor. Faruk bilse kardeşinin eve gitmediğini ortalığı ayağa kaldırır.

Sabahı sabah ettim ablacım. Ertesi gün çocukları alelacele hazırlayıp erkenden bıraktım okula. Havva’nın kapısını bizdeki yedek anahtarla açtım. Yatak odasına, tuvalete banyoya baktım. Yok, yok. Salon tarafından gelen sesleri duydum. Ablacığım, seninki almış eline küreği, beli çimleri söküyor. Arkası dönüktü bana. O kadar kaptırmış ki kendini hiç fark etmedi geldiğimi. Bacakları çelik urganla çevrili gibi tek seferde saplıyordu küreği çimlerin üzerine. Neredeyse bahçenin yarısının çimlerini sökmüştü ben gittiğimde.

“Havva ne yapıyorsun!” diyebildim.

Yanına gidip dokunmaya korktum ablacığım, yalan yok. Küreği bırakmadan yüzünü döndü bana. Yanakları al al olmuş, gözleri parıldıyordu.

“Senin dediğini yapıyorum, yenge”

“Çimleri sök mü dedim ben sana?” dedim

Küreği kenara fırlattı. Olduğu yere oturdu, bağdaş kurdu. Elinin tersiyle terini sildi. Göğsü körük gibi inip kalkıyordu.

“Ölenle ölünmüyor, dedin ya yenge?” dedi

“Kızım dedim de güzelim çimlerden ne istedin? Abine ne deriz?” dedim.

“Burası artık benim bahçem yenge. Ne babamın ne de abimin bahçesi…”

Şu lokmayı yutmak nasip olmasın ki kelimesi kelimesine böyle dedi. Zaten gözlerinden kıvılcımlar fırlıyordu, üzerine laf söylemeye çekindim. Otur artık sen de. Dizin hepten ağrıyacak. Ha şöyle… Torunun derin uyudu bugün maşallah. İşte ablacım, Havva o günden sonra eski munis, ensesine vur lokmasını al Havva değil artık. Gölgeden aydınlığa geçer gibi, birden değişti. Çimleri dört beş günde tamamen kazıdı resmen bahçeden. Rahmetli kaynatam ne severdi o çimleri. Ama sulamasını, biçtirmesini kaynanamla Havva’ya yaptırırdı. O sadece seyretmesini severdi.

“Mağazaya ne zaman gitmeye başlayacaksın?” diye sordum korkarak…

“Şu hurmaları da köklettireyim belediyeye, açacağım orayı da en kısa zamanda”

Abla ne istedi o canım hurma ağaçlarından bilmem bu deli… Rahmetliler hacdan getirdikleri hurmaların çekirdeklerini ekip büyütmüşlerdi. Çocukların boyuna erişmişlerdi. Onların yerine kiraz ve çınar dikeceğini söyledi. Hurma ağacı kadar gereksiz bir ağaç olamazmış, zaten aşılı olmadıkları için meyve de vermezlermiş. Babasına çok anlatmaya çalışmış bunların kökleri evin temeline inecek, bela olacak diye… Rahmetli kendi bildiğinden şaşmazdı, dinlememiştir bile kızı, eminim. Faruk höt zöt edecek oldu; çok istiyorsan al balkonuna koy deyince Havva sesini çıkaramadı.

Kaynanamla kaynatam vasiyetlerinde evlerini Havva’ya bırakmışlar. Vasiyet olmasaydı bile Faruk evden çık demezdi zaten Havva’ya. Çok şükür kışlığımız, yazlığımız var, biliyorsun.
Bu Havva bahçeyi kafasına göre dağıttıktan sonra mağazaya gitmeye başladı tekrar. Ama sabahın kör karanlığında çıkıyor, yatsı okunduktan sonra geliyor ablam. Allahın günü mağazaya yürüyerek gidiyor, eve yürüyerek dönüyor. İti kopuğu, arsızı uğursuzu var dedik, merak ediyoruz dedik ama nafile. Her gün şehrin farklı bir sokağını keşfediyormuş. Yeni yeni insanlar tanıyormuş.

