Yaşasın bahar geliyor! Şimdilerde uzun süreli bir uykudan uyanıyoruz. Soğuk kalıntılarını paltolardan silkme zamanı… Az daha dayanın, paltoları da atacağız üzerimizden. İşte o tarihlerde, yani 25- 28 Nisan’da, Karia Psytrance Gathering 2019 bizi bekliyor. Bu yıl ikincisi gerçekleşecek olan organizasyon, yine sezonun ilk outdoor etkinliği olacak.
Geçtiğimiz yıl ekip, amaçlarının “samimi bir rave yaşamak ve yaşatmak” olduğunu söyleyerek yola çıkmıştı. Sarsala Koyu’nun muhteşem doğasında, çok cüz’i bilet tutarıyla gerçekleşen Karia Psytrance Gathering 2018’in amacına ulaştığını söylemek mümkün. Bahar aylarında şehirde sıkışıp kalan biz gibiler için bu mütevazı etkinlik deşarj niteliğindeydi. Yağmuru da gördük güneşi de. Tarihin doğaya kattığı o kendine has kokuyu da kokladık, denizden çıkıp kumsalda da güneşlendik. Dingin denizin üzerindeki tahta iskeleye uzanıp kendimize biraz huzur bulaştırdık. Sarsala Koyu’ndan topladığımız pozitif enerjileri yanımızda götürüp şehirde ölmemek için bir süre daha kullandık. Edindiğimiz güzel arkadaşlıklar hep baki…
Bu yıl çok daha kapsamlı bir etkinlik bizleri bekliyor. Farklı alanlardan birçok sanatçı ve gönüllünün işbirliği ile gerçekleşecek olan Karia Psytrance Gathering 2019, ülkemiz psychedelic kültürü için anlamlı bir “buluşma” yaşatmak istiyor. Bu sene de bilet fiyatını makul tutan organizasyonun ilk iki dönem indirimli biletleri bitmiş durumda. Sınırlı sayıdaki son dönem indirimli biletler ise tükenmek üzere. Biletinizi banka havalesi yoluyla veya internet üzerinden satın alabilirsiniz. Bu hatırlatmayı da yaptıktan sonra gelin, merak ettiklerimizi etkinlik organizatörü Şevket Çemç’e soralım.
Lokasyon ile başlayalım mı? Bize alan hakkında bilgi verir misin?
Etkinlik Karia Bölgesi içinde yer alan Muğla’nın Marmaris ilçesinde gerçekleşecek. Organizasyona ev sahipliğini Saklı Göl Restaurant & Nature Club yapacak.İşletme Akyaka’dan bir sonraki koyda, Azmak’ın denize döküldüğü yerlerden birinde yer alıyor. Bu yüzden alanın her yerinden sular akıyor. Alana köprülerle geliyorsun. Denize ulaşım da kanolarla sağlanıyor. Çok huzur verici, iyileştirici bir ortam. Kapasitesi de oldukça geniş. Geçen sene başka bir organizasyonda yaklaşık dokuz bin kişiyi ağırlamış bir işletme var karşımızda.O yüzden bu konuda deneyimliler. Nasıl bir hazırlık içinde olmaları gerektiğini biliyorlar. Katılımcılarımızın her türlü ihtiyaçlarına adil fiyatla cevap bulabilecekleri bir organizasyon olacak.
Peki müzikle devam edelim. Kimleri dinleyebileceğiz? Dinleyicileri hangi türler bekliyor? Alternatif sahne olacak mı?
Headline’da Rusya, Kıbrıs, Almanya, İran ve Türkiye’den beş sanatçımız var: Fungus Funk, DigitalX, Noctilus, Erf ve Mhakavaya. Hepsini live dinleyeceğiz. .Bu isimlerin dışında, her biri ayrı özel on üçsanatçımız daha live performans sergileyecek. DJ setleriyle bizimle olacakların sayısı epey fazla. Tmx Mind, Supersam, I-Touch gibi otuzdan fazla sanatçı katılımcımızla buluşacak.