Geçen gün ne yapsa beğenirsin? Evde hazırladığı peynir ekmeği kordonda banka oturup öyle yemiş. Yanına da termosta konyaklı çay koymuş, onu içmiş! Yemek yapmaya eriniyorsan gel bizde ye öyle git evine diyorum. Hem abini de görmüş olursun diyorum. Sadece gülümsüyor bana. Bu huyu da yeni. Gülümseyip tek laf etmezse bil ki yapmayacak dediğini. Faruk beynimi yiyor, içimi kuruttu yeminle. Benim yüzümden olmuşmuş tüm olanlar. Ölenle ölünmüyor dedim abla, şart olsun ki başka bir şey demedim.

Şu dizliğini tak da selfi çekilelim. Faruk sana yardıma geldim diye biliyor. İyileşiyorsun ama kaybetme sen o dizliği gene de. Fotoğraf için lazım. Torunun da mızırdanıyor. Gideyim ben de evceğizime. İnsanın evi gibi yok ne olursa olsun ablacığım, değil mi?

\n

Vallahi g\u00fcnler nas\u0131l ge\u00e7iyor hi\u00e7 anlam\u0131yorum Semra ablac\u0131\u011f\u0131m. D\u00fc\u015f\u00fcnd\u00fcm de ne kadar oldu rahmetliler gideli? Yedi bilemedin sekiz ay olmu\u015ftur. Senin torun bile y\u00fcr\u00fcyecek neredeyse. \u0130\u00e7eride uyuyor de\u011fil mi h\u00e2l\u00e2? O uyurken iki laf\u0131n belini k\u0131rar\u0131z diye t\u0131klatt\u0131m kap\u0131n\u0131. Yeni bir tarif de denedim. \u0130lk sen ye istedim. Anla art\u0131k k\u0131ymetini g\u00fczel ablam! Ben \u00e7ay\u0131 koyar\u0131m, sen otur \u015f\u00f6yle. Yorulmu\u015fsundur, dizin yeni iyile\u015fiyor zaten. Ne hevesle ald\u0131n \u015fu k\u00f6\u015fe tak\u0131m\u0131n\u0131 da Allah bilir daha oturamam\u0131\u015fs\u0131nd\u0131r \u015f\u00f6yle yay\u0131la yay\u0131la\u2026 Minderlerin pofuduklu\u011fu kalmaz diye akl\u0131n gidiyordur senin. K\u0131zma k\u0131zma\u2026 Havva da olmay\u0131nca kime tak\u0131lay\u0131m be ablac\u0131\u011f\u0131m? Sabah\u0131n seherinde \u00e7\u0131k\u0131yor, gece bas\u0131nca geliyor. Yok be\u2026 \u00d6yle \u00e7ok \u00e7al\u0131\u015fmaktan de\u011fil. Ma\u011fazaya y\u00fcr\u00fcyerek gidiyor her g\u00fcn. D\u00fc\u015f\u00fcn, onca yol\u2026 Neymi\u015f \u015fehri ke\u015ffediyormu\u015f. Haspaya bak ablam ya\u2026<\/p>\n\n\n\n

Nesi var bu \u015fehrin ke\u015ffedilecek? \u00c7\u0131k\u0131p bak\u0131yorum; a\u011fa\u00e7 ayn\u0131 a\u011fa\u00e7, g\u00f6k ayn\u0131 g\u00f6k. Faruk\u2019un keyfi gelirse arada kordona gider bir \u00e7ay bir pizza en fazla. Deniz ayn\u0131 deniz\u2026 \u00c7ocuklar\u0131n biri baca\u011f\u0131mdan biri kolumdan as\u0131l\u0131r, ne yedi\u011fimden bir \u015fey anlar\u0131m ne oturdu\u011fumdan. O y\u00fczden en iyisi evden \u00e7\u0131kmayacaks\u0131n. Faruk\u2019un keyfi i\u00e7in benim g\u00fcn\u00fcm niye mahvolsun ki? Ger\u00e7i gecelerim de ziyan olmuyor de\u011fil.<\/p>\n\n\n\n

Ha\u2026 Yok ablam sana bir \u015fey demiyordum. \u015eu yast\u0131\u011f\u0131 arkana koyay\u0131m, belin bo\u015fa gelmesin. \u00c7ay daha \u00e7\u00f6kmemi\u015f. Demini als\u0131n ki i\u00e7ti\u011fim sigaraya de\u011fsin. Havva\u2019yla ikimiz katran karas\u0131 \u00e7ay severiz.<\/p>\n\n\n\n

\u00c7ocuklar\u0131 okula postalad\u0131ktan sonra Havva\u2019ya ge\u00e7ip iki dal sigara tellendiriyordum. Kaynanamla kaynatam rahmetli olal\u0131 beri sabahlar\u0131 b\u00f6yle yapar oldum. Faruk da karde\u015fine g\u00f6z kulak oluyorum diye rahat b\u0131rak\u0131yordu beni. Ne zaman geldin gittin diye soruyordu can\u0131m\u2026 Durur mu o uyuz hi\u00e7? Havva\u2019day\u0131m deyince sesi kesiliyordu. Bir tane de Havva ile ikimizin foto\u011fraf\u0131n\u0131 \u00e7ekip yollad\u0131m m\u0131yd\u0131 tamam\u2026 E tabii inanmaz yoksa. K\u0131skan\u00e7 adam benim kocam, biliyorsun. En \u00e7ok salondaki pencerenin \u00f6n\u00fcnde durup poz veriyorduk. Oradan bah\u00e7e oldu\u011fu gibi g\u00f6r\u00fcn\u00fcyor ondan galiba.<\/p>\n\n\n\n

Ah ablam o g\u00fcnden beri g\u00fczelim bah\u00e7eden eser kalmad\u0131. Ne bileyim ben ne oldu birdenbire anlamad\u0131m ki? Salondaki pencerenin yan\u0131ndaki berjerde oturuyordu. G\u00f6zlerini bo\u015f bo\u015f dikmi\u015f bak\u0131yordu bah\u00e7eye. Ka\u00e7 hafta, dur bakay\u0131m, ka\u00e7 ay olmu\u015f art\u0131k cenazeler defnedileli; Havva\u2019y\u0131 bir t\u00fcrl\u00fc kald\u0131ram\u0131yoruz oradan. Faruk iki kere ya konu\u015ftu ya konu\u015fmad\u0131 en sonunda ba\u011f\u0131rd\u0131 \u00e7a\u011f\u0131rd\u0131 k\u0131za. Zor susturmu\u015ftum. Ne diyordum? \u0130\u015fte o sabah gene \u00f6l\u00fc bal\u0131k gibi bak\u0131yor bah\u00e7eye. Havva dedim, \u00f6lenle \u00f6l\u00fcnm\u00fcyor be g\u00fczelim dedim. Bak bahar geliyor, ma\u011fazaya gitsen nas\u0131l olur? D\u00fc\u011f\u00fcn mevsimi yakla\u015f\u0131yor, m\u00fc\u015fteri ka\u00e7\u0131rmasan m\u0131 art\u0131k? dedim. Semra ablam, \u00e7ok \u015f\u00fck\u00fcr Havva\u2019n\u0131n kazanc\u0131na muhta\u00e7 de\u011filiz, biliyorsun. K\u0131z\u0131n eli k\u00f6relmesin, derdim bu. Bana dikti\u011fi gelinlik h\u00e2l\u00e2 konu\u015fuluyor g\u00fcnlerde. Senin o\u011flan\u0131n d\u00fc\u011f\u00fcn\u00fcnde yapt\u0131rd\u0131\u011f\u0131n abiyeye ne demeli? Herkes seni iki beden inceldi sanm\u0131\u015ft\u0131. \u0130\u015ftahl\u0131 insanlar\u0131z biz ablam, bo\u015fver\u2026<\/p>\n\n\n\n