Alternatif sahne planlamadık ama ana sahne tek psychedelic müzik türüne odaklanmadı. İkinci sahne olmadığı için dengeyi müzik akışı ile kurduk. Çeşitliliği yüksek bir line-up planladık. Böyle yaptık ki herkes kendine uygun bir şeyler bulabilsin. Herkes mutlu olsun. Gündüz genelde Psy-Dub, Techno gibi türler dinleyeceğiz. Akşamüstüne doğru BPM’ler artacak. Psytrance, Goa,Psy-progressive, Zenonesque gibi tarzlar çalacak. Gece müzik Forest’a dönüyor, Darkpsy ve Hi-tech ile devam ediyor.Böylece bir günlük döngüyü tamamlamış oluyoruz. Sürekli aynı tarz olmayacağı için İnsanlar kendilerine uygun saati seçip eğlenebileceklerdir. Zaten sanatçı sayımız fazla olduğu için genelde bir/bir buçuk saatte bir yeni sanatçımız sahnede olacak. Sürekli değişen, yenilenen, kendi içinde kendi ritmini kaybetmeyen bir müzik dinleyeceğiz.
Peki neden ikinci sahne kurmuyorsunuz? Katılımcıların ana sahnenin dinamikliğinden uzaklaşmak, dinlenmek gibi ihtiyaçları için alternatif sahne yerine tasarlanmış bir alan var mı?
Biz bu etkinliği haftasonu kaçamağı olacak şekilde planlamak istedik. O yüzden mümkün olduğunca işe giden insanların da tüm etkinliği yakalayabileceği tarih ve saatleri belirledik. Etkinlik perşembe başlayacak. Pazar öğleden sonra ise bitiriyoruz. Böylece şehir dışından gelip pazartesi işlerinde, okullarında olması gereken katılımcılarımız erken ayrılma sendromu yaşamadan programlarına yetişebilecekler. Buluşmanın bu şekilde planlanmış olması sebebiyle ikinci stage düşünmedik.
Alternatif sahne gelecek yılın planları arasında var. Üçüncü buluşmamızda yaptığımız işin hakkını vererek, güzel bir chill stage yapmak istiyoruz. Farkındaysan biz bu organizasyona hala festival demiyoruz. Karia Psytrance 2019 Buluşması diyoruz. Çünkü bir festivalin festival olabilmesi için bir kaç sahne, birden fazla içerik, birden fazla aktivite alanı olan bir organizasyon olması gerekiyor. Yani sadece bir sahne, bir aktivite alanıyla festival yapmış olunmuyor. Geçen sene Sarsala’da çok bir iddiamız yoktu. Bu partiye nispetle hazırlanma süremiz daha kısaydı. Daha son anda düşünülmüş bir şeydi. Bir alternatif üretelim, hadi kendi aramızda toplanalım dediğimiz bir partiydi. Ona göre fiyat belirlemiştik. Bu buluşmamızda ise hazırlıklarımız daha büyük. Yine de ben düzenlediğim organizasyona festival diyeceksem istiyorum ki o ismi sonuna kadar her şeyiyle, hak etsin.
Bu yıl alternatif sahne kurmasak da bahsettiğin ihtiyaçlar için Chilla Hands Area isminde bir alan düşündük. Burada insanlar dinlenebilecek, Line-up’ın dışında aktivitelerde yer alabilecekler. Çay, kahve içebilecekler. Telefonunun şarjı bittiğinde, elektriğe ihtiyacı olduğunda vs. alanda bu tür imkanlar olacak. Ayrıca çeşitli stantlar yer alacak. Bu noktada Kaynak Dönmez’in önderliğindeki KillaHands Arts Collective’e teşekkür etmek istiyorum. İlk partimizden beri kendileriyle birlikte hareket ettik. Bütün pre-eventlerimizde art galeri kurdular. Buluşmada da Chilla Hands Area onların eseri olacak. Çok yakında tam aktivite ve art gallery artistlerinin duyurusunu yapacaklar hala başvurular devam ediyor.
Sahne ve alan dekoruyla ilgili neler planladınız?
Ben yıllardır bu partilerde en önemsenmesi gereken şeyin dekor, en geri planda kalan, her zaman geri giden şeyin de dekor olduğunu gördüm.İlerleyen zamanlarda da müziğe çok büyük yatırım yapıp dekoru ihmal etmek yerine, müziğe ayırdığım bütçenin bir kısmını da dekora ayırıp yurt dışından dekor için sanatçılar getirmek istiyorum.
Bu partide Dance Temple için Batuhan Güven ve Mike Shnsho önderliğindeki U.V Lab ile işbirliği yaptık. Dekoru ise ekibimiz üstleniyor. Ekipte, ben kendim de konservatuvar tiyatro öğrencisi olduğum için sosyal çevremden tanıdığım, güzel sanatlarda seramik, çini vb. çeşitli bölümlerde okuyan/okumuş profesyonel arkadaşlarımız var. Tabii ki başımızda Hakan Hısım gibi bir isim var. Her konuda ona danışıyoruz, fikir alıyoruz. Çünkü profesyonel arkadaşların becerisini psychedelic deneyimlerle birleştirmemiz gerekiyor. Bu konuda ekibimizdeki psychedelic partilerde çalışmış deneyimli arkadaşlarımız da bize yardımcı oluyor.
Dekor için çalışmaya yaklaşık üç ay önce başladık. Katılımcıların hem gündüz hem gece zevk alabileceği, santim santim emek verilmiş profesyonel bir dekor tasarladık. Kolektif başarı noktasında çok güzel bir ekiple çalışıyoruz. Kimse taşın altına elini koymaktan çekinmiyor. Mesela, sanat direktörümüz Meltem Develioğlu… Benim çok eski arkadaşım. Yıllardır psychedelic dinler,yıllardır partilere gelir. Yıllardır birlikte düşünür, planlarız. Kendisi GSF Türk El Sanatları, Çinicilik mezunu. TBMM’deki çinilerin tasarımını yapan kişi. İstanbul Anadolu Yakası metrosundaki tüm çinilerin tasarımını yapan kişi. İnanılmaz azimli, başarılı biri. O mesela bu işin sahibi. Tasarımın her yerini elleriyle boyuyor. Devasa bir şeyden bahsediyoruz. Hiç kolay değil! Kendisine el boyaması çok zor olur dediğim halde, “Ben bunu yapacağım.” dedi. Onur Tekin ve Baykan Akyol da “Olmasalardı bu tasarım olmazdı.” diyeceğim isimler arasında. Üç arkadaşımız bu buluşma sayesinde adı isimlerinin baş harflerinden meydana gelen bir sanat oluşumu kurdular: B.O.M Design& Deco. Bu üçlünün ne kadar güzel işler başardığını yakında takipçilerimiz de görecek. Zaman ilerledikçe facebook sayfamızdan bu tasarımın parçalarını katılımcılarımızla paylaşacağız.
Buluşmanın geçen seneden fazla kapasiteye sahip olacağı aşikar ama merak ediyorum, tahminen kaç kişilik bir organizasyona hazırlanıyorsunuz?
Aslında yola çıktığımızda bu kadar yoğun ilgiyle karşılaşacağımızı bilmiyorduk. İndirimli biletler inanılmaz bir hızla tükendi. Bu konuda medya menajerimizin adını geçmeden edemeyeceğim. Yeşim Özbirinci ile çalışıyorum. “We are the Hippies” isimli aktüel blog sitesinin kurucusu. Kendisi çok başarılı, çok güzel işler yapıyor. Onun da etkisi oldu diye düşünüyorum. Aynı zamanda her konuda birbirimize danışarak, onay alarak hareket ettiğimiz için de güzel bir sosyal medya çalışması yaptık. Bu sayede sürekli işi geliştirmeye başladık. Giderek hedeflediğimiz katılımcı sayısını arttırdık.
Hazırlıklarımızı hedeflediğimiz kitleninde üzerinde sayılar için yaptık ki her şey sorunsuz olsun. Mesela ses sistemimizin kapasitesi iki bin kişiyi geçiyor. Biz müzik buluşması yapıyoruz ve katılımcılarımıza kaliteli ses deneyimi yaşatmanın öneminin farkındayız. Bu konuda Ezop müzik ile anlaştık.Alanında en başarılı olarak bilinen Funktion One marka ses sistemi kuracaklar. Üstelik bu sistemin bass’larının ilave özelliği gereği şimdiye kadar psychedelic organizasyonlarda tecrübe ettiğimiz Funktion One’lardan biraz daha iyi kalitede ses duyacağız.