\u00c7ay demlenmi\u015ftir. Kurabiye de koyay\u0131m \u015fu taba\u011fa. Ben gidince devam edersin diyetine de sporuna da\u2026 K\u0131z, ellinden sonra bir haller oldu sana ha\u2026 \u015eaka be\u2026 Biliyorum, dizin ba\u015fka t\u00fcrl\u00fc iyile\u015fmiyormu\u015f. Ellerime sa\u011fl\u0131k, a\u011f\u0131zda da\u011f\u0131l\u0131yor yahu! Ne diyordum\u2026 Ablac\u0131m ben b\u00f6yle dedikten sonra \u00e7evirdi kafas\u0131n\u0131 bana bir bakt\u0131, elim aya\u011f\u0131m buz kesti. Hakl\u0131s\u0131n yenge, dedi. Kalkt\u0131 \u00fczerine bir kot bir kazak ge\u00e7irdi. Rahmetliler izin vermezdi kot falan giymesine. Sen bilmezsin bu k\u0131z neler \u00e7ekiyordu\u2026 Kap\u0131y\u0131 \u00e7ekti \u00e7\u0131kt\u0131 gitti. Kalakald\u0131m salonun ortas\u0131nda. \u00c7ocuklar\u0131n okul \u00e7\u0131k\u0131\u015f vaktine kadar bekledim. Gelmedi. Sonra mecbur gittim ald\u0131m \u00e7ocuklar\u0131. Ar\u0131yorum bunu kimseye \u00e7akt\u0131rmadan, a\u00e7m\u0131yor. Faruk bilse karde\u015finin eve gitmedi\u011fini ortal\u0131\u011f\u0131 aya\u011fa kald\u0131r\u0131r.<\/p>\n\n\n\n

Sabah\u0131 sabah ettim ablac\u0131m. Ertesi g\u00fcn \u00e7ocuklar\u0131 alelacele haz\u0131rlay\u0131p erkenden b\u0131rakt\u0131m okula. Havva\u2019n\u0131n kap\u0131s\u0131n\u0131 bizdeki yedek anahtarla a\u00e7t\u0131m. Yatak odas\u0131na, tuvalete banyoya bakt\u0131m. Yok, yok. Salon taraf\u0131ndan gelen sesleri duydum. Ablac\u0131\u011f\u0131m, seninki alm\u0131\u015f eline k\u00fcre\u011fi, beli \u00e7imleri s\u00f6k\u00fcyor. Arkas\u0131 d\u00f6n\u00fckt\u00fc bana. O kadar kapt\u0131rm\u0131\u015f ki kendini hi\u00e7 fark etmedi geldi\u011fimi. Bacaklar\u0131 \u00e7elik urganla \u00e7evrili gibi tek seferde sapl\u0131yordu k\u00fcre\u011fi \u00e7imlerin \u00fczerine. Neredeyse bah\u00e7enin yar\u0131s\u0131n\u0131n \u00e7imlerini s\u00f6km\u00fc\u015ft\u00fc ben gitti\u011fimde.<\/p>\n\n\n\n

\u201cHavva ne yap\u0131yorsun!\u201d diyebildim.<\/p>\n\n\n\n

Yan\u0131na gidip dokunmaya korktum ablac\u0131\u011f\u0131m, yalan yok. K\u00fcre\u011fi b\u0131rakmadan y\u00fcz\u00fcn\u00fc d\u00f6nd\u00fc bana. Yanaklar\u0131 al al olmu\u015f, g\u00f6zleri par\u0131ld\u0131yordu.<\/p>\n\n\n\n

\u201cSenin dedi\u011fini yap\u0131yorum, yenge\u201d<\/p>\n\n\n\n

\u201c\u00c7imleri s\u00f6k m\u00fc dedim ben sana?\u201d dedim<\/p>\n\n\n\n

K\u00fcre\u011fi kenara f\u0131rlatt\u0131. Oldu\u011fu yere oturdu, ba\u011fda\u015f kurdu. Elinin tersiyle terini sildi. G\u00f6\u011fs\u00fc k\u00f6r\u00fck gibi inip kalk\u0131yordu.<\/p>\n\n\n\n

\u201c\u00d6lenle \u00f6l\u00fcnm\u00fcyor, dedin ya yenge?\u201d dedi<\/p>\n\n\n\n

\u201cK\u0131z\u0131m dedim de g\u00fczelim \u00e7imlerden ne istedin? Abine ne deriz?\u201d dedim.<\/p>\n\n\n\n

\u201cBuras\u0131 art\u0131k benim bah\u00e7em yenge. Ne babam\u0131n ne de abimin bah\u00e7esi\u2026\u201d<\/p>\n\n\n\n