Dekor hazırlıklarımızın kapsamlı ve tam olduğundan biraz önce bahsettim.Bunun dışında, tüm sanatçılarımızın bookingleri yapıldı. Ateş performansı sergileyecek sanatçılarımızla anlaşıldı. Healing ve Yoga aktiviteleri için eğitmenlerimiz ayarlandı. Yemek konusunda vegan /vejetaryen katılımcılarımıza yönelik seçenekler unutulmadı. Organizasyon için gerekli izinlerin tamamı alındı. Katılımcılarımızın kendilerini huzurlu hissetmeleri için alanda bulunması gereken tüm önlemler alındı. Her daim profesyonel sağlık görevlimiz bulunacak. Ayrıca arkadaşçıl tavırla, katılımcılarımızı rahatsız etmeden güvenliği sağlamaları için güvenlik şirketiyle anlaşıldı. Tüm hazırlıklarımız tamamlanmış durumda. Alanda yapılması gerekenler için ise ekibimizle birlikte yirmi gün önceden işe başlayacağız.
Peki katılımcılar alana en erken ne zaman giriş yapabilecekler?
Misafirlerimizi 24 Nisan, Çarşamba, saat 16.00’dan sonra kabul etmeye başlayacağız. Öncesinde kapılar kapalı olacak. Çünkü bizim hazırlıklarımızı belli bir saate göre yapmamız gerekiyor ki etkinlik plan dahilinde, sorunsuz olarak ilerleyebilsin.
Benim sana birkaç tane de şahsi sorum olacak. İlk olarak, klasik soru… Niye bu işi yapıyorsun? Yani, niye başka bir şey değil de psychedelic parti organizatörlüğü?
Ben psychedelic müziği çok seven, beğenerek dinleyen biriyim. Psychedelic müziğin bu dünyadaki en kaliteli, en mühendislik harikası parçaları ortaya çıkardığını düşünüyorum. En yenilikçi işlerin psychedelic alanda yapıldığını düşünüyorum. (Ama tabii ki bu benim kişisel zevkim.) Yıllardır bu müziği dinliyorum. Gerek katılımcı gerek müzisyen olarak psychedelic partilere katılıyorum. Tabii bir süre bu kültürde bulununca eksiklerini gediklerini düşünmeye başlıyorsun. Bir an geldi, kendime “O zaman sen de yapmaya çalış.” dedim. Bir de işin içinden gör durumu. Bunun dışında ben aslında Çanakkale’de Devlet Konservatuvarı’nda Tiyatro okuyorum. Tiyatro bir organizasyon işi. Biz sahnede bir çok işi aynı anda yapıyoruz. Bilet kesmek, gün belirlemek, insanları bir yerde toplamak, belli başlı gösteriler düzenlemek zaten bizim meslek alanımızın içinde bir şey. Organizasyon, özellikle ekip çalışması, benim aldığım eğitimin temelinde olan bir şey. Çünkü ben sahnede ekipte yer alanlara karşı duygu ve hislerim ne olursa olsun aynı kalitede oyun çıkarmak zorundayım ve bunun üzerine eğitim alıyorum. Bu sebepten dolayı birçok şeyi aynı anda yapmak benim ilgi alanıma giriyor. Organizasyonda böyle bir iş. Psychedelic müziği de çok sevdiğim için ve ilerde psychedelic müziğin geleceği olduğunu düşündüğüm için şimdiden bu riskleri alıyor, bu yatırımı yapıyorum.
Son yıllarda psychedelic kültürün popülerleşmesi sadece katılımcı sayısını değil, psychedelic etkinlik düzenleyen organizatör sayısını da arttırdı. Daha önce farklı kültürlere ait, farklı müzik tarzlarında etkinlik yapanlar bu tarza kaymaya başladı. Bu, bir yandan kötü bir şeymiş gibi duruyor, çünkü etkinliği organize eden kişi kültürün ruhuna hakim olmayınca kültür yozlaşıyor. Ancak diğer yandan da olumlu bir şeymiş gibi duruyor, çünkü organize edilen etkinlik sayısı arttıkça psychedelic kültürün ulaşabildiği insan sayısı artıyor. Dinamizmi artıyor. Sesinin duyulabilirliği artıyor. Sen ne düşünüyorsun bu konuda?