\u015eu lokmay\u0131 yutmak nasip olmas\u0131n ki kelimesi kelimesine b\u00f6yle dedi. Zaten g\u00f6zlerinden k\u0131v\u0131lc\u0131mlar f\u0131rl\u0131yordu, \u00fczerine laf s\u00f6ylemeye \u00e7ekindim. Otur art\u0131k sen de. Dizin hepten a\u011fr\u0131yacak. Ha \u015f\u00f6yle\u2026 Torunun derin uyudu bug\u00fcn ma\u015fallah. \u0130\u015fte ablac\u0131m, Havva o g\u00fcnden sonra eski munis, ensesine vur lokmas\u0131n\u0131 al Havva de\u011fil art\u0131k. G\u00f6lgeden ayd\u0131nl\u0131\u011fa ge\u00e7er gibi, birden de\u011fi\u015fti. \u00c7imleri d\u00f6rt be\u015f g\u00fcnde tamamen kaz\u0131d\u0131 resmen bah\u00e7eden. Rahmetli kaynatam ne severdi o \u00e7imleri. Ama sulamas\u0131n\u0131, bi\u00e7tirmesini kaynanamla Havva\u2019ya yapt\u0131r\u0131rd\u0131. O sadece seyretmesini severdi.<\/p>\n\n\n\n

\u201cMa\u011fazaya ne zaman gitmeye ba\u015flayacaks\u0131n?\u201d diye sordum korkarak...<\/p>\n\n\n\n

\u201c\u015eu hurmalar\u0131 da k\u00f6klettireyim belediyeye, a\u00e7aca\u011f\u0131m oray\u0131 da en k\u0131sa zamanda\u201d<\/p>\n\n\n\n

Abla ne istedi o can\u0131m hurma a\u011fa\u00e7lar\u0131ndan bilmem bu deli\u2026 Rahmetliler hacdan getirdikleri hurmalar\u0131n \u00e7ekirdeklerini ekip b\u00fcy\u00fctm\u00fc\u015flerdi. \u00c7ocuklar\u0131n boyuna eri\u015fmi\u015flerdi. Onlar\u0131n yerine kiraz ve \u00e7\u0131nar dikece\u011fini s\u00f6yledi. Hurma a\u011fac\u0131 kadar gereksiz bir a\u011fa\u00e7 olamazm\u0131\u015f, zaten a\u015f\u0131l\u0131 olmad\u0131klar\u0131 i\u00e7in meyve de vermezlermi\u015f. Babas\u0131na \u00e7ok anlatmaya \u00e7al\u0131\u015fm\u0131\u015f bunlar\u0131n k\u00f6kleri evin temeline inecek, bela olacak diye\u2026 Rahmetli kendi bildi\u011finden \u015fa\u015fmazd\u0131, dinlememi\u015ftir bile k\u0131z\u0131, eminim. Faruk h\u00f6t z\u00f6t edecek oldu; \u00e7ok istiyorsan al balkonuna koy deyince Havva sesini \u00e7\u0131karamad\u0131.<\/p>\n\n\n\n

Kaynanamla kaynatam vasiyetlerinde evlerini Havva\u2019ya b\u0131rakm\u0131\u015flar. Vasiyet olmasayd\u0131 bile Faruk evden \u00e7\u0131k demezdi zaten Havva\u2019ya. \u00c7ok \u015f\u00fck\u00fcr k\u0131\u015fl\u0131\u011f\u0131m\u0131z, yazl\u0131\u011f\u0131m\u0131z var, biliyorsun.
Bu Havva bah\u00e7eyi kafas\u0131na g\u00f6re da\u011f\u0131tt\u0131ktan sonra ma\u011fazaya gitmeye ba\u015flad\u0131 tekrar. Ama sabah\u0131n k\u00f6r karanl\u0131\u011f\u0131nda \u00e7\u0131k\u0131yor, yats\u0131 okunduktan sonra geliyor ablam. Allah\u0131n g\u00fcn\u00fc ma\u011fazaya y\u00fcr\u00fcyerek gidiyor, eve y\u00fcr\u00fcyerek d\u00f6n\u00fcyor. \u0130ti kopu\u011fu, ars\u0131z\u0131 u\u011fursuzu var dedik, merak ediyoruz dedik ama nafile. Her g\u00fcn \u015fehrin farkl\u0131 bir soka\u011f\u0131n\u0131 ke\u015ffediyormu\u015f. Yeni yeni insanlar tan\u0131yormu\u015f.<\/p>\n\n\n\n