O kadar basit değil. Psychedelic kültür kendi içinde öz dinamikleri olan, belli başlı paylaşımlara dayanan, belli başlı hoşgörüleri olan bir toplum. Bana sorarsan kapitalleşme, dünyanın genel problemi. Ama psychedelic kültürün kapitalleşmesi… İşte burada iş biraz dinleyiciye düşüyor. Buna engel olmanın yolu yok. Çünkü bunu denetleyen bir piyasa kurulu yok. İş yapmasınlar mı? Bana sorarsanız yapsınlar. Bana sorarsanız kötü partiler de olsun ama çok acı deneyimler haline dönüşmesin. Sadece aksaklıklar ile dolu partiler olsun. İnsanlar iyi partiler ile kötü partiler arasındaki farkı ayırt etmiş oluyor. Bu yüzden hem zarar verdiğini hem de faydalı olduğunu düşünüyorum. Zarar verdiğini düşündüğüm alanlar bireysel deneyimler. Yani kültürü tam gözlemlemeden gelip psychedelic’in bu olduğunu zannederek kapital ideallerle, daha fazla para kazanayım, kapı biletini bire mal edip dokuza satayım gibi bir mantıkla yanaşıldığında hoş olmuyor. Hem belli başlı kitlelere ayıp etmiş oluyorsun hem de işin özüne, ruhuna ayıp etmiş oluyorsun. Bu kültürün özü biraz daha paylaşım üzerine kurulu. Psychedelic’i hiç bilmeyen, telefonundan izleyen insan orada gördüğü deneyimi yaşamak istiyor. Bu deneyimi ona yaşatmanın tek yolu, fahiş olmayan fiyatlarla, doğru yatırımlarla, dengeli hesap kitaplarla hareket etmek. Örneğin, çok ünlü diye bir artiste bütün paranı verip geri kalan her şeyi aksattığın zaman olmuyor.Mesele o artisti getirebilmek değil. Mesele o sanatçı geldiğinde oradaki bütün insanları hakkıyla temsil edebilmek. Bazen bir aksaklık oluyor hazırlık yaparken, arkadaşlar geliyor söylüyor.“Rezil oluruz insanlara, çözmek zorundayız.” diyorum. Rezil olamayız. Böyle bir lüksümüz yok. Bu bakış açısıyla bakıyorum. Birçok açıdan değerlendirmeye çalışıyorum.
Peki sence bu işin en güzel ve en zor tarafları neler? Organize ettiğin etkinliğin psychedelic olması sence işine ekstra zorluklar katıyor mu?
Organizasyon yapısı itibarıyla zaten zor bir şey. Güvene dayalı büyük bir iş. Bir sürü mekanizma var birbirini çalıştıran. Saat gibi… Bir işte doğru hareket edilmezse bu durum diğer işlere de zarar verir. İnsanlara olumsuz deneyim olarak yansır. O yüzden bu mekanizmayı iyi kurmak, doğru yerde, doğru insanlarla hareket etmek lazım. Bir problem olduğunda da bu problemi en olumlu şekilde nasıl çözeriz diye bakmak lazım.
En güzel tarafı, bu işi hakkıyla başardığını katılımcıların yüzlerinde gördüğün an ortaya çıkıyor. İnsan güzel geri bildirimler aldığında, “Verilen tüm emeğe değdi.” diyor. Biz bu hissi tanıtım partilerimizde yaşadık. Visual’ından dekoruna her yerinde emek, düşünce olan partiler yaptık. Pre-event olmasına rağmen line-up’ta headlinerlarımızı konuk ettik. Karşılığını da bulduk.Herkesin çok eğlendiği, çok güzel partiler oldu. Diğer yandan bu partileri organize etmek çok güzel iletişimlerin kurulmasını da sağladı. Belki de bu organizasyon olmasa hayatlarında karşılaşmayacak bir çok sanatçımız, gönüllümüz bu partiler sayesinde ekip oldu. Güzel, belki de hep devam edecek arkadaşlıklar kuruldu. Bu da işin diğer güzel tarafı.
Son soru… Bu işi yaparken bir motton olsaydı ne olurdu?
Bence bu soru çok güzel bir soru. Cevabı da üzerinde çok düşündüğüm bir soru. Yıllardır amaçladığım şey, huzurlu, güvenli ve aynı zamanda adil fiyatları olan bir organizasyon yapabilmek. Çünkü bu iş başka türlü Türkiye’de dünyada olduğu gibi gelişmeyecek. Pozisyonu gereği etrafımdaki ülkeler Avrupa’da olduğu gibi eğlenemiyorlar. Bu müziği dinleyemiyorlar. Turizm pazarı açısından Türkiye hem doğası hem iklimi hem geçmişi gereği uluslararası psychedelic etkinlikleri kaldırabilecek durumda. Artık ufak tefek bu sektörün önünü açmaya başladılar. Çünkü bu bir alternatif turizm haline gelmeye başladı.Dünya çapında yüz binden fazla katılımın olduğu festivaller var. Ciddi gelir. Türkiye’nin de yedi farklı tabiata sahip bölgesi var. Çok çeşitli dinamiklere sahip bir ülkeyiz. Türkiye’de coğrafi konumu gereği turizm kaçınılmaz bir şey.Ve turizm dünyada bu yönde evriliyorsa Türkiye’de bu tarz seçenekleri içermek durumunda. Çok güzel topraklarımız, çok güzel koylarımız var. İnsanlara bunları göstermek için psychedelic, techno gibi elektronik müzik türleri icra edilen festivallerin önü doğru çerçevelerde,doğru organizasyon yapan insanlarla açıldığında çok güzel sonuçlar verebiliyor.İnsanlar çok güzel anılarla ayrılabiliyor. Eğer bunun önü kapatılmaz açılırsa , insanlar da özellikle bu işi doğru yapan insanları desteklemeye devam ederlerse ben psychedelic turizmin gelişeceğini düşünüyorum. Zaten düşünmesem bu organizasyonu yapmam.
Bu anlamda bizim bu işi iddia ettiğimiz gibi doğru ve başarılı bir organizasyonla yapabilmemiz, herkesin mutlu bir şekilde ayrılmasını sağlayabilmemiz bize olduğu kadar, aynı zamanda o bölgeye,aynı zamanda ülkeye ve aynı zamanda psychedelic müziğe katkı sağlar. Bence ekonomik ve politik gelişim açısından çok doğru bir hizmet olur. Öbür türlü, parti başladığı zaman işler söylendiği gibi gitmediğinde, headlinerlar gelmediğinde veya içeride fiyatlar fahiş olduğunda, tüm bunlar kontrol edilmediğinde insanlar huzurlu veya mutlu olamıyorlar. Paylaşıma geçemiyorlar. Gerçek psychedelic ruh ortaya çıkmıyor. Bu kültür öyle bir kültür değil, benim gördüğüm değildi. Güzel bir paylaşım kültürü var psychedelic’in. Biz sigara izmaritini yere atmayan insanlardık. Açıkçası sigara izmaritini yere atmamak gündelik sosyal hayatımda gördüğüm bir şey değildi. Psychedelic kültürden kazandığım bir şeydi. Bu tür özleri saklamaya çalışıyorum. Bu tür özlerle birbirimize ulaşmaya çalışıyoruz.Türkiye’de yirmi bin kişilik güzel bir psychedelic dinleyici kitlesi var.Bakalım ne kadarını evden çıkarabileceğiz. Ne kadarı bize güvenecek ve orada bizimle olacak. Çok eğleneceğimizi düşünüyorum. En azından, biz çalışsak da onların çok eğleneceğini düşünüyorum.
Vakit ayırdığı için Şevket’e teşekkür ediyoruz. Karia Psytrance Gathering’i sosyal medya hesaplarından takip etmeyi unutmayın.