Ge\u00e7en g\u00fcn ne yapsa be\u011fenirsin? Evde haz\u0131rlad\u0131\u011f\u0131 peynir ekme\u011fi kordonda banka oturup \u00f6yle yemi\u015f. Yan\u0131na da termosta konyakl\u0131 \u00e7ay koymu\u015f, onu i\u00e7mi\u015f! Yemek yapmaya eriniyorsan gel bizde ye \u00f6yle git evine diyorum. Hem abini de g\u00f6rm\u00fc\u015f olursun diyorum. Sadece g\u00fcl\u00fcms\u00fcyor bana. Bu huyu da yeni. G\u00fcl\u00fcmseyip tek laf etmezse bil ki yapmayacak dedi\u011fini. Faruk beynimi yiyor, i\u00e7imi kuruttu yeminle. Benim y\u00fcz\u00fcmden olmu\u015fmu\u015f t\u00fcm olanlar. \u00d6lenle \u00f6l\u00fcnm\u00fcyor dedim abla, \u015fart olsun ki ba\u015fka bir \u015fey demedim.<\/p>\n\n\n\n

\u015eu dizli\u011fini tak da selfi \u00e7ekilelim. Faruk sana yard\u0131ma geldim diye biliyor. \u0130yile\u015fiyorsun ama kaybetme sen o dizli\u011fi gene de. Foto\u011fraf i\u00e7in laz\u0131m. Torunun da m\u0131z\u0131rdan\u0131yor. Gideyim ben de evce\u011fizime. \u0130nsan\u0131n evi gibi yok ne olursa olsun ablac\u0131\u011f\u0131m, de\u011fil mi?<\/p>\n\n\n\n

<\/p>\n","post_title":"\u00d6lenle \u00d6l\u00fcnm\u00fcyor | \u00d6yk\u00fc","post_excerpt":"","post_status":"publish","comment_status":"closed","ping_status":"open","post_password":"","post_name":"olenle-olunmuyor-oyku","to_ping":"","pinged":"","post_modified":"2022-12-02 17:21:47","post_modified_gmt":"2022-12-02 14:21:47","post_content_filtered":"","post_parent":0,"guid":"https:\/\/gaiadergi.com\/?p=119422","menu_order":0,"post_type":"post","post_mime_type":"","comment_count":"0","filter":"raw"},"live_filter_cur_post_id":119422}'; block_tdi_122.td_column_number = "2"; block_tdi_122.block_type = "td_flex_block_1"; block_tdi_122.post_count = "4"; block_tdi_122.found_posts = "46"; block_tdi_122.header_color = ""; block_tdi_122.ajax_pagination_infinite_stop = ""; block_tdi_122.max_num_pages = "12"; tdBlocksArray.push(block_tdi_122); -->

SON YAZILAR

Rüzgargülleri ve Duvarlar | Öykü

Artık cenaze törenlerine gitmiyorum. En son bizim güvenlik görevlisinin annesininkine gittim. Her zamanki gibi avlunun en ücra yerine gidip geleni gideni izlemeye başladım. Bir kadın,...

Çiy damlası | Öykü

Güneş Hoca yine saçma sapan atıp tutmaya başlıyor. Dayanamayıp söz alıyorum. Bu sefer Zeus gibi şimşeklerini bana çeviriyor. Tam yerimden fırlayıp sınıftan çıkacağım. "Çiy damlası...

ÇOK RİCA EDİYORUM

  Bakın, ben dramaların hatta romantik komedilerin ayrılık, kavga, küslük sahnelerine dayanamam. İleriye sararım o sahneler bitsin diye.  Kavuşma, barışma sahnelerini ise defalarca izlerim. Hepsini değil...

Güncenin Çevirisi

Mehmet’le rüya gibi bir gecede Mozambik’te bir sahilde tanıştık. Dilbilimciydi. Epeyce içtiğimiz bir gece, yanından hiç ayırmadığı çantasından papirüsü andıran bir tomar çıkarıp “Bizden yüzlerce...

ÇOK OKUNANLAR

95,278BeğenenlerBeğen
17,593TakipçilerTakip Et
22,156TakipçilerTakip Et
243AboneAbone Ol